AraĢtırmamıza konu olan on üç kadıdan ikisinin hiçbir hadis rivayeti bulunmadığı tespit edilmiĢtir. Bunlardan biri olan Âsım b. Fadâle‟nin hakkında ise bir süre kadılık görevini sürdürdüğü dıĢında bir bilgiye ulaĢılamamıĢtır.
1. Ka‘b b. Sûr el-Ezdî
Tam adı Ka„b b. Sûr b. Bekir b. Abdullah b. Sa„lebe b. Süleym b. Zühl b. Lekît b. Haris b. Melik b. Fehm b. Ğanem b. Devs b. Osman b. Abdullah b. Zehrân b. Ka„b b. Haris b. Ka„b b. Abdullah b. Nasr b. el-Ezd el-Ezdî‟dir.206
1.1. Hayatı
Ka„b b. Sûr, Ezd kabilesine mensuptur. Bu kabile Basra‟nın kurucu kabileleri arasında yer alır. Aynı zamanda Kahtâniler‟e yani Güney Araplarına dayanmakta olup Hz. Peygamber‟in vefatından sonra Lakît b. Mâlik Zü‟t-tâc‟ın önderliğinde Debâ‟da irtidad etmiĢtir. Bunların üzerine Ġkrime b. Ebû Cehil, gönderilmiĢ ve irtidat etmeyen diğer kollarla iĢbirliği yapılarak isyan bastırılmıĢtır. Aynı Ģekilde dinden dönen Ezdîler‟in ġenûe kolu üzerine ise Osman b. Ebü‟l- Âs gönderilerek tekrar Ġslâm‟a dönmelerini sağlanmıĢtır.207
206
Ġbn Hacer el-Askalânî, el-İsâbe, V, 322; Ġbn Hayyât, Kitâbu‟t-Tabakât, I, 344; Zehebî, Siyer â„lamin-
nübelâ, III, 524; Dârekutnî, Ebü‟l-Hasen Alî b. Ömer b. Ahmed, Suâlât-u Ebî Abdurrahman es- Sülemî lid-Dârekutnî fi‟l- cerhi ve‟t-tâ„dil, (thk. Süleyman AteĢ), Suud: Dâru‟l Ulûm, 1988, 278; Ġbn
Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t- ta„dil, VII, 162; Ġbn Esîr,, Üsdü‟l ğâbe, IV, 179, Ġbn Abdülber, el-İstiâb, I, 410.
207
43
1.2. Siyaset ve Devlet Adamlarıyla ĠliĢkisi
Ka„b b. Sûr‟un Ezd kabilesinin önde gelen isimlerinden biri olduğu anlaĢılmaktadır. Hz. ÂiĢe ve Zübeyr b. Avvâm kendileri için taraftar bulmak amacıyla Basra‟ya geldiklerinde onlara Ka„b ile görüĢmeleri tavsiye edilip, Ka„b onların safında yer alması durumunda Ezd kabilesinden hiç kimsenin onlara muhalefet etmeyeceği söylenir. Bunun üzerine Talha, Zübeyr b. Avvam ve ÂiĢe (ra) Basra‟ya geldiklerinde onun evine misafir olurlar. Hz. ÂiĢe ona insanların arasını bulmak istediğini bu nedenle onun kendi yanında yer almasını istediğini bildirir. Ancak Ka„b yeterince ikna olmaz. Bunun üzerine Hz. ÂiĢe‟nin ısrarı neticesinde Cemel savaĢında onun tarafında yer alarak bu savaĢta vefat eder.208
Kaynaklarda bir elinde devesinin yuları diğer elinde Kur‟an ile insanları Allah‟ın hükmüne uymaya çağırırken gelen bir ok neticesinde Ģehit olduğuna yer verilir.209
Ka„b b. Sûr‟un biyografisinde dikkat çekilen hususlardan biri onun baĢından beri iki taraf arasında barıĢı temin edici bir yol izleme çabasıdır. Ezd kabilesinin reisi Sabra b. ġeymân‟a bazı uyarılarda bulunduğu, ordular karĢı karĢıya geldiklerinde ayırmasının çok zor olduğunu ve bu nedenle ona itaat edip Rebia ve Mudar kabilelerinin arasında yer almamasını tembihlediği ifade edilmektedir. Ancak Sabra onu hala Hıristiyanlıktan kalma bazı inançlar taĢımakla suçlar ve Talha ve Zübeyr‟i terk etmeyeceğini söyler. 210
1.3. Hadis Rivayetiyle ĠliĢkisi
Ka„b b. Sûr‟un hiç hadis rivayeti yoktur. Hz. Peygamber‟e yetiĢtiği söylenmektedir ancak Ebû Zür„a onun sohbeti olmadığını söyler.211 Ġbn Sîrîn‟in ondan kadı olarak
verdiği bazı hükümlerle ilgili ahkâm ve ahbârı rivayet ettiği belirtilir. 212 Ondan baĢka
Âmir b. ġerahîl, Ebû Lebîd ve Katâde‟de ondan bazı fetvalar nekletmiĢlerdir.
