5. SOSYAL YAPI
5.2. Kabile Yapısı ve Kabilelerin Kendi Aralarındaki ĠliĢkileri
Bir bölgede mevcut bulunan kabileler o bölgenin toplumsal yapısının oluĢmasında önemli rol oynar. Kabileler arasındaki irtibatların sağlam ve iyi olması emniyetin sağlanmasında, ilmî-kültürel geliĢmeler kaydedilmesinde doğrudan etkilidir.
Basra toplumunu oluĢturan kabile yapısı incelendiğinde Basra‟nın kurucusu ve yanındakilere bakılarak ilk gelenlerin Müzeyne, Sakif, YeĢkur, Adî, Mâzin ve Beli kabilelerine mensup olup Hicazlı kabilelerden teĢekkül ettiği ifade edilmiĢtir.70
Hz. Ömer‟in, Süveyd b. Kutbe‟ye Utbe b. Ğazvân‟a katılarak yardımda bulunmasını emretmesiyle Süveyd yanında bulunan Bekir b. Vâil ve Temîm kabilesine mensup kiĢilerle Basra‟ya yerleĢir.71Abdullah b. Âmir zamanında Bahreynle olan irtibatın
artması sonucunda Abdulkays ve Ezd kabileleri de Basra‟ya göç ederek yerleĢmiĢtir.72
Muaviye‟nin hilafetinin sonu ve Yezid‟in görevi üstlendiği ilk zamanlarda ise Ezd kabilesi Basra‟ya gelir. Bu kabile Güney Arapları temsil etmekte olup Yemenliler olarak bilinir. 73 Kabile sayısının giderek artması üzerine Ziyâd b. Ebîh döneminde kabileler merkeze alınarak Ģehir beĢ kısma ayrılır. Bu kabileler 1. Ehlü‟l- âliye (KureyĢ, Kinâne, Becile, Has„am, Kays Aylan, Müzeyne, Esed), 2. Temîm,74
3. Bekir b. Vâil,75 4. Abdülkays,76 5. Ezd kabilesidir.77 Birinci asrın sonlarına doğru Hicazlı kabilelere mensup kiĢilerin sayısında azalma olmuĢ, diğer dört kabile varlıklarını daha etkin bir Ģekilde sürdürmüĢlerdir.78
Bahsi geçen kabileler arasında Bekir b. Vâil ve Temîm‟in
69
Taberi, Tefsir, II, 305; Salih, et-Tanzîmat el-ictimâiyye, s. 59-60.
70
Salih, et-Tanzîmât el-ictimâiyye, s. 26.
71
Belâzûrî, Futûh‟ul- buldân, 476.
72
Salih, et-Tanzîmât el-ictimâiyye, s. 30.
73
Clement Huart, “Basra”, İA, II, 320.
74
Detaylı bilgi için bknz. Ġrfan Aycan, “Temîm (Benî Temîm)”, DİA, XL, 418-9.
75
Detaylı bilgi için bknz. Ahmet Önkal, “ Bekir b. Vâil”, DİA, V, 362-3.
76
Detaylı bilgi için bknz. Mustafa Fayda, “Abdülkays (Benî Abdülkays)”, DİA, I, 248-9.
77
Detaylı bilgi için bknz. Hüseyin Algül, “Ezd (Benî Ezd)”, DİA, XII, 46-7.
78
Fred M. Donner, “Tribal Settlement in Basra during the First Century A.H.”, Land Tenure and Social
Transformation in the Middle East, Edt. Tarif Khalidi, Beyrut: American University of Beyrut, 1984,
17
esas güç odağı olduğu söylenebilir. Nitekim Hz. Ömer‟in, Ebû Mûsa el-EĢ„ari‟yi Basra‟ya gönderirken Ģöyle dediği rivayet olunur: “Seni şeytanın bayrağını diktiği ve yurt edindiği en kötü iki kabileye gönderiyorum. Bunlardan Benî Temîm; kaba, katı kalpli, yalancı ve cimridir. Bekir b. Vâil ise yumuşak, hafif ve aklı noksandır.
