• Sonuç bulunamadı

VI. ÇALIġMANIN YÖNTEMĠ

5. Gıda Maddeleri ve Yemek Kültürü

5.8. Yeme-Ġçme ġekli ve Yemek Adabı

Hz. Peygamber yemekte kusur aramaz, iĢtahı varsa yer, yoksa yemezdi.839 Helal olmakla beraber kendi hoĢlanmadığı gıdaların sofrasında bulunmasına ve çevresindekilerce yenmesine herhangi bir kısıtlama getirmemekte, herkesi kendi damak tadı konusunda serbest bırakmaktadır. 840 Dikkat edileceği üzere Hz. Peygamber “ayıp olmasın” ya da “herkes yiyor” diye bir kaygı ile, iĢtahı olmadığı halde kendisini yemek yemeye zorlamamaktadır. Burada en azından yemek konusunda kiĢisel prensiplerini adaba fedâ etmediğini anlamaktayız.

Hz. Peygamber, yemekle namaz çakıĢtığında yemeği öne alınmasını841, önce yemeğe baĢlanmıĢsa yemekte namaz için acele edilmemesini uygun görmüĢtür.842 Dini farizaların ihmaline imkân verilmeden, biyolojik ve psikolojik ihtiyaçların öne alındığını söylemek mümkün görünmektedir.

Hz. Peygamber, henüz bir çocuk olan Ömer bin Seleme, tabağın her yerinden yemek yediğini görünce onu Ģöyle uyarmıĢtır: “Ey çocuk! Allah adını an, sağ elinle ve

838 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 10. Bâb, 5391. rivâyet; 14. Bâb, 5400. rivâyet.

839 Kitâbu‟l-Menâkıb, 23. Bâb, 3563. rivâyet; Kitâbu‟l-Et‟ıme, 21. Bâb, 5409. rivâyet.

840 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 8. Bâb, 5389. rivâyet; 10. Bâb, 5391. rivâyet.

841 Kitâbu‟l-Ezan, 42. Bâb, 671. rivâyet; 42. Bâb, 673. rivâyet; Kitâbu‟l-Et‟ıme, 58.

Bâb, 5463 ve 5465. rivâyetler.

842 Kitâbu‟l-Ezan, 42. Bâb, 672. rivâyet; 42. Bâb, 674. rivâyet.

163

önünden ye”843 Burada Hz. Peygamber‟in yemek adabını özlü bir Ģekilde dile getirmiĢtir.844

Hz. Ali, Hz. Peygamber‟in ayakta su içtiğini845 Ġbn Abbas da, ayakta zemzem içtiğini söylemiĢtir.846

Bazı durumlarda Hz. Peygamber‟in yanındaki sahabenin doyana kadar yemek yedikleri nakledilmektedir. Açlık had safhaya yükseldiği bir süreçte Ebu Talha, Hz.

Peygamber‟i yemeğe davet etmiĢ, o da yanında bulunan 80 kadar kiĢi ile davete icabet etmiĢ ve davetliler doyana kadar yemiĢlerdir.847

Enes bin Malik, Hz. Peygamber‟in (muhtemelen kendi hanesinde) yemek masasında yemediğini (yemeğini yer sofrasında yediğini) de nakletmektedir.848 Aynı rivâyetlerde geçen “yumuĢak ekmek yemediği”, “sukurruce üzerinde yemediği” gibi içeriğe bakıldığında, bunun bir edep ölçüsünden çok devrin maddi ve kültürel Ģartlarından olduğu intibaı vermektedir. Nitekim bir önceki rivâyette Hz. Enes‟in bir ekmekçisinin olduğundan bahsedilmekte, -yüksek ihtimalle Hz. Peygamber devrinden

843 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 2. Bâb, 5376. rivâyet. Ayrıca bakınız: Kitâbu‟l-Et‟ıme, 2. Bâb, 5377 ve 5378. rivâyetler.

844 Sağ elle yemeye vurgu muhtelif rivâyetlerde geçmektedir. Birkaç örnek için bakınız:

Kitâbu‟- Et‟ıme, 2. Bâb, 5376. rivâyet; 4. Bâb, 5379. rivâyet.

845 Kitâbu‟l-EĢribe, 16. Bâb, 5615 ve 5616. rivâyet.

846 Kitâbu‟l-EĢribe, 16. Bâb, 5617. rivâyet. Bu rivâyet suyun Hz. Peygamber‟in parmaklarının arasından kaynayıp bollaĢması ile ilgili bir rivâyetin peĢinden gelmektedir.

847 Kitâbu‟l-Menâkıb, 25. Bâb, 3578. rivâyet; Kitâbu‟l-Et‟ıme, 6. Bâb, 5381. rivâyet;

Kitâb‟ul-Eymân ve‟n-Nuzur, 22. Bâb, 6688. rivâyet.