208
Ġbn Sa„d, et-Tabakât, IX, 91-92.
209
Dârekutnî, Suâlât, s. 278.
210
Ġbnü‟l- Esîr, Ebû‟l Hasan Muhammed b. Muhammed Abdülkerim eĢ-ġeybânî, el-Kâmil fi‟t-tarîh, (thk. Abullah el-Kâdı), Beyrut: Dâru‟l Kütüb el-Ġlmiyye, 1415 (h.), III, 129.
211
Ġbn Ebî Hâtim, Abdurrahman b. Muhammed b. Ġdris er-Râzî, Merâsil li Ebî Hatim, I, 178.
212
44
Hadis rivayeti olmamasına rağmen Ġbn Hibbân es-Sikât isimli kitabında Ka„b b. Sûr‟un biyografisine yer vererek Hz. Ömer‟in atadığı ilk kadı olduğunu söyler. 213
Ancak tarihi bilgiler onun ilk kadı olduğuna muhalefet etmektedir. Ġbn Sa„d da onun hayırla ve iyilikle bilinen biri olduğunu ifade ettikten sonra hadis rivayetinin bulunmadığına dikkat çeker.214
1.4. Kadılığı
Yaygın görüĢe göre ikinci Basra kadısı olan Ka„b b. Sûr, bu göreve Hz. Ömer (ra) tarafından atanmıĢtır. Ġlk Basra kadısı Ġyâs b. Subeyh‟i azleden Hz. Ömer‟in “Ebû Meryem‟i azledeceğim ve yerine öyle birini atayacağım ki fasık biri onu gördüğü zaman korkacak diyerek Ka‟b b. Sûr el-Ezdî‟yi görevlendirdiği rivayet edilir.215
Tarihi kaynaklar Ka„b b. Sûr‟un bu göreve getirilmesine vesile olan Ģu rivayete yer verirler: ġâ„bi‟den nakledildiğine göre Ka„b, Hz. Ömer‟in (ra) yanında otururken yanlarına bir kadın gelir. Onlara kocasından daha iyi bir adam görmediğini çünkü onun tüm geceyi ibadetle geçirdiğini, gündüzleri oruç tuttuğunu sıcak günlerde dahi iftar etmediğini anlatır. Hz Ömer kadın için istiğfar eder ve onu över. Kendisinin hayırla övülmeye daha layık olduğunu dile getirir. Kadın kalkarak geri döner. Ka„b, Hz. Ömer‟den (ra) onu geri çağırmasını çünkü kadının aslında kocasının onunla yeteri kadar ilgilenmediğini ve bu sebeple dava etmek için geldiğini söyler. Hz. Ömer (ra) kadını tekrar çağırttır ve ona Ka„b‟ın, dediklerini anlatır. Kadın bunun doğru bir iddia olduğunu kendisinin genç bir kadın olduğunu bu nedenle diğer kadınların istediği bazı Ģeyleri onun da istediğini belirtir. Hz.Ömer (ra), kadının kocasını çağırır ve bu davaya Ka„b‟ın hükmetmesini ister. Ka„b, Hz. Ömer‟e (ra) böyle bir hakkı olup olmadığını sorar. Hz. Ömer‟in ısrar etmesi üzerine kocanın bu kadın dıĢında üç hanımı daha olduğunun varsayarak üç gün ve gecesini ibadetle geçirebileceği ancak bir gün ve geceyi dava eden kadına ayırması gerektiği Ģeklinde hükmeder. Bu kararı çok beğenen Hz. Ömer (ra) onu Basra kadısı olarak tayin eder.
