• Sonuç bulunamadı

II. HADĠS RĠVAYETĠ BULUNAN KADILAR

1. Merfu Rivayeti Bulunmayan Kadılar

1.1. Ebû Meryem el-Hanefi

Tam adı Ġyâs b. Subeyh b. El-MuhriĢ b. AbduAmr el-Hanefîdir. Ebû Meryem künyesi ile bilinmektedir.225 Künyesindeki benzerlik sebebiyle Ebû Meryem es-Sekafî el- Medâinî ile karıĢtırıldığı görülmektedir. Ġbn Hacer, Ebû Meryem es-Sekafî‟nin biyografisinde bu Ģekilde bilinen iki kiĢi olduğunu ve karıĢtırıldıklarını söyler. Doğru olan bilgiye göre -Ebû Hâtim ve Ġbn Hibbn tarafından belirtildiği gibi- Ebû Meryem es- Sekafî‟nin ismini Kays olup, Ebû Meryem el-Hanefi‟nin adının ise -Ġbn el-Medînî ve Ebû Ahmed el-Hâkim tarafından belirtildiği gibi- Ġyas b. Subeyh‟dir. Ancak Nesâi hata etmiĢ ve Ebû Meryem el-Hanefî‟nin nisbesini Kays b. Ebû Meryem el-Hanefî olarak vermiĢtir.226

Diğer bir yandan Ebû Meryem el-Kufî (Abdullah b. Sinan) da karıĢtırılan raviler arasındadır. Bu ikisi arasındaki ayrım ise kendisinden rivayette bulunduğu hocaları ve ondan rivayette bulunanlar aracılığıyla mümkün olmaktadır. Ebû Meryem

223

Ġbn Ebî ġeybe, Ebû Bekr Abdullāh b. Muhammed, el-Musannef, Cidde: Daru‟l Kıble, 2006, XIV, 221.

224

Ġbn Hacer, el-İsâbe, III, 574.

225

Ahmed b. Hanbel, Ebû Abdillâh Ahmed b. Muhammed, el-Üsâmi ve‟l-künâ, Kuveyt: Mektebetü Dâru‟l Aksâ, 1985, I, 87; Ġbn Hacer, el-İsâbe, I, 225.

226

Ġbn Hacer el-Askalânî, Ebü‟l-Fazl ġihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed, Tehzibü‟t tehzib, Beyrut: Müessesetü‟r- Risale, XII, 208.

48

el-Kûfî; Ebû Mûsa el-EĢari, Ġbn Mes‟ud, Ali ve Dırar‟dan rivayet ederken, ondan Ġbn Sinan, A‟meĢ ve kardeĢi Hüseyin rivayet etmiĢtir. Kadı olan Ebû Meryem el-Hanefî‟nin ise bahsi geçen sahabîlerden - Ebû Mûsa el-EĢari, Ġbn Mes‟ud, Ali ve Dırar‟dan - rivayeti bulunmamaktadır.

1.1.1. Hayatı

Biyografisinde yer alan bilgilere göre Ebû Meryem, Bekir b. Vâil kabilesinin önemli bir kolu olan Benû Hanîfe‟ye mensuptur. Bu kol Yemâme‟de yaĢayan Hanîfe b. Lüceym‟in nesebi Sa„b b. Ali b. Bekir b. Vâil vasıtasıyla Adnânîler‟e dayanır.227

Benî Hanife, Hz. Peygamber‟in (s.a) hastalığında, peygamberlik iddiasında bulunan Müseylime‟nin yanında yer alarak irtidat etmiĢtir. Ebû Meryem‟in de Müseylemetü‟l- Kezzâb‟ın ashabından olduğu kaynaklarda verilen bilgiler arasındadır. Halid b. Velid‟in Hz. Ebû Bekir‟e gönderdiği on kiĢilik heyet içerisinde yer aldığı ve bu olaydan sonra Ġslam‟a döndüğü ifade edilir.228

1.1.2. Siyaset ve Devlet Adamlarıyla ĠliĢkisi

Ebû Meryem el-Hanefî‟nin biyografisinde dikkat çeken hususlardan biri de Hz. Ömer (ra) ile olan iliĢkisidir. Onun Yemâme savaĢına katılarak Hz. Ömer‟in kardeĢi Zeyd b. Hattâb‟ı öldürdüğü, bu nedenle Hz. Ömer‟in (ra) ondan çok hoĢlanmadığı belirtilmektedir. Hz. Ömer (ra), onu kadı olarak atadıktan sonra aralarında geçen Ģu diyaloğa yer verilir: Ebû Meryem Hz. Ömer‟e Allah‟ın onun eliyle kardeĢine ikramda bulunduğunu yani kardeĢinin Ģehit olduğunu ancak kendisinin kardeĢi sebebiyle bir kötülüğe maruz kalmadığını söyler. Hz. Ömer de ona: “KardeĢimi öldürdün mü? Toprak kanı sevinceye kadar seni sevmeyeceğim.” der. Bunun üzerine Ebû Meryem bu durumun, kendisinin Hz. Ömer üzerinde bir hakkı olduğu zaman onu almaya engel teĢkil edip etmediğini sorar. Hz. Ömer‟in “hayır” demesi ile birlikte o halde bir zararın olmadığını dile getirir. 229

Ancak Zeyd b. Hattab‟ı öldürenin Ebû Meryem olduğu hususunda ihtilaf edilmiĢtir. Ġbn Abdilber, onun Zeyd b. Hattâb‟ı öldürdüğü rivayetine yer verdikten sonra bu görüĢe itibar etmediğini çünkü Hz. Ömer‟in Ebû Meryem‟i kadı

227

M. Ali Kapar, “Hanîfe”, DİA, XVI, 46.

228

Vekî‟, Kudât, 174.

