• Sonuç bulunamadı

KĠNAYELĠ ĠFADELERDEN OLUġAN ÇAĞRIġIMSAL

ġair Molla Nasreddin dergisinde basılan Ģiirleri derginin mizah anlayıĢıyla bağdaĢıyordu. Satirik Ģiirlerinde geçen mizahi ifadeler dergide basılan hem karikatürlerle hem de baĢka yazarların yazılarıyla uyum içindeydi. ġairin sıklıkla kullandığı bu ifadeler gerçek anlamları dıĢında değiĢmeceli bir anlam kazanır. Bağlamdan yola çıkarak bu ifadelerle sezdirilmek istenene ulaĢılmaktadır.

Durma yıxıl yat hele Fahrat kiĢi! Ġndi olub yorğanın üç qat kiĢi! Çek baĢına yorqanını yat kiĢi! Evveli Ģebden uzanıbsan bele,

Raheti yatmaqda qanıbsan bele. /KiĢi/169/ At baĢını yat, besteri - rahetten ayılma. Laylay, bala laylay,

Yat gal bala, laylay

Bir lehze ayıldınsa gutar canını yuxula.

At tiryakını, çek, baba gelyanını, yuxula / Terpenme, Amandır, Bala Qefletden Ayılma/24/

Yukarıdaki örneklerde belirtilen “yatmaq, yuxulamaq” fiileri eĢ anlamlıdır. Sabir bu fiilleri gerçek anlamları dıĢında kullanmıĢtır. Satira metni içerisinde kullanılan “laylay” ifadesi uyutulmak istenen çocuklar için kullanılır. ġair yaĢadığı toplumu uyuyan bir çocuğa benzetmiĢtir. Bağlamdan da hareketle bu ifadelerin dinin tesiri altında kalan Müslüman âleminin geride kalmıĢlığına iĢaret etmektedir. ġairin satirik Ģiirlerinde “qefes, zindan, noxta, get özünden, iĢini vurmaq, çerki felek, çerxi sitemkâr, qapanmıĢ vb.” sözlerini gerçek anlamları dıĢında kullanılarak dönemin önemli olay ve hadiselerini sezdirmeye çalıĢmıĢtır.

Vaqıldama BayquĢ kimi, idbar dilenci

Yainki meleĢir acıdan ehlin eyalın? /Dilenci/237/ Seslenme baykuĢ gibi, kararsız dilenci

Yani ki meleĢir acından eĢin dostun

hitap ettiği topluluğu aç kuzulara bemzetmektedir. Ayrıca benzetme edatı olan “kimi” ifadesiylede yine dilenci diye hitap ettiği toplumu baykuĢa da benzetmektedir.

Gözlerine döndüğüm sanki bir aslan imiĢ /Bextever/137/ Gözlerine kurban olduğum sanki bir aslan imiĢ.

Bir babanın oğlundan övgüyle bahsettiği “bextever” baĢlıklı satirada aslana benzetilen oğlan çocuğudur. “sanki”ifadesiyle benzetme yapılmıĢtır.

Ey alnın ay, üzün güneĢ, ey qaĢların keman, Ceyran gözün, qarıĢqa xetin, kâkilin ilan, Alma çenen, çenende zenexdan derin quyu, Kipriklerin qamıĢ, dodağın bal, tenin ketan. Boynun sürahi, boy-buxunun bir uca çinar,

Endamın ağ qümüĢ, yanağın qırmızı enar,/Ey Alnın Ay, Üzün GüneĢ, Ey QaĢların Keman/202/

Ey alnın ay, yüzün güneĢ, ey kaĢların kemen, Ceylan gözün, karınca görünümün, kahkülün yılan, Elma çenen, çenende gamzen derin kuyu

Kirpiklerin kamıĢ, dudağın bal, tenin keten, Boynun sürahi, boy posun bir uzun çınar, Endamın ak gümüĢ, yanağın nar

Yukarıdaki satira metninde tanımlanan kiĢinin uzvlarını çeĢitli nesnelere benzetildiği görülmektedir.

Ümmetin pulun alıb men gözlerin ıslatmıĢım. /Bir Meclisde On Ġki KiĢinin Söhbeti/297/.