213
Ġbn Hibbân, es-Sikât, V, 333.
214
Ġbn Sa„d, Tabakât, VII, 92.
215
45
Daha az yaygın olan bir rivayete göre ise bir adam Hz. Ömer‟e (ra) gelerek bahçesinde bir su kaynağı olduğunu söyler ve bu suyun aktığı arazilerden haraç ister. Hz. Ömer kabul eder ve haracın ona ait olduğunu söyler. Davalı oradan ayrıldıktan sonra Ka„b, Hz. Ömer‟in bu hükmünün doğru olmadığını çünkü adamın bu suyu bahçesinde hapsetmesi durumunda ona bir faydasının değil aksine zararının olduğunu dolayısıyla bu sudan faydalanamayacağını söyler. Hz. Ömer adamı geri çağırır ve suyu bahçesinde tutup tutamayacağını sorar. Adam tutamayacağını söyler ve bunun üzerine Hz. Ömer, Ka„b‟ın hükmünün daha isabetli olduğuna karar verir.216
Kadılık süresi ile ilgili olarak çok net bilgilere ulaĢılamasa da Hz. Ömer (ra) vefat edinceye kadar kadı olarak görevine devam ettiği bilinmektedir. Hz. Osman (ra) hilafeti devralınca Ebû Mûsa el-EĢa„ri‟yi, Basra‟ya kadı ve vali olarak tayin etmiĢ ve ve Ka„b‟ı azletmiĢtir. Ancak bir müddet sonra onu da azlederek Abdullah b. Âmir‟ı vali olarak atar. Abdullah b. Âmir de Ka‟b‟ı eski görevine iade eder. Söz konusu olay h. 29 yılına tekâbül etmektedir. Bu tarihten sonra Ka„b, Cemel savaĢında vefat edinceye kadar kadılık görevini sürdürmüĢtür. Cemel savaĢının h. 38 yılında vuku bulduğu göz önünde bulundurulduğunda Ka„b b. Sûr‟un en az dokuz yıl kadılık görevini ikâme ettiği söylenebilir.
1.4.1. Fıkhî Yetkinliği ve Verdiği Hükümler
Kâb b. Sûr hakkında verilen bilgiler onun ferasetli ve isabetli hükümler veren bir kadı olduğuna iĢaret etmektedir. Nitekim Muhammed b. Sîrîn onun verdiği hükümlerde ihtilaf edilmediğini belirtir. 217
Hz. Ömer‟in (ra) de pek çok defa “Sen ne iyi bir kadısın” diyerek onu övdüğü ifade edilir.218
Konuyla ilgili baĢka bir rivayete göre ise Hz. Ali (ra) savaĢ sonrasında Kab‟ı vefat etmiĢ halde görür. Onun yanına gelerek “Sen insanları hakları konusunda çok Ģiddetli ve titizdin, sen adaletli bir kadıydın sen.. diyerek” ona övgüde bulunur.219
Ka„b b. Sûr‟dan rivayet edilen davalar Ģunlardır:
216
el-Askerî, Ebû Hilâl el-Hasen b. Abdillâh b. Sehl, el-Evâil, Tanta: Dâru‟l BeĢîr, I, 112.
