3. Deniz Hukuku ve Alanları
3.2. Deniz Alanları
3.2.1. Devletlerin Egemenliği Altındaki Deniz Alanları
3.2.1.3. Karasuları (Territorial Waters)
ir hukuksal prensip haline gelmiş olsa da, 20. yüzyıla kadar karasularının devletin egemen olmadığı ancak sadece
llandığı bir deniz alanı olduğu da iddia edilmekte idi. 1930 Lahey Kodifikasyon Konferansı esnasında açıkça
utmak için dar karasularını yeğlemesi karşısında, küçük devletlerin, güvenlik endişeleri nedeni ile
durumundadırlar ve Türk yargı yetkisi altındadırlar. Ancak, yabancı devlet ve savaş gemileri Türk yasalarına uymak yükümlülüğünde olsalar da bunlar yargı bağışıklığına sahiptirler. Yine de bu gemilerin neden oldukları zararlar Türk yargı organlarınca belirlenir.
Karasuları, fiziki olarak bir kıyı devletinin kıyıları etrafında belirli bir uzaklığa kadar giden ve o devletin egemenliği altındaki deniz alanını ifade eder. Karasularının devletin egemenliği altındaki bir deniz alanı olduğu prensibi günümüzde tartışmasız b
güvenlik ve benzeri konularda bazı yetkiler ku
ortaya çıkmıştır ki, karasuları; bir devletin kıyılarını çevreleyen ve o devletin tam egemenliği altında bulunan bir deniz alanıdır.
Karasuları, ortaya çıkışı itibari ile diğer deniz alanlarına nispeten daha eski bir geçmişe sahipse de, karasularının kıyıdan itibaren ne kadar bir alanı kapladığı yani karasularının genişliğinin ne olduğu hususunda devletler arasında bir uzlaşma çok uzun bir süre sağlanamamıştır. Karasuları genişliğinin devletlerarasında bir uzlaşmazlık konusu olmasının temel nedeni, büyük denizci devletlerin, hareket alanlarını geniş t
karasularını geniş tutma çabalarıdır. Öte yandan, henüz Münhasır Ekonomik
33 Resmi Gazete, 24 Kasım 1983, sayı: 18252. 34 Resmi Gazete, 20 Ağustos 1997, sayı: 23086.
Bölge (M.E.B.) teriminin uluslararası hukuka yerleşmediği dönemlerde, denizlerin doğal kaynaklarından münhasıran yararlanmak isteyen gelişmekte olan ülkeler oldukça geniş karasuları ilan etmişlerdir.
III. Deniz Hukuku Konferansı’nda sağlanan uzlaşma ve ayrıca, münhasır ekonomik bölge alanlarının kabulünün de etkisi ile, karasularının en fazla 12 Deniz Mili mesafeye kadar ilan edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Nihayetinde, 1982
B.M.D.H.S. ile en azından kat cı ülkeler arasında bir uzlaşma sağlanmış ve karasularının genişliğinin esas
ılım
çizgiden itibaren en fazla 12
eniz dar
rı yapıla geliş hukukuna da yerleşmiş bir şüphesiz ki ı ilan edebileceklerdir.
ilişkin hukuksal durum bu şekilde tüsünü el almak
ndili
ya da geniş karasuları ilan etmişlerdir. Kıyı devletlerinin
D Miline ka ilan
edilebileceği hükme bağlanmıştır35. Günümüzde
devletlerin 12 Deniz Milinden daha geniş karasuları ilan etme hakkına sahip olmadıkla
prensiptir. Bu sınırlama yalnızca azami mesafeler için olup, devletler 12 milden daha dar genişliğe sahip karasular
Karasularının genişliğine netleştirildikten sonra, karasu gerekmektedir.
