• Sonuç bulunamadı

2.3 Parlamenter Sistem

2.3.2 İngiltere’de Parlamenter Sistem

İngiltere Anayasal Monarşiyle yönetilir. Bunun anlamı monarkın daimi olarak devletin başı olması ve hükümetin onun adına idare edilmesidir.406

İngiliz parlamenter sisteminin tarihsel gelişim sürecinde, kralın kişi olarak kaybettiklerini hukuki bir soyutlama ile “Taç” kazanmış, kral halk nezdinde büyük bir itibar sahibi olmuştur. Kabine hükümetin başı durumuna geçerken kral Taç’ı korumayı başarmıştır. Kralın, devletin başında olmasına dayanarak ve geniş kültürü ile biçimsel olarak da olsa bakanların görüşleri üzerinde etkili olabildiği vurgulanmıştır. Anayasa yönünden bakıldığında ise kral ve kraliçe kudretsiz ve zayıftır. Öyle ki 1707 yılından bu yana parlamentonun kendisine sunduğu bir “bill”i (yasa tasarısı) fiilen reddetme yoluna gitmemiştir.

Başbakanın parlamentoyu fesih yönündeki talebini de iki partili sistem nedeni ile daima kabul etmek durumundadır. Zira hükümetteki çoğunluk partisinin başbakanı tarafından yapılan bu teklif kabul edilmediğinde hükümet istifa edecek, iki partili sistemde hükümeti 404 Teziç, s. 422. 405 Sartori, s. 139, 242. 406 Özer, s. 86.

kurma görevi azınlık partisine verilecektir. Sistem gereği ise azınlık partisinin hükümet etmesi hayli güç olduğundan sonucun yine hükümetin feshi talebi olacaktır. Fesih talebinin otomatik kabulünü doğuran bu uygulama kralın tarafsızlığını sağlayan bir görüntüdür.

Kralın kabinenin görüşlerine kendi görüşlerini katabilme olanakları siyasi etkinliğini destekler niteliklerindendir. Yine manevi olarak kişiliğine karşı duyulan saygı dolayısı ile itibarı, asaleti, ulusun birlik ve devamlılığını sembolize ediyor olması ve birçok kabine ile çalışmış olmanın verdiği tecrübe ile birlikte kraliyetin politikadaki etkinliğini artıran unsurlar olarak anılmıştır. Özellikle dış siyaset alanında tecrübesi nedeni ile son derece etkindir. Dış siyaset alanında kral tarafından seçilen aristokrat kesimin ve çevresinin de etkinliği son derece önemlidir. Büyük toprak sahipleri, büyük bankerler, Muhafazakar Parti’nin ileri gelenleri, ordu komutanları ve İngiliz Kilisesi’nin yüksek rütbeli din adamlarının ise kral üzerinde devamlı bir etki edebilme imkanına sahip oldukları söylenmiştir.

Monarşinin İngiliz siyasi sistemindeki önemi kabinenin siyasi üstünlüğü ile çelişmeyip aksine tam olarak uzlaşmaktadır. Zira İngiliz için vatanseverlik, yasaya saygı ve kamu malına sadakat kralın kişiliğinde somutlaşır. Kral rütbe ve paye dağıtmak görevini de bakanların görüşlerini alarak nesnel bir biçimde yapar. Burada kriter yetkinin partizanca amaçlarla kullanılmamasıdır. Başbakanın ve bakanların oluşturduğu kamuoyu da gözden uzak tutulmamaktadır.407

İngiliz parlamenter sisteminde yürütmenin geleneksel başı ve siyasi kültürün önemli merkezi olarak anılan “Taç” ın görev ve yetileri şu şekilde sıralanmaktadır.

- Devletin başı ve yürütmenin ayrılmaz parçası olmak, - Silahlı kuvvetlerin başkomutanı olmak,

- Anglikan Kilisesi’nin yüce yöneticisi ve Başkanı olmak.