848 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 8. Bâb, 5386. rivâyet; 23. Bâb, 5415. rivâyet.

164

sonra- yumuĢak ekmeğin üretildiği ve yendiği anlaĢılmaktadır.849 Eğer ilkesel bir durum olsaydı, Hz. Enes‟in de benzer içerikli bir talimat vermesi yahut en azından bu yönde bir imâda bulunması beklenirdi.

Hz. Peygamber, “İki kişinin yemeğinin üç kişiye, üç kişilik yemeğin dört kişiye yeteceğini” ifade etmektedir.850 Burada hem ikramı teĢvik etmekte hem de yemeğin kalabalıkla yenmesi halinde bereketleneceğine iĢaret etmektedir.

Hz. Peygamber‟in “ben dayanarak yemek yemem” sözü göz önüne alınacak olursa bunun kendisi için ilkesel bir tutum olduğu anlaĢılmaktadır.851 Hz. Peygamber‟in bu sözünden hareketle yemek yerken dayanmamasını bir tür hürmet hassasiyeti olarak mütalaa etmekteyiz.

Eti bazen bıçakla kesmiĢ, 852 bazen de ısırarak yemiĢtir.853

Abdullah bin Mesud‟dan gelen bir rivâyette yemek yerken yenen gıdanın tesbihini duyduklarını aktarmaktadır.854 Burada bir nesne olarak gıda maddelerinin metafizik bir takım özellikleri ile iliĢki kurulmaktadır. Kur‟an-ı Kerim‟de de “yerde ve gökte her ne

849 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 8. Bâb, 5385. rivâyet.

850 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 11. Bâb, 5392. rivâyet.

851 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 13. Bâb, 5398 ve 5399. rivâyetler.

852 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 20. Bâb, 5408. rivâyet; 26. Bâb, 5422. rivâyet.

853 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 18. Bâb, 5404. rivâyet; 19. Bâb, 5407. rivâyet.

854 Kitâbu‟l-Menâkıb, 25. Bâb, 3579. rivâyet; Müsned, Ġbn Hanbel, c: 7, S: 401, 4393.

rivayet; Kitabu’l-Musannef fi’l-Ehâdis ve’l-Âsâr, Ebubekir bin Ebî ġeybe, Tahkik:

Kamil Yusuf el-Hût, Mektebetu‟r-RüĢd, Riyad, 1409, c: 6, s:316, 31.722 rivayet;

Dârimî, Sünen, c:1, s:176, 29. rivayet. Aynî bu durumun Hz. Peygamber zamanına mahsus olduğu fikrindedir. Bakınız: Umdetu’l-Kârî, Aynî, c: 16,s:122-123, 9753.

rivayet.

165

varsa Allah‟ı zikrettiğinden” 855 ve mesela “taĢların Allah korkusu ile yuvarlandığından”,856 bazı varlıkların gölgeleriyle857 bazı varlıkların ise gölge kaydı olmaksızın secde ettiğinden858” bahsedilmektedir. Secde kavramının ayrıntılarına girmeksizin, müfessirlerin Allah‟ın koyduğu kanunlara itaat anlamı verdiklerine değinmekle yetiniyoruz.859 Bu bağlamıyla secde ve zikir kavramlarının, insanlar için kastedilen mânâdan geniĢ ve daha genel bir anlam içerdiği açığa çıkmaktadır. Abdullah bin Mesud‟un rivayetini de bu Ģekilde değerlendirmek mümkün görünmektedir.

Bununla birlikte Abdullah bin Mesud‟un “gıda maddesinin zikrinden kastının” mahiyeti hakkında kesin bir Ģey söyleyememekteyiz.

Hz. Peygamber, birlikte hurma yenirken, arkadaĢlarının izni olmadan,860 ikiĢer ikiĢer yenmesinden nehyetmiĢtir.861 Bu yasağın arkasında arkadaĢından fazla yahut hızlı yiyerek, bir tür rahatsızlık vermek, oburluk, telaĢ ve endiĢeyle yemek yerken bünyeyi

855 HaĢr, 59/1, 24; Saf, 61/1; Cuma, 62/1; Tegabun, 64/1.

856 Bakara, 2/74.

857 Ra‟d, 13/15; Nahl, 16/48-49; “gölgeleriyle secde etmeleri” sadece Rad ve Nahl Surelerindeki ayetlerde mevcuttur.

858 Nahl, 16/48-49; Hac, 22/18; Rahman, 55/6. Rahman suresinde sadece otlar ve ağaçlar Ģeklinde geçmektedir. Nahl Suresi 49 ayette, göklerdeki ve yerdeki canlılarla birlikte; meleklerin secdelerinden de bahsedilmektedir. Bu ayette secdenin canlı varlıklara mahsus olduğu intibaı vermekteyse de; secde kavramı Hac suresinde, güneĢ, ay ve yıldızlar dahil edilmekte ve cansız kabul edilen canlıları da Ģâmil olduğu anlaĢılmaktadır.

