• Sonuç bulunamadı

Kaçar Dönemi: Islahat ve Modernleşme Çabalarının Başlaması

REFORM ÇALIŞMALARI

B. Đran’da Reform Çalışmalarının Tarihçesi

1. Kaçar Dönemi: Islahat ve Modernleşme Çabalarının Başlaması

Đran tarihinde Kaçar dönemi (1795-1924) Đran’ın Batı ile tanışması, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal ve askeri alanlarda ıslahat ve modernleşme (Batılılaşma254) çabalarının başladığı bir dönem olarak bilinmektedir. Bu dönem aynı zamanda laikleşme sürecinin başladığı, Batılı siyasal rejim ve yönetim sisteminin gündeme geldiği, düşünsel-siyasal alanda Batıcı, Đslamcı, ulusçu düşüncelerin çeşitlenmeye başladığı zaman dilimidir.255

1800’lü yıllarda Đran’ın askeri alanda yenilgisi diplomatik imtiyazları, diplomatik imtiyazlar da ticari imtiyazları beraberinde getirdi. Ticari imtiyazlar sonucunda Batının Đran ekonomisinde nüfuzu arttı ve bunun sonucunda milli sanayinin hızla yok olması, toplumsal kargaşa ve hoşnutsuzluğu beraberinde getirdi.

Kaçar şahları bu hoşnutsuzluğu gidermek amacıyla iki yol izlediler. Öncelikle yüzyılın ilk yarısında ciddi ve kapsamlı ıslahat hareketleri uygulamaya çalıştılar.

Ancak bu harekette başarılı olamayınca 19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren ciddi ve kapsamlı ıslahat yerine küçük çaplı değişiklikleri seçerek, dış güçlerle savaşmak yerine onlarla elbirliği yapmayı tercih ettiler.

Kaçar Hanedanlığı döneminde (1795- 1924) yapılan ıslahat hareketlerini üç dönemde toplayabiliriz. Birinci dönem Abbas Mirza tarafından yapıldı ve daha çok askeri alanı kapsıyordu. Đkinci ıslahat hareketi Mirza Takı Amir Kabir (1848- 1851)

254 Bu dönem ıslahat hareketi Batıdan ilham alınarak yapıldığı için Batılılaştırma olarak da adlandırılmıştır.

255 B.A.Güler, Đran Đslam Cumhuriyeti ‘’Karşılaştırmalı Kamu Yönetimi’’…., s. 1

tarafından başlatıldı ve çok kısa süreli olmasına rağmen ciddi ilerlemeler kaydedildi.

Amir Kabir tarafından uygulanan ıslahat geniş kapsamlı olup askeri, eğitim, basın ve maliye gibi alanları kapsıyordu. Üçüncü ve son ıslahat hareketi Mirza Hüseyin Han Moşiroldole Sepahsalar Azam (1870-1880) tarafından başlatıldı. Bu dönemde yapılan kapsamlı ıslahat hareketinin en önemli özelliği, Đran’ın siyasi literatürüne eklediği yeni kavramlar idi.

Đlk ıslahat hareketi dönemin Tebriz Valisi Abbas Mirza (1789- 1833) ve onun veziri Büyük Mirza Birinci Kaim Makam tarafından Osmanlı padişahlarından III.

Sultan Selim’den esinlenerek askeri alanda ‘Nizam-i Cedit’ adı altında yapıldı. Bazı yazarlara256 göre Đran’da ıslahat ve modernleşme hareketleri Batının etkisi ile ortaya çıksa bile, Batının sömürgecilik politikalarına bir tepki olarak gerçekleşti. Bu nedenle iç dinamik ve ihtiyaçlardan uzak ve bütüncül bir çerçeveden yoksun sayılırlardı. Bu çabalar her zaman toplumun belli bir kesimi tarafından destekleniyor ve genel olarak gelenekselci hakim güçler tarafından engelleniyordu. Bu husus sonraki dönemlerde aynen devam etti ve sonuç olarak devlet ve toplum yavaş yavaş geleneksel yapısından çıksa bile modernleşemedi. Bu husus günümüze kadar devam etti.

