• Sonuç bulunamadı

3.2. İran İslam Devrimi’nin Gerçekleşmesi

3.2.1. Kanlı Muharrem Olayı

Şah rejimi protestolar nedeniyle ülkedeki kontrolü kaybetmiştir. Rejim, askeri gücü sayesinde ayakta durmaya çalışmış fakat muhalefet, askerin sert tutumuna rağmen bir türlü geri adım atmamıştır. Öte yandan ülkesinde istenmeyen adam durumuna gelen Şah, yaşanan olaylar nedeni ile psikolojik olarak bir çöküntüye girmiştir. Şah bu zor döneminde bir de kanser olduğunu öğrenince sağlıklı kararlar verememeye başlamıştır. Bir yandan tavizler veren diğer yandan ise göstericileri

340 Milliyet Gazetesi, “İran’da Dini Liderler İsteklerini Açıkladılar”, 14 Kasım 1978, s.3. 341 Hüseyin, İran’da Devrim… s.27.

107

ezmek için sert tedbirler almaya çalışan Şah Muhammed Rıza Pehlevi, bir türlü kontrolü sağlayamamıştır.343

Şah bu tutumu sergilerken muhalefet de gösterileri organize etmekten geri durmamıştır. Bu arada Paris’te sürgün hayatı yaşayan Humeyni ise Muharrem ayına bir hafta kala bu ayı İslam askerlerinin zafer ayı olarak ilan eden bir bildiri yayımlamış ve gösteriler esnasında ölenleri de “Şerefli devrim şehitleri” olarak nitelendirmiştir.344

Humeyni’nin bu çıkışları ve Muharrem ayının başlaması ile olaylar tekrar şiddetlenip manevi bir boyut kazanmıştır. Hükümetin gösteri yasağı ve sıkıyönetim ilanına rağmen 2 Aralık 1978 tarihinde Tahran sokaklarına akşam vakti dökülen binlerce gösterici, sırtlarına şehitlik kefenlerini sararak Hz. Ali ve Hz. Hüseyin’in despot yöneticilere karşı gösterdikleri mücadeleyi sembolleştirmeye çalışmışlardır. Ayrıca göstericiler “Her yer Kerbela, Her ay Muharrem, Her gün Aşure” sloganları atarak yürüyüşlerini sürdürmüşlerdir. Göstericiler bu ritüeli gerçekleştirirlerken Şah’ı da Yezid’e benzetmişlerdir.345

Ölmekten korkmadıklarını ve ölmeye hazır olduklarını belirtmek amacıyla kefenleri ile sokaklara çıkan göstericiler ellerindeki pankartlarla Şah ve ABD’yi kınamışlardır. Bu arada göstericiler Humeyni’nin tekrar İran’a geri dönmesini de istemişlerdir. Fakat kalabalığın sokağa çıkma yasağının olduğu saatte sokakta olmaları nedeniyle askeri birlikler zırhlı araçlar ile göstericilerin etrafını sarmışlardır. Birlik komutanı göstericilere dağılmaları hususunda bir uyarıda bulunmuş fakat göstericilerin buna uymaması sebebiyle askerlere göstericilerin üzerine ateş açma emrini vermiştir. Askerlerin ateşi ile pek çok gösterici hayatını kaybetmiş ve bir o kadar da yaralanmıştır. Daha sonra bölgeye sevk edilen tankların da olaya müdahale etmesi ile ölü ve yaralı sayısı artmıştır. Gecenin sonunda muhalif kanadın verdiği rakamlara göre 1000’e yakın gösterici bu olayda hayatını kaybetmiştir. Bu olay Şah rejimini dönülmez bir yola sokmuş ve bu olaydan sonra göstericiler milyonlara ulaşmıştır.346

343 Cleveland, Modern Ortadoğu… s.474. 344 Algar, Humeyni… s.361.

345Demirkılınç, “Psikopolitik Boyutuyla…” s.37. 346 Cleveland, Modern Ortadoğu… s.474.

