• Sonuç bulunamadı

Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin I Dönemi (16 Eylül 1941-16 Ağustos

Rıza Şah Pehlevi’nin oğlu olan Muhammed Rıza, 27 Ekim 1919 tarihinde Tahran’da doğmuştur. Annesinin adı Tac-ül-Mülük olan Muhammed, babası tarafından 26 Ocak 1926 tarihinde veliaht ilan edilmiştir. 12 yaşına gelen Muhammed Rıza, eğitimi için İsviçre’ye gönderilmiş ve burada dört yıl eğitim gördükten sonra 1936 yılında Tahran’a geri dönmüştür. Tahran’a dönen Muhammed Rıza burada iki yıl askeri akademide okumuş ve 1938’de akademiyi bitirince de ordu müfettişliğine getirilmiştir. Ordu müfettişi olduktan bir sene sonra 1939’da Mısır Kralı I. Fuad’ın kız kardeşi Fevziye Sultan ile evlenmiştir. Ancak 25 Ağustos 1941 tarihinde İngiliz ve Rus güçleri tarafından İran işgal edilince babası Rıza Şah, Alman yanlısı olduğu gerekçesi ile İngiltere ve Rusya tarafından tahttan indirilmiştir. Böylece tahtan indirilen Rıza Şah’ın yerine 16 Eylül 1941’de Muhammed Rıza, şah ilan edilerek İran tahtına oturmuştur.148

Böylece mecliste sivil giysileri ile yemin eden Şah, temel yasalara saygı gösteren meşruti bir monarşi ile saltanat süreceğine dair yemin etmiştir. Muhammed Rıza Pehlevi, şah olduktan sonra yönetimini meşrulaştırmak ve babasının edindiği kötü imajı ortadan kaldırmak için ilk iş olarak suçlular için bir af kanunu çıkarmıştır. Bunun akabinde siyasi partilerin kurulmasına izin veren Şah, İran’da çok partili bir hayatın da başlamasına vesile olmuştur. Şah aynı zamanda babasından kalan paraları hükümete devrederek hastaneler, tıbbi laboratuvarlar, halk kütüphaneleri ve Tahran’da mevcut olmayan su dağıtım sisteminin kurulmasını sağlamış ve ayrıca babası tarafından alınan arazileri de asıl sahiplerine iade etmiştir. Tüm bunları yapan Şah Muhammed’in diğer faaliyeti ise yine babası tarafından Eğitim Bakanlığı’nın denetimine verilen dini vakıfların serbest bırakılması ve Necef’teki kıdemli müçtehit Büyük Ayetullah Ağa Hüseyin Kumi’ye devletin artık peçeye savaş açmayacağına dair güvence vermesi olmuştur. Şah ve hükümetin bunları yapmasının amacı ise

147 BCA, 030.10.01.02.46.47.4., s.4. 148 Kurtuluş, Muhammed Rıza… s.565.

44

kendilerine karşı büyük bir tehdit olarak gördükleri komünizmi insanların akıllarından çıkarmak ve onun yerine ise dini koymaktır.149

Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin başa geçmesi ile ülkede yeni bir atmosfer ortamı oluşmuş ve çeşitli düşünce grupları ile zıt düşünceler için bir tartışma ortamı ortaya çıkmıştır. Böylece sol, liberal ve dini düşünceler kendi seslerini duyurma olanağı bularak kendilerine önemli destekler sağlamışlardır. Fakat Şah ordudaki gücünü arttırmak ve yönetimi tek elde tutmak için yabancı güçlerin desteğini alıp, ulemanın da onayını alarak iktidarını kurmaya çalışmıştır. Bu dönemde ulema dini konulardaki isteklerini elde etmek için Şah’ı destekleyip, hükümetini onaylamışlardır. Ancak babası gibi ulemanın etkisini azaltamayıp güçlenen dini kurumların politika ile uğraşmasını engelleyememiş ve 1943 seçimlerinden sonra muhafazakâr ağırlıklı bir meclis ortaya çıkmıştır.150

