• Sonuç bulunamadı

2.4. İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi ile Eğitim İlişkisi

2.4.3. İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi Eğitiminin İçeriği

Eğitimin toplumsal yaşama katılımı sağlaması çok çeşitli biçimlerde olur. Bunlardan biri, öğrencilerin kendi ülkelerindeki, komşu ülkelerdeki ve tüm dünyadaki olayları anlayıp yorumlayabilme yeteneğini geliştirmektir. Öğrencilerin toplumsal yaşama katılımının bir diğer yolu da okulda farklı değer oluşumu gerçekleştirip geleceğe katkının sağlanmasıdır. Bu sayede okul da toplumdaki yeni oluşuma fayda sağlamalı, değişimi faal bir şekilde gerçekleştirmelidir. Ayrıca gençlerin gelecekte karşılaşacakları sorunlarla daha iyi baş edebilmeleri ve olumlu tutum içinde olmaları için gerekli eğitim verilmelidir. İnsan hakları eğitimini kısa ve öz şekilde tanımlamak gerekirse örgün ve yaygın olarak insan haklarına saygı ve bu saygıyı koruma bilinci vermektir. İnsan hakları eğitimi ile insan hakları öğretimi karıştırılmaktadır. Aksine insan hakları eğitimi, öğretimle sınırlı tutulmamalıdır. İnsan hakları değerlerini vermek ve belli davranış yapıları oluşturmak da bu eğitimin alanına girer (Kepenekçi, 2000: 9-10).

İnsan hakları, yurttaşlık ve demokrasi eğitimi kavramının kapsamına ilişkin olarak dünyada temel bazı yaklaşımlar mevcuttur. Bu yaklaşımlardan biri dünyada hukuk fakültelerinin öncülük ettiği yaklaşımdır. İnsan hakları kanunlarda yer alan temel haklardan oluşur. Farklı toplumların geleneklerine, felsefi ve tarihsel özelliklerine göre yapılan yorumlar, kararlar ve belgeler vurgulanır ve insan hakları eğitiminde de bu belge ve kararların aktarımı esastır. İkinci yaklaşım ise sosyal bilim yaklaşımıdır. İnsan hakları, uluslararası olayları, çağımızın büyük sorunlarını ve insan hakları ile ilgili anlaşmalar arasındaki ilişkileri vurgular. Bu ilişkilerin aktarımı, insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi eğitiminin kapsamını oluşturur (Sebaly 1987’den aktaran Yeşil, 2002: 50). Buna göre, insan hakları eğitiminin konu alanı olarak iki boyuttan söz edilebilir. Birinci boyut temel insan hakları ile ilgili kavramları ve gereklerini içerir. İkinci boyut ise daha çok olaylarla, yorumlarla, dokümanlarla ilgili olan düşünsel ve uygulamalar boyutudur (Yeşil, 2002: 50).

Elkatmış’ a (2007) göre insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi eğitimi soyut bir alan olarak algılanmasına karşın aslında somut uygulamalı bireysel katılımı içerir. Çünkü insan hakları başlığı içerisinde yer alan “hak, özgürlük, hoşgörü, saygı, sorumluluk”

gibi pek çok soyut kavramın öğretilmesi yaparak yaşayarak olur. Bu da gerek çocuktan gerekse öğretmen ve anne babadan somut davranışların oluşmasını gerektirir. Ailede, okulda, sokakta bireyin karşılaşacağı oyun, iş, ders gibi her türlü etkinlik, bu kavramların öğretilmesinde iyi birer araçtır. Bu da demektir ki insanın olduğu her yerde ve her etkinlikte insan hakları eğitimi mümkündür.

İnsan hakları, yurttaşlık ve demokrasi eğitimi, öğrencilere, insan haklarına saygı duyma, adil bir toplum oluşturma ve barışı güvence altına alma konusunda deneyimler kazandıracak yönde olmalıdır. Özellikle, okullarında ve yaşadıkları çevrede, şiddet içeren davranışlar sıklaştığında, insan haklarına saygı temeline dayalı toplumlar oluşturmaya dönük çabalar onlara daha anlamlı gelmektedir (Balkis, 2005). İnsan haklarını öğretirken öğretmenin görevi, salt insan hakları ve demokrasi bilgisi aşılamak ve yüklemek değildir. Öğretmen bilgilerin özünde yatan evrensel değerleri yaşam biçimine dönüştüren bir kişi olduğunu her koşulda göstermelidir. Sınıfın ve tüm okulun, öğrenciye kazandırmayı amaçladığı insan hakları kültürü ile çalışan, ihlalci davranışların sergilendiği bir çevre olmaktan çıkması gerekir. Okulun da öğretmen, öğrenci, yönetici, veli iletişiminde insan haklarının özündeki evrensel değerleri taşıması gerekir (Gülmez, 1998). Okullarda demokrasi eğitimi hem bir değer olarak hem de bir yöntem olarak öğretilmelidir. Evlerde ve okullarda kendilerine göre kurallar koyup ve bu kurallara uyulmasını ceza ve ödüllerle sağlayan sorumlu kişiler vardır. Fikirlerini oluşturma ve açıklama şansı verilmeyen çocukların çoğu, demokratik bir ortamda yaşama fırsatı bulamadan yetişkinliğe ve ana babalığa geçer (Gordon, 2009).

