• Sonuç bulunamadı

Kürtlerin Yaad Kimlik Problemleri ve Beklentiler

2. BÖLÜM

3.4. Bir Sorun Olarak Kürt Kimlii ve Görüler

3.4.3. Kürtlerin Yaad Kimlik Problemleri ve Beklentiler

Ayrmclk algs Kürt kelimesine yüklenen anlamla birlikte balamaktadr. Kürt sözcüünün Güneydou Anadolu’da ehirden uzak köy ve mezralarda yaayan insanlar tanmlamak için de kullanlm olmas ve bu kelimeye, eitimsiz, kaba vb. olumsuz anlamlar yüklenmesi, günlük yaamda daha fazla hata yaplmasna ve bu insanlarn hor görülmesine neden olmutur.

Ayrca bölge insan, yoksulluk, eitim ve sosyal yaam seviyesinin düüklüü sonucu sosyal tabaka temelli bir ayrmcla maruz kalm; kültürel farkllk ve kullanlan dil/ive farkll günlük yaamdaki ayrmcl artrmtr. Sinema ve televizyon filmlerinde, tiyatro oyunlarnda Kürt insannn krk Türkçe ivesinin komedinin bir unsuru haline getirilmesi ve bu iveyi kullanan insanlarn ikinci snf rollerde yer almas bölge insann rencide etmi ve bilinçaltnda olumsuz kalc izler brakmtr.

Kürtlerin bazlar kendi içlerinde de ötekiletirilmeye maruz kalmaktadrlar. Bu köydeki Kürtlere ehirdeki Kürtler arasnda yaanan bir ayrmcln var olduu gerçeidir. Güneydou illerindeki ehirlerde yaayan Kürtler, youn göç nedeniyle batyla beraber yaadklar ehrin merkezine

tanmaktadrlar. ehir merkezinin yerlileri olan Kürtler ise bu durumdan rahatszlk duymaktadrlar. Çünkü köyden gelen Kürtlerin ehrin sosyal dokusunu ve yerleik kültürünü bozduunu ifade etmektedirler. Bu sadece söylemlerde kalmayp olumsuz tavrlar eklinde davranlarna da yansynca, bu durum köyden göçen insanlarn ayrmclk algsn beslemektedir. Burada Kürtler tarafndan hissedilen sosyal içerikli ayrmcln, Güneydouda Kürtler tarafndan kendi rkdalarna da uyguladnn kabul edilmesi gerekliliine vurgu yaplarak ayn temeldeki, sosyokültürel içerikli ayrmcln Orta Anadolu veya Bat Anadolu’ya göç etmi Kürt vatandalara kar yaplmasnn da kaçnlmaz olduu ifade edilmektedir. Söz konusu ayrmcln etnik nedenlerden ziyade psiko-sosyal bir vaka olduu dikkat çekmektedir. (Bilgesam, 2009).

Dou bölgelerinde olan ey aslnda devletin bütün imkânlarn kullanarak(bunlara devletin ideolojik aygtlar da denilebilir) kendi istedii gibi bir kimlik yaratma çabasdr. Ferhat Kentel bunun marjinalletirme yoluyla -ki bunun için kullanlan en güzel yöntem diziler ve sinema filmleridir- yapldn söylüyor.

