• Sonuç bulunamadı

İspanya’daki Perakendecilik Kesiminde Ticarî Plânlama Uygulamaları

PERAKENDECİLİK KESİMİNDE TİCARî PLÂNLAMA

2.4. PERAKENDECİLİK KESİMİNDE TİCARî PLÂNLAMA İLE İLGİLİ HÜKÜMET UYGULAMALARI VE YEREL İLGİLİ HÜKÜMET UYGULAMALARI VE YEREL

2.4.5. İspanya’daki Perakendecilik Kesiminde Ticarî Plânlama Uygulamaları

Perakende hareketi, şimdilerde çok çarpıcı değişimler gösteren kentle ilgili sistemleri değiştiren/ geliştiren bir bileşendir. Diğer batılı ülkelerde olduğu gibi, İspanya’da da son yirmi yıldır yeni perakende olanakları içine giren alışveriş merkezleri, hiper marketler, perakende dükkânlarından oluşan merkezler, orta-ölçekli mağazalar vb. yukarıdan aşağıya bir hareket içerisindeki şehir yerleşim yerlerine yayılmaktadır. Bilindiği gibi perakendeciler büyük şehir alanlarında özellikle yaygındır. Sonuç itibariyle, küçük perakende firmaları güçlü bir rekabete maruz kalmaktadırlar ve şehirdeki yerleşimlerde ayakta kalmakta ya da kendi oluşumlarını sağlamakta zorlanmaktadır. Ancak, bu sektördeki değişimler sadece özel firmalar için değil, aynı zamanda yeni sorunlar ve ikilemlerle karşı

karşıya kalan yerel yönetimler için de zorlayıcıdır. Bazen yerel yetkililer büyük perakende firmaları ile anlaşmaya varmaya karar vermişlerdir böylece bölgeleri içerisindeki mevkilerine olanak tanımaktadırlar; geleneksel anlamdaki perakende sektörünün düşüşü, istihdam, şehir gelirlerini ve arazi kullanımı değişimleri üzerindeki çoklu ve istenmeyen etkilere sebebiyet verebilir diye söz konusu düşüşü yumuşatmak için geleneksel perakende sektörüne dikkat çekmek zorunda kalmışlardır (Jiménez, 2001).

Şehir plânlamacılığı, İspanya’da kapsamlı plânlama işlevlerini üstlenen geleneksel anlamdaki alan olmuştur. Çok daha detaylı bir bakış açısından yola çıkarak, burada bahsettiğimiz olgu arazi-kullanımı plânlamacılığı olduğuna göre , ekonomik ve sosyal planlama halihazırda varlığını sürdürmektedir veya bir dönem sürdürmüştür. Ancak, arazi kullanımı örnekleri üzerinde de bir etkiye sahip olabilecek genel anlamda detaylı bir şekilde sektörlere ayrılmış plânlama araçları şu ana dek resmi olarak geliştirilmemişlerdir (Davies, 1995).

Görüldüğü üzere, perakende hareketinin gelişimindeki münhasır (dışlayıcı) hükümle birlikte özerk toplulukların bir kısmının özel ilgisini hak eden yasamaya dayalı alandan farklı olarak, perakende plânlamacılığı ne devlet seviyesinde ne de bölgesel seviyede neredeyse hiç geliştirilmemiştir. Bu bağlamdaki tek istisna Aragon’daki özerk topluluktur ki burada perakende plânlamacılığı , tüm yeni uygulamaların yerleşmiş kalıplara uydurulması gerektiği bir şekle göre tanzim edilmiştir. Böylece, perakende plânlamacılığı bütünüyle şehir planlamacılığı içine dahil olmaktadır (Davies, 1995: 208).

Ancak, çeşitli özerk topluluklar birtakım kanunları yürürlüğe koymuşlardır. Söz konusu kanunlar, içlerinde yaygın bir hüküm olarak, şehir plânlamacılığı, sektörel bazda plânlar ve bunların içerisinde muhtemelen perakende plânlamacılığını da barındıran arazi-kullanımı plânlamacılığında bir seviye yaratmayı içermekteydiler.

