• Sonuç bulunamadı

VI. ÇALIġMANIN YÖNTEMĠ

3. Günlük EĢyalar ve Hz. Peygamber’in EĢyaları

3.2. Hz. Peygamber’in Günlük Hayatta Kullandığı Diğer EĢyalar

3.2.3. Su Kapları ve Sofra Gereçleri

Devrin coğrafi ve teknik imkânları düĢünüldüğünde su kaplarına olan ihtiyacın günümüzdekinden çok daha fazla olduğu açıktır. Hz. Peygamber‟in uzun yollar için su kabı449 ve azık torbası450 aldığını görmekteyiz. Ġhtiyaç giderdikten sonra, taharet için su kapları (ةوادإ) kullanmaktadır.451 Burada günlük hayatında evde bir tür su bardağı kullandığı rivâyeti üzerinde duracağız. Rivâyetlerden anlaĢıldığına göre Hz.

Peygamber‟in sarı renkli (pirinç yahut ahĢap?) eni geniĢ bir su bardağı vardır. Su bardağı kırıldığında kırık yerleri gümüĢ bir halka ile bağlanarak tadil edilmiĢtir.452 Rivâyetten anlaĢıldığı kadarıyla bu tadil Hz. Peygamber‟in sağlığında yapılmıĢtır. Bir baĢka rivâyette Enes b. Malik bu bardakta bulunan demir halkayı altın ya da gümüĢle değiĢtirmek istediğinde Ebu Talha, Hz. Peygamber‟in hatırasını bozmamasını tenbih etmiĢ, o da bu fikrinden vazgeçmiĢtir.453 Rivâyetlerin bütünü birlikte tahlil edildiğinde iki ihtimal öne çıkmaktadır. Ġlk ihtimal, bu bardağın orijinalinde demir bir halka olduğu, Enes b. Malik‟in sağlamken bunu gümüĢ yahut altın bir halkayla değiĢtirmek niyetine girince, Ebu Talha‟nın tavsiyesiyle bundan vazgeçtiği, daha sonra kırılması üzerine Enes b. Malik‟in bu kırık demir halkayı gümüĢ bir halkayla değiĢtirmesidir. Ġkinci

449 Kitâbu‟l-Cihad ve‟s-Siyer; 123. Bâb, 2979. rivâyet.

450 Kitâbu‟l-Cihad ve‟s-Siyer; 123. Bâb, 2979. rivâyet.

451 Kitâbu‟l-Vudû, 15. Bâb, 150. rivâyet; 16. Bâb, 151. rivâyet, 17. Bâb, 152. rivâyet;

Kitâbu‟s-Salât, 93. Bâb, 500. rivâyet.

452 Kitâbu Farzı‟l-Hums, 5. Bâb, 3109. rivâyet. Burada tadilatın Hz. Peygamber‟in sağlığında yapıldığı anlaĢılmaktadır.

453 Kitâbu‟l-EĢribe, 30. Bâb, 5638. rivâyet.

100

ihtimal ise, iki ayrı bardağın varlığı söz konusu olabilir. Bu durumda biri Hz.

Peygamber‟in sağlığında gümüĢle, diğeri irtihalinden sonra Enes b. Malik tarafından gümüĢle tadil edilmiĢtir.

Tadilatın Hz. Peygamber‟in sağlığında olduğu ihtimalini kabul edersek gümüĢ kap kullanılmasına müsaade etmemekle beraber, eĢya tamirinde gümüĢün kullanılmasına da itiraz etmediği ve kırılan eĢyaların yerine yenisini aramadığı, olanı kullanmayı tercih ettiği sonucuna varırırız. Bardağın Hz. Peygamber‟in vefatından sonra tadil edildiği ihtimali üzerinden gidilirse, Hz. Enes‟in bu bardağı teberrük veya hatıra olarak muhafaza ettiğine ve Hz. Enes‟in bardağın tamirinde gümüĢ kullanmasından da kaplardaki cüzi miktardaki altın ve gümüĢün, altın/gümüĢ kap kullanma yasağının dıĢında değerlendirdiği neticesine varırız.

