• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.5. Kadimden Tabir Olunan Vakıflar

1.5.1. Hacı Mustafa Vakfı ve Zâviyesi

Lazkiye’de kurulan ve akar olarak Hacı Mustafa Mezrâsı’nın deftere kaydedildiği vakfın hâsılı 360 akçedir. Mustafa Fakih ise mutasarrıf olarak mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 230a). Hacı Mustafa’nın bir de Şeyhlü’de zâviye vakfı bulunmaktadır. Kadimden tasarruf olunduğu ve 550 akçe hâsıl ile mukayyed olan bu vakfın akarı ise Balçıkhisar Köyü’nde meskûn 12 vergi neferi ile aynı köyde yer alan bir çiftlik ve üç dönüm bağ olarak deftere kaydedilmiştir. Sultan Bâyezid ve Sultan Selim Han’dan nişân verilen vakfın mutasarrıfları ise sırasıyla Bali, Yusuf, Halil, İbrahim, Mehmed veled-i Bali ve kardeşi Yayla, Mehmed, Mustafa, Durali ve Abdi’dir (TADB. TTD. EV. 560, v. 275b).

1.5.2. Mevlâna Ahmed Paşa Vakfı

Uşak’da kadimden tasarruf olunan vakfın geliri olarak Uşak’daki Kara Seydi Mezrâsı’ndan elde edilen 277 akçe hâsıl deftere kaydedilmiştir. Vakfın son mutasarrıfları ise Mevlâna Bedreddin, Seydi Ali Fakih ve Cafer’dir (TADB. TTD. EV. 560, v. 193b).

1.5.3. Ahmed Fakih Zâviyesi

Banaz’da bulunan vakfın akarı olarak Hatun Beyli ve Çukurca Mezrâsı’ndan sağlanan 494 akçe hâsıl deftere kaydedilmiştir. Sultan Mehmed Han ve Sultan Bâyezid Han’dan nişân alınan vakfın mutasarrıfları ise Ahmed Fakih, Şeyh Mevlâna Hayreddin, Mehmed ve Kemal, Hayreddin Fakih, Mehmed, Durmuş, Karaca ve Kemal, Hızır Fakih ve Seyyid Bayram veled-i Seyyid Nesimî’dir (TADB. TTD. EV. 560, v. 205a).

1.5.4. Sevindik Zâviyesi

Şeyhlü’de yer alan zâviyenin akarı olarak Kıskamış Köyü’nde sekiz dönüm yer ve iki dönüm bağ ile iki bahçeden elde edilen 650 akçe hâsıl deftere kaydedilmiştir. Sultan

27

Selim Han tarafından berât verilen vakfın mutasarrıfları ise Yusuf, Mahmud ve oğlu Şeyh olarak kayıtlıdır (TADB. TTD. EV. 560, v. 267a).

1.5.5. Hacı Şems Zâviyesi

Lazkiye’de kurulan vakfa Baba Hâfız Yeri ve Dikmebağ’dan sağlanan 539 akçe hâsıl gelir olarak yazılmıştır. Sultan Bâyezid Han’dan berât verilen vakfın mutasarrıfları ise Derviş Duru Şeyh, Derviş Mehmed ve Hasan Derviş olarak mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 232b).

1.5.6. Sinan Dede Zâviyesi

Lazkiye’de bulunan vakfa gelir olarak Kazcı Köyü’ndeki bağlar ve bahçelerden elde edilen 320 akçe hâsıl deftere kaydedilmiştir. Vakfın mutasarrıfları ise evlattan Halil ve Mehmed’dir (TADB. TTD. EV. 560, v. 239a).

1.5.7. Şeyh Arısan Zâviyesi

Şeyhlü Nâhiyesi’nde kadimden tasarruf edilen vakfın Germedin Köyü’ndeki bir çiftlik yerden sağlanan 227 akçe hâsılı bulunmaktadır. Sultan Mehmed Han’dan nişân aldığı görülen vakfın Mahmud Fakih tarafından tasarruf edilirken nesh edilip timara verildiği ancak daha sonra tekrar vakfa dönüştürülerek sırasıyla Ahmed ve Mevlâna Habib’in tasarrufuna verildiği defterde mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 261a).

