• Sonuç bulunamadı

Kök kelimenin temel anlamını içinde taşıyan en küçük parçadır (Velupillai, 2012: 90; Aksan, 2015: 82; Korkmaz, 1992: 104). Mesela; “biaqil” (akıllı) kelimesinde {aqil} bu kelimenin köküdür. Gövde ise çekilen bir kelimenin temelidir. Bu temel bir kök olabileceği gibi yapım eki/ekleri alan bir kelime de olabilir (Velupillai, 2012: 90; Aksan, 2015: 82; Eker, 209: 308). Mesela; “başan” (iyi. eğik. çoğul.), “başîyan” (iyilik. eğik. çoğul) ve “nebaşîyan” (kötülükler. eğik. çoğul) kelimelerine baktığımızda; ilkinin hem kökü hem gövdesi {baş-} (iyi)’dir, ikincisinin kökü yine {baş-} (iyi) fakat gövdesi {başî-} (iyilik)’tir; son kelimede {baş-} yine kök iken bu defa {nebaşî} (kötülük) kelimesi gövde konumundadır. Hepsi de eğik durumda çoğul çekim eki ile çekilmiştir.

Bir kelimenin kök ve gövdesi o kelimenin anlamı hakkında temel bilgiler taşır, fakat bir ek geldiği kelimeyle özünde hiçbir anlamsal bağ içinde değildir (Velupillai, 2012: 90). Bir diğer deyişle bir ek bir kelimeye eklenir, çoğunlukla bu ek soyut bir anlam taşır ve tek başına kullanılamaz (Haspelmath ve Sims, 2010: 19). Ekler hem yapım hem de çekim eki olabilir. Yapım ekleri yeni kelimeler meydana getirirken çekim ekleri gramatik anlamlar taşır.

41 Örnek:

Mêrik-ê biaqil di-bêj-e

adam-izf. eril. akıllı ş.z.e.-söylemek:ş.z.k.-3tekil

Akıllı adam söylüyor.

Bu örnekte {bi-} eki “aqil” (akıl) köküne gelen bir yapım ekidir; çünkü “aqil” (akıl) kelimesinden yeni bir kelime olan “biaqil” (akıllı) kelimesini meydana getirmiştir. Bu yapım eki dışında bu örnekte farklı bir yapım eki kullanılmamıştır. Bununla birlikte, “mêrik” (adam) kelimesine gelen {-ê} izafe eki tamlama yapmak için asıl öğe ile yan öğe arasındaki bağı kuran bir çekim ekidir; çünkü, bir fonksiyon yerine getirmekle birlikte, eklendiği kelimeye yeni bir anlam kazandırmamıştır. Aynı şekilde {di-} eki zaman anlamı kazandırman bir fonksiyonda kullanılmış ve {-e} eki de fiili yapan kişinin üçüncü tekil olduğunu fonksiyonunu gösterir. Her iki ek de çekim ekidir.

Morfoloji biliminde eklerin yerlerine bağlı olarak bu ekler için farklı terimler kullanılmaktadır. Eğer ek kelimeden sonra geliyorsa “son ek”; kelimeden önce geliyorsa “ön ek”; kelimenin içinde geliyorsa “iç ek”; son olarak kelimenin her iki tarafına geliyorsa “serpik ek” tabiri kullanılır (Haspelmath ve Sims, 2010: 20; Aksan, 2015: 82- 84; Velupillai, 2012: 91). Kürtçede ön ek ve son ek formunda olan 27 tane çekim eki vardır. Bunlar: Şimdiki zaman eki {di-}, emir eki {bi-, -e, -in}, kişi ekleri {-im, -î, -e, - in}, karşılaştırma ekleri {-tir, -tirîn}, seslenme ekleri {-o, -ê, -ino}, büküm ekleri {-ê. -î, -an}, geçmiş zaman ekleri {-iye, -e}, istek ekleri {bi-, -a}, olumsuzluk ekleri {ne-, na-, nî-, me-}, belirsizlik ekleri {-ek, -in} (Yilmaz, 2017: 46-47). Bu çekim ekleriyle birlikte, Kürtçedeki yapım eklerini sıralamak gerekirse; ön ekler; {bi-}, {ber-}, {nav-}, {paş-}, {ve-}, {hem-}, {hev-}, {xwe-}, {ne-}, {ni-}, vb; son ekler; {-a}, {-ak}, {-asa}, {-awer}, {-ar}, {-bar}, {-a}, {-dar}, {-ek}, {-î}, {-mend}, {-van}, vb. Bunlar haricinde bazı son ekler fiil köklerinden: {-kir}, {-kûj}, {-nivîs}, {-zan}, gibi; bazıları da isim köklerinden meydana gelir: {-geh}, {-yar}, {-xane}, gibi. Bazı ön ve son ekler ise anlamlı kelimelerden meydana gelir: Mesela; “manker”deki (dişi eşek) “man” (dişi) gibi (Bedir Han ve Lescot, 2004: 285). Kürtçede yapım ekleri ile bileşik kelimeler arasına keskin bir

