• Sonuç bulunamadı

II. HADĠS RĠVAYETĠ BULUNAN KADILAR

2. Merfu ve Mevkuf Rivayeti Bulunan Kadılar

2.2. Abdurrahman b Üzeyne

Tam adı Abdurrahman b. Üzeyne ya da Huneyde b. Seleme el-Abdî‟dir. Abdulkays kabilesindendir.306

2.2.1. Hayatı

Abdurrahman b. Üzeyne asıl olarak Kufe‟lidir.307

Babası, Hz. Osman zamanında Abdülkays kabilesinin baĢkanıydı. Annesi Benî Vâsile kabilesinden Dekra b. Ğalib‟dir. Hz. AiĢe‟den rivayetleri vardır.308

Abdurrahman b. Üzeyne‟nin hayatı hakkındaki bilgiler sınırlıdır. Özellikle onun siyaset ve devlet adamlarıyla iliĢkisine dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Yalnızca Haccac ona dava için hasımdan daha çok konuĢtuğunu söylemiĢ Abdurrahman da kendisinin hem hasımla hem de Ģahitlerle konuĢtu cevabını vermiĢtir.309

Vefat tarihi ile ilgili farklı görüĢler vardır. Ġbn Hayyât, seksen ile doksan yılları arasında Zürâre b. Evfa, Mabed el-Cüheni ve Abdurrahman‟ın vefat ettiğini söyler. 310

305

Vekî, Kudât, 188.

306

Veki„, Kudât, Ġbn Hacer, el-İsâbe, V, 224.

307

Yahya b. Maîn, Tarîh, Rivayeti Dürrî (ġâmile), III, 405, Ġbn Hacer, Takrîbü‟t tehzîb, I, 336, Ġbn Hacer,

Tehzîbü‟t tehzîb, XVI, 510, Zehebî, Târihu‟l islâm, VI, 411.

308

Mizzî, Yusuf b. Zekî Abdurrahman el-Hac, Tehzîbü‟l kemâl fi esmâi‟r- ricâl, (thk. BeĢĢar Avvâd), Beyrut: Müessesetü‟r Risale, XXXV, 168.

309

Vekî„, Kudât, 193.

310

66

Ġbn Hibban, net bir tarih vermemekle beraber Haccac‟ın Irak valiliğinin ilk yıllarında olduğunu belirtir. 311

Çoğunluk ise doksan beĢ yılında vefat ettiği kanaatindedir.312

2.2.2. Hadis Ravisi Olarak Ġncelenmesi 2.2.2.1. Rivayet Ağı

Abdurrahman b. Üzeyne; babası Üzeyne b. Seleme, Ebû Hureyre, Ebû Zer‟den rivayet alırken ondan Ebû Ġshak Hemdani, Abdülmelik b. Eîn, Ebûl Hasan Halid b. Zekvan, Süleyman et-Teymi, ġa‟bi, Ebû Ümeyye Abdulkerim b. Ebil Muharik, Katâde, Yahya b. Ebi Ġshak‟ın rivayette bulunduğu görülmektedir.

Ġshak b. Râhûyeh, Abdurrahman b. Üzeyne‟yi Müsned‟inde sahabîler arasında zikreder. Ebû Nuaym ise bunu düzelterek Abdurrahman‟ın değil babasının sahâbî olduğunu “ Kim bir yemin eder sonra bu yeminden daha hayırlı bir Ģey görürse onu yapsın, yeminin kefaretini ödesin”313

rivayetini ise Abdurrahman‟ın değil Üzeyne b. Seleme‟nin rivayet ettiğini belirtir.314

Ancak Üzeyne b. Seleme‟nin de Hz. Peygamber‟den hadis iĢitip iĢitmediği tartıĢılan konular arasındadır. Ġbn Hacer, babasının muhadram olduğunu söylerken, Ebû Hâtim ve Buhârî Hz. Peygamber‟e yetiĢmediğini ve hadislerinin mürsel olduğunu belirtir.315

Abdurrahman b. Üzeyne‟nin ikisi babasından diğerleri Ebû Zer ve Ebû Hureyre‟den olmak üzere dört merfû rivayeti bulunmaktadır. Ancak babasından olan rivayetleri mürsel kabul edilecek olursa iki tane merfu rivayeti olduğu görülmektedir. Bunun dıĢında Ġbn Abbas‟tan da bir mevkuf rivayeti bulunmaktadır.