Örnek vermek gerekirse, genel olarak arazi- kullanım planlarını, kısmi arazi- kullanım plânlarını ve sektörlere ayrılmış arazi- kullanım planlarını yaratan 21 Kasım 1983 tarihli Katalonya Kanunu gösterilebilir. Başka hükümlerin arasında, genel anlamdaki arazi-kullanım plânları şunları içermek zorundadır: genel ilgi alanlarını kapsayan hizmetler için bir hazırlık yapılmalı ve muayyen (özel) kullanımların teşvik edilme zorunluluğunun olduğu yerler için bir emare (işaret) gösterilmelidir. Arazi- kullanım planları aynı zamanda

altyapı alanını ve sosyo-ekonomik gelişim öngörülerini de içermelidirler. Plânların her seviyesinde dahil edilmesi gereken şeyler net bir biçimde ortaya konmuştur:

i. Genel arazi-kullanım plânı, kendi yönergesi ile uyum sağlamak zorunda olan , arazi kullanımı üzerinde etkisi olan tüm plân, program veya hareketlerin uyumu bakımından söz konusu çerçeveyi tanımlamaktadır,

ii. Özellikle, kısmi arazi-kullanım plânları, yönergelerini değiştirmeden, faaliyet alanlarını kesin olarak tayin eden Katalonya genel arazi-kullanım plânına dair kararları geliştirecektir,

iii. Söz konusu hukukta belirtilmiş olan sektörlere dair plânlar, net bir şekilde açıklanması gereken arazi-kullanım plânlarına ait yönergelere uydurulacaktır, iv. Şehir planlamacılığı genel anlamdaki kullanım plânı ve kısmi

arazi-kullanım plânları ile uyumlu olacaktır ve onların uygulanmasını kolaylaştıracaktır.

“İspanya’da modern perakende formülü gelişiminden beri, perakendecilik hareketinin yayılımı - bu gibi bir hareketin -arazi kullanımının, ekonomik ve sosyal yapıların temel bir unsuru haline gelmiş olduğu anlamına gelmektedir. Fakat bu aynı dinamik (Aragon’un özel topluluğuna ait olan perakende hizmetleri planından hariç olmasına rağmen) akla yatkın bir perakende plânlama sisteminin gelişimini sınırlamıştır. Bu nedenle, merkezi hükümet, her biri kendilerinin olan alanlarda, uygun olduğunu düşündüklerinden, bu tarz plânlama hareketlerini yapmaları için görevi özerk topluluklarına bırakmıştır. Bu sebepten Fransız Royer Hukuk’unu bir model olarak alan birtakım özerk topluluklar, yeni perakende outletlerini açma işlemine dair kontrol mekanizmasını özellikle vurgulamıştır” (Davies, 1995: 209).

Ancak sadece Katalonya’daki özerk topluluk, (belli bir boyutun üzerindeki) herhangi yeni bir teklifin, bölgesel bir perakende hizmeti komitesi tarafından uygulamaya konmasına dair bir istekte bulunmuştur. Aynı zamanda, (birtakım istisnai şartlara sahip) şehir konseyleri de planlama gayretlerine dair tüm dikkatlerini yeni açılışların kontrolüne vermişlerdir.

Hem özerk hem de belediye bazında gerçekleştirilmiş olan icraatlerin kapsamı ve içerdikleri hizmetler aşağıda incelenmektedir.

2.4.5.1.Özerk Topluluk Seviyesinde Düzenlemeler

Perakende plânlamacılığında şu zamana dek elde edilen yaklaşım ve sonuçlar gerçekten ilginçtir çünkü en büyük emek ve liderliğin hem münhasır hukuka sahip o özerk topluluklar tarafından hem de ulusal direktifler dahilindeki yasamaya dayalı bakış açısına bağlı olanlar tarafından beklenmesi zorunluluğu olan bir husus olduğu işte tam bu noktada önem kazanmıştır.

