• Sonuç bulunamadı

1.8. Araştırmanın Anahtar Kavramları ve Tanımlar

2.1.3. Kavram

2.1.3.4. Kavram Yanılgısı

2.1.3.4.7. Kavram Yanılgısının Giderilmesi

Kavram hakkındaki bilgiyi ve kavram içeriğini doğru öğrenemeyen çocuk sınıf içinde öğrenme açısından boşluğa düşecek ve yeni kavramları öğrenmede güçlük çekecektir. Bu şekilde ya zihninde var olan kavramların üzerine yenilerini doğru olarak ekleyemeyecek ya da yanlış olarak ekleyecektir. Bu da sahip olduğu kavram yanılgılarının sayısını arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Öğrencinin bilgiyi zihninde yapılandırması aşamasında öğretmenin öğrencinin sahip olduğu yanılgıları ortaya çıkarması süreç içinde önemli bir durumdur.

“Formal eğitimde bireyin sahip olduğu kavram yanılgılarının giderileceği ve azalacağı fikri gündeme gelmektedir. Ancak, çoğunlukla geleneksel yönteminin kullanıldığı sınıflarda öğretmenin aktardığı pek çok bilgi öğrenci için anlamlandırılması zor sözcüklerden oluşan bir ifade şeklini almakta ve öğrenci tarafından ezberlenmektedir” (Önen, 2005: 25). “Bu şekilde yürütülen bir dersin öğrenci için faydalı olamayacağı, aksine mevcut kavram yanılgılarını azaltıp ortadan kaldıracağına yeni yanılgıları da bu sürece ekleyeceği görünen bir gerçektir” (Önen, 2005: 25).

Kavram yanılgılarının ilerleyen zamanlarda düzeltebilmesi mümkündür ancak daha önce oluşmuş bilgiyi değiştirmenin oldukça zor olduğu da bilinmektedir. Bundan dolayı kavram yanılgısının giderilmesi çalışmalarından önce yapılan etkinliklerin yanılgı oluşumunu önleyen şekilde ayarlanması gerekmektedir.

“Kavram yanılgılarının daha sonra düzeltebilme durumu olmakla beraber, daha önce oluşmuş yapıyı değiştirmenin oldukça zor olduğu düşünülmektedir. Öğrencilerin kavram yanılgılarını oluştuğu anda belirlemek zor olduğundan ileriki yaşamında

değiştirilmesi olasılığı da azalmaktadır. Bu yüzden yapılması gereken ilk şey nedenlerin ortadan kaldırılmasına çalışmak ve oluşmasını en aza indirgeyebilmektir” (Eyidoğan ve Güneysu, 2002: 2)

Hangi düzeyde olursa olsun öğrencilerde önceki yıllarda yerleşmeye başlamış olan kavram yanılgılarını gidermek oldukça zordur. Kavram yanılgılarını gidermek için gerçekleştirilmesi gereken durumları dört maddede özetlemek mümkündür (Posner vd., 1982):

1. “Hoşnutsuzluk (dissatifaction): Öğrenci sahip olduğu kavramdan hoşnutsuz olmalıdır. Öğrenciler bilim adamlarının aksine temel kavram değişikliğini daha az düzeyde bir değişikliğin işe yaramayacağını görmedikleri sürece yapmak istemezler” (Posner vd., 1982: 214).

2. “Anlaşılırlık (intelligiblity): Yeni kavramlar, öğrenciler tarafından kolay anlaşılır olmalıdır. Birey, yeni kavramla deneyimlerini nasıl açıklayacağını ya da yeni kavramla ilgili nasıl bir uygulamada bulunabileceğini düzenleyebilmelidir”

(Posner vd., 1982: 214).

3. “Mantıklılık (plausibility): Yeni kavramlar, akla yatkın ve mantıklı olmalıdırlar.

Öğrenilen yeni kavramlar en azından kendilerinden önceki kavramlar tarafından oluşturulan sorunları çözme gücüne sahip olmalıdırlar. Kişi yeni kavramı:

- Temel inanç ve varsayımlarıyla uyumlu bulmalı, - Diğer kavram ve bilgilerle uyumlu bulmalı, - Geçmiş deneyimleriyle uyumlu bulmalı,

- Karsılaştığı problemleri çözmede kullanabilmeli,

- Kullanarak uygulamalar oluşturabilmelidir”(Posner vd., 1982: 214).