Tezcan (1983: 127), İnsan hakları, yurttaşlık ve demokrasi eğitiminin bazı ilkeler üzerine kurulması gerektiğini belirtmiştir. Bu ilkeler Şekil 5’te özetlenmiştir:

Şekil 5. İnsan hakları, yurttaşlık ve demokrasi eğitiminin ilkeleri

Uluslararası toplumlar, insan hakları eğitimi ve insan haklarının evrensel kültürünü kurmayı amaçlayan bilgi çalışmaları için şu konularda anlaşmaya varmıştır:

 Temel özgürlükler ve insan haklarına saygının güçlendirilmesi  İnsan haysiyetinin korunması ve kişiliğin tam gelişimi

 Tüm uluslar, yerli halklar ve azınlıklar arasında dostluk, hoşgörü ve cinsiyet eşitliği

 Tüm kişilerin özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü ile yönetilen demokratik toplum

 Barışın inşa edilmesi ve sürdürülmesi

 İnsan merkezli sürdürülebilir kalkınma ve sosyal adalet

İnsan hakları eğitiminin kapsamında; insan hakları ve mekanizmaları hakkında bilgi ve beceri öğrenmek, ayrıca bunları pratik bir şekilde günlük yaşamda uygulayacak beceriler kazanma, insan haklarını savunan tutum, davranış ve bunları güçlendirici davranışlar ile insan haklarını savunmak ve teşvik etmek için harekete geçme eylemi vardır (UNESCO, 2012). İnsan hakları yalnızca hukuka bağlı boyutu olan bir alan değildir. Birçok bilim dalı ve disiplinle ilişkilidir. Hukukun yanı sıra örneğin tarihi, felsefi, sosyolojik, ekonomik, siyasal ve kültürel boyutları, yönleri olan bir konudur (Gülmez, 2001: 48).

Eğitimin her düzeyinde siyasal kültür olmalıdır. Eğitim bireylerin yeteneklerini geliştirmelidir. İnsanların eğitimi özgürlükleri için olmalıdır. Açık fikirliliği geliştirecek eğitim verilmelidir. Eğitim verimli bir işbirliğini geliştirmelidir. Okul demokratik etkinlik ortamı oluşturmalıdır.

İnsan hakları eğitimi sırasında hukuki boyut ile ilgili bilgi verilmesi ve her düzeyde insan haklarının korunup ve ihlallerinin önlenmesi ile ilgili çabaların aktarılması da önemlidir. Bu yüzden, bunun eğitimi, sadece insan hakları ilkelerini vermekten ibaret değildir. Bu eğitimi vermeye engel olan sebepleri de ortadan kaldırmak gereklidir.

Vatandaşlık eğitiminin konusu ülkelerin dünya üzerindeki rolleri ve bulundukları konum ile ilişkilendirilebilir. Ancak katılımcı ve bilinçli vatandaşlığı hedefleyen bir yaklaşımın, vatandaşlık eğitiminin konusunu oluşturması gerektiği düşünülebilir (Kurt, 2007: 19). Yurttaşlık eğitimi ilk önce ailede, sonra okul ve sivil toplum kuruluşlarınca verilir. Bu eğitim gerek yaygın gerekse örgün olarak verilir. Bu eğitimde etkili vatandaş olan, eleştirel düşünen, milli ve evrensel geçmişi ve bugünü tanıyan ve geleceğini planlayan, karar verme süreçlerine katılan bireylerin yetişmesi için gerekli ortamlar öğretmenler tarafından sağlanmalıdır.

Demokratik değerler ve süreçler okulda yaşantı ve model olarak verilmelidir. Demokrasinin gereği olarak bireylere tanınan eğitim hakkı ve onun alt boyutu olan vatandaşlık eğitimi bireylerin sevgi, saygı, hoşgörü, eşitlik, barış gibi değerlerin öncülüğünde bölgesel, milli ve evrensel boyutları esas alarak verilmelidir. Eğitim faaliyetlerinin sadece bilişsel boyutta kalmaması ve insan haklarına saygılı demokratik ortamların oluşması için daha fazla duyuşsal ve davranışsal öğrenme ortamlarının oluşturulması gereklidir (Türker Arslan, 2005: 23).