• Sonuç bulunamadı

1.3. ÇEKİMSEL MORFOLOJİ

2.1.3. İzafe Yapısının Teorik Artalanı

2.1.3.3. İzafe Yapısı Üzerine Teorik Açıklamalar

İzafenin teorik bir yere oturtulması için birçok yazar bazı izahlarda bulunmuştur. Bunlardan bir kısmı izafe yapısını, “belirleyici öbek” (Determiner Phrase (DP)) teorisiyle açıklamaya çalışırken bir kısmı “isim tamlaması” sistemi ile, bir kısmı ise “sıfat tamlaması” sistemi ile açıklamaya çalışmıştır.

Samiian (1983) ve Ghomeshi (1997) izafe partikelini bir morfemden öte çekirdek öğe ile bağlı öğeleri birbirine bağlayan bağlayıcı bir fonem olarak görmüşlerdir. Onlar X bar teorik sistemi içerisinde bu yapıya bir anlam kazandırmaya çalışmışlardır. Ghomeshi’ye (1997) göre Farsaçada izafe yapısında en son kullanılan öğe tamamlayıcı isim olduğundan, tamamlayıcı isimden sonra hiçbir öğe kullanılmamaktadır. Bu durumu

bağdaşmayan/N0-seviyesi (non-projection/N0-level) ile açıklamıştır. Bununla birlikte,

Ghomeshi (1997) Farsçadaki tamamlayıcı öğelerin cümlenin sonunda gelmesi durumundan dolayı bu tamlama yapılarının tümünün belirli bir isim rolünü üstlendiğini iddia eder. Bununla birlikte izafe yapısının bağlı öğeleri tamamlayıcı öğe olmadığı durumlarda ise bahsi geçen yazara göre bu yapıdaki izafe eki sadece bağlayıcı görevini gören elementler olarak kabul edilmiştir. Fakat, yukarıda da açıklandığı gibi Kurmancide tamamlayıcı öğeler, çoğu defa izafe yapısında sonda değil de çekirdek öğeden sonra kullanılmaktadır. Bu da sadece Farsçadaki izafe yapısını dikkate alan yazarın açıklamalarının eksik olduğunu göstermektedir.

Geniş kapsamlı tartışmalar bir önceki paragrafta açıklanan ve Ghomeshi (1997) tarafından öne sürülen bir kısım iddiaların da eksik olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin; Ghomeshi (1997) çekirdek öğeden sonra çekimlenmiş bir fiil alan yan cümlecik kullanılamaz der, Fakat Samvelian (2007) Ghomeshi’nin (1997) bu iddiasını çürütür ve diğer İrani dillerde zaten var olmakla birlikte, Farsçada dahi bazı bağlayıcı öğelerin içlerinde çekimli bir fiil olabileceğine dair örnekler getirir. Yine, Kurmancide de bu durum vardır.

142 Örnek:

Merik- -ê ku hat

Adam- -izf. eril ki (bağlayıcı) gelmek: g.z.k. 3tekil

dün gelen adam’

Bu örnekte de görüldüğü üzere Kurmancide çekimli olan bir fiili, bu örnekte “hat” (geldi), çok rahat bir şekilde izafe yapısının bağlayıcı bir öğesi olarak kullanılabilir (Haig, 2011: 379-380).

İzafe yapısını teorik bir yapıya oturtmak için ilk önce Samiian (1994) tarafında ortaya atılan ve sonra Larson ve Yamakido (2005) tarafından desteklenen açıklama sistemine göre izafe eki bir durum işareti olarak kabul edilmiştir. Bu durumda, çekirdek öğe X bar öbek grubu içerisinde baş unsuru ve diğer tüm bağlı öğeler ise izafe eki ile gösterilen durumdur.

Örnek:

mal- -a rind

ev- -izf. dişil güzel

Güzel ev’

Bu örnekte çekirdek öğe olan “mal” (ev) asıl unsur, bağlı olan öğe ise asıl unsura durum eki olarak kabul edilen izafe eki {-a} ile bağlanmış durum işaretidir. Bu durumda izafe eki ana öğenin bir parçası değil bağlı öğeyi belirten bir durum işaretidir.

Larson ve Yamakido (2006) bu iddialarını kuvvetlendirmek için Zazakideki çift durumu delil olarak getirmişlerdir. Yukarıda çift durumda kullandığımız örneklerden birisini bir daha kullanacak olursak:

143 Örnek:

kutik- -ê (embiryan- -dê ma)

köpek- -izf. eril (komşu. eğik. çoğul- -çift durum.eril 1çoğul. eğik Komşularımızın köpekleri.’

