• Sonuç bulunamadı

İzmir İktisat Kongresinde Alınan Kararlar 117 

3.3. Cumhuriyet Rejimi 109 

3.3.3. İzmir İktisat Kongresinde Alınan Kararlar 117 

Kara Kemal Bey ile Emin Bey arasındaki uzun soluklu konuşmalar devam eder. Bu konuşmaların önemli bir kısmı ekonomi üzerinedir. İzmir İktisat Kongresi’nde alına kararlar romanda önemli bir yer tutmaktadır. Romandaki tarih konusunda dikkatimizi çeken bir diğer gelişme, İzmir İktisat Kongresi etrafında şekillenen tartışmalar üzerinden karşımıza çıkmaktadır. “Kurt Kanunu romanında,

Kemal Tahir, Tanzimat’tan beri sürdürülmeye çalışılan yanlış Batılaşmanın devam ettirilmesi kararının, İzmir İktisat Kongresinde, kapitalist ekonominin, yani liberal

ekonominin benimsenmesiyle verildiği kanaatini ifade etmektedir. Yazar, bu fikirlerini somutlaştırmak anlamında da devlet eliyle zengin yetiştirmeyi, milli ekonomi için zararlı bulan, Kara Kemal’i devreye sokmaktadır.”166

Kara Kemal Bey ekonomide liberalizmi benimseyen Mustafa Kemal’e karşı Milli bir ekonomiyi savunmaktadır. “Memleket mamur olmazsa, bu halk zengin

olmazsa, size hâlâ yaşamak imkânından söz ederlerse inanmayın dedi. ‘Memleketi kalkındırmak için milletin ilmi fenni yetmez, yabancı sermayeye, uzmanlara muhtacız,’ dedi. Bu noktada dar milliyetçilikten çıkıp daha geniş milliyetçiliğe girdiğimizi söyledi.”167 Kara Kemal Bey’in liberal ekonomi karşısında milli ve yerli

olanı savunduğunu görmekteyiz. İzmir İktisat Kongresinde alınan kararlar yazarın eleştirdiği diğer bir tarihi hadisedir.

Kara Kemal Bey Emin Bey’in evinde kaldığı sürece boyunca toplumu ilgilendiren önemli olayları gündeme getirir. Bu olaylar arasında İzmir İktisat Kongresi önemli bir yer tutar. Kara Kemal Bey, dışa bağımlı bir ekonomik politikayı reddederek yerli ve milli bir politikanın tek çare olduğunu iddia eder.

“Gerçek dayanak İzmir İktisat Kongresi… Kahramanı da, iki kere ikinin kaç

ettiğini bilmeyen Kâzım Karabekir Paşamız… Enver’in istihbarat şefi… Şarkı besteler, keman çalar bu bizim Karabekir… Yusuf Akçoraoğlu’nun, ‘Gerçek çiftçiler, gerçek çobanlar da katılacak,’ dediği bu İktisat Kongresi, memleket ekonomisinin liberal sistemle kalkınacağına karar verdi. Liberal demek, ‘Bırak yapsın, bırak geçsin’ demek… Ancak dış güçlerin işine gelir. Bunu içerdeki olağan sonucu, bizim tuttuğumuz ‘devlet desteğiyle adam zengin etmektir’. İzmit konuşmasında Gazi Paşa kuracağı partinin hangi güçlere dayanacağını, kimlere karşı olacağını anlatırken açıkladı bunu…”168

166 Yusuf Ziya Sümbüllü, a.g.m., s.70. 167 Kemal Tahir, Kurt Kanunu, s.232. 168 Kemal Tahir, a.g.e., s.229.

Kara Kemal Bey, İzmir İktisat Kongresinde alınan kararları eleştirir. Türk toplumunun yabacı güçlere bağlı olması milli değerlerimize zarar vermektedir. Ekonomide liberalizmi benimsemek milli bir ekonominin oluşmasını engellemek demektir. Bu sebeple milli bir ekonomi benimsenmeli ve halk ile birlikte hareket edilmedir. Kara Kemal Bey’in bu ifadeleri Kemal Tahir’in fikirleri ile birebir örtüşmektedir. Kemal Tahir, kendisini sosyalist bir yazar olarak nitelendirmiş ancak Batılı kalıplara bağlı kalmamıştır. Toplumsal meselelerimiz karşısında son derece milliyetçi bir tutumla hareket etmiş bu sebeple sosyalist çevre tarafından dışlanmıştır.

