• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

4.6. Hayat Türküsü Dizisinde Kürt Kimlii Temsilleri

4.6.2. Tanm Düzeyi Ayrnt Derecesi

Van Dijk, bir olay hakknda çok ya da az sayda ayrnt vermenin de ideolojik bir tercih olduunu söyler (Van Dijk, 2003: 59).

Dou’nun köylüsü dendiinde zihinlerde beliren alg aa yukar bellidir. Birbirlerine kar kabadrlar. Nazik, kibar, ricac konuma asla yoktur. Hayat öretmen köye gitmek için geldii hareket noktasnda Kevenli’ye gidecek minibüsü bulur ve köylülerle tanr. Köylülerden Filozof Musa Hayat öretmenle tantktan sonra “bizim köyü çok seveceksin, köyümüz çok güzel bir köydür” der. Dier bir köylü onlar dinlemektedir, lafa girer “bu böyle ite ben Galip” diyerek Musa’ya döner. “La bizim köyün neyini sevecek olum. Dalarn, talarn, karl yollarn m? Gölgesine snacak bir aaç bile zor bulursun. Sallyor ite. Bu hayata tozpembe bakyor da biraz”.(2. Böl/06.52.00) Hayat gülümseyerek onlar izler. Esprili bir tarzla kurduklar cümleler daha sempatik olmalarn salarken kendilerine ait olan bir eyi de aalamaktadr.

Hayat öretmen muhtarla okula bakarken bir çocuk koarak gelir “baba annemgiller kavgaya tututu. Nenem ‘çabuk gelsin’ dedi”. Muhtar “töbe töbe. Lan bu kadnlar beni dinden imandan çkaracak”. Sonra öretmene döner “kusura kalma öretmen hanm ben imdi gelirim”. Diyerek oluyla beraber çkar.(2. Böl/08.15) Çocuk annemgiller diye bahsetti kiilerden. Muhtar da bizim karlar dedi. Kuma o kadar doal ki bir adamn birden fazla eleri olmas sradanm gibi alglanmaktadr.

imdi muhtarn evine gelmilerdir. Hayat muhtarn elerine naslsnz diye sorunca onlar daha bir ey diyemeden muhtar onlarn yerine cevap verir. “Eyler eyler hem de ele eyler ki yemleri fazla geliyor kuduruyorlar”. Hayat

anlamam gözlerle bakar.(2. Böl/12.32) Muhtar hanmlarndan bahsederken sanki hayvanlarndan bahsetmektedir.

Köylü olanlar eitimsiz olduklar için eitimin kazanmlar olan edep ve adaba vakf deildirler. Hitap ekilleri kabadr. En ufak eyden hemen kavgaya tutuurlar. Birbirlerini dinleyemezler. Gelenek ve göreneklerine körü körüne baldrlar. Yanl veya doru onlar çok ilgilendirmez biz böyle gördük öyleyse dorusu budur gibi. Her sahne de ve her davran biçiminde bu olumsuz imajlar ön plana çkarlr. Köylülerin içerisinde daha normal olanlar da vardr ama bunlarn says çok azdr zaten onlarn bir ksm da hikâyede dönüümü yaayacak hedef kitledir. Bunlar da daha çok törenin madur ettikleridir.

Bunun yannda etnik anlamda herhangi bir kimliklerinden bahsedilmez. Jenerikte gördüümüz Türkiye siyasi haritasnda ‘Van’ ilinin snrlar içinde bir köyde yaayan köylülerden biri olmak dnda bir kimlikleri yoktur. ‘Van’ ilinde yaayan yerli halkn büyük çounluu ‘Kürt’ kimliini tamasna ramen önceki bütün örneklerinde olduu gibi Hayat Türküsü dizisinde de bu kimlik hiçbir ekilde telaffuz edilmez.

    

4.6.3. malar ve Önvarsaymlar

Genelde söylenenle birlikte bir de ima edilen yani söylenmeye çallan eyler vardr. Bu genellikler, gereklilikler, varsaymlar, iddialar, çarmlar eklinde yaplmaktadr. Van Dijk, dümanlarmz ya da bizim d grup olarak düündüklerimizin kötü eyleri hakknda dinleyiciyi bilgilendiren herhangi bir bilgi, metin ya da herhangi bir eyin konumada açk ekilde ifade edilmediini söyler(Van Dijk, 2003: 60). Böyle bir anlatm daha çok duygusal sahnelerle verilmeye çallr. Eer bir anlatm biçimi seyircinin yüreine dokunuyorsa amacna ulam demektir. Cemal ve Gülnaz halas Hayat’la ilgili gerçekleri konumaktadrlar. Onlar bilmektedir ama Hayat’n hiçbir eyden haberi yoktur. Gülnaz duygulu bir biçimde “doyasya konumak istiyorum Hayat’la. Ablamn resimlerine bir bir bakmak istiyorum. Neler yaadlar neler gördüler”. Cemal “birlikte büyüyebilirdik biz Hayat’la”(20. Böl/11.28-12.00). Törenin ayr