42

sınırın konulmaması lazım; çünkü bazı yapım ekleri aslen anlamlı isim veya fiil köklerinden yapılmaktadır (Tan, 2015: 61). Benzer şekilde, bu paralelde “ber, bin, der, mê, nav, ser, …” (yan, alt, dış, dişi, isim, üst, …) gibi isimlerin Kürtçede fonksiyonlarından dolayı yapım eki olarak kabul edilmeleri gerektiğini söylemektedir (Baran, 2012: 51).

Ön ek ve son ekler dışında Kürtçede iç ekler de vardır. Yılmaz, (2017: 48) Kürtçede sadece bir iç ekin olduğunu iddia eder. Ona göre bu iç ek {-a-} iç ekidir ve fiillerin içine girip onları isimleştirir. Mesela; “filitîn” (kurtulma) fiilinin mastarı olan {- în} atılıp son ünlü olan /i/ düşürülüp onun yerine iç ek olan {-a-} getirilerek bu fiil “felat” (kurtuluş) şeklinde isimleştirilir. Aynı durumu “weşandin” (yaymak, dökmek), “gerîn” (gezmek) ve “şewitîn” (yanmak) fiillerine uyguladığında, bu fiillerden meydana getirilen isimler şu şekilde olacaktır: “weşan” (yayın), “geran” (gezi), “şewat” (yakacak). Bunun haricinde, bize göre Kürtçede çekim eki görevi gören bir iç ek daha vardır. Bu ek eril isimleri bükerken kullanılan bir yöntemde vardır.

Örnek:

Ez şivên di-bîn-im

1tekil. direkt çoban. eğik. eril. tekil ş.z.e.-görmek: ş.z.k.-1tekil Ben çobanı görüyorum.

Bu örnekte eğik halde bulunan “şivên” (çoban. eğik) kelimesinin direkt durumu “şivan” (çoban)’dır. Bu isim eril bir isim olduğundan son ünlüsünde bir yükseltmeye gidilerek yani {-a-} ünlüsü {-ê-} ünlüsüyle yer değiştirerek bükülmüştür. Bundan dolayı bizce {-ê-} eki de bir iç ek olarak değerlendirilebilir.

Serpik ek olarak tabir edilen ek türü Kürtçede bulunmamaktadır. Almancadan serpik eke örnek getirebiliriz. Mesela; Almancada, sevmek fiili “lieben” (sevmek) ile tabir edilir ve kökü “lieb”dir. Bu fiil geçmiş zamanda çekildiğinde, serpik ek olan {ge- … -t} ekini alarak “geliebt” şekline girer. Parafiks denilen bir ek türü de vardır. Bu ek kelimenin aslına eklenmek zorundandır, fakat bu ekler asıl kelimenin ne başına ne de

43

sonuna eklemek zorunda değillerdir. Mesela; Leti dilinde bir fiil isimleştirildiğinde {i- + -i-} parafiksi kullanılır. Örnek içinde vermek gerekirse “natu” (göndermek) > “iniatu” {i-n-i-atu} (gönderme), “nòa” (nasihat etmek) > “iniòa” {i-n-i-òa} (nasihat verme) ) (Blevins, 1999: 402; Velupillai, 2012: 92). Ekler konusunun daha iyi anlaşılması için ek türlerini bir tabloda özetlemek gerekirse şöyle bir tablo karşımıza çıkmaktadır:

Tablo 5: Ek Türleri

Konumuna Göre Ek Türleri Alt Türler Örnek

Son ek: Gövdeden sonra gelir.