2.2.2.2. Rivayetleri

ُى١ٌِ ٌَْٛج حََٕغَّىَق ، َُ١ِ٘ج ٍَْذِئ ُْٓذ َِّْٓق ٌٍَّج ُىْرَع حََٕغَّىَق ، ٍٍَُْْ ِْٓذ ِىََّّكُِ ُْٓذ ِالله ُىْرَع حَٔ ٍََرْنَأ

حََٕغَّىَق ،

ُِّٟعج ََ َْٚ ْلْج

جَيِئ ًٍََّع ٍََٝع ٌَُِّٟٕو : ُصٍُْل ، ٌٍَّي حَذَأ ُصٌَْأَْ : َيحَل ، ِٗ١ِذَأ َْٓع ُِّّْٟ١َكٌُّٓج ٍٍ١ِػَو ُٛذَأ َِٟٕغَّىَق ،

311 Ġbn Hibbân, es-Sikât, V, 86. 312

Mizzî, Tehzibü‟l Kemâl, XVI, 511.

313

Tayâlisî, Süleyman b. Dâvud b. el-Cârûd, el-Müsned, Mısır: Dâru‟l Hicr, 1999, II, 711; Ġbn Ebî ġeybe,

el-Mûsannef, VII, 554.

314

Ġbn Esîr, Üsdü‟l ğâbe, I, 686.

315

Ġbn Esîr, Üsdü‟l ğâbe, I, 36, Buhârî, Târihu‟l kebîr, V, 255, Ebû Hâtim ed-Dârimi, Muhammed b. Habbân b. Ahmed, Meşaîir-i ulemai‟l emsar ve a„lâmu fukahâi‟l aktâr, Mansura: Daru‟l Vefa, 1991, I, 154; Ġbn Esîr, Üsdü‟l ğâbe, 1/686

67

ِالله َيُْٛ ٌَ َهٌَِي َْٓع ُصٌَْأَْ : َيحَل ، َسََّٕؿٌْج ًََنَو ِِٗذ ُىْرَعٌْج ًََِّع

-

ٍَََُّْ َٚ ِْٗ١ٍََع ُالله ٍََّٝٚ

-

: َيحَمَـ

ُٓ ِِ ْإُ٠ "

ُالله َُٗل ََ ٌَ حَِِّّ ُمَٞ ٍَْ٠ " : َيحَل ؟ الَََّع ِْحَّ٠ِ ْلْج َعَِ َِّْئ ، ِالله َيُْٛ ٌَ حَ٠ : ُصٍُْمَـ : َيحَل ، " ِللهحِذ

: ُصٍُْل . "

ِاَـ : ُصٍُْل : َيحَل ، " ِِٗٔحٍَِِٓذ حاـٚ ٍُْعَِ ُيُٛمَ٠ " : َيحَل ؟ ٌَُٗ َءَْٟٖ َلَ حاِِىْعُِ َْحَو ِْْئ َٚ

َُْٕٗع ُػٍَِّرُ٠ َلَ حًّ١ِ١َع َْحَو ْْ

َِلْ ْعََْٕٛ١ٍَْـ " : َيحَل ؟ ٌَُٗ َز ٌَْىُل َلَ حاف١ِعَٞ َْحَو ِْْاَـ : ُصٍُْل ، " حاذٍُْٛؽَِ ُٓ١ِعُ١َـ " : َيحَل ؟ ُُٗٔحٌَِٓ

. " َق ٍَْن

ُض حَِ " : َيحَل َٚ ٌََِّٟئ َصَفَطٌْحَـ " : َيحَل ؟ َق ٍَْنَأ َْحَو ِْْئ َٚ : ُصٍُْل