O dönemde kesici aletlerin savaĢ vb. durumlarda da kullanıldığı bilinmektedir.

Ancak sofra gereçleri konusunda Buhari, sadece birkaç yerde Amr bin Umeyye‟den Hz.

Peygamber‟in bıçakla454 et kestiğini aktarmaktadır. Buhari‟nin bıçak gibi kullanım alanı daha geniĢ bir nesneye yer verip diğer sofra gereçlerine yer vermemesinden;

yemeklerde henüz kaĢık çatal-masa gibi malzemeler kullanılmadığı sonucuna varılabilir. Nitekim Hz. Enes, Hz. Peygamber‟in bir tür sini/tepsi olduğu anlaĢılan sukurruce ( ةجركس )455 üzerinde yemek yemediğini456 yer sofrasında yemek yediğini nakletmektedir.

3.2.4. Evi ve Ev EĢyaları

454 Vudû, 50. Bâb, 208. rivâyet; Ezan, 43. Bâb, 675. rivâyet; Kitâbu‟l-Et‟ıme, 20. Bâb, 5408. rivâyet; 26. Bâb, 5422. rivâyet; 58. Bâb, 5462. rivâyet.

Buhari, Kitâbu‟l-Et‟ıme‟de 20. Bâb baĢlığına “Eti Bıçakla Kesmek” adını vermiĢtir.

455 Ġbn Manzûr, a.g.e., c: 3, s:2049.

456 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 8. Bâb, 5386. rivâyet; 23. Bâb, 5415. rivâyet.

101

Hz. Peygamber döneminde evlerin son derece sade olduğu, ev eĢyalarının da basit düzeyde ve en temel beĢeri ihtiyaçlar olan, yatmak-yemek yemek gibi asgari iĢlevleri ifa edebilecek nitelikte olduğu anlaĢılmaktadır.457

Hz. AiĢe‟nin rivâyetine göre o devirde evlerde ıĢık yoktu.458 Evlerde ıĢığın olmaması günlük sosyal hayatın güneĢle baĢlayıp güneĢle bittiği sade bir hayat tasvirini içermektedir. Hz. Peygamber‟in yağ lambalarının söndürülmesi emriyle459 birlikte düĢünülürse evlerde ıĢık imkânının olduğunu fakat yaygın olmadığını çıkarmak mümkün görünmektedir.

Rivâyetlerden anladığımız kadarıyla Hz. Peygamber‟in gecelediği Hz. AiĢe‟nin evi en ve boy olarak bir kiĢi yatarken diğerinin ancak namaz kılabileceği kadar büyüktü.460 Hz. Meymune de gece yatağında yatarken, Hz.Peygamber gece namazı için secdeye gittiğinde elbisesinin bir parçasının üzerine geldiğini ifade etmektedir.461

O dönemde evlerin -en azından bir kısmında- banyolarının olmadığı, evlerin bir köĢesinde belli bir örtü kullanılarak banyo ihtiyacının giderildiği anlaĢılmaktadır.462

457Hadislerle İslâm, Hz. Peygamber Döneminde Geçim Düzeyi Maddesi, c:7, s: 307-319.

458 Kitâbu‟s-Salât, 22. Bâb, 382. rivâyet; 104. Bâb, 513. rivâyet.

459 Kitâbu‟l-EĢribe, 22. Bâb, 5623. rivâyet; Kitâbu Bed‟il-Halk, 16. Bâb, 3316. rivâyet.

460 Kitâbu‟s-Salât, 22. Bâb, 382, 383 ve 384. rivâyetler; 99. Bâb, 508. rivâyet; 102. Bâb, 511. rivâyet; 103. Bâb, 512. rivâyet; 103. Bâb, 513. rivâyet; 105. Bâb, 514. ve 515.

rivâyetler; 108. Bâb, 519. rivâyet; Kitâbu‟l-Vitr, 3. Bâb, 997. rivâyet; Kitâbu‟l-Amel fi‟s-Salât, 10. Bâb, 1209. rivâyet; Kitâbu‟l-Ġsti‟zan, 37. Bâb, 6276. rivâyet.