108

3.2.1.1. Kanlı Muharrem Olayının Türk Basınına Yansıması

Türk Basını bir katliamı andıran Kanlı Muharrem olayını şu şekilde aktarmıştır:

Akşam Gazetesi, “İran’da Rekor: 1000 Ölü”, manşetini atarak bu feci olayı şöyle açıklamıştır: “İran’ın başkentin Tahran’da önceki gece sokağa çıkma yasağına

karşı gelerek caddelerde gösteriler yapan halka askeri birlikler ateş açmış ve yüzlerce kişiyi öldürmüştür. Olayların gece Türkiye saati ile 20:00’da bin kişi olduğu tahmin edilen bir kalabalığın sırtlarında kefenler olduğu halde bir yandan dualar okuyup bir yandan ‘Şah’a ölüm’ sloganlarıyla caddelerde yürümeleri üzerine başladığı bildirilmiştir. Birkaç dakika içinde kentin bütün caddeleri askeri birlikler tarafından doldurulmuştur. Zırhlı araçlardaki askerler önce göstericilere dağılmalarını ihtar etmiş, ardından da ateş açmıştır. Daha sonra kente birçok tankın girdiği verilen haberler arasındadır. Açılan ateşte ölen ve yaralananların sayısı kesinlikle saptanmamasına rağmen iyi haber alan kaynaklar ölü sayısının 1000’i bulduğunu söylemektedirler. Açılan ateşin ardından cankurtaran arabaları yaralı ve ölüleri hastanelere taşımaya başlamıştır. Tahran’da olayların en yoğun olduğu semtlerin Lale Meydanı ile Kapalıçarşı arasında kalanlar olduğu öğrenilmiştir. Daha sonra askeri birlikler Rey, Tecriş, parlamentonun bulunduğu Baharistan Meydanı, Lale, Füziyeh, Molavi, Firdevsi, Hasanabad, Sepah Meydanı, Yirmi Beşinci Şehriyar Meydanı, Kuzey Farah, Abbasabad, Kuzey Koruş, Kebir ve havaalanı çevresindeki yerleşme yerlerinde mevzilenmişlerdir.”347

Cumhuriyet Gazetesi, “İran’da Kanlı Muharrem, 1000 Ölü”, manşetinden sonra şunları yazmıştır: “Tahran’da dün akşam binlerce gösterici ‘Şah’a ölüm’

sloganları atarak ve dualar okuyarak caddeleri doldurmaya başlamışlardır. Kentin tüm caddelerini denetim altında tutan zırhlı araçlardaki askerlerin dağılın uyarılarını dinlemeyen göstericiler daha sonra silahlı kuvvetlerin açtığı yaylım ateşiyle karşılaşmışlardır. Askerlerin gece sokağa çıkma yasağını ve dağılma uyarılarını dinlemeyen halka ateş açtığını doğrulayan İran Radyosu, Tahran’da 7 kişinin öldüğünü, 25 kişinin yaralandığını 100 kişinin de tutuklandığını ileri sürmüştür. Ancak Tahran’da bulunan ajans muhabirleri, ölü sayısının bini bulabileceğini ileri

109

sürmüşlerdir. İran hükümeti, İran’da yaşayan 34 milyon Şii’nin yas tuttuğu Muharrem ayında her türlü gösteri yapılmasını daha önce yayınlandığı bir bildiri ile yasaklamıştı. Olaylardan sonra Başbakan ve Genelkurmay Başkanı General Azhari’nin emriyle bir soruşturma kurulu kurulmuş ve olayları soruşturmaya başlamıştır.”348

Milli Gazete, “İran’da Muharrem Kanlı Başladı, 1000 Ölü” manşetinden sonra şunları aktarmıştır: “İran’da Muharrem’in başlangıç günü olan 2 Aralık gecesi

başkent Tahran’da meydana gelen olaylarda 1000 kişinin hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Alınan bilgiye göre ‘Şah aleyhtarı gösterilerin en büyüğünün başkent Tahran’da yapıldığı ve ordu birliklerinin bu gösteri sırasında, halkın üzerine makineli tüfeklerle hedef gözetmeksizin ateş açtıkları öğrenilmiştir. İran Radyosu da askerlerin göstericilerin üzerine ateş açtığını doğrulamış, ancak göstericilerin gece sokağa çıkma yasağının başlamasından sonra da dağılmamakta direnmeleri üzerine askerlerin bu yola başvurduklarını belirtmiştir. Tahran’da olayların en fazla olduğu semtlerin Lale Meydanı ile Kapalıçarşı arasında kalanlar olduğu öğrenilmiştir. Daha sonra askeri birlikler Rey, Tecriş, parlamentonun bulunduğu Baharistan Meydanı, Lale, Füziyeh, Molavi, Firdevsi, Hasanabad, Sepah Meydanı, Yirmi Beşinci Şehriyar Meydanı, Kuzey Farah, Abbasabad, Kuzey Korus Kebir ve havaalanı çevresindeki yerleşme yerlerinde mevzilenmişlerdir.”349