217 Vekî„, Kudât, 176. 218 Vekî„, Kudât, 180. 219 Vekî„, Kudât, 180.
46
Ebû Kasım Zeyd b. Ebî HiĢam Ebû Cafer b. Duheym Ġbrahim b. Abdullah Veki Süfyân Eyüb Ġbn Sîrîn isnadıyla nakledilen rivayete göre Ka„b b. Sûr, kendisine gelen Yahudiyi kiliseye sokarak baĢına Tevrat koyar ve bu Ģekilde Allah‟a yemin ettirir. Ebû Mûsa el-EĢari‟den de Yahudi‟nin kilise de yemin ettirildiğine dair bir rivayet zikredilir.220
Abdürrezzâk b. Sevrî Cabir Malik b. Miğvel ġa„bî isnadıyla nakledilen rivayete göre Hz. Ömer‟e (ra) bir kadın gelir. Kocasının insanların en hayırlısı olduğunu, geceleri ibadetle geçirip gündüzleri oruç tuttuğunu söyler. Hz. Ömer (ra) kadına “kocanı övmekle iyi bir iĢ yaptın” der. Ka‟b b. Sûr ise kadının aslında kocası hakkında Ģikâyet arz ettiğini söyler. Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) ondan bu dava hakkında karar vermesini ister. Ka‟b “Bana göre kocayı dört eĢe sahip biri gibi düĢünülmeli. Bu Ģekilde üç gün ve geceyi kendisine ayırıp ibadetle geçirirken bir gün ve gece bu hanımına ait olmalı.” görüĢünde bulunur.221
Abdürrezzâk Ma„mer Eyüb Ġbn Sîrîn isnadıyla nakledilen habere göre Basra‟nın ilk kurulduğu yıllarda yanlarında çocukları olan iki kadın konuĢmaktadır. Bir kurt gelerek birinin çocuğunu yakalar. Her iki kadın da kalan çocuğun kendilerine ait olduğunu iddia ederler. AnlaĢmazlık çıkması üzerine Ka„b b. Sûr‟a müracaat ederler. Ka„b, neseb ilminde uzman dört kiĢiyi çağırarak bir miktar kum getirtir. Ġki kadından birini çağırarak kumun üzerinde yürümesini ister. Daha sonra diğerini ve çocuğu da getirterek her birinin kumda ayak izinin çıkmasını sağlar. Son olarak neseb uzmanlarını tek tek çağırarak çocuğun hangisine ait olduğu konusunda görüĢ belirtmelerini ister. Nihayet uzmanlar biri üzerinde ittifak edince onlardan Ģahit olmalarını ister. Bu kiĢilerin Ģahitlik etmeleri üzerine “Müslümanlardan dört kiĢi Ģahitlik etti. Ben Süleyman oğlu Davud değilim, bundan baĢka yapabileceğim bir Ģey yoktur.” der.222
Abbâd b. Avvâm Haccâc Katâde isnadıyla nakledilen rivayete göre bineğinin/ eĢeğinin üzerinde iken bir sokaktan geçmektedir. Bu sırada yolun karĢı tarafından ata binmiĢ Ģekilde baĢka biri gelir. EĢek, diğer kiĢinin atından ürker ve bu
220
Beyhakî,, es-Sünen‟ül kübrâ, X, 180.
221
Abdurrezzâk, el-Musannef, VII, 148.
222
47
nedenle sahibini yere düĢürerek yaralanmasına sebep olur. Ka„b b. Sûr‟a giderek davacı olurlar ancak o atın sahibinin hiçbir tazmin yükümlülüğü olmadığına hükmeder.223
2. Asım b. Fadâle el-Leysî
Âsım b. Fadâle‟nin hayatı hakkında neredeyse hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Sadece onun Basra‟da kadılık yapmıĢ olan Abdullah b. Fadale‟nin kardeĢi olduğu belirtilmiĢtir. Taberî onu Ziyad‟ın Basra‟ya vali olduğu zaman kadı olarak atadığı sahabiler arasında zikreder.224 Hadis rivayeti bulunmamaktadır.
II. HADĠS RĠVAYETĠ BULUNAN KADILAR