، ٍِْ١َهٌْج َِِٓ حاثْ١َٖ َهِر ِقحَٚ ِٟـ َعَىَض َْْأ ُى٠ ٍِ

ِِْٓ َِحٌَّٕج ِعَىَ١ٍَْـ

ُٖجَيَأ

َيحَمَـ ؟ ٍٍ١ِْٓ١َض ُسٍََِّو ًَِِٖ٘ َِّْئ ، ِالله َيُْٛ ٌَ حَ٠ : ُصٍُْمَـ . "

-

ٍَََُّْ َٚ ِْٗ١ٍََع ُالله ٍََّٝٚ

-

:

َّْعَ٠ ٍىْرَع ِِْٓ حَِ ، ِِٖىَ١ِذ ِْٟٓفَٔ ًٌَِّٞج َٚ

، ِسَِحَ١ِمٌْج ََ َْٛ٠ ِِٖىَ١ِذ ْشًََنَأ َّلَِئ ، ِالله َىِْٕع حَِ حَِٙذ ُى٠ ٍُِ٠ ، حَِِْٕٙ ٍسٍََْٛهِذ ًُ

َسََّٕؿٌْج ٍَُٗ ِنْىُض َّٝطَق

Abdullah b. Muhammed b. Selim  Abdurrahman b. Ġbrahim  Velîd  Evzâi  Ebû Kesîr es-Suhaymî  Abdurrahman b. Üzeyne isnadıyla nakledilen rivayete göre Abdurrahman Ģöyle der: “Ebû Zer‟e, bana bir kulun yaptığı zaman onu cennete götürecek ameli söyle. Ebû Zer Ģöyle cevap verdi: “Ben bunu Hz. Peygamber‟e (s.a.v) sordum. O da „Allah‟a iman etmek” dedi. Ben de „Ey Allah‟ın Rasulü, iman etmekle amel iĢlenmiĢ olur mu?‟ dedim. Sonra o; “Allah‟ın sana verdiği rızka boyun eğmek” dedi. Ben; „Hiçbir Ģeyi yoksa‟ dedim. Hz. Peygamber (s.a.v); „Diliyle iyilik, güzellik söylemek‟ dedi. Ben de „Eğer söz söylemekten acizse, güzel söyleyemiyorsa‟ dedim. Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.v); „Güçsüz olana yardım etmek‟ dedi. Ben de; „ Eğer zayıfsa ve buna gücü yetmiyorsa‟ dedim. Hz. Peygamber (s.a.v); „Cahil ve iĢini iyi yapamayanlara yardım etmek” dedi. Ben de „Kendisi de cahil ve iĢini iyi yapamıyorsa‟ dedim. Hz. Peygamber (s.a.v); „arkadaĢlarına hayır yap. Ben; „Ey Allah‟ın Rasûlü bu kolaylaĢtırmak için mi?‟ dedim. O da; „ Allah‟a yemin olsun ki bunlardan birini yaparak Allah‟tan bir Ģeyler uman kimse kıyamet günü istediğini eline alır ve cennete girer.‟” 316

ِىْرَع َْٓع ، َقحَكِْْئ ِٟذَأ ِْٓذ َٝ١ْكَ٠ َْٓع ، َِج ََّٛعٌْج ُْٓذ ُوحَّرَع حََٕغَّىَق ، َسَذ َْٛض ُْٓذ ًُ١ِعحَِّْْئ حََٕغَّىَق ، َسَْٕ٠َيُأ ِْٓذ َِّْٓق ٌٍَّج

ٍََّ١َن ٍَََُّْ َٚ ِْٗ١ٍََع ُالله ٍََّٝٚ ِالله َيُْٛ ٌَ ََّْأ ؛ َز ٍَْ٠ ٍَُ٘ ِٟذَأ َْٓع َز ٍَ٠ ٍَِذ

Ġsmail b. Tevbe  Abbâd b. Avvâm  Yahya b. Ġshak  Abdurrahman b. Üzeyne  Ebû Hureyre (ra) isnadıyla nakledilen rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.v) Berîra‟yı kocasını seçmede serbest bıraktı.317

316

Ġbn Hibbân, es-Sahîh, II, 96, Hâkim, Müstedrek, I, 63, Taberâni, Mu„cemü‟l kebîr, I, 297.