Milliyet Gazetesi, “İran’da Muharrem Ayı Kanlı Başladı: 1000’e Yakın Ölü

Var” manşetini attıktan sonra olay hakkında şunları yazmıştır: “Şiiler tarafından kutsal sayılan Muharrem ayı İran’da kanlı başlamış, önceki gece Tahran’da yapılan kanlı gösterilerde askerin topluluklar üzerine ateş açması sonucu 1000 kişinin yaşamasını yitirdiği görgü tanıkları tarafından ileri sürülmüştür. Tanıklar, Şah aleyhtarı gösterilerin en büyüğünün başkent Tahran’da yapıldığını ve ordu birliklerinin bu gösteri sırasında, halkın üzerine makineli tüfeklerle hedef gözetmeksizin ateş açtıklarını söylemişlerdir. İran Radyosu da askerlerin göstericilerin üzerine ateş açtığını doğrulamış, ancak göstericilerin gece sokağa çıkma yasağının başlamasından sonra dağılmamakta direnmeleri üzerine askerlerin

348 Cumhuriyet Gazetesi, “İran’da 1000 Ölü”, 3 Aralık 1978, s.9.

110

bu yola başvurduklarını belirtmiştir. Radyo, olaylarda 7 kişinin öldüğünü, 24 kişinin yaralandığını kaydetmiş, ancak kesin bilançonun daha ağır olabileceğine de haberinde yer vermişti. Bu arada Şah’a yakın kimselerin silahlanmaya başladıkları da ileri sürülmüştür. Olaylar, gece 20:00’da üç bin kadar göstericinin sırtlarında kefenler olduğu halde bir dualar okuyup bir yandan da Şah’a ölüm sloganlarıyla caddelerde yürümeleri ile başlamıştır. Bunun üzerine birkaç dakika içinde kentin bütün caddeleri askeri birlikler tarafından doldurulmuştur. Zırhlı araçlardaki askerler önce göstericilere dağılmalarını ihtar etmiş, ardından da ateş açmıştır. Daha sonra kente birkaç tank girmiştir. Açılan ateşin ardından cankurtaran arabaları yaralı ve ölüleri hastanelere taşımaya başlamıştır. Tahran’da olayların en yoğun olduğu semtlerin Lale Meydanı ile Kapalıçarşı olduğu öğrenilmiştir. Daha sonra askeri birlikler Rey, Tecriş, parlamentonun bulunduğu Baharistan Meydanı, Lale, Füziyen, Molavi, Firdevsi, Hasanabad, Sepah Meydanı, Yirmi Beşinci Şehriyar Meydanı, Kuzey Farah, Abbasabad, Kuzey Korus, Kebir ve havaalanı çevresinde mevzilenmişlerdir.”350

2 Aralık 1978 tarihindeki Kanlı Muharrem olayını sayfalarına taşıyan Türkiye’deki bazı gazeteler genelde olayı ulaştıkları kaynaktan aldıkları gibi vermişlerdir. Gazeteler verdikleri bu habere herhangi bir yorum katmadan olduğu gibi vermeye çalışmışlardır. Cumhuriyet ve Milliyet Gazeteleri Tahran Radyosu tarafından belirtilen ölü sayını 7 olarak vererek bir mutabakata varmışlar fakat yaralı sayısı Cumhuriyet Gazetesi’nde 25, Milliyet Gazetesi 24 olarak verilmiştir. Milli Gazete ile Akşam Gazetesi resmi rakamları kullanmamışlardır. Ancak bütün gazeteler resmi olmayan kaynaklara dayandırdıkları ölü sayısını 1000 olarak vermişlerdir.

Haberin içeriği ve verilen rakamların yanı sıra gazetelerin haberi duyurdukları sayfa numaraları arasında bir farklılık görülmüştür. Akşam Gazetesi ile Milli Gazete haberi birinci sayfada okurlarına duyururken, Milliyet Gazetesi üçüncü, Cumhuriyet Gazetesi ise dokuzuncu sayfada haberi vermişlerdir.

350 Milliyet Gazetesi, “İran’da Muharrem Ayı Kanlı Başladı: 1000’e Yakın Ölü Var”, 3 Aralık 1978, s.3.

111

3.2.2. Son Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin İran’ı Terk Etmesi ve