Abbas Mirza ıslahat hareketlerini idari yapıda da sürdürdü. Saray harcamalarını kısıtladı ve devlet memurlarına ödenen ücretlere düzenleme getirdi. Đç sanayiyi ve tüccarı desteklemek amacıyla gümrük tarifelerini yükseltti ve yabancı malların ithalatına sınırlama getirdi. Ayrıca idarenin yönetimi konusunda bazı Avrupa menşeli kitapları tercüme ettirme yoluna gitti. Đran’da ilk basımevi257 bu

256 Bu konuda daha fazla bilgi için bkz. A.Movassagi, Nosazi ve …, a.g.e., s.105.

257 Bu basımevi Mirza Salih Shirazi (Avrupa’ya giden ilk öğrenci grubunda yer alıyordu.) tarafından kuruldu. Ayrıca bu kışı yazdığı sefer name de ilk kez meşrutiyet devletlerini anlattı.

E.Abrahamian, Đran Beyne…a.g.e., s.68.

dönemde (1812) kuruldu. Bu dönemde ıslahat hareketine muhalif sesler de yükselmeye başladı. Saray mensupları kaybettikleri prim ve imkanlardan dolayı, din adamları dinsizliğin yayıldığı endişesiyle ve Avrupalılar gümrük duvarlarının yükseltilmesi ve uygulanan ithal sınırlayıcı önlemlerden dolayı ıslahata muhalif grupların başında yer almaktaydılar. Abbas Mirza’nın 1833 yılında erken ölümü ıslahat hareketlerini bir süreliğine sekteye uğrattı.

Kaçar Hanedanlığı döneminde ikinci ıslahat hareketi, Naserettin Şah’ın sadrazamı olan Mirza Takı Amir Kabir tarafından başlatıldı. Amir Kabir üç yıl gibi kısa bir sadrazamlık döneminde (1848-1851) çok önemli ıslahat ve yeniliklere imza attı. Bazı tarihçilere göre üç yıllık sadrazamlık döneminde ‘fırtınalı bir Đran alıp, düzenli bir ülke geri verdi’.258 Amir Kabir’in başlattığı ıslahatın öncelikli amacı merkezi iktidarı güçlendirerek, devletin siyasi, sosyal ve ekonomik faaliyetlerde güçlü ve etkili rol almasını sağlamak idi.

Amir Kabir güçlü bir merkezi iktidar oluşturma yolunun güçlü bir ordudan geçtiğini biliyordu. Bu doğrultuda öncelikle orduyu yeniden düzenledi. Bu amaçla ilk kez askeri rütbeler düzenleme ve tanımlama yoluna gitti. Tek tip üniforma belirledi ve orduda atamalarda en layık kişileri seçmeye çalıştı. Ayrıca dış ülkelere bağımlılığı azaltmak amacıyla, ordu ihtiyaçlarını karşılamak için birçok fabrikanın tesisi yoluna gitti. Vergi sistemini yeniden düzenleyerek ve devlet memurlarına düzenli maaş bağlayarak, hem merkezi hükümetin gelirlerini artırdı, hem de keyfi vergi tahsılatının önüne geçti. Ayrıca saray mensuplarına ve din adamlarına hesapsız ve keyfi ödemeleri durdurdu ve devletin geliri ile gideri arasında denge kurmaya çalıştı.

258 H.Makki, Amir Kabir (Amir Kabir), Beşinci Baskı, Tercüme Yayınevi, Tahran 1981, adlı kitaba Mahmut Mahmut tarafından yazılan önsöz.

Amir Kabir serbest ekonomi politikalarına, Avrupalıların lehine olduğu için karşı çıkıyordu. Bu politikanın uzun vadede milli ekonomiyi tahrip edeceğine inanıyordu. Bu amaçla ithalat için yeni tarifeler koydu ve özellikle Đngiltere’den259 gerçekleşen ithalatı sınırladı. Amir Kabir’in temel ekonomi politikası milli sanayinin teşviki ve kalkındırılması idi. Đngiltere Đran’da sanayi fabrikaların kurulmasına karşı çıkıyor ve uzman ekip göndermekten kaçınıyordu.

Nikki Keddie’ye göre tüm çabalarına rağmen Amir Kabir’in modern sanayi kurma çabaları sonuçsuz kaldı. Yazar bunun nedenlerini devletin yeni fabrika kurma isteğinden yoksun olması, yabancılar ile önceden yapılan antlaşmalar sonucunda iç piyasayı koruyucu önlemlerin alınamaması, kalifiye bir işgücünün yoksunluğu ve ulaşım alanındaki yetersizlikler olarak sıralamaktadır.260

Amir Kabir sosyal ve kültürel alanlarda da birçok yenilik yaptı. Modern anlamda eğitim veren ilk modern lise olan Darül-Fünün bu dönemde (1851) kuruldu.