Milletin parasını alıp ben gözlerini ıslatmıĢım

ġair Azerbaycan Türkçesini ustalıkla kullanarak bazı ifadeleri açıkça vermek yerine “gözlerini ıslatmıĢam” gibi ifadeler kullanarak tek düze bir anlatımdan kaçınmıĢtır. Satira metninde geçen “gözlerini ıslatmıĢam”ifadesinde çoğu insanı ağlattığını anlıyoruz.

Çığırma yat, ay ac toyug, yuxunda çoxca darı gör! /Tömeyi Nehar/66/ Bağırma yat, ay aç tavuk, rüyanda çokça darı gör.

Sabir‟in “Töhmeyi Nehar” satirik Ģiirinin tamamı benzetme ile doludur. “Aç toyuq” diye ifade ettiği zenginlere yalakalık yapan (intelligent) aydınları aç tavuğa benzetmiĢtir.

Eqreb kimi neĢter gücü var dimağımızda, Ġslâm susuz olsa su yox bardağımızda,

Her künçdemin tülkü yatıb çardağımızda/ Âmâlımız Efkârımız Ġfnayi Vetendir/60/

Akrep gibi neĢter gücü var tırnağımızda, Ġslam susuz kalsa, su yok bardağımızda Her köĢede bin tilki yatıp çardağımızda148

Namık Kemal‟in “ÂmâlımızEfkârımız Ġkbal-i Vatandır” baĢlıklı Ģiirine nazire olarak yazılan yukarıdaki satirada Kafkaslarda yaĢayan dönemin toplumu anlatılır. ġair satira metninde “eqreb” ve “tülkü” ifadelerini kullanarak benzetme yapmıĢtır. Akrep zehirli bir hayvandır ve tilki de kurnazlığıyla bilinir. ġair o denemde Kafkaslarda yaĢan toplumu bu iki hayvana benzetmiĢtir.

Çün Hübbi nisa lazimeyi hübbi vetendir,

Tez boĢluyuruz, çür bu libas ariyemizdir./Övradımız Ezkarımız Efasaneyi Zendir/69/.

Çünki kadın sevgisi muhabbeti vatandır. Gerektikçe boĢarız, sanki libas-ı ariyemizdir,149

Dönemin dindarlarının kadınlara olan düĢkünlüğünün anlatıldığı yukarıdaki satirada Ģair ilk mısrada geçen “hübbi veten” ifadesiyle kadına duyulan sevgiyi, düĢkünlüğü vatan sevgisine , “libası arîye” ifadesiyle de kadınları ödünç elbiseye benzetmiĢtir. Kadının kocası tarafından istenildiği zaman boĢanılabileceğini ifade ediyor.

Böyle od olmaz anam, böyle alov!

Od değil, yanğı değil, lovdur lov /Çatlayır Xambacı Qemden Üreyim/187/ Böyle ateĢ olmaz anam, böyle alev!

AteĢ değil, yangın değil lavdır lav

“Çatlayır Xambacı Qemden Üreyim” baĢlıklı satirada Ģair kadının anlatımıyla kocasını tanımlar. Yukarıdaki satira metninde kadın kocasını yanardağlardan püsküren lav a benzetmekterek kocasının çok sinirli bir yapıda olduğunu belirtiyor.

Sabir yaĢadığı dönemde Azerbaycan Türkçesinde olan söz ve ifadelere yeni anlamlar yükleyerek hem anlatımını güçlendirmiĢ hem de fikrini okuyucuya kolaylıkla bildirmiĢtir.

3. 6. BELĠRTEÇLE YAPILAN ARTGÖNDERĠM

Mirze Elekber Sabir‟in satiraları mısralardan oluĢtuğu için sözcüklerin görevi satira metninin konusuna göre bağlamdan tespit edilmektedir. ġair satira metinlerinde iĢlediği konuya göre Ģahısları konuĢturuyormuĢ gibi düĢüncelerini ifade ettiği için satiranın konusuna göre mısralar arasında iliĢki kurma görevi yer ve zaman belirleyicileri tarafından sağlanılır. Ġçeri,

148 Öztürk, a.g.e., s.45

149

buraya, oraya gibi belirleyiciler önceki mısrada belirtilen yer ve zamanın yerini tutmak için sonraki mısralarda bu belirleyicilere yer verilmiĢtir.