düürdüü, birbirinden kopard, hatta birbirine düman ettii akrabalardan söz edilmektedir. Ama bu hasret, ayrlk acs ve ak duygularyla ifade edilince daha dokunakl olmakta ve dizinin genelinde olduu gibi bu sahneyi seyredenlerin adeta yürei burkulmaktadr. Yine oldukça dokunakl Baka bir sahnede Hayat ve Sevcan ders çalmaktadrlar. Sevcan endielerinden bahseder “Ziynet anam yakalayacak diye ödüm kopuyor. u ilköretimin sonucu bir belli olsa!” Hayat: “Geçersin ondan merak etme” Sevcan: “Sonra... Lise dardan bitirme.” Hayat: “Sonra da üniversite snav.” Sevcan o kadar heyecanlanr ki: “Hii, yaayacak mym o günleri. Üniversite snavna girmiim sonucu bekliyorum”. Hayat: “Sevcan Kara eitim fakültesini kazandnz”. Sevcan için bunun hayalini kurabilmek bile çok büyük bir gelimedir. “Yok o gün kesin benim kalbim durur. Ya da kanatlarm çkar uçarm sevinçten”. Hayat hemen toparlanr “hadi hadi bolamayalm. Biz derslerimizi iyi çalalm ayaklarmz yere salam basalm”(15. Böl/8.25-9.14). Yar lo bir odada kurulan hayaller. Sevcan’n yaad ve yaayaca zorluklar görmüyoruz. Ama onunla beraber bu hayallere biz de ortak oluyoruz. Ve onun hayallerinin mutlaka gerçekleeceine inanyoruz. Ve bu hayalin sadece onun deil onun gibi eitimi engellenen binlerce genç kzn hayali olduunu hissediyoruz.

Hayat büyük hayaller kuran, geldii yeri adam edecek, çocuklarn okumasn salayacak onlar cehaletten kurtaracak bir karakterdir. Ama bu niyet bu ekilde kabaca ifade edilmez hiçbir zaman. ehirde alveri yapmtr okulu yenileyecek malzemeler almtr. Avukat arkada ile görümeye ehre gelen Cemal’le karlar. Bir çay bahçesinde oturup çay içerlerken Hayat yaadklarn ve hayallerini anlatr: “Tayin olduum köyde çok güzel bir yer biliyor musun? Bir dan eteine kurulu tam hayalimdeki gibi. Böyle küçük küçük sra sra evleri var. Sonra okulumu bir görsen minicik. Gerçi biraz tamire ihtiyac var ama olsun. Ben iki günde hallederim onu. Cemal: “buralarda böyle güzel bir köy olduunu bilmiyordum ismi neydi?” diye sorar. Hayat: “Kevenli” deyince Cemal donup kalr. Hayat devam eder: “Köylülere de çok kanm kaynad biliyor musun? Hepsi yardma kotular. Hatta imdi çalyorlardr.” (Oysa Musa’nn zorla toparlayp getirdii birkaç kii kaçp gitmilerdir). Cemal bundan sonra baka bir ruh haline girer. Kendisinin kurtulmak istedii yer için bir yabanc gözlerinin içi gülerek hayaller kurmaktadr. “Bir sürü boya aldm.

Okulu boyayacam. Sonra bahçeye de el atacam. Akasya aaçlar dikeceim her yere. Sonra o akasyalar çiçek açacak. O bahçede çocuklar oynayacak ben de dünyann en mutlu insan olacam.(2.Böl/06.54.00) Cemal bunun gerçekleeceine inanmamaktadr. “imdi ben bunu sana söylüyorum diye bana kzacaksn ama hiçbir ey sandn gibi olmayacak. Aaçlarn kuruyacak. Çünkü sen dayanamayp çekip gideceksin” Hayat hala gülümsemektedir. “Yanlyorsun. Hiçbir yere çekip gitmeyeceim”. Cemal: “Gideceksin çünkü kimse çocuklarn okula göndermeyecek” Hayat oldukça saf: “Gönderecekler. Göndermek zorundalar. lköretim zorunlu.” Cemal gerekçelerini sralar: “Baharda olanlar hayvanlarn banda olacak, kzlar tarlalarda çalmaya balayacak. Bazs kocaya gidecek. Okulun bombo kalacak. Sen de dayanamayp çekip gideceksin”. Hayat “hiçbir ey söylediin gibi olmayacak çünkü ben olmasna izin vermeyeceim tamam m?” diyecek ve kalkp gidecektir (2.Böl/06.55.00). Hayat’n kaderini deitirmeyi planlad bölge için kulland cümlelerle bunun karlnda Cemal’in söyledikleri çok özenle seçilmi cümlelerdir. Burada kötü eyler olmaktadr bizim gibi eitim alm insanlar bu kötü gidie dur diyecektir. Devletin kurgulad ulusal bir kimlik vardr ve asl hedefleri o kimliin olumasn salamaktr. Bu hiçbir zaman açkça ifade edilmez de dolayl yollardan viraneleri onarmak, dalar balara çevirmek olarak ifade edilir. Buna o yörenin okumular da katkda bulunur. Daha sonra Hayat’n kararlln gören ve ona kar baz duygular besleyen Cemal de bir eylerin deiebileceine inanr hatta akasya aaçlarn bahçeye o diker.