Ne var ki, belirtildiği üzere, 1993 yılında özerk bir topluluk (Aragon) için hazırlanan ilk perakende hizmetleri plânı henüz kabul edilmemişti; bu yüzden onun uygulanmasını ve işlevselliğini değerlendirmek için biraz erkendir. Ancak daha önemlisi, bu ilk plân diğer özerk topluluklarda yeni planların hayata geçirilişini muhtemelen hızlandırmayacaktır.

Böylece, perakendecilik dinamikleri kontrolü konusuna gelince, Katalonya özerk topluluğu hükümeti tarafından alınan önlem ve kararlara özel bir ilgi gösterilmesi gerekmektedir; zira söz konusu Bölgesel Hükümet diğer özerk topluluklar için hem perakende gelişiminde hem de perakende planlamasında bir model teşkil etmektedir. En önemli husus şudur ki Perakende Hakkındaki yeni ulusal kanun, bu özerk topluluklarda var olan kanundan fazlasıyla etkilenmektedir. İlaveten, adı geçen durum, yeni bir perakendecilik hizmetinin geliştirilmesine karşı ya da ondan yana alınan özel kararların görüldüğü yegane vakadır.

Böylelikle, 1987’de Katalonya Parlamentosu, Perakendecilik Hizmetleri Kanunu’nu ve özerk Katalonya Hükümeti’nden kaynaklanan (her birinin bir ilçe için özerk bir topluluk meydana getirdiği) adı geçen ‘Katalonya bölgesel perakendecilik hizmetleri komitesi’ tarafından oluşturulan kanunu parlamentodan geçirdi. Bu kanunun en çarpıcı iki özelliği aşağıdakilerdir:

i. Genel arazi-kullanım plânı, kamusal perakende hizmetleri için ve sosyal ilgi alanlarını kapsayan alışveriş merkezleri için gerekli olan arazi rezervlerini

öngörmelidir. Komitelerin arazi-kullanım planı verilmesine dair kabul aşamasında ve arazi-kullanım planına ilişkin değişiklikleri rapor etmeleri beklenmektedir;

ii. İlgili komite tarafından verilen lehte bir rapor, hizmet belgesi alınması açısından gereklidir.

Kanunun, raporun teslimi için koyduğu sınırlamalar şunlardır:

a. 25,000’den daha az nüfusa sahip şehirlerdeki 1500 metre kareden daha büyük satış alanına dahil olan hizmetler;

b. 25,000’den daha fazla nüfusa sahip şehirlerdeki 2500 metre kareden daha büyük satış alanına dahil olan hizmetler.

Ancak, raporun özelliklerini ve hedefini belirleyen verilmiş bu kurallar mevcut değildir, bölgesel perakendecilik hizmet komiteleri karar verme aşamalarında geniş bir değerlendirmeye sahiptirler. Lakin, söz konusu geniş çaplı muhakeme, yayımlanan çeşitli raporların perakende politikasının önemli bir aracı olmaya başladığı anlamına gelmektedir. Komitenin raporu aşağıdaki hususları ele alacaktır:

i. Mevki,

ii. Özel plan dahilindeki arazi kullanımına ilişkin öngörüler, iii. Erişim,

iv. Etki alanı sınırlarındaki perakende yapısının iyileştirilmesi.

Perakende outletleri, sunduklarına, satış tekniklerine, kapladıkları alana, hizmet seviyesine, mevkisine ve (kamusal ya da özel) reklam türüne göre sınıflandırılmaktadırlar.