Demokratikleşme hareketleri bir yandan devam ederken bir yandan da SSCB ve İngiltere tarafından işgal edilen İran toprakları kurtarılmaya çalışılmıştır. II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden kısa bir süre sonra İngiltere, petrol bölgeleri hariç işgal etmiş olduğu bütün İran topraklarından çekmiştir. Ancak SSCB, 2 Mart 1946 tarihine kadar birliklerini İran’ın kuzey bölgelerinde bulundurmaya devam ettirmiştir. SSCB ayrıca baskı ile İran’dan petrol ayrıcalıkları elde etmeye çalışmış ve bununla da yetinmeyerek Azerbaycan’daki ayaklanmaları destekleyerek İran’daki işgal süresini uzatmak istemiştir. Bu durum üzerine İran, SSCB’yi Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne şikâyet etmiştir. Konsey, tarafların sorunu karşılıklı görüşmeler yolu ile çözmelerini istemiştir. ABD’nin de baskısı ile iki devlet arasındaki ikili görüşmeler olumlu sonuca ulaşmıştır. Varılan anlaşma ile SSCB askerlerini İran’dan çekecektir. Buna karşılık İran da kuzey bölgesinde SSCB’ye petrol ayrıcalıkları verilecektir. Bununla da yetinmeyen SSCB, İran’ın Güney Azerbaycan’ın özerkliğini de tanımasını istemiştir. Anlaşma sonunda SSCB 6 Mayıs 1946 tarihinde askerlerini İran’dan çekmiştir.

149 Ervand Abrahamian, Modern İran Tarihi, Çev. Dilek Şendil, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2008, s.132.

45

SSCB’nin çekilmesini fırsat bilen Şah, Güney Azerbaycan’a asker göndererek özerklik hareketini bastırmıştır. Ulusal Cephe Lideri Dr. Muhammed Musaddık, SSCB’ye tanınan petrol ayrıcalıkları nedeni ile İran Parlamentosu’na bir yasa teklifi vermiştir. Teklifte hükümetin parlamentoya danışıp onayını almadan yabancı ülkelere ayrıcalık veremeyeceğine dair hükümler vardır. Böylece verilen yasa teklifi kabul edilmiş ve petrol ayrıcalıkları kaldırılmıştır. İran yapmış olduğu bu hamleler ile SSCB ile olan sorunlarını çözmüş fakat bu sefer de İngiltere ile daha uzun sürecek olan bir anlaşmazlığın içine girmiştir. Çünkü İran petrolünü İngiliz petrol şirketi olan British Petroleum (BP) işletmiş ve İngiltere ise bu hisselerin çoğunu elinde bulundurmuştur. İngiltere, İran’daki petrol şirketini İran Hükümeti’ne karşı siyasal bir baskı aracı olarak kullanmış ve şirket İngiliz Donanması’na uygun koşullar ile petrol vermiştir. Ancak II. Dünya Savaşı’nda sonra bozulan ekonomisini düzelterek hızlı bir ekonomik gelişme içine girmek isteyen İran, bu ayrıcalıklar nedeni ile kendi vatandaşlarına iş olanakları oluşturulamamış ve çalışma koşullarını düzeltememiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen 1949 yılında İngiltere ile yeni bir petrol anlaşması yapılınca halk buna büyük tepkiler göstermiştir.151 Tepkiler giderek büyümüş ve

ülkede karışıklıklar başlamıştır. Yapılan yeni petrol anlaşmasına muhalif olan Muhammed Musaddık, bu tepkileri fırsat bilerek İngilizler’e ait olan Anglo-Iranian Oil Company Ltd.'nin millileştirilmesi için bir çağrıda bulunarak milliyetçi çevrelerden büyük saygınlık kazanmıştır. Ardından İran petrollerinin millileştirilmesini öngören bir yasa tasarısı hazırlayıp, 1951’de mecliste kabul ettirmiştir.152 Musaddık kendisinden önceki başbakan döneminde mecliste kabul

ettirdiği petrolü millileştirme yasası nedeni ile gücünü oldukça artırmış ve bu durum karşısında Şah, halkın da desteğini alan Musaddık’ı başbakanlığa getirmek zorunda kalmıştır.153

2.3. Muhammed Musaddık Dönemi (28 Nisan 1951-19 Ağustos 1953)