4. “Verimlilik (fruitfullnes): Yeni kavramlar, yeni fikirler üretimine uygun olmalı yani gelecekte benzer sorunları çözebilmelidir” (Posner vd., 1982: 214).

Öğrencilere kendi kavramsal yapılarını yeniden oluşturmalarına yardım etmek zor bir görevdir. Bununla birlikte öğrencilerin kavram yanılgılarının düzeltilmesi ve giderilmesi için en çok kullanılan yöntemler şunlardır:

1-Kavramsal Değişim Yaklaşımı: Kavramsal değişim, kişinin bilgi yapısındaki meydana gelen derin değişimler olarak nitelenebilir. Kavramsal değişim kademeli olarak

gerçekleşir. Öğrencinin, yeni karsılaştığı yeni bir kavramı açık ve anlaşılır bir şekilde anlaması pek mümkün değildir. Bundan dolayı öğrenci yeni karşılaştırğı kavramın anlamını detaylı olarak içselleştirmeye ve öğrenmeye çalışır.

“Kavramsal değişim, öğrencinin yeni karşılaştığı kavramın bazı özelliklerini içselleştirmesi ve daha sonra bu yeni kavramın içeriğinin ve anlamının farkına vardıkça var olan bilgilerini kademeli olarak düzenleme yoluna gitmesi sonucunda, yeni kavramı öğrenme yolunda attığı ilk adımdır. Buna göre kavramsal değişim, bilgilerin kademeli olarak düzenlenmesi olarak da açıklanabilir” (Aydın, 2007: 38). “Bu süreç içerisinde bilgilerde meydana gelen düzenlenme, bir sonraki düzenlenme için ön koşuldur ve sonuçta mevcut kavramlar ya yeniden düzenlenir ya da yeni olanlarıyla değiştirilir”

(Aydın, 2007: 38).

2-Kavramsal Değişim Metinleri: “Kavramsal değişim metinleri, Posner’ın kavramsal değişim modelini temele alır ve öğrencileri kavram yanılgılarından haberdar etmeyi amaçlar. Metinler, öğrencilerin yanılgı şeklinde var olan kavramlarını çürütmek için oluşturulan durumları içerirler. Öğrencilerin bilimsel kavramları açıklamalarına yardımcı olur ve örnek olaylardaki yeni kavramları yaşama geçirmelerine imkân sağlar”

(Gürbüz,2008: 17)

“Öğretim sürecinde kavramsal değişimin etkili bir şekilde gerçekleşebilmesi için genellikle öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşimlerinin ve ilişkisinin önemi üzerinde durulmaktadır”(Chambers ve Andre 1997: 109). “Bu tür yöntemler özellikle, öğrenci sayısının az olduğu sınıflarda etkili olmaktadır. Öğrenci sayısının fazla olduğu sınıflarda ise bu yöntemin başarılı bir şekilde uygulanması daha zor olmaktadır. Bu yüzden kalabalık sınıflarda kavramsal değişime neden olacak bilgileri içeren metinlerin kullanılması (kavram değiştirme metinleri), bilimsel olarak doğru kabul edilen kavramlarla daha uyumlu olacak şekilde öğrencilerin kendi kavramlarını yapılandırmalarını kolaylaştırabilir” (Chambers ve Andre 1997: 109).

3-Bilgisayar Destekli Öğretim: “Bilgisayar destekli eğitimde programlarında yer alan bilgilerin bilgisayar desteği ile öğrencilere sunulması amaçlanmaktadır. Ayrıca bu sayede öğrencilere yeni beceri ve kavramları da kazandırmak da istenmektedir”

(Gençer, 2006: 34). “Günümüzde, bilgisayar programları öğrenciyi araştırıp deneyerek öğrenmeye isteklendirmektedir. Bilgisayar ile öğrenci kendi hızında etkileşim kurmaktadır. Ayrıca okullarımızda çeşitli sebeplerden dolayı yapılamayan deneyler

bilgisayar ortamında izlenebilmektedir. Bilgisayar sayesinde istediğimiz konuyu tekrar izleyebilir ve istediğimiz kaynaklara ihtiyaç dâhilinde tekrar ulaşabiliriz” (Gençer, 2006: 34).