• Sonuç bulunamadı

Geçici 15. Madde 414 : 5982 sayılı yasanın 24 maddesiyle, 82 anayasasının geçiçi 15 maddesi yürürlükten kaldırılmıştır Bu yolla, 12 Eylül 1980 asker

D. Kabul Edilebilirlik Bakımından İnceleme

Yukarıda değinilen yollarla önüne gelen olayda AYM, komisyonlar

marifetiyle öncelikle kabul edilebilirlik incelemesi yapmaktadır504. Burada

başvurunun temel şartları olan ve 6216 sayılı yasanın 45-47 maddelerinde değinilen şartların somut olayda ve başvuru dosyasında bulunup bulunmadığı incelenir.

6216 sayılı Kanun ve Mahkeme İçtüzüğü birlikte değerlendirildiğinde kabul edilebilirlik incelemesinin farklı iki aşamada gerçekleştiği görülmektedir. Bunlar “ön inceleme” ve “Kabul edilebilirlik incelemesi” olarak sıralanabilir.

AYM İçtüzüğü’nün 65. maddesi doğrultusunda “Bireysel Başvuru

Bürosu505”nca gerçekleştirilen ön inceleme aşamasında, başvuru kaydı yapıldıktan

sonra idari yönden tamamlattırılması gereken eksiklikler tespit edilmektedir. Bu bağlamda bu aşamada eksikliklerin giderilmesi için gerekli tüm işlem ve yazışmalar bu büro tarafından yapılacaktır. Bu doğrultuda ön inceleme aşamasında, başvurunun

kabul edilebilirlik incelemesine alınma koşullarını taşıyıp taşımadığı

irdelenmektedir506. Söz konusu şekli eksikliklerin verilen 15 günlük ek sürede de

tamamlanmaması halinde ise, ön inceleme aşamasında başvurular reddedilecektir.

503 Sır, s.327 504 Ekinci, ss.150-151 505

6216 SY md. 65-(1) Bireysel Başvuru Bürosu, Komisyonlar başraportörünün gözetiminde bir raportör ve yeterli sayıda raportör yardımcısı ile personelden oluşur. Bireysel Başvuru Bürosunun görevleri şunlardır: a) Mahkemeye ulaşan bireysel başvuruların kaydını yapıp numara vermek, dosyalamak, b) Başvurulardaki idari yönden tamamlattırılması gereken eksiklikleri tespit etmek ve bunların giderilmesi için gerekli yazışmaları yapmak, c) Bireysel başvurularla ilgili yazışmaların kaydı, takibi, ilgili birimlere sevk edilmesi ve diğer işlemleri yapmak.

506

131 Bireysel Başvuru Bürosu tarafından kayda alınıp, süresinde yapıldığı anlaşılan, eksiklikleri tamamlattırılan ve İçtüzüğün 59-60. maddelerine uygun biçim koşullarını taşıyan başvurular kabul edilebilirlik incelemesi için komisyona sevk edilir. Bu aşamada kişi, konu ve yöntem açısından –yukarıda değinilen- başvuru koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde bir inceleme yapılır ve başvuru hakkında

kabul edilebilirlik ya da kabul edilemezlik kararı verilir507. Kabul edilebilirlik

şartlarını taşımadığına oy birliği ile karar verilen başvurular hakkında, kabul edilemezlik kararı verilir. Oy birliği sağlanamayan dosyalar ise bölümlere havale edilir (6216 SY m.48/3)

6216 sayılı yasanın 48. maddesi uyarınca; anayasanın yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucuyu önemli bir zarara uğratmamış olan başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilmezliğine karar verilebilecektir. Bu yolla gayri ciddi veya “açıkça” yahut “çok muhtemelen” başarısızlıkla sonuçlanacağı öngörülen talepler bölümler önüne gelmeden sonuçlandırılabilecektir. Bu durum başvurucuyu, dilekçesinde verilecek kararın anayasal önemi konusunda yeterli kanıt sunma ve

savlarını gerekçelendirme konusunda özenli davranmaya da sevk edecektir. 508.

