• Sonuç bulunamadı

2.3. TÜRKİYE’DE KAMU GÜVENLİĞİ VE KOLLUK HİZMETLERİ

2.3.2. Kolluk Çeşitleri

2.3.2.1. Genel İdari Kolluk

Şafak, Ünsal ve Yaşar’ a göre Polis, Jandarma ve Sahil Güvenlik bu kategoriye girmektedir. İdare hukukçuları, Sahil Güvenliği Genel İdari Kolluk kapsamına almamışlardır. Fakat yaptığı idari işlemler ve Türk Kara Sularındaki sorumlulukları açısından Jandarma ve Polise benzer faaliyetlerde bulunmaktadır. Ayrıca gerektiğinde adli kolluk görevini de ifa etmektedir.

2.3.2.1.1. Jandarma Teşkilatı

Tarihte ilk kez “Jandarma” kavramına 1840-1841’ li yıllarda rastlanmış ancak Jandarma Teşkilatının kuruluşu 14 Haziran 1839 tarihi kabul edilmiştir. Sadrazam Sait Paşa tarafından 20 Haziran 1879 yılında Seraskerlik makamına bağlı Umum Jandarma Merkeziyesi kurulmuş, 1909 yılında yeniden düzenlenerek Harbiye Nezareti'ne bağlanmış ve “Umum Jandarma Kumandanlığı” adını almıştır (Jandarma Teşkilatı Tarihçe, www.jandarma.gov.tr). 1983 tarih ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Yetkileri Kanunu (JTGYK) ile teşkilatın bugünkü yapısal çerçevesi oturtulmuştur.

Jandarma, emniyet, asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan ve diğer kanun ve tüzüklerin verdiği görevleri yerine getiren silahlı, askeri bir güvenlik ve kolluk kuvvetidir (JTGYK, Mad. 3). Polis teşkilatının bulunmadığı yerlerde ve belediye sınırları dışında kanunda yazan yetkileri yapar (PVSK, Mad. 25, JTGYK, Mad. 10, JTGYY, Mad. 19,20).

Jandarma Genel Komutanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olup eğitimi, öğretimi ve silahlı kuvvetlerle ilgili askeri görevleri açısından Genel Kurmay Başkanlığına bağlıdır. Emniyet, asayiş ve kamu düzeninin sağlanmasına yönelik hizmetleri açısından İçişleri Bakanlığına bağlıdır ve Jandarma Genel Komutanı İçişleri Bakanına karşı sorumludur (JTGYK, Mad. 4).

Jandarma Genel Komutanlığı’nın Teşkilatı; Karargah ve Bağlı Birlikleri, İç Güvenlik Birlikleri, Sınır Birlikleri, Eğitim Birlikleri, Jandarma Okulları, İdari ve Lojistik Destek Birlikleri ile görevin özelliğine bağlı olarak kurulacak diğer kuruluşlardan oluşur (Jandarma Teşkilat Şeması, www.jandarma.gov.tr).

İç Güvenlik Birliklerini oluşturan Jandarma Bölge Komutanlıkları, İl Jandarma Komutanlıkları (alay seviyesinde), İl Merkez ve İlçe Jandarma Komutanlıkları,, Jandarma Karakol Komutanlıkları, Jandarma Koruma Birlikleri, Jandarma Asayiş Komando Birlikleri mülki amire ve İçişleri Bakanlığına bağlıdır fakat Jandarma Komando Birlikleri ile Jandarma Havacılık Birlikleri Genel Kurmay Başkanlığına bağlıdır

Ülkemizde kolluk faaliyetlerinin uygulanmasında Polis ve Jandarma gibi birbirinden bağımsız iki kurumdan faydalanılması Fransız sistemiyle benzerlik göstermektedir. Fakat Fransa’ da jandarma ile polis birbirinden kopuktur. Ülkemizde ise polis ve jandarma aynı makama bağlı olmakla beraber işbirliği yapma konusunda daha iyidir. Fakat Türk Jandarması profesyonel bir polis gücü değildir (Yılmaz, 2004: 75, 76).