“Böyle bir modernlik içinde, güç ilikileri içinde ortaya çkm olan, hayat medenilik- gayri medenilik diye ayrm olan bu modernin kimlik meselelerine daha spesifik bir ekilde bakmaya çalalm. Dedik ki bu alann içinde uzmanlaarak var oluyoruz, bize bir ad veriliyor. Çünkü bu hikâyeye baladmz paketin içinde bir de modern ulus-devlet var. Bu aslnda benim sivillememe, modernlememe tekabül edecek bir aidiyet meselesi. Bu aidiyet meselesi bana Türklüümle, Franszlmla, Amerikallmla salanm olan, bu kimlikle salanm olan bir durum. Bu hayat gayri merular irrasyonel, geri vs. ilan ederken gayri medeniletirirken; aslnda geçmite var olan aidiyet meselelerini de sorguluyordu. Onlar bir ekilde devre d brakp marjinalletirmeye çalyordu. Neydi marjinalletirme? Az önce söylediim örnekler: Fabrikada “Sen burada içisin, sosyal kategorisin; burada etnik, dinsel kategorilerin esamesi okunmaz.” derken… Peki, ben içi olarak oraya gidiyorum. Ben o burjuvayla ayn kalp altnda nasl kalacam? Burjuva bana maam veriyor, ben onlarla nasl eit olarak var olabilirim? Daha önceki toplumda biliyorduk, örnein bu köyde hepimiz Müslüman’dk, Hristiyan’dk… Ve yüzyllardr olumu kodlarmz vard, dedelerimizden, atalarmzdan böyle örenmitik. Onlar tekrar ediyoruz. Böyle evleniliyor bizim köyde: Gidilir, görücü usulü birisi istenir, ya da camdan baklr, çeme banda görülür vs. kalkp kzn elinden tutup “yürü diskoya gideceiz” gibi bir ey akl almaz. Orada bilinen ey kz ve erkein böyle ilikiler kurduu, askere gidildii, çocuk yapld, çocuun nasl eitildii, çeyiz hazrland gibi tekrar eden bir ey var. Çeyiz hazrlanmyorsa ya da kz annesine babasna

haber vermeden evleniyorsa bunlar akl alacak eyler deil. Bunlar bizi destabilize eden, bizim bütün o dengemizi bozan eyler. Demek ki geleneksel toplumda- hiçbir toplum salt geleneksel ya da modern deildir – benim uzmanlatm bir ey söz konusu deil. Biz hepimiz ayn yerde, ayn zamanda bulunabiliyoruz. Mesela öyle canlandralm: Köyde çobanlk yapmak. Çoban çok spesifik bir i yapan bir adam gibi görünüyor ama o çoban hayvanlar otlatp köye götürdükten sonra köy kahvesine girdii zaman dierleriyle ortak bir zemini paylayor. Çünkü o çoban koyunu, inei kurda kaptrd. “Kurda kaptrmak” olay nedir sizce? Nasl bir sonuç yaratr? Hangi açlardan kötüdür? Sizin söylediklerinizi yazyorum:

- ini doru yapmam, maddi kayp, - Statüsünü yitirir,

- Mal koruyamamtr, - Güvensizlik.

Bir koyunun güdülmesi ya da kaybedilmesi sadece ekonomik bir boyutta alnabilecek bir ey deil. O koyun ayn zamanda oradaki insanlarn “kutsal varlklar” aslnda. O doa bir bütün. Kaybettiiniz zaman dengede parça eksiliyor. Bütünlük bozuluyor. Çoban bir bütünün parças aslnda. Çoban bir ey yapmasa da hem ekonomik, hem dinsel, hem polisiye (koruma ilevi var çünkü). Çoban hiçbir zaman “u fonksiyonum, bu fonksiyonum” diye düünmüyor. Bu hepsi beraber olan bir ey. Böyle bir dünyamz varken yüzyllar içinde baka bir dünyada bulduk kendimizi. Ben içiyken dier insanlarla köydekiler gibi olamayacam artk. Çünkü biz hepimiz Müslüman’dk örnein, hepimiz Kürt airet’iydik vs. biz birbirimiz için bir bütün anlamnda “anlamlydk”, bir mekanik dayanma söz konusuydu. Birebir birbirimizi anlayp tamamlayabiliyorduk. imdi “organik dayanma”dan bahsediyoruz örnein. Vücudumuzun beyni ve aya arasndaki birbirine demeyen ama ilikili olan bir ey. Kars’taki adam vergi veriyor. Ben Edirne’de Kars’taki adamn vergisinden yararlanp SSK’yla hastaneye gidiyorum veya emeklilik hakkm kazanyorum. Biz birbirimizi tanmayan insanlar artk baka birtakm ebekeler içinde buluuyoruz. Dedik ki “ben içi olarak u fonksiyonu icra ediyorum. Burjuva unu yapyor, iveren bunu yapyor, tüccar bunu yapyor...” Peki bizi ne bir arada tutacak? Nasl duracaz bir arada? te ona bal olarak yurttalk ve ulusal kimlik bu modernliin fiilen gerçeklemesinde en önemli unsurlardan biri. Nasl burada sivilize olmay, medeni olmay örendik; Türk olmay örendik, Fransz olmay örendik, modern Fransz olmay örendik. Bu topraklarda yaayan dier insanlarla ortak aidiyet sahibi olmay örendik. O zaman benim daha önceden var olan cemaat kimliime, Müslüman, Kürt, Türkmen, göçebe, Yörük, Ermeni, Srp, Bonak, Müslümanlar, Ortodokslar… Gibi bir yapnn ötesinde biz Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerinde baka bir düzeyde yeni bir kimlik örendik, yeni bir tarih örendik.” (Kentel, 2006).