317

68 جَو ُٛذَأ حََٕغَّىَق : َيحَل ، ُُُّٔٛ٠ حََٕغَّىَق َْٓع ، َسَْٕ٠َيُأ ِْٓذ َِّْٓق ٌٍَّج ِىْرَع َْٓع ، َقحَكِْْئ ِٟذَأ َْٓع ، ٌَ َّلََْ حََٕغَّىَق : َيحَل ، َوُٚ ِالله َيُْٛ ٌَ ََّْأ ِٗ١ِذَأ - ٍَََُّْ َٚ ِْٗ١ٍََع ُالله ٍََّٝٚ - ٌَّج ِشْأَ١ٍَْـ حَِِْٕٙ ج اٍْ١َن حَ٘ ٍَْ١َؼ َٜأ ٍََـ ٍٓ١َِّ٠ ٍََٝع َؿٍََق َِْٓ " : َيحَل ٌٍْ١َن َُٛ٘ ًِٞ ِِٕٗ١َِّ٠ َْٓع ٍِّْفَىُ١ٌْ َٚ Yunus  Ebû Davud  Sellâm  Ġbn Ġshak  Abdurrahman b. Üzeyne  Üzeyne isnadıyla nakledilen rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.v) Ģöyle dedi: “Kim bir yemin eder sonra bu yemininden daha hayırlı bir Ģey görürse onu yapsın, yemininin kefaretini ödesin.”318 َْٓع ، َسَْٕ٠َيُأ ِْٓذج َِٓع ، ِِّٟٔ ٍَُعٌْج ََِٓٓكٌْج َِٓع ، ًٍْ١َُٙو ِْٓذ َسٍَََّْ َْٓع ، َْحَ١ْفُْ َْٓع ، ٌع١ِو َٚ حََٕغَّىَق َٝضَأ الَُؾ ٌَ ََّْأ ِٗ١ِذَأ ٍَ١َِِأ حَ٠ : َيحَمَـ ، ِز ٍَُّْعٌْج َِٓع ٌََُٗأََٓـ ٍََُّع : َيحَل ؟ ًُُِّ٘أ َْٓ٠َأ َِّْٓـ ، َُٓفٌُّٓج َٚ ًَْ١َهٌْج َٚ ًَِذِ ْلْج ُصْرِو ٌَ َّٝطَق َهُطْ١َضَأ حَِ ، َٓ١ِِِْٕإٌُّْج ُٖ ٍََرْنَأَـ ِْٗ١ٌَِئ َعَؾ ٍََـ ، َشْأَىْذَأ ُعْ١َق ِِْٓ : َيحَمَـ ، ٌََُٗأََٓـ حًّ١ٍَِع َٝضَأَـ ، ٌَُْٗأْْحَـ حًّ١ٍَِع ِصْتج حَِ : َيحَمَـ ٍَِٟع َيحَل حَِ َّلَِئ َهٌَ ُى ِؾَأ

Veki„ Süfyân  Seleme b. Küheyl  Hasan el-Uranî  Ġbn Üzeyne  Üzeyne isnadıyla nakledilen rivayete göre bir adam Hz. Ömer‟e (ra) gelerek umreden sordu. “Ey müminlerin emiri, buraya gelinceye kadar deve, at ve gemi ile yolculuk yaptım. Tehlil getirmeye ne zaman baĢlayayım?” dedi. Hz. Ömer (ra) ona Hz. Ali‟ye sormasını söyledi. Adam, Hz. Ali‟ye geldi ve ona sordu. Hz. Ali, taĢındığı yerden baĢlamasını söyledi. Daha sonra bu kiĢi dönerek Hz. Ali‟nin (ra) cevabını Hz. Ömer‟e (ra) söyledi. Hz. Ömer (ra), “Ali‟nin söylediğinden baĢka söyleyecek cevabım yoktur” dedi.319