Başvurucunun temel hak ihlali iddiasını yeterince kanıtlayamadığı, dosyada ki delillerin bir ihlal olduğu iddiasını haklı göstermediği, yapılan müdahalenin açıkça meşru olduğunun görüldüğü ya da başvurucunun mağdur sıfatının ortadan kalktığı hallerde başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesi ile kabul edilemezlik kararı verilecektir. Kanunda açıkça yer almamakla birlikte AYM kötü

niyetli509 başvuruları da bu şart kapsamında değerlendirerek kabul edilmezlik kararı

verebilecektir510. 507 E. Ergül, s.35 508 Ekinci, s.151 509

Mahkemenin talimatlarını kasten ihlal eden, saldırgan bir dille kaleme alınan, hakaret ya da sövme içeren, sahte belge ya da delile dayanan veya sırf mahkemeyi taciz etmeyi amaçlayan başvurular bu kapsamda değerlendirilebilir.

510

Ali Rıza Çoban, “Yeni Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun Mahkemenin İş Yüküne Etkisi Açısından Değerlendirilmesi”, Anayasa Şikâyeti Sempozyumu-Bireysel Başvuru ‘Anayasa Şikayeti’, (Editör: Musa Sağlam), Hukuk Adamları Birliği (HUKAB) Yayınları, Ankara, 2011, s.172.

132 E. Esas Hakkındaki İnceleme

Yukarıdaki tüm aşamaları geçen ve kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvurular AYM’nde bölümler marifetiyle esas incelemesine tabi tutulur. Bu aşamada, başvurucunun gerçekten koruma altında olan haklarının kamu gücü tarafından ihlal edilip edilmediği araştırılmaktadır. Komisyon ve bölümler bu araştırmayı yaparken her türlü incelemeyi yapabilir ve gerekli görülen bilgi, belge ve delilleri ilgililerden isteyebilir. Bu inceleme dosya üzerinden yapılmakla beraber gerekli görülürse duruşma yapılmasına da karar verilebilecektir. (6216 SY.m.49)

Esas denetiminde bireyin, anayasaca güvence altına alınan temel haklarının, anayasada ve yasada ön görülen yöntemle korunup korunmadığı belirlenmeye

çalışılmaktadır511. Bu aşamada AYM, sadece birey temel hak ve özgürlüklerinin

korunmasına yönelik bir inceleme yapmaktadır. Bu nedenle; “Bölümlerin, bir mahkeme kararına karşı yapılan bireysel başvurulara ilişkin incelemeleri, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlıdır. Bölümlerce kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz” (6216 SY. m.49/6). Bu bağlamda Mahkeme, başvuru üzerine ne yerel mahkemenin somut olaydaki yasayı uygulamasını inceler ne de bu konuda karar verir. AYM, anayasa şikayeti üzerine yapacağı incelemede, vakıaların ve delillerin değerlendirilmesi ile hukukun somut olaya uygulanması ya da mahkemenin

takdir yetkisini doğru olarak kullanıp kullanmadığını inceleyemez512.

Bireysel başvuru kurumu, temyiz veya istinaf benzeri bir başvuru yolu olarak görülemeyeceği gibi bu mercilerce verilen kararların incelenebileceği bir olağanüstü temyiz fırsatı olarak da nitelendirilemez. Burada genel mahkemelerce olay ya da delillerin doğru değerlendirilip değerlendirilmediği değil, başvurucunun bir temel anayasal hakkının ihlal edilip edilmediği ve varsa bu ihlalin bireysel başvuru yolu

dışında giderilip giderilemeyeceği incelenir513

Son olarak, kanun bireysel başvuruyu bir çekişmeli yargı olarak kabul etmemiştir. Bunun doğal sonucu olarak esas incelemesi aşamasında, başvurucu

511 Özbey s.66 512 Pekcanıtez, s.260 513

133 karşısında bir davalı olmayacak ve bu nedenle iddia ve cevapların karşılıklı tebliğ

edilme zorunluluğu bulunmayacaktır514.