Daha önce de belirtilmiş olduğu üzere, münhasır hukuklara sahip diğer özerk topluluklar- Valencia, Galicia, Navarra ve Basque bölgeleri- Katalonya’nınkine benzer kanunlar oluşturmuşlar, ancak uygulamada fazla ileri gidememişlerdir. Fakat, en azından belirtilen özerk topluluklardaki yeni perakende açılışlarına dair işlemleri kontrol etmek için artan hareketler olduğundan ötürü, buna bağlı olarak artan bir beklenti vardır.

2.4.5.2. Belediye Düzenlemeleri

Katalonya özerk topluluğu için belirtilmiş olanınkine benzer kanun, çeşitli şehirlerin tüketim ihtiyaçlarına ilişkin ileri uygulamalardan sorumlu olan mercinin şehir konseyleri olduğunu beyan etmektedir. Benzer şekilde, söz konusu kanun, şehir konseylerinin (bölgesel perakendecilik hizmetleri komitelerinin onayına kalabilecek) perakende hizmetleri rehberlerini hazırlayabilirler ve perakende yapısını her bir rehber programdan uyarlanmış modele uygulayarak yönlendirilen önlemlere uyum sağlamalıdırlar.

Vurgulanmış olana benzer kanunlar çerçevesinde olsun ya da olmasın, şehirler perakendecilik planlamasına dair hukuka sahip olsalar da, belediye bazında buna dair çok az bir tecrübe söz konusudur. İşte bu nedenledir ki, 1986’da Barselona Şehir Konseyi Perakende Hizmetleri Plânını (RFP), arazi –kullanım planı formunu onaylayan Barselona Şehir Konseyi’nin yaptıklarına dikkat çekmek özellikle önem arz etmektedir. Ticari nedenlerden ötürü tanzim edilen, arazi-kullanım tasarılarına dayalı plan, şehir düzenlemelerine maruz kalmaktadır (Davies, 1995)

Barselona Şehir Konseyi perakende hizmetleri plânı’nın onaylanmasıyla, gerekli ve yeterli olduğu anlaşılan bir perakende yapısına dair hasara göre, yakınlarda herhangi bir perakende oluşumuna engel olmak için, korunaklı bir alan muhtelif marketler için tasarlandı. Özet olarak, girişimin özü, belediyeye ait marketlerin varlığına bağlı olarak, perakende terimiyle ‘well-endowed’ yani ‘iyi donatılmış’ olarak düşünülen bölgeleri belirlemekti.

Yerel siyasetçiler arasında bu sorulara karşı artan farkındalık durumu, bu tip durumların analizini sağlamak ve birçok İspanyol Büyükşehir Belediyesi içerisindeki kentsel perakende hedeflerini formülleştirmek için onların uygulamalı araştırmasını teşvik etmiştir. Jiménez (2001), Madrid yakınlarında küçük bir kasaba olan Tres Cantos’a ait yapmış olduğu çalışmada, belediyenin belli kamu birimleri tarafından gerçekleştirilen bölgesel plânlama politikasının bir sonucu olarak yeni ticari kent düzeni için 1982’de başlanan ve 1991’de tamlanan perakende plânlanını ele almıştır.

Çalışmada, perakende sistemi ve kentsel gelişime dair parça arasındaki etkileşim, iki hedef ile incelenmiştir: (a) kentsel plânlama için en uygun görülen çerçevede, perakende

arz ve talebi arasında iyi bir yerel uyum elde etmekle ilgili olan zorlukları incelemek, (b) yerel boyutta de uygulandıklarında, ekonomik gelişime dair geleneksel fikirlerin bazı sınırlandırmalarını düşünüp, taşınmak.