1.5.8. Şeyh Emirhan Zâviyesi

Şeyh Emirhan’a ait Şeyhlü’de bir aded zâviye ve bir aded tekke vakfı defterde tespit edilmektedir. Kadimden tasarruf edilen zâviyeye Yakasumak Köyü’nde meskûn üç vergi neferi, iki dönüm bahçe ve bir çiftlik yerden sağlanan 215 akçe hâsıl yazılmıştır. Sultan Murad Han ve Sultan Mehmed Han tarafından berât verilen vakfın İsa’nın tasarrufundayken nesh edilip timara verildiği kaydedilmiştir. Daha sonra eski statüsüne dönüştürülen vakfın son mutasarrıfları ise Devlethan ve oğlu Yitilmiş, ondan sonra da Derviş Hacı Ali olarak deftere kaydedilmiştir (TADB. TTD. EV. 560, v. 269a). Kadimden tasarruf edildiği belirtilen Şeyh Emirhan Tekkesi’nin geliri olarak ise Bey Köyü’nde iki dönüm bağ ve bir çiftlik yerden sağlanan 232 akçe hâsıl defterde mukayyeddir. Sultan Mehmed ve Sultan Selim Han tarafından berât verilen vakıf, evlattan Timur Fakih, Halil, Ramazan ve Mehmed tarafından tasarruf edildikten sonra mensûh olmuştur. Daha sonra

28

tekrar vakfa dönüştürüldüğü belirtilen tekkenin son mutasarrıfları ise Mehmed ve İbrahim olarak deftere kaydedilmiştir (TADB. TTD. EV. 560, v. 269b).

1.5.9. Şeyh Hızır Zâviyesi

Şeyhlü’de iki aded zâviye vakfı görülen Şeyh Hızır vakıflarından ilki, Yakasumak Köyü’nde 50 dönüm yer ve bir dönüm bağın gelirlerinden hâsıl olan 230 akçe ve mezkûr köyde mütemekkin bir vergi neferi ile deftere kaydedilmiştir. Sultan Murad, Sultan Bâyezid Han ve Sultan Mehmed Han’dan berât verilen vakfı evlattan Hacı İbrahim tasarruf ederken mensûh olup timara verilmiş olduğu defterde belirtilmekte olup daha sonra tekrar vakfa dönüştürülüp yeniden Hacı İbrahim’e verildiği kaydedilmiştir. Vakfın son mutasarrıfları ise Seyfi ve birader-i Yunus olarak defterde mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 270a). Şeyh Hızır’ın diğer vakfı ise kadimden tasarruf olunan ve Akpınar Köyü’nde 20 dönüm yer ve dört dönüm bahçenin yanında üç vergi neferinden elde edilen 260 akçelik hâsıl ile defterde mukayyed görülmektedir. Bununla beraber 20 dönüm yer ve dört dönüm bahçeye Şehvar’ın mutasarrıf olduğu defterde ayrıca kayıtlı olup Şeyh Mahmud ve Ahi son mutasarrıflar olarak görülmektedir (TADB. TTD. EV. 560, v. 270b).

1.5.10. Hacı İbrahim Zâviyesi

Şeyhlü’de iki aded dükkân ve yine Şeyhlü’de 10 dönüm yerin gelir olarak kaydedildiği vakfın hâsılı 100 akçedir. Sultan Bâyezid Han ve Sultan Selim Han’dan berât verilen vakfın mutasarrıfları ise Salih oğlu Mustafa ve Veli olarak deftere kaydedilmiştir (TADB. TTD. EV. 560, v. 272a).

