• Sonuç bulunamadı

I Tip Geçmiş Zaman Eki ve Görünüş İşlevleri {-DI}

2.1.1. Geçmiş Zaman

2.1.1.1. I Tip Geçmiş Zaman Eki ve Görünüş İşlevleri {-DI}

Türk yazı dillerinin hemen hepsinde karşımıza çıkmakta olan bu ekin yapısıyla ilgili en yaygın görüş fiilden türemiş -ıt / -it ekli bir isimden geliştiği yönündedir (bk. KTLG; 29-32., Serebrennikov ve Gadjieva 2011: 154-155). N. K. Dmitriev’e göre alt- ım “benim almam” aldım biçimine dönmüş, zamanla da Vérbum finitum (çekimli fiil, yüklem) hâline çevrilmiş, yani “aldım” anlamını bildirmeye başlamıştır. N. K. Dmitriev asli fiilden iyelik eki ile türeyen ismin bar “var” sözü ile desteklendiğini düşünür: aldım bar “benim almam var”, “ben aldım” (Dmitriev, 1948: 141)6 Serebrennikov ve Gadjieva’ya göre bu zaman, bitmişlik (perfekt) anlamı bildirmektedir ve onun kökenindeki fiilden türemiş adın aynı anlama geldiği ihtimali de gözden uzak tutulmamalıdır (Serebrennikov ve Gadjieva, 2011: 155). Eserde bu tespit ile ilgili destekleyen herhangi bir örnek veya açıklayıcı bilgilere yer verilmemiştir. Ancak bizim anladığımız kadarıyla araştırmacılar, eldeki kelimenin son tahlilde fiilden türemiş bir

6 Dmitriev, N. K., Grammatika başkirskogo yazıka. Moskva-Leningrad, 1948, s.141’den akt. Serebrennikov ve Gadjieva, 2011: 155.

isim olmasının onun bitmiş bir eylem olmasıyla eşdeğer olduğunu söylemeye çalışmaktadırlar.

Gabain (2000), eski Türkçe döneminde görülen geçmiş zamanı ikiye ayırmıştır. İlkini -ºt veya -d (fiilden isim yapma eki)+ºm; -t ºŋ (kitabelerde -t+(º)g); -t+ı; -t+ºmºz;- tº ŋ ºz, (kitabelerde -t+(º)g(º)z); -t+ı ve -t+ılar olarak vermiştir. Görüldüğü gibi şahıslar iyelik ekleriyle ifade edilmektedir. İkinci olarak, kitabelerde hiç görülmeyen daha çok Uygur dönemi metinlerinde rastladığımız -yuk, -yük ekinden bahsetmiştir (Gabain, 2000: 80-81). Ercilasun, bilinen geçmiş zaman eki olarak bilinen bu ekin 1. ve 2. şahıslarda -DX, 3. şahısta -DI olduğunu dile getirmiş, l, n, r ile biten fiil tabanlarından sonra ekin -t’li, diğer durumlarda -d’li biçiminin kullanıldığına dikkat çekmiştir (Ercilasun, 2008: 183). Araştırmamızda Orhon Kitabeleri temel alındığı için bu bölümde öncelikli olarak -DI’lı yapılara yer verilecektir. Ancak, Hakas Türkçesinde geçmiş zaman ekleri ve görünüş işlevleri incelenirken -yuk, -yük ekine ve Türkiye Türkçesinin ağızlarında geçmiş zaman çekimi için kullanılan, bitmişlik görünüşü veren, çoğu zaman fiilden isim yapma eki olarak da kullanılan -Ik ekine de değinilecek, aradaki paralellik ele alınacaktır. Bu bölümde verilen örneklerde, olumsuz yapıları dâhil olmak üzere [örnek (2)], fiillere eklenen -DI ekinin konuşma anından öncesine göndermede bulunduğunu, geçmişte yaşananları aktarmada, diğer bir deyişle, yaşanmış, bitmiş bir olayı yansız olarak dinleyiciye aktarmak için kullanıldığı görülmüştür. Bu nedenle, Türkçenin diğer dönemlerinde olduğu gibi bu döneminde de -DI’lı yapıların çoğunlukla bitmişlik görünüşü bildirdiği söylenebilir. Yapının nadiren de olsa hâl / sonuç görünüşü bildirdiği düşünülen örneklere de rastlanmaktadır. Aynı yapının zaman zarfı faktörü göz önüne alındığında bir cümlede de bitmemişlik / sürme görünüşü bildirme işlevinde kullanıldığı söylenebilir.

Basit Yapılarda (Fiil+-DI): Bitmişlik Görünüşü Bildirenler

(1) KT (D17) (e)ç(i)m k(a)g(a)n birle: ilg(e)rü: y(a)ş(ı)l üg(ü)z: ş(a)ntuñ : y(a)zıka t(e)gi : sül(e)d(i)m(i)z : kuur(ı)g(a)ru : t(e)m(i)r k(a)p(ı)gka : t(e)gi : sül(e)d(i)m(i)z : “KT (D17) Amcam Hakan ile doğuda Sarı Irmağ(a ve) Şantung

ovasına kadar sefer ettik, batıda Demir Kapı'ya kadar sefer ettik.” (Tekin, 2010: 28-29).