Birinci hedefle ilgili olarak, kentsel plânlamanın bütünsel bir bakış açısına sahip olduğu ve netice itibariyle, hedefin başarısını elde etmek uğruna, ekonomik hareketlerle ilgili olanları içeren tam ve uyumlu bir teklifler dizisi oluşturma arayışında olduğu hatırlanmalıdır. Bir dizi hedefi öngören bir politik karar vasıtasıyla yeni bir şehir ortaya çıkmıştır ki bu politik kararlar var olan araştırmaya ilişkin takip eden hususları içermektedir:

i. Merkez şehrin gelişimini kontrol etmek ve azaltmak, ii. Alansal yerleşim sistemlerini dengelemek,

iii. Yeni ve stratejik ekonomi hareketlerini etkilemek,

iv. Şehir çevresindeki yerleşim yeri belediyelerin geleneksel (hakimiyet kurucu) rollerini engelleyen kendi kendine yetebilen bir şehir yaratmak.

Jimenéz (2001) yapmış olduğu çalışmada ”Yeni kurulan şehrin ticari işlevinin ne olduğu, çalışmada öngörülen hedeflerin gerçekçi olup olmadığı, ön görülen hedeflerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini ve bunun neden yapıldığını kontrol etmek hedeflenmektedir.

İkinci hedefe gelince, sorun yerel ekonomik gelişim hakkında şehirler arasındaki perakende rekabetine dair rolü ele almakta yatmaktadır. Bu kısımda, ağ gibi birbirine geçmiş alanların, bizzat alansal rekabet ve şehirlerarası alışveriş üzerine yapılan geniş çaplı araştırma tarafından şekillendirilmiş olan bir denge durumuna ait mantıksal bir özellik olarak akış gösterdiğini varsayan merkezi yer teorisinin yanı sıra daha ilişkili fikir bütünlüğü esasen bölgesel ve yerel gelişime dair teorilerden ortaya çıkmaktadır.

Jiménez, hizmet sektöründeki tüm parçaların bir arada tutulması ihtiyacını zira her parçanın duruma bağlı olarak coğrafi alana doğrudan gelir getireceğini iddia etmektedir. Bir alanda ülkeye önemli bir gelir akışı meydana getirebilecek geleneksel anlamda birçok perakende hareket örnekleri vermiştir. Birçok vaka analizi kullanarak, ekonomik kalkınma için; yerel ekonomik gelişimde (özellikle perakende hareketleri) ve tüketici hizmetlerinin

olumlu rolüne işaret etmiştir. Perakendeciliğin dışarıdan döviz girdisi yaptığı üzerinde de duran Jiménez, mal ve hizmetlerin dışarıdan gelen müşteriyi etkilediğini, böylelikle dışarıdan gelen gelirler oluştuğunu belirtmiştir. İkincisi bu unsurlar olara yerel gelirin bölgenin dışına sızmasına engel olunduğu üzerinde durulmuştur. “Daha önemli bir faktör ise, bu küçük hizmet işlerinin genellikle üretim ve üretici hizmet firmalarından daha yüksek oranlı çoklu bir etkiye sahip olmasıdır, çünkü girdilerinin daha büyük bir kısmını yerel kaynaklardan elde ederler. Bir ekonominin gelişmesi için gerekli olan şey yalnızca dışarıdan gelen girdinin (gelir) olması değil, tercihen net gelirdeki bir artıştır. Net gelir, toplam dış gelir çarpı çoklu eksi toplam dış harcama ile hesaplanmaktadır.”(Jiménez, 2001: 6).

Jiménez (2001) yapmış olduğu çalışmayla, daha önce ortaya konan sorulara birtakım kanıtlar sağlamak amaçlanmıştır. Çalışmada alansal içerik ve yeni şehir esası ele alınmaktadır. Perakendeciliğe ilişkin şehir yapısı ve nüfusa dair unsurların tanımlanması verilmektedir. Yerel perakende oluşumu ve tüketici davranışları ve takip eden kısımda da bu durumla ilgili yerel özel ve kamuda yer alanların tavırları anlatılmaktadır. Son kısımda ise, bu vaka incelemesinden çıkarılan dersler, daha detaylı görüşler elde etmek ve ikincisine dair bazı tekrarlar sunmak için alana dayalı gelişim teorisi ile ilişkilendirilmektedir.