ٓذ ٍّٚع ٓع ؽ٠ٍؾ ٓذج ٓع ٌٞٛػٌج ْح١فْ حٕغىق يحل ،ْحذأ ٓذ ُ٠ُعٌج ىرع حٕغىق يحل ،سِحْأ ٓذ ظٌحكٌج

٘ :يحمـ ٍرٕعٌج ٓع ًثْ ٗٔأ ِحرع ٓذج ٓع سٕ٠يج ٓذ ّٓقٌٍج ىرع ٓع ٌحٕ٠و .َحوٌ ٗ١ٍع ّ١ٌ ٍكرٌج ٍْٖو ءٟٖ ٛ

Haris b. Üsame  Abdülazîz b. Ebân  Süfyân es-Sevrî  Ġbn Cüreyc  Amr b. Dînar  Abdurrahman b. Üzeyne isnadıyla nakledilen rivayete göre Ġbn Abbas‟a (ra) amber hakkında soruldu. O da “amber denizin çıkarttığı bir Ģeydir rukaz gerekmez dedi.”320

318

Tayâlisî, el-Müsned, II, 711; Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, VII, 554.

319

Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, VIII, 87; Tahâvî, Şerhu müşkili‟l âsâr, II, 205.

320

69

2.2.2.3. Cerh- Ta‘dil Durumu

Abdurrahman b. Üzeyne cerh- ta„dil âlimlerinin genel kanaatine göre güvenilir kabul edilen raviler arasındadır. Buhâri ve Ġbn Ebî Hâtim, babasından olan rivayetinin mürsel olduğunu söyler ve bunun dıĢında herhangi bir cerh ya da ta„dil ifadesi kullanmazlar.321

Ebû Davud, güvenilir (

ةقث

) olduğu görüĢüne sahiptir. 322 Ġbn Hibban onu es-Sikât‟ında zikreder.323 Ġbn Hacer‟de güvenilir (

ةقث

) ve tâbiîn neslinin meĢhurlarından olup tedlis yaptığını belirtir.324

2.2.3. Kadılığı

Ġbn Zübeyr isyanının çıkması genel olarak Müslüman toplumu özel olarak ise Irak bölgesini yakından ilgilendiren bir olaydır. Bu isyan üzerine görevinden ayrılarak evine kapanan Basra kadısı Mûsa b. Enes b. Mâlik yerine seksen üç Abdurrahman yılında getirilir. Bu görevlendirmenin Haccac tarafından yapılmıĢtır. Kaynaklar Abdurrahman‟ın, Haccac valiliği esnasında hatta onun ölümünden sonra da kadılık görevini sürdürdüğüne yer verir.325

Bu bilgiler dıĢında onun ġurayh zamanında Basra kadılığı yaptığı ifade edilmiĢtir.326

Abdurrahman vefat ettiğinde Ebû Kılâbe, Basra kadılığıyla görevlendirilmek istenmiĢ ancak kaçarak ġam‟a gitmiĢtir.327

Bu rivayetten yola çıkarak onun vefat edinceye kadar bu görevi sürdürdüğü ve azledilmediği yorumu yapılabilir.

2.2.3.1. Fıkhî Yetkinliği ve Verdiği Hükümler

Abdurrahman b. Üzeyne‟nin verdiği hükümlerle ilgili olarak nakledilen rivayetler Ģunlardır:

321

Buhâri, Târihu‟l kebîr, V, 255; Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t- ta„dil, V, 210.

322

Mizzî, Tehzibü‟l Kemâl, XVI, 510.

323

Ġbn Hibbân, es-Sikat, V, 85.