461 Kitâbu‟s-Salât, 107. Bâb, 517. ve 518. rivâyetler.

462 Hz. Peygamber‟in gusledereken, kızı Fatıma tarafından bir örtü ile perdelenmesi hakkında: Kitâbu‟l-Gusl, 21. Bâb, 280 ve 281. rivâyetler; Kitâbu‟s-Salât, 4. Bâb, 357.

rivâyet.

102

Tuvaletler de, banyolar gibi evlerde ve hatta meskenlerin yakınlarında bile bulunmamakta,463 insanlar kaza-ı hacet için açık araziye464 gitmekteydiler.

Cahiliye toplumunda Araplar evlere arkalarından girmeyi bir fazilet olarak addediyorlardı. Bu konuda Kur‟an-ı Kerim‟de iyiliğin arkadan girilip-girilmemesi olmadığı, tabiatı itibarıyla eĢya olan kapıların asli iĢleviyle kullanılması telkin edilmektedir.465 Burada temelsiz dini/batıl çıkarımlar yaparak dini yozlaĢtırmaktan sakınılması kadar, eĢyanın da amacı dıĢına çıkarılarak bu yozlaĢmaya konu edilmesinin önü alınmaktadır. Kapı örneğinde eĢyanın kendisi -putlar örneğinde olanın aksine- imha edilmemekte, sadece asli iĢlevi hatırlatılmakta ve algı tashihine gidilmektedir.

Rivâyetlerde evlerin dıĢında Kâbe‟nin de kapısı466 zikredilmektedir. O dönemdeki kapıların basit düzeyde de olsa bir tür güvenlik unsuru olduğu yahut mahremiyet koruyucu fonksiyonu olduğu açıktır. Kinâye yoluyla kapının iletiĢim durumu ve muhabbet ifade ettiğini de çıkarmaktayız. Nitekim; “Tüm kapılar kapansın, yalnız Ebubekir’in kapısı açık kalsın”467 rivâyetinde bunu görmek mümkündür.

Farklı iĢlevleriyle hasırdan bahsedelim. O dönemde hasır, evlerde yer yaygısı olarak kullanılmakta, sertleĢtiği zaman su serpilerek yumuĢatılmaktaydı. 468 Hz.

Peygamber‟in gündüzleri yayıp geceleri topladığı bir hasırı vardı.469 Ramazan‟da

463 Kitâbu‟Ģ-ġehâdât, 15. Bâb, 2661. rivâyet.

464 Kitâbu‟l-Vudû, 15. Bâb, 150. rivâyet; 16. Bâb, 151. rivâyet, 17. Bâb, 152. rivâyet;

Kitâbu‟s-Salât, 93. Bâb, 500. rivâyet; Kitâbu‟Ģ-ġehâdât, 15. Bâb, 2661. rivâyet.

465 Bakara, 2/189.

466 Kitâbu‟s-Salât, 81. Bâb, 468. rivâyet.

467 Kitâbu‟s-Salât, 80. Bâb,466. rivâyet.

468 Kitâbu‟s-Salât, 20. Bâb, 380. rivâyet; Kitâbu‟l-Ezan, 41. Bâb, 680. rivâyet, 161. Bâb, 860. rivâyet.

469 Kitâbu‟l-Ezan, 81. Bâb, 730. rivâyet; Kitâbu‟l-Libâs, 43. Bâb, 5861. rivâyet.

103

hasırdan bir oda edinmiĢ ve içinde gece namazı kılmıĢtır.470 O nafile namaz kılarken arkasındaki cemaat oluĢurdu.471 O devrin sosyo-ekonomik Ģartlarında hasırın yer yaygısı olarak kullanılmasının yanında, basit bir perdeleme nesnesi veya geçici çardaklar için de kullanılan bir eĢya olduğu anlaĢılmaktadır.