859 “Secde”, Nihat Dalgın, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, C: 36, s: 271-272.

860 Kitâbu‟l-Mezâlim, 14. Bâb, 2455. rivâyet; Kitâbu‟l-Et‟ıme, 44. Bâb, 5446. rivâyet.

861 Kitâbu‟l-Mezâlim, 14. Bâb, 2455. rivâyet; Kitâbu‟Ģ-ġerike, 4. Bâb, 2489. ve 2490.

rivâyet.

166

yormak yahut bir tür strese sebep vererek “lokmaların tesbihini duyamamak” gibi olumsuz hallerin önünü almak olsa gerektir. Nitekim yemek yenirken namaz için bile acele edilmemesinin telkini, yemeğin sükûnet ve huzur içinde yenmesi hususunun ne kadar önemli olduğunu izhar etmektedir.

Sevik,862 süt863 gibi bazı gıdaları yedikten sonra sonra ağzını çalkaladığı ve yemekten sonra Ģükür mahiyetinde dua ettiği de nakledilmektedir.864

Hz. Peygamber, su içerken kaba nefes verilmesini nehyetmiĢtir.865 Burada Hz.

Peygamber‟in temizlik hususuna dikkat edilmesini telkin ettiğini de görmekteyiz.

Hz. Peygamber, yemek hazırlayan hizmetçinin sofraya oturtulmasını, eğer bu yapılmayacaksa hazırlayıp getirdiği yemekten bir iki lokma olsun ikram edilmesini salık vermektedir. Çünkü hizmetçi yemeğin hazırlanmasında zahmetini çekmiĢtir.866 Burada da insan unsurunun ehemmiyeti ortadadır. Yemeyi hazırlayan kiĢi bu süreçte, yemekten canı çekmiĢ olduğu halde yiyememiĢ olabilir. Dikkat edilirse hizmetlinin maaĢ ve görevi icabı yaptığı bir iĢ olmanın ötesinde, insan olarak saygınlığı ve yemekle ilgili iĢtihası önemsenmektedir. Bu vaziyet “Yediğinden ye, giydiğinden giydir” düsturu ile de iliĢkilidir. Ayrıca bu uyarı geleneğimizdeki “göz hakkı” tabir olunan mefhumun menĢeini teĢkil ediyor olabilir.

Hz. Peygamber‟in yeme-içme kültürünü de diğer günlük iĢler gibi belli bir âdab ve usûl çerçevesinde gerçekleĢtirmiĢtir. Hz. Peygamber‟in beslenme hususundaki uygulamasında; yemeğin kaynağı ve mahiyetini tespit baĢta olmak üzere, besmele ile

862 Vudû, 51. Bâb, 209 rivâyet; Vudû, 53. Bâb 215 rivâyet; Kitâbu‟l-Et‟ıme, 9. Bâb, 5390. rivâyet; 51. Bâb, 5454 ve 5455. rivâyetler.

863 Kitâbu‟l-Vudû,52. Bâb, 211. rivâyet.

864 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 54. Bâb, 5458 ve 5459. rivâyetler.

865 Kitâbu‟l-Vudû, 18. Bâb, 153. rivâyet; 19. Bâb, 154. rivâyet.

866 Kitâbu‟l-Et‟ıme, 55. Bâb, 5460. rivâyet.

167

baĢlanması, kiĢinin önünden yemesi, içtiği kaba nefes vermemesi, yemekten sonra dua etmesi ve ağzını çalkalaması, yemeği hazırlayan kiĢilerin de mahrum edilmemesi, yemekte namaz için bile olsa yerken acele edilmemesi yönündeki tavsiye ve tatbikatında, sofra arkadaĢları ve mutfak hizmetinde bulunanlara da Ģâmil olan kuĢatıcı, bilinçli bir sükûnet hâli ve Allah‟ın çizdiği ölçülerden gafil olmama duyarlılığı belirgin bir Ģekilde hissedilmektedir.

Görüldüğü üzere Hz. Peygamber, hayatı lalettayin bir akıĢ içerisinde değil, belli bir vukuf ve hissediĢle yaĢamaktadır. Alelade ve nizamsız bir sürükleniĢten farklı olarak, yaĢamın akıĢında muayyen bir ölçü ve üslup görülmektedir.

ġimdi gıda maddeleri ve yeme-içme bahsinde muhtelif baĢlıklardan çıkardığımız tespitleri topluca değerlendirelim.