2.3.2.1.2. Sahil Güvenlik Komutanlığı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde sahillerimizin korunması, kaçakçılığın önlenmesi ve izlenmesi için 1859 yılında “Rusumat Emaneti” teşkilatı ile emrindeki “Muhafaza Memurluğu” adıyla ilk temeller atılmış ve 1889 yılında bu görevi

Jandarma’ya bağlı birlikler yerine getirmiştir. Cumhuriyet döneminde ise 1932-1956 tarihleri arası Genel Kurmay Başkanlığı bünyesinde “Gümrük Muhafaza Umum Komutanlığı” kurulmuş ve 1956’ dan sonra bu görevi Jandarma yürütmüştür. Sahil Güvenlik Komutanlığının bugünkü adını 9 Temmuz 1982 tarihli, 2692 sayılı kanunla almış fakat müstakil bir kuvvet komutanlığı konumuna 18 Haziran 2003 tarihli ve 4902 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu ile gelmiştir. (Sah. Güv. K. Tarihçe, www.sgk.tsk.mil.tr).

Sahil Güvenlik Komutanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşu içerisinde olup, barışta görev ve hizmet yönünden İçişleri Bakanlığına bağlıdır, (SGKK, Mad. 2) Savaşta ise Deniz kuvvetleri Komutanlığının emrinde görev yapar (SGKK, Mad. 3). Kanunda yazılı görevlerini yaparken Jandarma ve polise tanınan yetkileri kullanır, hem adli hem de idari görevleri vardır.

Ülkemize ait tüm kıyılar, karasuları, liman ve körfezleri korumak, her türlü kaçakçılık faaliyetlerini önlemek, ulusal veya uluslararası idari düzenlemeleri uygulamak; deniz kirlenmesi, balıkçılık, dalgıçlık gibi faaliyetleri denetlemek; arama kurtarma faaliyetlerinde bulunmak gibi görevleri yapar (Filiz, 2006: 121; www.sgk.tsk.mil.tr). Sahil Güvenlik Komutanlığı bu görevlerini 4 Bölge Komutanlığı (SG Ege Bölge Komutanlığı, SG Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı, SG Ege Deniz Bölge Komutanlığı, SG Akdeniz Bölge Komutanlığı) ve bunlara bağlı 6 Grup Komutanlığı ile SG Hava Komutanlığı, Eğitim Merkezi Komutanlığı ve İkmal Merkezi Komutanlıkları ile yerine getirir (Filiz, 2006:121; www.sgk.tsk.mil.tr).

2.3.2.1.3. Polis Teşkilatı

“Polis” kelimesi Latince “Politia”, Yunanca “Politeia” kelimelerinden türetilmiştir. Başlangıçta tüm kamu hizmetlerinin karşılığı olarak şehir ve site yönetimi, devlet ve hükümet faaliyetlerinin yönetimi anlamında kullanılmış ancak zamanla kamu düzenini, huzuru ve güvenliği sağlayan örgüt anlamını almıştır (Yaşar, 2003:2). Dünyada ki polis modelleri ve polis sistemleri incelendiğinde, polisin rolünün ülkeden ülkeye değiştiği görülmektedir. Bazı ülkelerde hükümet toplumu kontrol etmek üzere polisi bir araç gibi görürken, liberal demokrasilerde polis halka hizmet için vardır.

Ülkemizde polisin üslendiği rol genellikle hükümetin halkı kontrol mekanizması olarak kullandığı bir araç konumundadır (Yılmaz, 2004: 70).