1.5.11. Yenice Zâviyesi

Şeyhlü’de kadimden tasarruf olunduğu anlaşılan vakfın geliri Yeniceöyüğü Köyü’nde meskûn 14 vergi neferinden elde edilen 2.500 akçe hâsıl olarak defterde mukayyeddir. Vakfın Elvan Seydi ve İbrahim Seydi tasarruf ederken nesh edildiği ancak daha sonra yeniden vakfa rücû ederek sırasıyla Mehmed Seydi ve Seydişah oğlu Şehâbeddin, Ece Seydi, Emir Fakih veled-i Saru, İbrahim ve evlattan Halil’in mutasarrıf oldukları anlaşılmaktadır (TADB. TTD. EV. 560, v. 258b).

29

Şeyhlü’de kadimden tasarruf edilen zaviyenin Karıtekke Köyü’nde mütemekkin 40 vergi neferinden (Neferlerin 26’sı vakıf evlâdıdır) sağlanan 232 akçe hâsılı bulunmaktadır. Sultan Murad Han ve Sultan Mehmed Han tarafından nişân verilen vakfı evlattan Şeyh Mahmud tasarruf ederken nesh edilip timara verildiği ancak daha sonra yeniden vakfa dönüştürüldüğü görülmektedir. Son mutasarrıflar ise Şeyh Mahmud oğlu Abdal Seydi ve oğlu Mahmud olarak defterde mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 262a).

1.5.13. Şeyh Eminlik Zâviyesi

Şeyhlü’de kadimden tasarruf edilen vakfa Akpınar Köyü’nde meskûn üç vergi neferi ile 10 dönüm yer ve iki dönüm bağdan elde edilen 500 akçe hâsıl gelir olarak kaydedilmiştir. Sultan Mehmed Han, Sultan Bâyezid Han ve Sultan Selim Han tarafından berât verilen vakfın son mutasarrıfları ise Derviş İbrahim ve oğlu Yusuf ve Derviş Ali olarak mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 278a).

1.5.14. Karasolak Zâviyesi

Şeyhlü’de kadimden tasarruf olunan vakfın akarı olarak Eymürcük Köyü’nde üç dönüm bağ ve 10 dönüm yerden elde edilen 199 akçe hâsıl deftere kaydedilmiştir. Sultan Bâyezid Han ve Sultan Selim Han’dan nişân verilen vakfı evlattan Veli tasarruf ederken nesh edilip timara verildiği ancak sonra yeniden vakfa rücû ettiği belirtilmektedir. Son mutasarrıflar ise İdris Fakı, Seydi Ali ve Derviş Yusuf olarak mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 279b).

1.5.15. Habib Hoca Zâviyesi ve Mescidi

Şeyhlü’de bulunan vakfa akar olarak Eymürcük Köyü’nde meskûn beş vergi neferi ile aynı köyde yer alan yedi dönüm bağ ve 200 dönüm yerden sağlanan toplam 460 akçe hâsıl deftere kaydedilmiştir. Habib Hoca’nın Dede Köyü’nde bulunan türbe evkâfı ile buradaki zâviyenin vakıflarının, birbirine karıştığı için zâviye ve türbe evkâfının birbirinden ayrıldığı ve sırasıyla Hibe, Abdurrahman Fakih ve Nebi’nin tasarruf ettikleri defterde ayrıca belirtilmektedir. Vakfın mezkûr hâsılı olan 460 akçenin 160 akçesinin bağlardan elde edildiği yine defterde ayrıca belirtilmektedir (TADB. TTD. EV. 560, v. 280a). Habib Hoca’nın bundan başka defterde bir de mescid vakfına rastlanmaktadır. Bu vakıf ise iki değirmen ve iki değirmen ocağından sağlanan 1.200 akçe hâsıl ile deftere kaydedilmiştir. Muhyiddin Dede sekiz bab âsiyâbını Hz. Resûlullah’ın ruhu için cüz

30

tilâvetine vakfetmişken mezkûr âsiyâbın zâviye ve mescide ilhak edildiği ancak daha sonra yeniden aynı mescidde cüz tilâvetine müstakil kayd olunduğu defterde ayrıca belirtilmekte olup Memi Sofu’nun vakfa mütevelli tâyin edildiği mukayyed görülmektedir (TADB. TTD. EV. 560, v. 280a).