229

49 olarak atadığını söyler.230

Askerî (ö. 400/1009‟dan sonra) de Zeyd b. Hattâb‟ı öldüren ile Hz. Ömer‟in atadığı kadının farklı kiĢiler olduğunu, kadı olarak atadığı kiĢinin adının Ġyâs b. Subeyh ve öldürenin adının ise Subeyh b. MuhriĢ olduğunu dile getirir.231

Zeyd‟i öldürenin Ebû Meryem‟in amcasının oğlu Seleme b. Subeyh olduğu da zikredilen rivayetler arasındadır. Ancak tüm bu görüĢler Ġbn Hacer tarafından doğru görülmez.232

Ömer b. ġebbe, Ramehürmüz‟ün onun komutanlığında fethedildiğini belirtir.233 Ebû Meryem‟in vefat tarihi hakkında herhangi bir malûmata ulaĢılmamıĢtır. Ancak onun Ramhürmüz‟ün fethine katıldığı göz önünde bulundurulduğunda h. 20 tarihinden sonra vefat ettiği söylenebilir.

1.1.3. Hadis Ravisi Olarak Ġncelenmesi 1.1.3.1. Rivayet Ağı

Ebû Meryem el-Hanefî; Osman b. Affan, Ömer b. Hattâb‟dan rivayette bulunurken, Ġbn Sîrîn ve Abdullah b. Ġyâs‟ın da rivayet aldıkları görülmektedir.

Dûlâbi, Ebû Meryem el-Hanefî‟yi sahabîler arasında zikretse de bu görüĢ diğer cerh-ta„dil âlimleri tarafından kabul görmemiĢtir.234 Ebû Meryem‟in rivayetlerine bakıldığında az sayıda ve hepsinin mevkuf olduğu görülmektedir.

1.1.3.2. Rivayetleri

Ebû Meryem‟in rivayetleri Ģunlardır:

ِٟٔ ٍََرْنَأ : َيحَل َسٍَََّْ ُْٓذ ُوحََّّق حََٕغَّىَق : َيحَل ُْحَّفَع حََٕغَّىَق َعَِ ٍَُِّٟٛٔ حَُّٕو : َيحَل ِٗ١ِذَأ َْٓع ُِّٟفََٕكٌْج ٍِحَ٠ِئ ُْٓذ ِالله ُىْرَع

ٍْٝعَذ َُٖٛؾ ُٚ حَُْٕٟعَذ ُؾ ٍِْعَ٠ حَِ َٚ ، ُؾ ٍَََِْٕٕٛـ ، ٍَْؿَفٌْج َْحَّْػُع .

Affân  Hammâd b. Seleme  Abdullah b. Ġyâs  Ġyâs b. Subeyh Hz. Osman isnadıyla nakledilen rivayete Ġyâs Ģöyle der: “Biz Osman ile birlikte sabah namazını kılar ve ayrılırdık, birbirimizin yüzlerini tanımazdık.” 235

230

Ġbn Hacer, el- İsâbe, I, 225.

231

Askerî, el- Evâil, I, 111.

232

Ġbn Hacer, el-İsâbe, I, 225.

233

Ġbn Hacer, el-İsâbe, VII, 396.

234

Ġbn Hacer, el-İsâbe, VII, 396.

235

50

ٍِحَ٠ِئ ِْٓذ ِالله ِىْرَع َْٓع ، َسٍَََّْ ُْٓذ ُوحََّّق حََٕغَّىَق : َيحَل ُْحَّفَع

ُصْ٠َأ ٌَ : َيحَل ِٗ١ِذَأ َْٓع ، ِ ِّٟفََٕكٌْج

َْحَّْػُع

ِْٗ١ٍَْعَٔ ِٟـ ٍَُِّٟٛ٠

.