2.3.2.1.3.1. Tarihçesi

Uygur metinlerinde Eski Türklerde gece bekçiliği ve asayişin sağlanması gibi işlerin karşılığı olarak “Yarkan” ve “Daruga” kelimeleri kullanılmıştır. Ayrıca ordunun başı olan “subaşı” nın eski Türklerde belirli bir bölgenin asayişini sağlamada görevli olduğu düşünülmektedir. Ancak Osmanlı Devleti döneminde asayişten sorumlu kişilerdi. İslamiyet’in kabulüyle beraber hakimlik, savcılık gibi birçok misyonu üslenen Kadı’ lar aynı zamanda zabıta amirliği görevini de yapmışlardır fakat asıl zabıta yetkisi subaşılar tarafından yerine getirilmiştir (Yaşar, 2003: 2, 3). Selçuklular döneminde de Subaşı’ nın yanında çalışan Şahne ve Dizdarlar vardı. Osmanlı döneminde Subaşılar’ ın yanlarında gece bekçiliği yapan asesler ve asesbaşı, yasakçılar gibi kişiler de görev yapmıştır. Ayrıca sancak beyliği ve beylerbeyliğine bağlı sipahiler asayişten sorumlu tutulmuştur. (Yaşar, 2003:3; EGM Tarihçe, www.egm.gov.tr) Yeniçeriler döneminde Sadrazamın yanında Yeniçeri Ağası, Bostancıbaşı, Çavuçbaşı, Muhsir Ağa, zabıta makamlarını oluşturmaktaydı ve istihbarat işlerine Böcekçibaşı nezaret etmekteydi.

Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra polis Teşkilatı ilk kez 10 Nisan 1845 yılında kurularak Polis Nizamnamesi yayınlandı ve Zaptiye Meshuriyeti kuruldu (Yılmaz, 2004: 51; EGM Tarihçe, www.egm.gov.tr). 1907’ de ise padişaha bağlı olmakla beraber Batılı sisteme ve modern yapıya yakın bir sistem kuruldu ve polisin idari, siyasi ve adli görevleri belirlendi. 22 Mayıs 1911’ de ise diğer vilayetlerden ayrı olarak İstanbul Polis Umumi Müdüriyeti kuruldu. Bu tarihten sonra Cumhuriyet döneminde birtakım düzenlemeler yapılmış ise de polislik mesleğinin özel bir meslek olduğunu ve bu yönde eğitim kurumlarının oluşturulması gerektiği belirtilerek 4 Haziran 1937 tarih ve 3021 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu yürürlüğe girmiştir. Polisin yetkileri ise 1934 yılında çıkartılan Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu (PVSK) ile düzenlenmiştir (www.egm.gov.tr).

Bugün halen aynı kanun emniyet teşkilatının temel yasası konumundadır ve yeniden hazırlanması gündeme gelmektedir.

2.3.2.1.3.2. Türk Polis Sisteminin Yapısı

Emniyet Teşkilat kanununun 4. maddesine göre polis, silahlı icra ve inzibat kuvvetidir. 2559 sayılı PVSK madde 1 de ise polis, dirlik ve düzeni, kamu haklarını ve kişi haklarını kullanma güvencesini, konut dokunulmazlığını, halkın ırz, can ve malını korur, yardım isteyenlere, yardıma muhtaç çocuklara, sakat ve melüllere yardım eder. Ayrıca polis diğer kanunların verdiği yetkileri yerine getirir.

Kanunlarda belirtilen polisin yetkileri şunlardır (Asayiş Daire Başk. Kurs Notları, 2002:131-134):

1. Parmak izi ve fotoğraf alma yetkisi

2. Açılması izne bağlı işyerlerinde tahkikat yetkisi 3. Kapatma yetkisi

4. Zapt etme yetkisi 5. Arama Yetkisi 6. Yakalama Yetkisi

7. Davet etme ve ifade alma yetkisi 8. Men etme yetkisi

9. Zor kullanma yetkisi

10. Kimli sorma ve kimlik tespit yetkisi 11. Bilgi toplama ve istihbarat yetkisi 12. Silah taşıma ve silah kullanma yetkisi 13. Konut ve İşyerine Girme Yetkisi

Polisin Görevleri (Asayiş Daire Başk. Kurs Notları, 2002:134-137): 1. Genel Asayiş Görevleri

2. Sosyal Yardım Görevleri

4. Önleme Görevleri

5. Olayları Bastırma Görevleri 6. Adli Görevleri

Polis teşkilatı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yönetilir ve İçişleri Bakanlığına Bağlıdır. Merkezi teşkilat Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı Genel Müdür Yardımcıları ve bunlara bağlı daire başkanlıklarından oluşmaktadır. Daire başkanlıkları Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir. Taşra teşkilatı ise İl Emniyet Müdürlüğü, nüfusu yoğun ilçelerde İlçe Emniyet Müdürlüğü veya İlçe Emniyet Amirliği şeklinde teşkilatlandırılmıştır. İllerde vali, ilçelerde ise kaymakam polis teşkilatının idari amiridir.