Yatak-döĢek unsuruna bakacak olursak, Hz. AiĢe, döĢeğinde (شارف \ ريرس) yatarken Hz. Peygamber‟in secdeye gittiği esnada ayaklarını ittiğini ve secdeden kalkınca tekrar uzattığını aktarmaktadır.472 Yine Hz. AiĢe, bir defasında yanında iki cariye ezgiler söylerken Hz. Peygamber‟in eve geldiğini ve yatağına uzandığını söylemektedir.473 Yine Ġbn Abbas‟tan gelen bir rivâyette, Hz. Peygamber, eĢlerinden Hz. Meymune‟nin yanında gecelerken yatağın uzun/boy kısmına, henüz çocuk olan Ġbn Abbas da yatağın en/ayak tarafında yatmıĢtır.474 Bu rivâyetlerden de beĢeri bir ihtiyaç olan gece istirahati için bir tür döĢeklerinin olduğu görülmektedir.

Görüldüğü üzere Hz. Peygamber, devrinin maddi Ģartları çerçevesinde lüzumlu olan hasır-yatak-döĢek gibi ev eĢyalarına malik olup kullanmaktadır. Rivâyetlerin geneline baktığımızda Hz. Peygamberin gündelik ev eĢyası konusunda fazla mükemmeliyetçi olmadığını, olanla yetinip yenilikçi veya bugünkü tabirle konformist yaklaĢım sergilemediğini yahut faydacı/pragmatik davrandığını söylememiz mümkün gözükmektedir.

Aksesuar/süs eĢyaları da dahil olmak üzere Hz. Peygamber‟in günlük hayattaki eĢyalarının son derece sade standartlarda olduğunu, bu nesnelerin kullanımında,

470 Kitâbu‟l-Ezan, 81. Bâb, 731. rivâyet.

471 Kitâbu‟l-Libâs, 43. Bâb, 5861. rivâyet.

472 Kitâbu‟s-Salât, 22. Bâb, 382. rivâyet; 99. Bâb, 507. rivâyet, 102. Bâb, 511. rivâyet.

Bu rivâyetlerden baĢka 9 yerde daha geçmektedir.

473 Kitâbu‟l-Iydeyn, 2. Bâb, 949. rivâyet.

474 Kitâbu‟l-Vudû, 36. Bâb, 183. rivâyet.

104

günümüzdeki konformist zihniyetle geliĢtirilmesi-yenilenmesi-güncellenmesinin değil kullanışlılık unsurunun ön plana çıktığını görmekteyiz. Esasen Mekkeli müĢrikler ve bilinen diğer toplumlar arasında müsrif bir tutum, konformist tavır olmakla bu lüks ve gösteriĢ tutumu -müĢrikler düĢünüldüğünde- dönemin yabancısı değildir. Diğer toplumlardaki bu kültürle ve fetihlerle geniĢleyen imkanlarla birlikte mütalaa edildiği takdirde, Hz. Peygamber‟in sadeliği ve kullanıĢlılığı tercih etmesi, Ģartların elveriĢsizliğinden farklı olarak, eĢyaya bakıĢı açısından iradi bir tavır olarak ortaya çıkmaktadır.

Hz. Peygamber‟in gündelik hayatında kullandığı bazı eĢyalara475 özel isimler vermektedir. Bu durum kiĢisel eĢyalarının bazılarını diğer eĢyalardan ayırdığı, özel bir anlam yüklediğini düĢündürmektedir. Hz. Peygamber nezdinde eĢyalar, -daha sonra Ġslam tarihindeki zühd akımlarında görülen temayüllerin aksine- büsbütün anlamsız, gereksiz, zaruret miktarı kullanılıp ilk fırsatta terk edilen, kiĢiyi Allah‟tan ve dini yaĢam kalitesinden uzak tutan nesneler değildir.