Ferhat Kentel’in uzun bir söyleisinin sadece bir parças olan bu satrlar bölgede olup bitenler hakknda genel bir bak açs yakalayarak daha net görülmesini salayabilecei düüncesiyle aktarld. ster modernleme siyaseti denilsin ister ulus-devlet projesi denilsin her iki durum için de uygun

olan gelimeler bölgede Ferhat Kentel’in de anlatt gibi bir kimlik deiimi olarak yaanmtr veya yaattrlmtr.

Aslnda sadece bir kimlik deiimi olsa belki çok sorun olmayacaktr ama bu kimlik deiimi veya istenilen kimlie sokulma çabas o kadar hoyratça olmutur ki Kürtler bile kendilerinin öteki olduklarna inanmlardr. Devlet yllarca uygulad politikalarla Kürtleri kendisine yabanclatrm ve neredeyse düman haline getirmitir. Terörün varln uzun yllar sürdürebilmesinin bir sebebidir bu.

Aslan deirmencinin bölgeyle ilgili kiilerle yapt görümelerden de benzer tespitler ve benzer sonuçlar ortaya çkyor.



“Yaanan ac tecrübeler, Kürtlerin iç dünyalarnda korkunun köklü bir ekilde kurumsallamasna neden olmutur. Kürtlerin iç dünyalarnda kurulan bu korku duvarn ap ne istediklerini ifade etmeleri için, onlarn ikna edilmeye ihtiyaçlar vardr.” (Samur, akt. Deirmenci, 2009:18).

Samur ancak Kürtler konutuu zaman onlarn ne istediklerinin anlalabileceini ve ancak o zaman sorunun sahici bir ekilde tartlabileceini söylüyor. Samura göre imdiye kadar Kürtlerle ilgili her eyi Kürt olmayanlar konumu ve tartmlardr ve bu yüzden hiçbir zaman sahici olmamtr.(Ayn durum medya, film ve diziler içinde geçerlidir.) Bilal Samur var olan Kürt sorununun resmi devlet çizgisinin bak açsndan beslendiini, bir bölünme korkusu ve Türkiye’den toprak koparma olarak sunulduunu söylemektedir.

“Sadece diaspora Kürtleri içindeki çok küçük gruplar, Türkiye’den toprak koparlmasn ve tam bamszl düünmektedirler. Ancak Kürtlerin büyük bölümünün Türkiye’den toprak koparmak ya da tam bamszlk gibi bir talep ve arzular bulunmamaktadr, çünkü buna gerek ve ihtiyaç duymamaktadrlar. Baka bir ifade ile Kürtler Anadolu’dan boanmak deil, kendi özgül kültürel kimliklerini koruyarak bar içerisinde dier toplumsal kesimlerle bir arada yaamak istiyorlar. Kürtler, toprak ve çakl ta deil, özgürlük, hukuk ve demokrasi istiyorlar. (Samur, akt. Deirmenci, 2009:20).