Öncelikle, bir kıyı devletinin karasularına sahip olabilmesi için ilan etmesi gerekmektedir. Bir başka deyişle, karasuları kıyı devletlerinin
Şekil 11 Karasuları.
larının hukuki sta
ke ğinden sahip oldukları bir hak değildir ve uluslararası hukukun tanıdığı bir yetki gereği isterlerse ilan edip sahip olabilirler. Ancak dünyada bütün kıyı devletleri, dar
mutlaka karasuları ilan etmek yükümlülüğü altında olup olmadıkları tartışmalıdır.
İkinci olarak, karasularının hukuksal statüsü, karasularının kıyı devletinin altındaki bir deniz alanı olduğu prensibine dayanmaktadır. Bir başka ifade ile karasuları kıyı devletinin tam egemenliği altındaki deniz alanlarından birisidir. Bu temel prensip gereği, karasularında her konuda kıyı devleti düzenleme yapma ve bu düzenlemeleri uygulama yetkisine
e majeure) veya yardımda bulunma maksadı ile durmaları da kapsar.
ir yabancı geminin geçişinin zararsız olma niteliğini bozan eylemler
ve kıyı devletinin düzenlemelerine de uygun olması gerekir. Somut olarak
münhasıran sahiptir. Ancak, bu temel prensibin iki istisnası olduğu söylenebilir.36 Bunlardan ilki, diğer devlet gemilerinin sahip olduğu bir
devletin karasularından zararsız geçiş hakkı; ikincisi ise, iç sularda ve kara ülkesinde olduğu gibi yabancılara tanınan bazı dokunulmazlık ve ayrıcalıklardır.
Zararsız geçiş hakkı, yabancı gemilerin bir ülkenin karasularından önceden izin almaksızın bir başka deniz alanına geçmek için veya o ülkenin iç sularına ulaşmak için geçiş yapma hakkını ifade eder. Geçiş zorlayıcı nedenlerle (forc
37
Ancak tanımdan da anlaşıldığı gibi yabancı gemilerin sahip olduğu bu hakkın kullanılması, geçişin “zararsız” olmasını gerektirmektedir. Aksi takdirde bu hakkı kullanmalarına kıyı devleti mani olma yetkisine sahiptir.38
B
nelerdir diye baktığımızda karşımıza genel bir hukuksal ölçüt çıkar. Bu ölçüt, geçişin “kıyı devletin barışına, düzenine veya güvenliğine” zarar verici nitelikte olmamasıdır.39 Ayrıca geçişin, uluslararası hukukun diğer kurallarına
36 Hem 1958 C.K.B.B.S. hem de 1982 B.M.D.H.S. karasularını;
enliğinin, kara ülkesinin ve k tarafından getirilen ıtlam
“ 1. Karasuları olarak ifade edilen alan, devletin egem içsularının ötesinde, kıyılarına bitişik bir deniz alanına uzanan alandır. 2. Bu alanda egemenlik bu maddelerde ve uluslararası huku kıs alar çerçevesinde kullanılır.” şeklinde tarif etmektedir.
37 1958 C.K.B.B.S. Madde 14; 1982 B.M.D.H.S. Madde 18 (2). 38 1958 C.K.B.B.S. Madde 16 (1); 1982 B.M.D.H.S. Madde 25. 39 1958 C.K.B.B.S. Madde 14 (4); 1982 B.M.D.H.S. Madde 19.
hangi tür eylemlerin kıyı devletin barışına, düzenine veya güvenliğine zarar verdiğine bakıldığında da, zorlayıcı bir neden olmadan durmak, dinleme faaliyetleri yapmak, balık avlamak, tatbikat yapmak ve geçiş ile bağdaşmayacak eylemler yapmak olarak özetlenebilir.