Yapım eki “berîvan”daki (koyun sağıcısı) {-van} …

Çekim eki “berxan”daki (kuzular. eğik) {- an} eki …

Ön ek: Gövdeden önce gelir. Çekim eki “diçim”daki (gidiyorum) {di-} eki…

Yapım eki “têkçûyîn”deki {têk-} eki … İç ek: Gövdenin içinde yer

alır. Yapım eki “Felat”daki (kurtuluş) {-a-} eki … Çekim eki “Şivên”deki (çoban. eğik)

{-ê-} eki … Serpik ek: Gövdenin her iki

tarafında yer alır.

çekim eki “gefahren”daki (sürdü) {ge-…- en} eki …

Parafîks: İki parçadır ve ne kelimenin başında ne de sonunda gelmek zorunda

değildir.

Çekim eki “iniatu" {i-n-i-atu}’daki (gönderme) {i- + -i-} eki …

44

Kürtçede iki kelime arasına girip onlardan bileşik bir kelime meydana getiren bazı sesler vardır. Bu sesler /e/, /o/ û /û/ sesleridir. Örnek verecek olursak “kelogirî”, (ağlamaklı) “keskesor”, (gökkuşağı) “danûsitandin”, (alışveriş), … Bazı yazarlara göre bunlar iç ektir (Taş, 2013: 29), fakat Kürtçe morfolojisi üzerine yazan birçok yazar da (Baran, 2012: 25; Bedir Han ve Lescot, 2004: 277) bunları yardımcı sesler olarak değerlendirmektedir. Bize göre de bunlar yardımcı seslerdir; çünkü iç ek tanımında bu ekin gövdenin içine gelmesi şartı aranmaktaydı, fakat bu sesler gövdenin içinde değil faklı iki kelimenin arasına gelmektedir.

Bir diğer bağlı morfem türü klitiklerdir. Klitik, bağımsız bir kelime ile fonolojik bir bağ kurmakla birlikte morfolojik olarak bir bağ kurmayan anlam taşıyıcı bir varlıktır. Klitikler fonolojik açıdan bir ek olarak kabul edilebilirler; ama morfolojik açıdan bir kelime olarak kabul edilmektedir (Erdal, 2000: 41). Kürtçede klitiklerin bazı formları vardır. Kurmancide kişi ekleri veya sahiplik anlamındaki kişi ekleri, klitik olarak kullanılmazken Soranide bu kullanım vardır. Bununla birlikte Şemdinli bölgesinde konuşulan ağızda kişi ekleri Soranide olduğu gibi bazı zamir eklerinde kullanılmaktadır (Haig ve Öpengin, 2015: 6). Kurmancideki klitiklere şu örnekleri verebiliriz:

Örnek: (1)

V-a defter-an-a yê min in

Bu: işaret sıfatı-klitik defter-çoğul. eğik-klitik anaforik. izf. çoğul 1tekil. eğik 3.çoğul Bu defterler benimkilerdir.

(2)

Dûr-î min be

Uzak-klitik 1tekil. eğik Tasarlama kipi. olmak. 2tekil

45 (3)

têr-î min kir

yetmek-klitik 1tekil. eğik yapmak: g.z.k.

Bana yetti.

(1) de işaret sıfatı olan “(e)v” den ve “defteran”dan (defter. eğik. çoğul) sonra gelen {-a} klitiği, normalde “hanê” belirlilik anlamı katan işaret sıfatının klitikleşmiş halidir. Yine (2) ve (3)’teki {-î} klitiği ismin yönelme durumunu gösteren “li” (-e/a) edatının kısaltilmiş yani klitikleşmiş halidir. Normalde “têr li min kir” iken “têrî min kir” şekline dönüşmüştür.

Klitik ile ekler arasındaki çizgiyi belirlemek dünya dilleri açısından bakıldığında biraz karmaşık bir konudur. Mesela; Anderson (2011: 5-6) İngilizcedeki “is”in (olmak fiili: üçüncü tekil şahıslar için) kısaltılmış hali “’s”in neden klitik, ve olumsuzluk eki “not”ın (değil) neden ek olduğunu tartışırken bu iki kavram arasında bir çizgi belirlemeye çalışmıştır. Mesela; klitikler her türlü kelime formundan sonra kullanılabilirken ekler sadece belirli bir kelime formundan sonra gelir. Örneğin; “not” (değil) sadece yardımcı eylemlerden sonra gelirken “’s” özel ve cins isimlerden sonra, tamlamalardan veya yan cümlecik almış isim ve tamlamalardan sonra da kullanılabilir. Kurmancide konu bu kadar girift olamadığından, bu konuya daha fazla yer ayrılmayacaktır.