• Sonuç bulunamadı

1.1. Küreselleşme

1.1.2. Küreselleşme Süreci

1.1.2.2. Küreselleşme Sürecinde Etkili Olan Faktörler

Küreselleşme olarak adlandırılan süreçte birçok faktör belirleyici ve ivme kazandırıcı roller üstlenmektedir. Bu bölümde süreci etkileyen faktörler üç grup altında incelenecektir. Bunlar; ekonomik, siyasal ve teknolojik faktörlerdir.

69 Kazgan, Küreselleşme ve Ulus-Devlet…, s.79. 70

a. Ekonomik Faktörler

1970’lerde yaşanan petrol krizi, verimlilik artışlarında yavaşlama, gelişmiş ülkelerin iç piyasaların doyuma ulaşması ve bunun sonucunda dışa açılmada görülen artış küreselleşme sürecinin dönüşüme uğramasına ve hız kazanmasına neden olan faktörlerdir. Bretton-Woods Sistemi’nin sona ermesiyle dalgalanmaya bırakılan döviz kurları, sermaye hareketlerinde de liberalizasyon politikaları uygulanması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.

1970’li yıllarda önce ABD, İngiltere ve Japonya’da sermaye piyasalarını düzenleyen programlar ortaya çıkmış, daha sonra da Latin Amerika ve gelişmekte olan ülkelerde yoğun olarak liberalizasyon politikaları uygulanmaya başlamıştır71. Bu politikalar küreselleşme sürecini etkileyen ve hızlandıran faktörlerdir. Sermaye hareketlerinde ve kambiyo rejimlerinde yaşanan serbestleşme, yabancı yatırımları arttırmakta, yabancı yatırımlardaki artış ise tekrar süreci hızlandırıcı bir rol oynamaktadır.

Bu şekilde boyut değiştiren küreselleşme sürecinin en önemli belirleyicilerinden bir diğeri de, Wheelen ve Hunger tarafından “iki ya da daha fazla ülkede faaliyet gösteren ve bu ülkelerde üretim, pazarlama, finansman ve diğer işletme işlevlerini yerine getiren işletmeler”72 olarak tanımlanan çokuluslu şirketler (ÇUŞ) dir. Daha serbest bir dünya ekonomisi yaratma isteği, ÇUŞ’ları bu süreçten en çok etkilenen ve bu süreci en çok etkileyen aktörler haline getirmiştir73. Küreselleşme süreci ile birlikte, işletmelerin çokuluslu bir yapıya dönmeleri vurgulanırken, diğer yandan ÇUŞ’ların doğrudan küreselleşme sürecinde aktif rol oynadıkları görülmektedir. Küreselleşme süreci ÇUŞ’ları küresel pazarda daha da güçlü bir konuma ulaştırmaktadır. Bu nedenle bu süreç içerisinde ÇUŞ’lar, hem küreselleşme sürecinden etkilenmekte, hem de küreselleşme sürecini arttırıcı bir rol

71

Eroğlu, “Finansal Küreselleşme…”, s.19.

72 Tamer Bolat ve Oya Aytemiz Seymen, “Çok Uluslu İşletmelerin Kavramsal Açıdan İncelenmesi”, Küreselleşme ve Çok Uluslu İşletmecilik, Oya Aytemiz Seymen ve Tamer Bolat (Ed.), Nobel

Yayınları, 1.B., Ankara, Mayıs-2005, s.54.

73 Serhat Yaşgül, “Küreselleşme, Çokuluslu Şirketler ve Şirket Birleşmeleri: Dünya İlaç Endüstrisi

Örneği”, Küreselleşme – İktisadi Yönelimler ve Sosyopolitik Karşıtlıklar, Alkan Soyak (Der.), Om Yayınevi, 1.B., İstanbul, 2002, s.215.

oynamaktadır74. Özetle küreselleşmeye ivme kazandıran ve etkileyen bir faktör olarak ÇUŞ’ların etkisi büyüktür.