Yukarıda açıklanan vakıflardan başka bu başlık altında ve defterde kadimden tâbir olunan ancak Osmanlı Dönemi Vakıfları arasında değerlendirilebilecek birçok vakıf kaydı bulunmaktadır. Bu vakıflar aşağıda Ulemâ, Umerâ, Abdalân, Ahiyan ve Diğer Vakıflar başlıkları altında inceleneceği için söz konusu vakıfların buraya alınmaması daha uygun görülmüştür.

31

II. BÖLÜM: OSMANLI DÖNEMİ’NDE KURULAN

VAKIFLAR

Osmanlı döneminde Kütahya’da kurulan ve “Selâtin Evkâfı”, “Ümerâ Evkâfı”, “Ulemâ Evkâfı”, “Abdalân Vakıfları”, “Ahiyân Vakıfları”, “Kadınlar’ın Kurduğu Vakıflar”, “Para Vakıfları” ve “Diğer Vakıflar” olmak üzere sekiz başlık altında ele alınan vakıfların, Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yükseliş devirlerini içine alan bir zaman diliminde kurulduğunu söyleyebiliriz. Kesin olarak kurulduğu dönemi bilinen vakıfların yanında, defterde “selâtin-i mâziye” tabiriyle ifade edilen ve Osmanlı’nın erken dönemlerinde kurulduğu düşünülen vakıflar da yine Osmanlı dönemi başlığı altında incelenmeye çalışılacaktır.

Kütahya Sancağı Evkâf Defteri’nde incelenen ve çoğunluğu Lazkiye Nâhiyesi’nde bululan vakıf kayıtları arasında; Osmanlı Devleti’nin ilk veziri-âzamlarından Çandarlı Hayreddin Paşa ve torunu Halil Paşa’nın kardeşi olan Mahmud Çelebi’nin hayrâtı İznik’te olan vakıfları ile Fatih Sultan Mehmed’in veziri-âzamlarından önemli bir şahsiyet ve devlet adamı olan Gedik Ahmed Paşa’nın Afyon’da kurmuş olduğu vakıf ve Hersekzâde Ahmed Paşa’nın kurmuş olduğu vakıf, defterde dikkati çeken vakıflar arasında yer almaktadır. Bunların arasında inceleme alanımız dışında kalan yerlerde vakıfları bulunan Bâyezid Paşa ve kardeşi Hamza Bey’in vakıf kayıtlarına da rastlanıldığına burada değinilmelidir.

32

2.1. Selâtin Vakıfları

1.3.3. Honaz Camii Vakfı

Kütahya Sancağı’na bağlı Honaz’da bulunan camiin geliri olarak İshak Fakih3 oğlu Mehmed Fakih’e bânisi olduğu hamamdan hâsıl olan 2.400 akçe kaydedilmiş olup, vakıf için Sultan Murad Han’dan berât alındığı anlaşılmaktadır. Daha sonra hamamın, Mehmed Çelebi’nin oğulları tarafından Burak oğlu Ömer’e satıldığı ve Ömer’in de bahsi geçen hamamı 6.000 akçeye Sultan Murad’a sattığı defterdeki kayıttan anlaşılmaktadır. Sultan Murad’ın, Ömer’den satın aldığı hamamın gelirlerini Honaz’daki camiinin hatib, imam, müezzin, çerağ yağı ve hasırına vakfettiği yine defterdeki kayıttan tespit edilmektedir. Seyyid Hüseyin oğlu İsmail’in hatib olduğu da defterde ayrıca mukayyeddir (TADB. TTD. EV. 560, v. 242b).