Ayrıca ilk yerli gazete olan Vagaye-ye Ettefagiye (Türkçesi: Gerçekleşen Olaylar) da basılmaya başlandı. Yargı alanında da yaptıkları din adamlarının muhalefeti ile karşılaştı. Öncelikle cezaların suçlarla orantılı olmasını istedi ve işkencenin önüne geçti. Örfi yargının şeri yargının yerine geçmesini sağladı. Bir anlamda din adamlarının nüfuzunu azaltmak ve devlet ile ilişkilerini sınırlandırmak istiyordu.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, Amir Kabir tarafından başlatılan ıslahat hareketi saray mensupları, yabancılar ve din adamları tarafından desteklenmiyor hatta karşı çıkılıyordu. Özellikle din adamları iktidar sahnesinde güçlerini azaltacak her türlü ıslahata muhalif oluyorlardı. Kemali’ye göre yapılan ıslahat hareketlerinin gün

259 O dönemde Đran’ın ticari ortakları Osmanlı imparatorluğu, Rusya ve Đngiltere idi. Rusya ve Osmanlı ile az çok bir ticari denge mevcut idi. Ancak Đngiltere ile durum aynı değildi, gün geçtikçe bu ülkeden daha çok ithalat yapılıyordu. M.Kemali, Cameeye Madani… a.g.e. s.96.

260 N.R.Keddie, Rişehaye… a.g.e.,1996, s. 101

ışığına çıkardığı bir gerçek şu ki, ıslahat toplum yapısında ve din adamlarının toplumda rehberliği konusunda bir değişiklik içermediği sürece din adamları tarafından kabullenebilirliğidir.261

Amir Kabir’in ıslahat programlarını devam ettirmek için genç aydın insanlara ihtiyacı vardı. Ancak böyle bir sınıf mevcut olmadığı gibi sayıları çok azdı. Ayrıca ıslahat hareketlerini destekleyenlerin sayısı çok azdı, olanlar da sosyal ve toplumsal alt tabandan yoksun idiler.

Tarihçilere göre Amir Kabir tarafından başlatılan ıslahat hareketleri kısa süreli ve oldukça kırılgan idi. Bunun en önemli nedeni sadece kendisi tarafından uygulanmasıydı ve tüm iktidarın ıslahata destek vermemesiydi. Ancak her şeye rağmen Amir Kabir tarafından başlatılan ıslahat programları Đran muasır tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Amir Kabir sonuçta menfaatleri tehlikeye düşen muhalif güçlerden oluşan koalisyon tarafından bir komploya kurban gitti. Önce şah tarafından azledilerek sürgüne gönderildi ve sonra da 1852 yılında öldürüldü.

Abrahamian’a göre Amir Kabir’in ölümü ile ıslahat ve yenilikçi hareket bir kenara bırakıldı ancak hiçbir zaman başlatılan sürecin önüne geçilemedi. Ancak Amir Kabir’den sonra ıslahat adı altında yapılan uygulamalarda ülkeyi dış güçlere karşı korumak yerine iç muhaliflere karşı koruma yoluna gidildi. Ayrıca milli ekonomiyi koruma yerine, Batılıları ekonomide daha fazla müdahaleye teşvik etti.262 Amir Kabir’den sonra ıslahat söylemleri bitmedi. 1851 yılında Darül-Fünün’ün tesisinden itibaren orada mütercim olarak çalışan, Fransa’da eğitim görmüş Mirza Melkom Han tarafından idari ıslahat konusunda oldukça ısrar edildi ancak uygulamaya geçilemedi.