Biz otuz nefer hemĢeri durduq mescidin qapısmda, evvel istedik girek içeri… Arazı hoppanıb keçin tarmar veteninize ve orada açın bir terefde haman kitabı ve bir terefde Ġbrahim Beyin “Seyahetname” sini oxuyun oxuyun oxuyun! /HemĢeri/55/

Biz otuz kiĢi hemĢeri durduk mescidin kapısında, evvel istedik girelim içeri… Araz‟ı atlayıp geçin tarumar vatanınıza ve orada açın bir tarafta hemen kitabı ve bir tarafta Ġbrahim Beyin “seyehatname”sini okuyun okuyun okuyun!

Feyleton metninde geçen “vetenize” ifadesini karĢılamak için “orada” yer belirleyicisi kullanılmıĢtır. Ayrıca bağlamdan “içeri” belirleyicisinin de “mescid” ifadesini karĢılamak için kullanıldığı anlaĢılmaktadır.

Aman, ay Molla dayı, bir kitab açdır fala bax

Tapmasan çaresini sen de de ordan: ölübe! /Pa Atonnan, Ne Ağır Yatdı Bu Oğlan, Ölübe/79/.

Aman ay molla dayı, bir kitap açtır, fala bak, Bulmasan çaresini sen de de ordan: ölü be!150

Satira metninde geçen “kitab” fala bakmak için kullanılan bir nesnedir. Satiranın sonraki mısrasında kitap sözcüğünü bir yermiĢ gibi gösterip “ordan” yer belirleyicisini kullanmıĢtır.

Baxmasız gûĢeyi çeĢm ile fegirane teref,

Yüyürürsüz ora kim, dadlı fisincanlıg olur. /Fisican/120/. Göz ucuyla bakmayın fakirhaneye taraf,

Yürürsünüz oraya, tatlı fisicanlık olur.151

Metinde geçen “feqirane” bir mekândır. Sonraki mısrada Ģair bu mekânı karĢılamak için yer belirleyicisi “ora” ifadesini kullanmıĢtır.

Bakıda bir neçe gün rahet edib dincelesen,

Göresen orda neçe oğlan, uĢaq. giz, övret, /Bakıda Bir Kendde Muhavire/265/./ Baküde birkaç ün rahat edip dinlenesin

Görürsün orda çok oğlan, çocuk, kız, kadın.

“Bakıda Bir Kendde Muhavire” baĢlıklı satirada Azerbaycan‟ın Ģehri olan “Bakı” yer ifadesini karĢılamak için Ģair aynı satiranın sonraki mısrasında “orda” ifadesini kullanarak artgönderim oluĢturmuĢtur.

150 Öztürk, a.g.e., s. 57

151

Burdande men xeber yazım, yazmayım? /Yox Yazmaram/214/

Burda orda bele derler ki edir qıybetimi... /Ehval Pürsanlıq Yaxud QonuĢma/234/

Bazı satira metinlerinde bağlamdan anlaĢıldığı gibi yer belirleyicileri kullanılmıĢtır. Lakin hangi yere gönderimde bulundukları belirsizdir. Satiranın geneline bakıldığında bağlamdan da anlaĢılıyor ki Ģairin Molla Nesreddin dergisini karĢılamak için “buradan” belirleyicisini kullanmıĢtır. Satira metninde Molla Nareddin dergisi geçmemektedir. Fakat “yox yazmaram”baĢlıklı satirada bu dergide ilk defa yayınlanmıĢtır ve Ģair kendi düĢüncesini dile getirmiĢtir.

Parlamandır balam axır burada. /Ġran Niye Viran Oldu/289/ Parlamandır balam sonunda burada.

Daha önceki artgönderim tespitlerinde belirttiğimiz gibi bazı ifadelerin neye gönderimde bulunduğunu belirlemek için satira baĢlıklarından yararlanılmıĢtır. Yukarıdaki satirada da “burada” yer belirleyicisi satiranın baĢlığında geçen “Ġran” ifadesini karĢılamak için kullanıldığı anlaĢılmaktadır.

3.7. GÖNDERGENĠN YĠNELENMESĠYLE YAPILAN