2.3.2.1.3.3. Türk Polis Modeli ve Özellikleri

Türkiye’de ki polis modeli, batılı ülkelerde uygulanan polis modelleriyle tam olarak uyuşmamaktadır. Bunun nedeni ülkemizin ekonomik, sosyolojik ve siyasi tarihinden kaynaklanmaktadır (Yılmaz, 2004: 76). Fakat Fransız idari yapısının kamu hizmetine ve kamu düzenine verdiği önem ülkemiz ile paralellik gösterdiğinden, Türk Polis Modeli, Fransız sisteminden örnek alınmıştır. Ülkemizin tarihi gelişiminden dolayı devlete ve merkezi idareye baş kaldırılması nedeniyle merkeziyetçi bir polis modelini oluşturmuştur. Bu nedenle aşırı merkeziyetçi bir yapıya sahiptir. Bunun bir diğer nedeni de, devlet ekonomisinde ve siyasi rejimde buhran yaşandığında yapılan askeri darbelerdir. Bu doğrultuda darbelerden polis de etkilenmiş, baskıcı yasalar ve daha sert polis taktiklerinin oluşmasına neden olmuştur (Yılmaz, 2004: 76, 77, 80).

Polis toplumdan kopmuştur (Yılmaz, 2004: 78). Halk, birçok konuda polisin ilgilenmeyeceğini düşünerek haber vermemektedir. Bu ise polise duyulan güvensizliği yansıtmaktadır. Buna rağmen toplum polisten çok daha fazla şeyler beklemektedir. Bu nedenle polisin sorumluluğunda olmayan bir çok hizmet polise yüklenmiştir. Polis görevi olmayan konularla ilgilenmekte bu ise daha fazla personel temin etmesine veya siyasi baskıdan dolayı birçok şeyden sorumlu tutulmasına neden olmaktadır. Böylece halkla ilişkiler büyük oranda zedelenmektedir.

Polis yerel yönetimlere ve halka karşı sorumlu değildir. Merkezi idareye karşı sorumludur. Fakat halka karşı sorumlu olan, polisin bağlı olduğu İçişleri Bakanlığıdır. Polis siyasi baskı altındadır, polisin bu baskıdan kurtulması için Yılmaz’ a göre polis- halk ilişkilerinin geliştirilmesi ve polis meslek kültürünün düzeltilmesi gerekir. Diğer yandan toplum polisliği, Türk Polis Sisteminden tamamen farklı bir sistemdir ve başarısız olması muhtemeldir (Yılmaz, 2004: 78-80). Buna rağmen son yıllarda pilot bölge seçilen bazı illerimizde toplum polisliği çalışmaları başlatılmış ve başarılı bir şekilde devam etmektedir

Ülkemiz “parçacıl toplum” değildir ancak heterojen yapısından dolayı dinsel veya etnik çatışmalara sahne olmaktadır. Türk polis sistemi olayların politik yönünü görmeyen önleme taktikleri “kriminalizasyon” ve “bastırma” modeline yatkındır. Fakat Brewer’ in “uzlaşma” modeli ise liberal demokrasilerle en uyumlu polis modelidir ve ülkemizde bazı uygulamalar bu modele benzemektedir (Yılmaz, 2004: 74, 80, 82). Ülkemizin Avrupa Birliğine üyelik çabaları, liberal demokrasinin kabulü açısından polis sisteminde köklü değişikliklerin yapılmasını gerektirmiştir.