Bir devletin karasularından zararsız geçiş, yabancı ticari gemiler ve askeri olmayan devlet gemileri için tartışmasız bir şekilde kabul edilmişken, askeri gemilerin bu hakka sahip olup olmadıkları tartışmalıdır.40 Denizaltılar, zararsız geçiş yaparken su üstünde ve bayrakları çekili olarak geçiş yapmak durumundadırlar.
eçiş yapan bir gemi içerisinde cereyan etmiş olaylara uygulayamamaktadır. Şayet gemide cereyan eden eylemlerin sonuçları kıyı
let gemilerine yönelik olarak, uluslararası hukuktan kaynaklanan dokunulmazlık
bağ
Kıyı devletinin karasuları üzerindeki egemenliğine zararsız geçiş dışında ikinci kısıtlama, yabancılara tanınan ve yukarıda iç sular için ele aldığımız bazı dokunulmazlık ve ayrıcalıklardır. Genel olarak, kıyı devleti ceza yasalarını g
devletine uzanıyorsa veya kıyı devletinin barış ve düzenini bozuyorsa veya kıyı devletinin müdahalesi kaptan ya da geminin bayrağını taşıdığı devlet tarafından talep edilmişse veya kaçakçılık veya uyuşturucu kaçakçılığını önlemek maksadı taşıyorsa kıyı devletinin ceza yasaları gemi içerisinde cereyan eden eylemlere uygulanabilecektir. İç sulardan çıkış yapan ve karasularında bulunan gemilere kıyı devleti, bu kısıtlamalar olmaksızın tutuklama veya soruşturma için müdahale edebilecektir.
Öte yandan, sadece karasularından geçiş yapan bir gemide, karasularına girmeden önce işlenmiş herhangi bir eylem için kıyı devleti gemiye müdahale edip tutuklama veya soruşturma yapma yetkisine sahip değildir.41 Ayrıca, kıyı devleti, ticari maksatla faaliyet görmeyen dev
ve ışıklıkları tanımak yükümlülüğü altındadır.
l geçiş düzenlemeleri 40 1958 C.K.B.B.S Madde 23, kıyı devletinin savaş gemileri için öze
yapabileceğini ima etmektedir ki bu çerçevede önceden izin alma şartı getirilebilir. 41 1958 C.K.B.B.S. Madde 19 (5); 1982 B.M.D.H.S. Madde 27 (5).
Türkiye’de “2674 Sayılı Karasuları Kanunu42”, Türk karasularının genişliğini 6 Deniz Mili olarak saptamış ancak, Bakanlar Kurulu’na belirli denizler için o denizlerin bütün özellikleri ve şartları dikkate alınarak hakkaniyet ilkesine uygun olarak 6 Deniz Milinin üzerinde karasularını
iş yapan ya da Türk karasularında bulunan yabancı bütün gemiler ilgili Türk yasalarına
devletin ülkesince çevrelenmiş ve sadece o ülkenin karasularından oluşan ve iki ayrı deniz parçasını bağlayan dar ve doğal geçit
alanlarını ifade eder. Dolayısı ile tıpkı karasularında olduğu gibi kıyı devleti boğazları
boğazlar da dahil olmak üzere uluslararası ulaşımda kullanılan bütün boğazlar için kullanılan bir kavramdır.
belirleme yetkisi vermiştir. Bu yetkiye dayanarak Bakanlar Kurulu, 29 Mayıs 1982 tarihli ve 8/4782 sayılı kararı ile Karadeniz ve Akdeniz’de 12 Deniz Mili karasuları uygulamasının devamına karar verdi. Ege Denizi’ndeki karasuları genişliği ise anılan kanun gereği 6 mil olarak devam etmektedir.
Türk yasalarına göre, Türk karasularından zararsız geçiş yapacak yabancı ticaret veya savaş gemileri ön bildirimde bulunmadan ve izin almadan geçiş yapabilirler. Öte yandan Türk karasularından geç
uymak yükümlülüğü altındadırlar. Bu yasalara yukarıda açıklanan eylemde bulunan ya da bulunmasından şüphelenilen gemilere müdahalede bulunma ve yargısal yetki kullanma yetkisi de mevcuttur.43 Ancak yabancı devletlerin savaş gemileri de dahil resmi gemilerin yargısal bağışıklığa sahip oldukları ayrıca belirtilmelidir.