Müslümanların işleri ile ilgili konulardan bu ikisinden yardım alma.”79 Konu ile ilgili
diğer bir rivayette ise Hz. Ömer, Ebû Mûsa‟yı (ra) Basra‟ya gönderirken onu Ģeytanın yuva edindiği bir yere göndereceğini söyler ve bunun üzerine Ebû Mûsa (ra), Ensar‟dan bazı kiĢileri de onunla beraber göndererek yardımcı olmasını ister. Bunun üzerine Hz. Ömer; Berâ b. Mâlik, Ġmran b. Husayn, Ebû Nüceyd el-Huzâi, Avf b. Vehb el-Huzâi‟yi de onunla birlikte gönderir.80 Bu bilgiyi destekler nitelikte bir görüĢe göre ise Temîm kabilesi Basra‟nın gerçek kurucusu ve birinci asırda Ģehirde dini, fikri ve siyasi açıdan en etkin kabile olarak görülmüĢ, Ģehrin Sünnî bir vasıfla anılması bu kabileye dayandırılmıĢtır.81
Söz konusu kabilelerin birbirleriyle olan iliĢkilerine bakıldığında genellikle ortak bir noktada ittifak edemedikleri, sürekli çekiĢme ve rekabet içerisinde oldukları görülmektedir. Kabileler arası mücadelelerin her bölgede görülmekle beraber Basra‟da yaĢanılan problemler diğer bölgelere oranla daha fazladır. Bu durumun sebebi olarak Mudar, Rebia ve Ezd kabilelerinin eĢit miktarda olması dolayısıyla Ģehrin hâkimiyeti için sürekli mücadele etmeleri zikredilmiĢtir. Irak bölgesinde yer alan diğer bir Ģehir Kûfe‟de kabile çeĢitliliği açısından Basra‟yla benzerlik gösterse de Emevî iktidarına karĢı ortak paydada toplanabildikleri için aralarındaki problemler daha azdır.82
Bunun yanında Basra ve Kûfe‟nin çeĢitli kabile yapısına sahip olmaları Emeviler dönemi boyunca asayiĢ problemi yaĢamalarında ve siyasetle son derece yakından ilgilenmelerinde etkili olmuĢtur.83
Ayrıca Emevî saltanatın aileler arasındaki
79
Vekî„, Ahbâru‟l kudât, s. 181.
80
Belâzûrî, Ensâbü‟l eşrâf, III, 421.
81
Mustafa Köse, Mu„tezile‟de Entelektüel Düşünce Câhız, Ġstanbul: Endülüs, 2017, 66-7.
82
Faruk Idrizi Haxhiu, Başlangıcından Emevilerin Sonuna Kadar Siyasi Olaylarda Ezd Kabilesi (yüksek lisans tezi, 2016), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 57.
83
Ġrfan Aycan, “Emevi Ġktidarının Devamında Sakif Kabilesinin Rolü”, Ankara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi, sa. XXXVI, s. 121.
18
değiĢimi öteden beri var olan kuzeyli-güneyli Araplar yahut Yemenî- Mudâri, Kaysî- Kelbî çekiĢmesini arttırmıĢtır.84
Basra‟daki kabilelerin siyasal olaylar karĢısında yer aldıkları taraflara bakıldığında ortak bir noktada buluĢamadıklarını hatta kabilelerin kendi içlerindeki seçimlerinin dahi farklılık arz ettiği görülmektedir. Temîm kabilesi bir bütün halinde olmasa da Cemel savaĢında tarafsız kalmayı tercih etmiĢken, Sıffin de Hz. Ali‟nin yanında yer aldığı bilinmektedir. Temim kabilesine intisab eden Benu Dabbe ise Cemel savaĢında Hz. ÂiĢe‟nin saflarında yer alarak onun korunmasında büyük çabalar harcamıĢlardır. 85
Hâricilerin içerisinde de Temim kabilesine mensup olanların varlığı belirtilmiĢtir. Temîm kabilesinden bir grup özellikle Benû Dabbe‟nin sonraki yıllarda Emevî iktidarının yanında yer aldığı bilenmektedir. Özellikle Yezid b. Mühelleb isyanında Emevi‟lerden taraf olurlar. Bununla beraber I. Asrın sonunda Kays kabilesi ile yakınlaĢmaları ġiiliğe meyletmelerine sebep olmuĢtur.86
Bekir b. Vail kabilesi ise yaĢanılan siyasi olaylar sonucu Hz. Ali‟yi destekleyenler, Emevî hanedanından taraf olanlar ve Hâriciler‟e katılanlar olmak üzere üç gruba ayrılır.87
Daha sonraki yıllarda meydana gelen Ġbn Zübeyr ve Yezid b. Mühelleb isyanlarında ise iktidarı destekledikleri88
ancak Muhtar es-Sekafî‟ye karĢı Mus„ab b. Zübeyrle beraber hareket ettikleri bilinmektedir. Bununla beraber her ne kadar bazı durumlarda iktidar yanında yer alsalar da Haccac‟a karĢı Ġbnü‟l EĢ„as‟ı desteklemiĢlerdir.89
Abdülkays kabilesi ise en baĢından beri ġiî olup Hz. Ali‟nin yanındadır. Yemen menĢeili bir kabile olan Ezd‟in de ġiîleri destekledikleri ifade edilmiĢtir. 90
84
Aycan, “Sakîf Kabilesinin Rolü”, s. 135-6.