261 M.Kemali, Cameeye Madani…, a.g.e., s. 93.

262 E.Abrahamian, Đran Beyne…, a.g.e., s. 71.

1858 yılında Nasirettin Şah tarafından Avrupa ülkelerinden esinlenerek

‘Devlet Şurası’ adı altında bir kabine kuruldu. Aslında kabine üyelerinin herhangi bir görevi ve sorumluluğu yoktu ve tüm yetkiler Şah’a aitti. Đran tarihinde ilk anayasa hazırlama düşüncesi de bu dönemde ortaya çıktı. Ayrıca sosyal, siyasal ve ekonomi alanlarında birçok yeni yasa Devlet Şurası tarafından düzenlenerek Şah’a gönderildi. Maslahat Haneye Umumi ve ilk siyasi parti olan ‘Faramuşhane Konseyi’

kuruldu. Sanayi ve ticaretin gelişimi için bir heyet oluşturuldu. Birçok kitap yayınlandı, telgraf hizmeti her tarafa yayıldı. Bu dönem (Bu yıllarda sadrazamlık makamının ortadan kaldırılması ve Batılı anlamda ilk kabinenin kurulmasıyla kısa süreli hızlı bir modernleşme sürecine girilmiştir) siyasal, sosyal ve yönetsel durumu açıklamak ve eleştirmek amacıyla birçok risale yazıldı.263 Risaleler dönemin yönetim şekline oldukça eleştirisel yaklaşarak bazen çözüm yollarını da içeriyorlardı. Bu dönemin en ünlü risalelerinden biri ‘Daftar-e Tanzimat’ (Tanzimat Defteri) idi. Bu risale dönemin tüm yönetim alanlarını kapsayacak bir değişimi öngörüyordu.264

N.Keddie’ye göre bazıları bu dönemde yapılan ithalat ve ihracat rakamlarına bakarak Đran’ın hızlı bir gelişme ve kalkınma sürecine girdiğini düşünüyorlardı.

Halbuki biraz daha derinden inceleme, toplumsal sınıflar arasındaki uçurumun hızla arttığını, birkaç Batılı ülkeye bağımlılığın tehlikeli ölçülerde yükseldiğini ve milli ekonominin hızla zayıfladığını göstermektedir.265

Kaçar Hanedanlığı döneminde son ıslahat hareketi Mirza Hüseyin Han Moşiroldole Sepahsalar Azam (1870-1880) tarafından başlatıldı. Sepahsalar Fransa’da eğitim görmüş, yıllarca yabancı ülkelerde elçilik yapmış ve Amir Kabir’den ıslahat konusunda ilham almış biriydi. Bu kişi o dönem Đran’ın siyasal

263 Risaleler konusunda daha fazla bilgi için bknz. A.Movassagi, Nosazi ve…a.g.e., s.128-133.

264 A.k., s.130-131

265 N.R.Keddie, Rişehaye…, a.g.e.,1996, s. 133.

literatürüne meşrutiyet, bireysel hürriyet, düşünce özgürlüğü, amme menfaati, bireysel siyasi haklar gibi yeni kavramlar ekledi. Sepahsalar geniş çapta ıslahat hareketi başlattı. Islahatın kapsadığı alanlar ekonomi, askeri ve devlet teşkilatı idi.

Bu dönemde on maddeden oluşan ilk anayasa hazırlandı. Bu anayasanın en önemli iki özelliği örfi hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığı ilkesi idi. Ancak şah tarafından onaylanmadı. Yani milli bir öncelik ve gereklilik olarak benimsenmedi. Halbuki Sepahsaların amacı ‘kanuna dayalı bir hükümet’ idi. Sepahsalar devlet bürokrasisinde de değişiklikler yaptı. Đşe almada aydın ve okumuş insanlara öncelik tanıyarak, yükselmede liyakat sistemini uygulamaya koydu. F.Ademiyet’e göre millet ve vatan kavramlarını en fazla kullanan siyaset adamlarından bir tanesi Sepahsalar idi ve milliyetçiliği kalkınma ideolojisi ile birleştiren bir kişiydi.266

Bu dönemde de ıslahata karşı çıkan birçok kişi ve toplumsal sınıf vardı.

Bunların başında din adamları yer alıyordu. Her ne kadar aydın din adamları ıslahata destek veriyor ise de genelde karşı çıkıyorlardı. Özgürlüğü din ve devlete karşı düşmanlık sayıyorlardı. Hatta demiryolunun ihdasına karşı çıkarak yabancının ülkeye nüfuz yolu ve sonucunda Đslami hayatta değişikliğe neden olacağına inanıyorlardı.267 Sonuçta Sepahsalar’ın azlı ile bir ıslahat dönemi daha sona erdi.