324

Ġbn Hacer, el-İsâbe, V, 224, Ġbn Hacer, Takribü‟t Tehzîb, I, 336,

325Veki„, Kudât, 194; Ġbn Asâkir, Târihu Dımeşk, 38, 133, Mizzî, Tehzîbü‟l Kemâl, XVI, 511. 326

Buhârî, Tarihu‟l kebir, V, 255, Ġbn Asâkîr, Tarih-u Dimeşk, XXVIII, 302.

327

70

Abdurrezzak  Muhammed b. RaĢid  Abdülkerim  isnadıyla nakledilen rivayete göre Abdülkerim; Hasan Basri, Abdurrahman b. Üzeyne, Ġyas b. Muaviye ve HiĢam b. Hübeyra‟ya evlenirken kadının evden çıkmamasını Ģart koĢmanın hükmünü sordu. Onlar da bu Ģartın geçerli olmadığını kadının istediği zaman evden çıkabileceğini söylediler.328

Cafer b. Muhammed b. ġakir  Davud  ġa„bî isnadıyla nakledilen rivayete göre Abdurrahman b. Üzeyne; Esed Kabilesinden bir kısım insanlardan evvel kendisine gelen ve bir bineğin mülkiyeti üzerinde hak iddia eden Ezd kabilesine mensup bir topluluk hakkında ġurayh‟a mektup yazdı. Aynı zamanda bu binek hususunda Esed kabilesi, Ezd kabilesinden iki sene evvel hak iddia etmiĢti. Fakat Esedliler bir gün bir delille geldiklerinde Ezdliler daha güçlü delille gidiyorlardı. Yine Ezdliler bir gün bir delille geldiklerinde bu sefer de Esedliler daha güçlü bir delille gidiyorlardı. Bunun üzerine ġurayh cevaben Ģunu yazdı: “Benim nezdimde böyle birbirini tekzip eden boĢ ve asılsız davalar herhangi bir değeri yoktur, binek kimin elindeyse onundur. Eğer delil getirdilerse demek ki hayvan onlarındır, onu onlardan ayırmaya kalkma”.329

Zehebî‟nin naklettiği bir rivayete göre ġurayh, Ömer b. Abdülaziz, Tavus, Atâ ve Ġbn Üzeyne‟nin hastanın borç ikrarında bulunmasını caiz gördüler.330

Haccac  Hammâd b. Seleme  Katâde isnadıyla nakledilen rivayete göre Ġbn Üzeyne ve ġurayh ölmek üzere iken varislerini borç ikrarında bulunan kiĢinin ikrarını kabul etmediler.331

Yezid b. Hârun  Hammâd b. Seleme  Katâde isnadıyla nakledilen rivayete göre ġurayh ve Ġbn Üzeyne celveyi332

caiz görmezlerdi.333

328

Ġbn Abdilber, Ebû Ömer Yusuf b. Abdullah, el-İstizkâr el-câmi„ li mezâhibi fukahâi‟l-emsâr ve

ulemâi‟l aktâr fimâ tedammenehu el-Muvatta min meâni‟r-re‟y ve‟l âsâr ve şerhu zalike küllühü bil îcâz ve‟l ihtisâr, (thk. Abdulmu„tî Ümeyye), DimeĢk: Dâru Kuteybe, 1993, I, 3144, Abdurrezzâk, el- Musannef, VI, 231

329

Veki„, Kudât, 192.

330

Mizzî, Tehzîbü‟l Kemâl, XVI, 511

331

Ġbn Ebî ġeybe, el-Mûsannef, X, 60; Vekî‟, Kudât, 193.

332

Celve: Damadın geline verdiği yüz görümlük.

333

71

Muaz b. Muaz  Avf  isnadıyla nakledilen rivayete göre Avf Ģöyle dedi: Abdurrahman b. Üzeyne baĢtaki yara için (hârisa) kısas yaptığını gördüm. Sonra kendisi için kısas yapılan kiĢinin görmesi için kısas yapılanı hapsetti. Ġbn Sîrîn bu hapsi reddetti ve uygun görmedi.334