• Sonuç bulunamadı

1.2. KAMU GÜVENLİĞİ

1.2.2. Kamu Düzeni

1.2.2.2. Kamu Düzeninin Maddi Yönü ve Kolluk

Kamu düzeni denilince akla gelen tüm halkın huzur, güven, asayiş ve emniyet içersinde olması, gelişmesi ve yaşamını sürdürmesi için uygun bir ortamın oluşturulmasıdır. Bu toplumsal bir ihtiyaçtır (Geleri, 2003: 53). Bir insan grubunun gerçek anlamda toplum olmasına olanak veren iç barış, asgari sükunet, tüm fertlere

özgürlüklerden yararlanma güvencesi ve toplumsal düzeni oluşturan tüm kurallar bütünü kamu düzenini açıklamaktadır. Yukarıda yapılan tüm tanımlarda varılan sonuç aynıdır fakat kamu düzeni çok geniş alanları ve birçok kuralı kapsadığından, içersinde açıklanması gereken birçok konu, izafilik ve belirsizlik bulunmaktadır.

Bu çalışmada üzerinde durulan husus, kamu düzeninin maddi ve somut yönü toplumun huzuru, güvenliği ve sağlığıdır (Gözübüyük ve Tan, 2001: 596).

Anayasamızın “Temel Hak ve Ödevler” başlıklı bölümünde, toplumun barışı, güvenliği ve sağlığı, toplumun maddi ve dışsal konumunu göstermektedir. (Giritli, Bilgen ve Akgüner, 2001: 745). Kamu düzeninin maddi üç öğesi olan dirlik, güvenlik ve sağlık kavramları aynı zamanda kolluk faaliyetleriyle de bütünleşmektedir (Hulusi, www.turkhukuksitesi.com). O halde kolluğun koruyacağı kamu düzeni, toplumun maddi (dışsal) düzenidir ve kolluğun amacı da budur. Düşünce ve ahlak boyutundaki düzen ise doğrudan kolluğun görevi değildir. Yani kolluk bireylerin düşünce ve inanç alanlarını düzenlemez fakat bunlar kamu düzenini bozacak bir şekilde dışa yansırsa müdahale eder ve önler (Gözübüyük ve Tan, 2001: 595, 596)

Toplum hayatının barış, güvenlik, dirlik ve düzen içersinde devamını sağlamak, insanların toplum içersindeki tutum ve davranışlarını gözetip denetlemek kamu yönetiminin bilinen en eski ve yaygın görevlerinden biridir. Bu doğrultuda kolluk kamu düzenin temininde, genel sağlık, kamu güvenliği, kamu huzuru ve gerektiğinde genel ahlakın sağlanmasında rol oynamaktadır. Zaten kolluk kavramının içeriğinde “kamu düzeninin sağlanması, kamu düzeninin korunması, kamu düzeninin bozulduğunda eski haline getirilmesi “ vardır.

1.2.2.2.1. Güvenlik (Kamu Güvenliği)

İnsanların huzurlu bir yaşam sürebilmesi için öncelikle güvende olduklarını hissetmeleri gerekmektedir. Vatandaşın kamu idaresinden beklentisi kendilerine bu imkanın sağlanması, güvenlik ihtiyacının karşılanmasıdır. Birinci konuda güvenlik kavramı tam olarak açıklanmış ve sınıflandırılmıştır. Görülmektedir ki güvenliği sadece kolluk faaliyetleri olarak sınırlandırmamalıdır. Fakat kamu düzeninin temininde ilk akla gelen idari kolluk faaliyetleridir. Modern devlet kamu düzeninin korunması görevini idari kolluğa vermiştir. Sadece suçun önlenmesi, suçluların yakalanması ve adalete

teslimi değil, bunun yanında silah ruhsatının verilmesinden tutunda trafik kontrollerine, yıkılma tehlikesinde bulunan binaya yapılacak işlemlere, binaların yanma tehlikesine yönelik alınacak önlemlere, iş kazalarına yönelik tedbirlere, kişi ve konut dokunulmazlığının teminine kadar tüm tutum ve davranışlardır (Giritli, Bilgen ve Akgüner, 2001: 746; Pelit, 1998: 7,8).