Affân  Hammâd b. Seleme  Abdullah b. Ġyâs  Ġyâs b. Subeyh Hz. Osman isnadıyla nakledilen rivayete göre Ġyâs Ģöyle der: “ Osman‟ı (ra) nalinleri ile namaz kılarken gördüm.”236

َْٓع ، َخُّٛ٠َأ َْٓع ، ُِّٟفَمَّػٌج حََٕغَّىَق َشْأَّٞ ََٛض ٌَْٛ : ََُ٠ ٍَِْ ُٛذَأ ٌَُٗ َيحَمَـ ، ُأ ٍَْمَ٠ ًََنَأ َُُّغ ، َُٗطَؾحَق ََٟٝل ٍََُّع ََّْأ : ٍىََّّكُِ

! ؟ َنجَي َنحَطْـَأ ُسٍَِّْ١ََُِٓأ : ٍَُُّع ٌَُٗ َيحَمَـ ؟ َٓ١ِِِْٕإٌُّْج ٍَ١َِِأ حَ٠ es-Sekafî  Eyyüb  Muhammed b. Sîrîn  Ġyâs b. Subeyh  Hz. Ömer isnadıyla nakledilen rivayete göre “Hz. Ömer abdestini bozar ve daha sonra Kuran‟dan bazı ayetler okur. Bunu gören Ġyâs, Hz. Ömer‟e (ra): „Ey Emîri‟l- müminîn abdest alsaydın‟ der. Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) „Bu fetvayı sana Müseylime mi verdi!‟ cevabını verir.”237

1.1.3.3. Cerh-Ta‘dil Durumu

Rivayetlerinin azlığına binâen rical kitaplarında Ebû Meryem el-Hanefî hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Ġbn Ebî Hâtim sadece rivayet aldığı ve ondan rivayette bulunduğu kiĢileri belirterek herhangi bir cerh ya da ta„dil ifadesi kullanmaz.238

Ġbn Hibban ve Dârekutnî onu güvenilir raviler (

ةقث

) arasında zikrederken, Ġbn Hacer onun makbul (

لوبقم

) olduğu belirtir.239

1.1.4. Kadılığı

Ġbn Sîrîn‟den nakledilen rivayet ilk Basra kadısının Ebû Muâviye Ġyas b. Subeyh olduğunu ifade eder.240

Basra kurulduğu zaman ilk vali olarak Utbe b. Ğazvan, ilk kadı olarak Ebû Meryem‟in atandığı belirtilmektedir. Basra‟nın kuruluĢ tarihi göz önünde bulundurulduğunda Ġyas b. Subeyh‟in h. 14 yılında kadı olduğu sonucuna ulaĢılabilir.

236

Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, V, 285.

237

Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, II, 39.

238

Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve‟t- ta„dîl, II, 280

239

Dârekutnî, Suâlât, I, 16;

240

51

Utbe‟nin h.15 yılında vefatında sonra Muğîra b. ġu„be Basra valisi olarak atanmıĢ ve Ebû Meryem‟in kadılık görevine devam etmesini istemiĢtir.

Ebû Meryem, Basra halkının onu hüküm vermek konusunda yeterli bulmamaları ve Hz. Ömer‟e (ra) Ģikâyet etmeleri sonucunda görevinden azledilir. 241

AzlediliĢi ile ilgili olarak Ģu rivayete yer verilmektedir: Birinin diğerinden alacağı olduğunu iddia eden iki kiĢi Ebû Meryem‟e gelerek davacı olurlar. Ebû Meryem, kendi malından ödeyerek bu iki kiĢinin arasını düzeltir. Bunu üzerine Hz. Ömer (ra): “Ben seni insanlar arasında malınla hükmetmen için değil hak ve adalete göre hükmetmen için gönderdim” diyerek azleder.242

Ġyas b. Subeyh‟in kadılık süresi ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaĢılamamıĢtır.

1.1.4.1. Fıkhî Yetkinliği ve Verdiği Hükümler

Kaynaklarda verilen bilgiler Ebû Meryem‟in fıkhı ile meĢhur olan biri olmadığına iĢaret etmektedir. Nitekim Hz. Ömer, Ebû Mûsa el-EĢarî‟ye (ra) bir mektup yazarak onun Ebû Meryem‟in fetvalarını, davalarda verdiği kararları kontrol etmesini ister. Ebû Mûsa (ra), Hz. Ömer‟e verdiği cevapta onu itham etmediğini belirtir.243

Gerek bu rivayet gerekse Hz. Ömer (ra) ile arasında geçen diyalog ve Hz. Ömer‟in ona “Bu fetvayı sana Müseylime mi verdi!” tepkisi onun Ebû Meryem‟i fıkıh konusunda yetkin bulmamasına iĢaret etmesi noktasında önemlidir. Konuyla iliĢkili olarak zikredilebilecek diğer bir rivayette ise Ģu Ģekildedir: Hz. Ömer, Medine sokaklarının birinden geçmekte iken Ebû Meryem‟i mestlerini çıkarmıĢ ve abdest alırken görür. Yanına yaklaĢarak Ebû Meryem‟in sırtına vurur ve “Ey Ebû Meryem Peygamber‟in (sav) fıtratına göre amel et, amcanın oğlununkine göre değil. Mestler üzerine mesh et.” der. Ebû Meryem, “Ben hayırdan sapmıyorum” cevabını verir.244

Tüm bunlara ek olarak, azledilme sebebini içeren rivayet dıĢında verdiği hükümlere dair hiçbir rivayetin olmaması ve fıkıh kitaplarında görüĢlerine dair hiçbir atıf bulunmaması da onun fıkhı ile meĢhur olmadığı görüĢünü desteklemektedir.

241 Veki, Kudât, 175. 242 Veki, Kudât, 175. 243 Veki, Kudât, 173. 244 Veki, Kudât, 175.

52