Liberalizasyon politikaları ve ÇUŞ’lar yanında uluslararası iktisadi kuruluşlar da küreselleşme sürecinde etkili olan diğer faktörlerdir. Örneğin DTÖ tarafından belirlenen ve üye ülkeler tarafından uyulması gereken kurallar bütünü günümüz küresel ticaretini tüm yönleriyle belirlemektedir.

b. Siyasal Faktörler

Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra ulus devletler, ticaretin serbestleştirilmesi, tarife ve kotaların kaldırılması, uluslararası finansal kaynaklardan yararlanılması ve uluslararası sermaye akımlarının önündeki engellerin kaldırılması yönünde politikalar izlemişlerdir75. Bunlar küreselleşme sürecinde ulus-devletlerin önemini ortaya koymaktadır.

1980’lerde İngiltere’nin eski başbakanı Margaret Thatcher’ın, “başka seçenek yok” (there is no alternative – TINA yaklaşımı) şeklindeki ünlü beyanatı, neo-liberal politikaların dünyaya hakim olması yönündeki görüşünü simgelemektedir76. Bu ifade küresel politikalar üzerinde siyasal faktörlerin etkisini ortaya koymaktadır.

SSCB’nin yıkılmasından sonra serbestleşme yönündeki eğilimler artmış, devletçi ekonomi anlayışı terk edilmeye ve devletin küreselleşme sürecinde düzenleyici rol üstlenmesi anlayışı gelişmekte olan ülkelerde de benimsenmeye başlamıştır.

c. Teknolojik Faktörler

Teknolojik yenilikler önce buhar gücü ve demir endüstrisini geliştirmiş, bu da Sanayi Devrimi ile gelen ve kimi düşünürlere göre ilk olan küreselleşme dalgasını yaratmıştır. Daha sonra telgrafın ve demiryolunun icadı yeni bir küreselleşme çağını başlatmış ve iletişim ve ulaşım yöntemlerindeki bu artışlar o dönemdeki küreselleşme eğilimlerinin temel belirleyicileri olmuşlardır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla gelişerek, birey ve kurumların çok çabuk birbirlerinden haberdar olmalarına imkan verecek şekilde tüm dünyayı kuşatmaları, içinde

74 Tağraf, a.g.m., s.46.

75 Tamer Bolat, Oya Aytemiz Seymen ve Hüseyin Çeken, “Küreselleşmenin Boyutları ve Bu Süreçte

Etkili Olan Faktörlerin Analizi”, Küreselleşme ve Çok Uluslu İşletmecilik, Oya Aytemiz Seymen ve Tamer Bolat (Ed.), Nobel Yayınları, 1.B., Ankara, Mayıs-2005, s.39.

76 Ha-Joon Chang ve Ilene Grabel, Kalkınma Yeniden – Alternatif İktisat Politikaları Elkitabı,

bulunulan yüzyılın ikinci yarısındaki küreselleşme sürecinin günümüzde artık tamamen hakim bir olgu haline gelmesine sebep olmuştur77.

Örneğin bu gelişmeler kendini üretim alanında Fordist üretim tarzının Post- Fordist üretim tarzına dönüşmesi ile göstermiştir. 1920’li yıllarda Fordist üretim biçimi denilen geleneksel üretim yapısı, kitlesel üretimi esas almaktaydı. 1970’li yıllara gelindiğinde ise Fordist üretim tarzının yerini, küresel üretimin temelini oluşturan hızlı ve esnek üretim, vaktinde teslim ve yüksek kalite ilkelerine dayanan Post-Fordist üretim biçimi denilen özel sipariş modeli almıştır78. Yaşadığımız bilgi çağında, mikroçipler, uydu antenler, fiber-optik teknolojisi, internet, genetik bilimindeki ilerlemeler vb. gibi yaşanan gelişmeler, maliyetleri azaltmakta ve küreselleşme sürecine hız kazandırmaktadır.