Kurt Kanunu romanında Kara Kemal vasıtasıyla bu milliyetçi tavrını net bir şekilde

görürüz. Kara Kemal Bey, İzmir İktisat Kongresi üzerinde konuşarak dışa bağlı bir sermayeyi reddeder.

“‘Ekonomide liberalizmi kabullenmek, içimize yerleşmiş gizli yabancı

örgütlerle boğuşmaktan, onları söküp çıkarmaktan vazgeçmektir,’ dedim. ‘ Gene bu çeşit iktisat politikasından olağan sonucu sizi, kesinlikle devlet gücünü kullanarak, yerli zengin yetiştirmeye götürür, tıpkı bizim gibi,’ dedim. Sonra uzun uzadıya anlattım: ‘İçerde devlet desteğiyle yerli zengin yetiştirmeye sapıldı mı, bunun bizim gibi memleketlerde üst idareci kadrolara sıvaşmaması mümkün değildir.”169

Kemal Tahir, sosyal meseleler üzerinde düşünen ve yeni fikirler ortaya koyan önemli bir yazardır. Özellikle tarihî romanlarında önemli konular üzerinde duran yazar, Türk toplum yapısını tarihsel süreç içerisinde anlamaya ve açıklamaya özen gösterir. 1926 yılında Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan suikast girişimini konu edinen Kurt Kanunu romanında, Türk milletinin kaderini belirleyen önemli hadiseleri gün yüzüne çıkarır. Cumhuriyet devrimlerinin halktan kopuk olması yazarın üzerinde durduğu konuların başında gelir. Takrir-i Sükûn Kanunu ile birlikte basın özgürlüğünün kısıtlanması, İstiklal Mahkemelerinin masum insanları yargılaması yazarın eleştirdiği konular arasında yer alır. İzmir İktisat Kongresinde alınan bazı kararlara değinen yazar, dışa bağımlı bir ekonomi politikasına şiddetle karşı çıkarak milli ve yerli ekonomiyi savunur.

169 Kemal Tahir, Kurt Kanunu, s.229.

Bir milletin huzurlu ve müreffeh yaşaması için ekonomik kalkınma şarttır. Mustafa Kemal’in dış sermayeye ihtiyaç olduğunu söylemesi karşısında Kara Kemal Bey yerli ve milli sermayeye ihtiyaç olduğunu söyleyerek bunun sadece batı aldatmacası olduğunu iddia eder. Milletin refah ve huzur içinde yaşaması yerli ekonomi anlayışının benimsenmesi ile mümkündür.

Kara Kemal Bey, Batı’da uygulanan her türlü ekonomik, siyasi ve sosyal politikaların Türk toplumuna uygun olmadığını bu sebeple batılı ölçütler esas alınarak üretilen çözüm yollarının ülkemizde daha büyük problemlere yol açacağını savunur. Bir memlekette halk ile birlikte hareket edilmeli ve uygulanan politikalar halktan kopuk olmamalıdır. Kemal Tahir, Kurt Kanunu romanında İzmir Suikastını hazırlayan sebepleri tarihi olaylardan yola çıkarak açıklamaya çalışır. İzmir Suikastı etrafında gerçekleşen olayları ele alarak Kara Kemal Bey vasıtasıyla dönemin önemli problemlerini gün yüzüne çıkarır. Kemal Tahir, Cumhuriyet rejiminin çeşitli politikalarını, ittihatçıların toplumdan soyutlanmalarını, İzmir İktisat Kongresinde alınan bazı kararları yine kendi sözcülüğünü üstlenen Kara Kemal Bey aracılığı ile ortaya koyar.