Bu örnekte iç element olan “kutikê emiryan” (komşuların köpekleri) izafe yapısında izafe eki {-ê} bağlı öğenin başı olarak kabul edilmiş; çünkü kendisinden sonraki öğeyi çoğul eki olan {-an} ile eğmiştir. Bununla birlikte, dış element olan “ma” (biz. eğik) öbeğinin ise başı çift durum eki olan {-dê} olarak kabul edilmiş ve bunun için delil de “ma” (biz. eğik) kendisinden önce gelen öbek başından dolayı bükülmesidir. Bu durumda iç öğe “ê emiryan” (komşuların) ve dış öğe “dê ma” (bizim) X bar yapısı içerisinde birer öbek ve başlarındaki izafe eki ise bu öbeklerin başı konumundadır. Bunun sonucu olarak, Larson ve Yamakido (2006) iddiasına göre Farsçada “genelleşmiş cenetif ön edat” (generalized genetive preposition) durumu izafe eki ile sağlanmaktadır. Bu iddianın avantajı zincirleme tamlamaların rahatça açıklanabilmesidir.

Örnek:

kur- -ê Ap- -ê keç- -a Xatûn- -ê

oğul- -izf. eril amca- -izf. eril kız- -izf. dişil Hatun- -eğik. dişil Hatun’un kızının amcasının oğlu

Bu örneğe eğer izafe ekine genelleşmiş cenetif ek olarak bakılırsa “-ê apo” (amcanın), “ê keçê” (kızın), “-a Xatûnê” (Hatun’un) öbeklerinin her biri bu şekliyle bir önceki başa bağlanır. Başta gelen ve öbeğin başı olarak kabul edilen izafe eklerinden dolayı her öbek bükülmüştür. Bu izafe ekleri, bu yazarların iddialarına göre prosodik sebeplerden dolayı bir önceki isme bağlanmışlardır.

Bu teorinin dezavantajları da vardır. Örneğin; Kurmancide, izafe yapısı içerisindeki öğe sıfat ise bu sıfat hiçbir çekim eki almaz. Bu iddiaya göre bağlı öbeğin başı olan izafe eki kendisinden sonraki öbeği büker, fakat sıfatlar bükülmediği için bu teorinin bir eksikliği olarak görülebilir. Her na kadar, Larson ve Yamakido (2005) bu

144

eksikliği “evrensel fiil öbeği yapısı” ile tanımlamaya çalışmışlarsa da, bu Haig tarafından eleştirilmiştir (bkz. Haig, 2011: 379-381).

Larson ve Yamakido’ya göre (2005) izafe yapısında, genetif durum başı olarak kabul edilen izafe ekinden sonra fiil gelemez. Yani “izafe durum eki + isim” durumu sağlanmış olmalıdır. Bunun sonucu olarak, içinde çekimlenmiş bir yan cümlecik, izafe ekinden sonra gelemez. Fakat, Kurmancide, yukarıda da belirtildiği üzere bu yapı çok yaygındır ve kolay bir şekilde kullanılmaktadır.

İzafe yapısının teorik temellendirmesi için son olarak Samvelian’ın (2007) iddialarından bahsedebiliriz. Samvelian (2007) hem Gomeishi’nin (1997) hem Samian’ın (1994) hem de Larson ve Yamakido’nun (2005) iddialarını ret eder. Ona göre izafe eki gramatik bir açıdan değerlendirilmelidir. Yani, sentaktik bir teorik temellendirmeden öte morfolojik bir temellendirme daha mantıklı olacaktır. Ona göre Larson ve Yamakido’nun (2005; 2007), iddia ettiğinin aksine, ki onların iddiasına göre izafe eki bağlı öğenin başıydı, izafe eki bir son ektir ve çekirdek öğenin bir parçası olarak kabul edilmelidir. Bundan dolayı izafe eki hem fonksiyonel açıdan hem de prosodik açıdan çekirdek öğenin bir parçası olarak kabul edilir. Bunun için getirdiği en ciddi delil ise her ne kadar, yukarıda da belirttiğimiz üzere Farsçada belirsizlik eki izafe yapısı içerisinde kullanılamasa da, Kurmancide, Soranide ve Hewramice de belirsizlik eki izafe yapısı içerisinde kullanılabilmektedir.23 Bu iddia ile Samvelian (2007), izafe yapısında bağlı öğenin yan cümlecik olma problemini ortadan kaldırmıştır.

Sonuç olarak, eğer izafe yapısı sadece Farsçadaki izafe yapısı ölçüt alınarak açıklanmaya çalışılırsa bir çok teorik eksiklik meydana gelecektir. Özellikle Batı İrani dillerdeki izafe yapısının da çok iyi analiz edilmesi gerekir. Bununla birlikte, tarihi bir bakış açısı da konuya açıklık getirebilecek en önemli unsurlarından birisidir.

145