“Kürtler, gerçek bir liberal demokratik hukuk devletinde Kürt kimlikleriyle tannmak ve sayg görmek istiyorlar. Kürt olduklarndan dolay hiçbir ekilde bask görmemek, Kürt kimliinin inkâr ve imha edilmemesini istiyorlar.” (Samur, akt. Deirmenci, 2009:20).

Samur’un söyledii bu birkaç cümle bu çalmann da niçin yapldn özetler niteliktedir. Burada insan onurunun bir parças olan en temel haklardan bahsedilmektedir.

Samur, Kürt sorunu ile ilgili çok skça karlalan bir baka durumdan da bahseder. Milliyet gazetesinde yaynlanan bir yaz dizisinde douda görev yapan komutanlarn itiraflardr bunlar. Komutanlar Kürt kimliinin bastrlmasnn yanlln, Kürtçeye getirilen yasan anlamszln, Kürtler hakknda yanl bilgiler öretmenin sakncalarn ve sosyal bir soruna zamannda gerekli tedbirleri almamann problemleri iin içinden çklmaz hale getirdiini ifade etmilerdir.(Samur, akt. Deirmenci, 2009:22).

Aslan deirmencinin konuyla ilgili röportaj yapt bir baka kii olan Eski Kara Kuvvetleri Komutan emekli orgeneral Aytaç Yalman’n anlattklar Bilal Samur’un bahsini ettii itiraflar somutlatrmaktadr.

“Kürtler dilini konumak, arksn söylemek istiyordu ama biz ‘Kürt yoktur’ diye eitilmiiz. Sosyal talepleri bile ykc faaliyet saydk. Hem sosyal sorunu hem de terörün balayacan fark edemedik.”(Deirmenci, 2009:59).

Hemen karl olmasna gerek duyularak burada aktarlabilecek bir görü bizzat devlet basksna maruz kalm Fikret Bakaya’nn yaadklardr. Yazar yaadklarndan hareketle devlet, medya, yarg ve siyasete ar eletirilerde bulunuyor.

“T.C. Rejimi tam bir yasaklar ve tabular cumhuriyetidir. Bu yüzden ne parlamento gerçek anlamdaki parlamentoya benziyor, ne siyasi partiler siyasi partiye benziyor, ne yarg yargya benziyor, ne medya medyaya benziyor… Bunca yasak, tabu ve “resmi dorularn” söz konusu olduu bir rejimin demokratiklii tam bir yalandr ve ahmaklar aldatmaya yaryor. Birileri adn öyle koydu diye öyle olmas gerekmiyor. Uzaa gitmeye gerek yok bana bak anlarsn. Fransa’da doktoray tamamlayp Türkiye’ye döndüümde hemen askere aldlar ve yedek subay okulundan “sakncal piyade” çkarp Erzurum’a

(oltu) sürgün ettiler. Gerekçe evlere enlik: kötü düünce sahibi olmak… Siz hiç böyle bir gerekçe duydunuz mu? Böyle bir rejim modernlik, çadalk, vb. iddiasnda bulunabilir mi? Burada bulunabiliyor zira insanlarn düünme yetenei resmi ideoloji tarafndan dumura uratlm durumda… Kürt sorununu tartmaya cüret ettiim için ve yazdm bir kitaptan ötürü hem üniversiteden kovuldum hem de hapis ve para cezasna çarptrldm. Daha sonra Kürt sorunuyla ilgili bir yazdan yine hapse girdim… TCK’nn yarglanmadm ilgili maddeleri yok gibidir ve hakkmda açlan davalarn saysn bilmem…” (Bakaya, akt. Deirmenci, 2009:52).