(2) KT (D26-27)k(a)ñ(ı)m(ı)z : (e)ç(i)m(i)z: kazg(a)nm(ı)ş: bod(u)n : (a)tı küsi: yok bo[lm(a)zun] : tiy(i)n : türük : bod(u)n : üç(ü)n : tün : udım(a)d(ı)m : künt(ü)z : ol(u)rm(a)d(ı)m : in(i)m : küül t[ig(i)n :] birle : [(e)ki ş(a)d] birle: ölü yitü : k(a)zg(a)nt(ı)m : (a)nça k(a)zg(a)n(ı)p : bir(i)ki : bod(u)n(u)g : ot sub : kılm(a)d(ı)m : “KT (D26-2727) Babamızın (ve) amcamızın kazanmış oldukları

halkın adı sanı yok olmasın diye Türk halkı için gece uyumadım, gündüz oturmadım; kardeşim Kül Tigin ile, iki şad ile (birlikte) ölesiye yitesiye çalıştım, çabaladım” (Tekin, 2010: 30-31).

(3) KT (D38) k(a)ra türg(i)ş : bod(u)n : koop iç(i)kdi : “KT (D38) Türgişlerin avam halkı hep hep (bize) tabi oldu” (Tekin, 2010: 34-35).

(4) TY (46) (a)şok b(a)şl(ı)g sogd(a)k : bod(u)n: koop k(ä)lti: yük(ü)nti: [ögti?]: “TY (46) Aşok başlı Soğdak halkı hep geldiler, boyun eğdiler ve (kağanı övdüler)” (Tekin, 1994: 19).

(5) TY (12) (a)nta ötrü: k(a)g(a)n(ı)ma öt(ü)nt(ü)m: (a)nça öt(ü)nt(ü)m: “TY (12) Ondan sonra kağanıma ricada bulundum. Şöyle ricada bulundum” (Tekin, 1994: 7).

(6) BK (D28) bolçuda : süñ(ü)şd(ü)m(i)z : “BK (D28) Bolçu'da savaştık.” (Tekin, 2010: 60-61).

(7) BK (K6-7) (a)nt(a)g(ı)ñ(ı)n:üç(ü)n: ig(i)dm(i)ş: k[(a)g(a)n(ı)ñ(ı)n] s(a)bin : (a)lm(a)tin: yir s(a)yu : b(a)rd(ı)g : koop (a)nta : (a)lk(ı)nt(ı)g : (a)r(ı)lt(ı)g:] “BK (K6-7) Öyle olduğun için (seni) besleyip doyurmuş olan hakanlarının sözlerini (dinlemeden, rızalarını) almadan her yere gittin, oralarda hep mahvoldun (ve) tükendin.” (Tekin, 2010: 46-47).

Bitmemişlik / Sürme Bildirenler:

Eski Türkçe döneminde, taradığımız eserlerde -DI ekinin fiil cümlelerinde zaman zarfı ile birlikte kullanıldığında bitmemişlik / sürme görünüşü işlevi taşıdığı görülmüştür.

(8) BK (G9) m(e)n: tok(u)z: y(e)g(i)rmi: yıl: ş(a)d: ol(u)rt(u)m: tokuz [y(e)g(i)r]mi: yıl: k(a)g(a)n: ol(u)rt(u)m: “BK (G9) Ben on dokuz yıl şad (olarak) hüküm sürdüm, ok dokuz yıl (da) hakan (olarak) hüküm sürdüm.” (Tekin, 2010: 66-67).

Hâl / Sonuç Bildirenler:

Aşağıdaki cümleler bağlam gereğince hâl / sonuç görünüşü bildiren cümleler olarak değerlendirilmiştir.

(9) TY (9) kür(ä)g s(a)bi (a)nt(a)g: tok(u)z og(u)z: bod(u)n üzä: k(a)g(a)n : ol(u)rtı tir: “TY (9) Kaçağ(ın) sözleri şöyle (idi): ‘Dokuz Oğuz halkı üzerine (bir) kağan tahta çıktı.’ Diyor.” (Tekin, 1994: 5).

(9)’da ele aldığımız cümlede konuşma zamanı, olay zamanından sonra gerçekleşmektedir. Eylem geçmişte olmuştur, bitmiştir. Ancak geçmişte gerçekleşen bu eylem yeni bir durumun ortaya çıktığını bildirmektedir. Artık Dokuz Oğuz halkının yeni bir kağanı vardır.

(10) BK (G10) k(a)ñ[(ı)m k](a)g(a)n [ı]t yıl: on(u)nç (a)y : (a)ltı ot(u)zka : uça : b(a)rdı : “BK (G10) Babam Hakan, Köpek yılının onuncu ayının yirmi altısında

vefat etti.” (Tekin, 2010: 68-69).

Kılınışı itibarıyla bar- (var-) fiili sonuç bildiren bir fiil olduğu için ve varma eylemi bittikten sonra, varılan yerde bulunma durumu yani yeni bir hâl ortaya çıktığı için tezde bu örnek hâl / sonuç görünüşü bildiren örnekler arasına alınmıştır.