1.2.2.2.2. Dirlik ve Esenlik (Kamu Huzuru)

Kamu huzuru anlamına gelen kamu dirliği ve esenliği hususu, toplumun düzeni bozucu fiillerden ve olumsuzluklardan uzak tutulması anlamına gelmektedir. Kişilerin her yerde ve her zaman, rahat ve huzur içinde olmaları, herhangi bir dış etkenden etkilenmemeleri, sükunun sağlanması durumudur (Giritli, Bilgen ve Akgüner, 2001: 746). Dirlik ve esenliğin oluşmasında iki unsur vardır ki bunlar manevi ve ahlaki hususlar, diğeri ise maddi hususlardır. Manevi ve ahlaki konular kolluk faaliyetleriyle ilgili değildir. Kolluğun kamu dirliğinde rolü maddi olmasıdır (Kaptı, 2004:31). Fertlerin toz, çöp, kötü koku, duman ve benzeri rahatsız edici davranışlardan günün 24 saat uzak tutulması maddi bir olgudur ve idari kolluğun bu yönde görevleri vardır (Gözübüyük, 1991: 186). Fakat bazı dirlik ve esenliği sağlayıcı önlemler coğrafi konuma ve zamana göre farklılıklar içerebilir. Örneğin geç saatlere kadar açık bir eğlence merkezi toplumu rahatsız edip, huzuru bozabilirken sahil şeritlerinde rahatsız edici olmayabilir (Karagöz, 2005: 29).

1.2.2.2.3. Genel Sağlık

Kolluk faaliyetlerinin kamu düzenin korunmasında bir diğer faaliyeti de kamu sağlığının teminidir. Burada kastedilmek istenen fertlerin tedavi edilmesi, hastalıkların iyileştirilmesi değildir. Toplumun bulaşıcı ve yaygın hastalıklardan uzak tutulması, genel sağlığın teminidir (Gözübüyük ve Tan, 2001: 596). Yani kişisel olarak hastalıkların tedavisi yerine toplumun genel sağlığının temini ve toplumun bütününün korunmasıdır (Karagöz, 2005:29). Suların, her türlü yiyecek ve içecek maddelerinin denetimi, salgın hastalıkların önlenmesi için insanlar, hayvanlar, taşınır veya taşınmaz mallar üzerinde kısıtlamaların getirilmesi (Kaptı, 2004: 31), kanalizasyon yada foseptik yaptırılması toplum sağlığını korumak amacıyla yapılır ve genel hijyen (umumi

hıfzısıhha) kurallarıyla belirlenir (Giritli, Bilgen ve Akgüner, 2001: 746). Bulaşıcı hastalıklarda yeterince önlem alınamazsa toplumun büyük bir kısmı etkilenebilir. Bu nedenle hastalığın bulunduğu bölgede yaşayanların çıkışı yasaklanabileceği gibi bölgeye girişlerde yasaklanabilir. Örneğin kuş gribi vakasında polis ve jandarma görevlileri, belediyeler, sağlık müdürlükleri, tarım ve köy işleri yetkilileriyle beraber karantina bölgelerini kontrol altında tutarak bölgedeki hastalıklı hayvanlara el konulması gibi işlemleri yerine getirmişlerdir

1.2.2.2.4. Genel Ahlak

Kamu güvenliği, sağlığı, huzurunun temini yanında bir diğer husus genel ahlakın korunmasıdır. Toplumun manevi ve ahlaki konumuna aykırı bazı fiiller karışıklığa neden olabilir. Fertlerdeki birtakım ahlaki tutum ve davranışlar kolluğa belirli sınırlar dahilinde müdahale yetkisi tanımaktadır (Karagöz, 2005: 30). Müstehcen yayınlar, plaklar, fotoğraflar, kamu alanlarında veya umuma açık yerlerdeki davranışlar kamu düzenini bozduğu taktirde kolluk gerekli yasal işlemleri yapabilmektedir. Nitekim 2559 sayılı PVSK Mad. 11’ de Polis, “Genel ahlak ve edep kurallarına aykırı olarak; utanç verici ve toplum düzeni bakımından tasvip edilmeyen tavır ve davranışta bulunanlar ile bu nitelikte söz, şarkı, müzik veya benzeri gösteri yapanları; çocuklar, kız ve kadınlar ile genç erkeklere sözle veya herhangi bir şekilde sarkıntılık edenleri, kötü alışkanlıklara ve her türlü ahlaksızlığa yönelten ve teşvik edenleri; genel ahlâk ve edebe aykırı mahiyette her türlü sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üreten ve satanları; herhangi bir müracaat veya şikayet olmasa bile engeller, davranışlarının devamını durdurarak yasaklar, sanıklar hakkında tanzim olunacak evrakı derhal şikayete bağlı suçlar hakkındaki evrakı da şikayet ve müracaat vuku bulduğu takdirde adliyeye tevdi eder.” denilmektedir. Yine 2004 tarih ve 5237 sayılı TCK 7. Bölümde Genel Ahlaka Karşı Suçlar başlığı altında verilecek cezalar belirtilmiştir.