85
Clement Huart, “Basra”, İA, Ġstanbul, 1979, II, 320.
86
Pellat, el-Câhız fi‟l Basra, s. 262.
87
Abdullah Cibril Mikdâd, Şi„ri Kabileti Bekr b. Vâil, Amman: Dâru‟l Ammâr, 127.
88
Pellat, el-Câhız fi‟l Basra, s. 262-3.
89
Yusuf Kablan, Tarihi Süreçte Bekir b. Vail Kabilesi ve Müsenne b. Harise eĢ-ġeybani, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015, 120.
90
19
Ehlü‟l Aliye, kabilesi de bir bütün olarak hareket etmeyip, ona mensup olan aĢiretlerin farklı tutumlar sergiledikleri görülür. Benû Mahzum, Hz. Ali‟ye yardım ederek, Ġbn Zübeyr isyanında onun yanında yer almıĢtır. Kays kabilesinin Bahile kolu ile Benî Süleym ve Sakîf kabileleri açıkça ġiî düĢmanlığı gütmüĢlerdir.91
Burada Sakîf kabilesinin Emevî iktidarının devamındaki rolüne ve siyasi otoritesine dikkat çekmek gerekir. Ġslamiyet öncesinden itibaren Ümeyyeoğulları ile son derece iyi iliĢkilere sahip olan bu kabile baĢından itibaren Emevi idaresinin yanında yer alır. Emevi yönetimi de Irak bölgesinin problemli yapısı karĢısında Kufe ve Basra‟nın yönetimini Sakîf kabilesine devretmiĢlerdir. Bu sayede iktidar sürelerinin yaklaĢık yarısı Muğîra b. ġu„be, Ziyad b. Ebîh, Ubeydullah b. Ziyad, Haccac b. Yusuf, Yusuf b. Ömer gibi Sakîf kabilesine mensup valilerin elinde geçmiĢtir.92
Basra‟daki Sakîflilerin otoriteye karĢı olan bu desteği Ġbn Zübeyr‟in kardeĢi olan vali Mus„ab b. Zübeyr‟i son derece kızdırmıĢ, Basra‟da tahribat yapılmasına sebep olmuĢtur. Mus„ab‟ın bu tavrı daha sonra Basra kadısı görevini de yürüten Ubeydullah b. Ebî Bekra‟nın, Abdülmelik ile yakınlaĢmasına sebep olur.93
Siyasi olaylar dıĢında hâkimiyet mücadeleleri de kabilelerin birbiriyle iletiĢimini etkileyen diğer bir olaydır. Örnek zikretmek gerekirse Basra‟da duramayacağını anlayan vali Ubeydullah b. Ziyad, Ģehirden ayrılırken yönetimi daha önce kendisine sığındığı Ezd kabilesinden Mes„ud b. Amr‟a bırakır. Ancak Ezd‟li bir vali tarafından yönetilmeyi kabul etmeyen Mudarlılar itiraz ederek KureyĢ‟e mensup Abdullah b. Haris b. Nevfel‟i seçerler. Durumdan hoĢnut olmayan Rebia ve Ezd kabileleri harekete geçerek ona destek veren Temîm ve Adiyoğullarının evlerini yakarlar. Sonunda tekrar KureyĢ‟li biri üzerine anlaĢılır ancak bu çözüm geçici olup kabileler arasındaki hâkimiyet ve asabiyet mücadeleleri çeĢitli Ģekillerde devam eder.94
Basra‟daki kabilelerin ilmi faaliyetlere nasıl bir etkisinin olduğu uzun araĢtırma gereken bir konu olsa da en azından kabilelerin kendi inĢa etmiĢ oldukları mescitlerde
91
Charles Pellat, el-Câhız fi‟l Basra ve Bağdat ve Samarrâ, (trc. Ġbrahim Killâni), DımaĢk: Müessetü Sekâfî, s. 621-2.
92
Aycan, “Sakîf Kabilesinin Rolü”, s. 121.
93
Aycan, “Sakîf Kabilesinin Rolü”, s. 133.
94
Adem Apak, Asabiyet ve Erken Dönem İslam Siyasi Tarihindeki Etkileri, Ġstanbul: DüĢünce Kitabevi, 2004, s. 239-40.
20
aynı kabileden olmayı Ģart koĢmaksızın muhaddislere ders imkânı sunduğu belirtilmektedir.95