I. Tip Geçmiş Zamanın Birleşik Yapılarında -DI

Fiil+-DI+er-+-DI:

Tezin asıl inceleme metnini oluşturan Bilge Kağan, Kül Tegin ve Tonyukuk yazıtlarında “bilinen / görülen geçmiş zamanın hikâyesi”ne (fiil-DI+er-DI) rastlanmamıştır. Ongin Yazıtı’nda (O) okunuşu tartışmalı olmakla beraber böyle bir yapının varlığına rastlanmaktadır (Berta, 2010). Ongin 7’den alınan aşağıdaki cümlenin yüklemini birleşik yapıda ele alan araştırmacılar (Orkun, 2011; Berta, 2010; User, 2010; Osawa, 2011) olduğu gibi basit yapıda ele alan araştırmacılar vardır (Aydın, 2012). Bitmişlik Görünüşü Bildirenler:

(11) O (7) y(a)b(ı)z : b(a)t biz (a)z(ı)g ök(ü)ş(ü)g : kört(i)g :(ä)rti : sül(ä)[li]m : t(e)r (ä)rm(i)ş : (a)m[tı] : b(ä)gl(ä)r(i)m ä : t(e)r (ä)rm(i)ş : biz (az) b(i)z : t(e)y(i)n: yo[r…] kork…. (User, 2010: 468).

(12) O (7) yaβız bat biz azıγ ükẅşẅγ körDẅγ érsiγDi sülelim tėr ermiş men beγlerime tėr ermiş biz az biz tėyin yor… (Berta, 2010: 214) “O (7) Zayıf … idik. [Bizim] azlık[ımızı, düşmanımızın] çokluk[unu] gördün. Yiğitçe ordu gönderelim! demiş. Ben beylerime [zaten] biz az idik diyerek…” (Berta, 2010: 219).

(13) W7 Yavïz bat biz : azïγ üküšüg: körtüg : irti: sültm# ter ärmiš: amtï bäglärim a : ter ärmiš: biz az biz teyin : … al# qïnur (ärtimiz): ////yorïyïn: sü süläyin. (Osawa, 2011: 169) “W7 “(We) are in a bad way and worth very little. You have seen how few we are and how many they are. They were annoyed. We marched” he said and we were exhausted : //// I want to march. I want our army to march.” (Osawa, 2011: 173).

(14) 7 yabız batbız azıg öküşiğ körtiğ irti sületim. ter ermiş. “Azı, çoğu gördük idi.” (15) O D7 (7) yavız bat biz azıg üküşüg körtüg ėrte sület<d>im tėr ermiş amtı

beglerime tėr ermiş biz az biz teyin alkınur ertimiz <…> “Kötü (ve) zayıf (durumdayız). Azı (ve) çoğu gördün. Erkenden (sabah?) sefer ettim dermiş. Şimdiki beylerime şöyle dermiş: “Biz azız deseydik mahvolurduk.” (Aydın, 2012: 130).

(14) dışındaki tüm örneklerde yapı fiil+-DI+er-+-DI şeklinde okunmuş ve anlamlandırılmıştır. Bağlam ve ilerleyen dönemler göz önünde bulundurulduğunda yapının birleşik olarak okunuşunun kabulünde tezimiz için bir sakınca görülmemiştir ve bu cümle bitmişlik görünüşü bildiren cümleler arasına alınmıştır. Böyle bir bitmişliğin basit yapıda da ifade edilmesi mümkündü. Konuşmacının belki vurgu amacıyla belki de geçmişi nakil veya anlatma maksadıyla birleşik ifadeyi tercih etmiş olduğu düşünülebilir.

Uygur Kağanlığı dönemi yazıtlarında bu yapıya Köktürk dönemine kıyasla daha sık rastlanmaktadır7

.

7

Örnekler, Eski Türkçe ve Karahanlı Türkçesinin Tarihsel Derlemi (7.-13. yy.)’nden alınmıştır. Eserler; Altun Yaruk (AY) 10. yy, Hsüen Tsang Biyografisi (HT) 10.-11. yy. Web sayfası:

(16) tülümde m(e)n (AY 627/2) b(e)lgülüg .. körtüm erti bo b(e)lgüg … “Düşümde açıkça gördü idim…”

(17) bu küs/üş/ (HT V39-17) /i/min adınsıġ ḳılmaz-un tėp (HT V39-18) munçulayu tutuz-dı erdi : “Bu arzumu farklı yapmasın diye öylece emanet etmiş idi.” (18) anta kin yana öŋtün (HT V59-10) /taġ/dın buluŋça bėş kün (HT V59-11)

/yo/rıdı erdi : “Ondan sonra yine doğudaki dağ yönünce beş gün yürüdü idi.”

Bitmemişlik / Sürme Bildirenler:

Örneğine rastlanmamıştır.

Hâl / Sonuç Bildirenler:

Örneğine rastlanmamıştır.

I. Tip Geçmiş Zamanın Birleşik Yapılarında -mIş

Fiil+-DI+er-+-miş:

Bu yapıya Türkçenin yazılı kaynaklarında rastlanmamıştır.