Ayrıca kamuoyunun nabzını tutarak hükümeti uyaran ve sorumluluklarını hatırlatan makam olarak taç;

- Parlamentoyu olağanüstü toplantıya çağırabilmekte, süresini uzatabilmekte, tatile gönderilmesini sağlamakta veya Başbakanın başvurusu ve Speacker’in de onayı ile dağıtılmasına karar verebilmektedir,

- Her yıl Lordlar Kamarası’nda, parlamentonun açılış söylevini okumaktadır,

- 1707’den buyana son aşamasına gelmiş kanun taslak ve tekliflerini imzalamaktadır, - Başbakanın önerdiği Lord adaylarını atamaktadır,

- Üst düzey yargıçlar dahil tüm yüksek devlet memurlarını atamaktadır

- İçişleri Bakanının istemine uyarak bağışlama yetkisini kullanabilmektedir.408

İngiliz kabine hükümeti sistemi demokrasi ile hükümetin etkinliğinin gerekli kıldıkları arasında uyumlu bir karışımdır. Kabine iktidarın gerçek sahibidir, hükümeti fiilen sevk ve idare eden başbakan kabineyi oluşturan ve düşmesine karar veren temel etken konumundadır ve parlamento önünde genel siyasi sorumluluğu üstlenir. Kabine ise iktidarın yürütme organına bıraktığı bütün yetkileri tam olarak tek başına kullanmaktadır. Bu ise çift parti sistemi, seçmenin oy verirken tutumu, parti disiplini ve oybirliği sistemi ile birlikte değerlendirildiğinde sistemin güçler birliğine dönüştüğü yönünde belirlemeleri doğurmuştur.409

İngiltere’de her beş yılda bir yapılan genel seçimler sonucu Taç, Avam Kamarası’na seçilen en büyük partinin liderini hükümeti kurmakla görevlendirmektedir. Hükümetin işleyişi üç ana prensibe göre şekillenmektedir.

Bunlardan birincisi bakanlık sorumluluğudur. Buna göre her bakan kendi kurumundaki işleyişten sorumludur. Yaşanan aksaklıklar bakanın istifasına yol açabilmektedir. Bu nedenle kurumla bakan, bakan ile başbakan arasında sıkı bir uyum ve çalışma disiplini bulunmak zorundadır.

Diğer bir ilke, toplu sorumluluk bilincinin hakim olmasıdır. Hükümetin kararları tüm kabineyi bağlar. Bu nedenle kabine üyeleri eleştirilerini açıkça yapamazlar, dışarıya karşı kabine disiplini söz konusudur ve aksi davranış genellikle istifa ile sonuçlanmaktadır.

Son olarak da başbakan güçlü ve tartışılmaz bir konumdadır.410

İngiliz başbakanı diğer ülkelere göre sistem içerisinde önemli bir politik güce sahiptir. Her bakan başbakanın temsilcisi ve yardımcısı konumundadır ve onun direktifleri ile hareket etmek zorundadır. Aksi davranış bakanın istifası ya da azli ile sonuçlanır. Zira bakanların başbakan atar ve azli Taç’a teklifte bulunur. Bu yöndeki tüm talepler ise bugüne kadar Taç tarafından istisnasız kabul edilmiştir. Oluşan bu tabloda her ne kadar 19. yy ortalarına kadar İngiliz Hükümeti kabine hükümeti olarak tanımlanmış ise de günümüzde hükmeden kişi başbakandır.411

İngiltere’de iki partili siyasi sistemin işleyişi neticesinde, hükümet seçimleri kazanan partinin yönetici ekibi tarafından kurulmakta ve parti hükümeti görüntüsü kazanmaktadır. Başbakan olan parti lideri ise seçmenlerinin önünde bütün sorumluluğu taşımakta, bir dahaki seçimlerde partinin başarısını uygulamaları ile doğrudan etkilemektedir. Buna göre kabine hükümeti lider hükümetine dönüşmekte başbakan ise seçimlerde tek başına plebisite tabi 408 Aslan, s. 80. 409 Çam, s. 40 – 47. 410 Aslan, s. 82. 411 Özer, s. 98, 99.

tutulmaktadır. Bunun da İngiliz parlamenter sistemini “başkanlık parlamentarizmi” diye anılabilecek özel bir sisteme dönüşmüş olmaktadır.

Zira klasik güçler ayrımı yerini fiilen güçler birliğine bırakmakta, başbakan başkanlık sistemindeki başkan gibi hareket etmektedir. Hükümet başkanı olarak partinin siyasetini uygulama tekelini de elinde bulundurmaktadır. Başbakanın parlamentodaki çoğunluk ile sürekli ilişki halinde bulunması, muhalefet ile yaşanan çekişmelerde parti grubunun desteğine sahip olması hususları sistemin parlamenter özelliğini koruduğunun göstergesi olarak yorumlanıştır.

Bu açıklamalar doğrultusunda İngiliz siyasi sistemi, lider otoritesi altında olan parti hükümetine, iktidarı denetleyen muhalefete ve hükümet ile siyaseti seçen seçimlere dayanır.412

İngiliz hükümet sisteminin, birbiri üzerine kurulan üç temel şartı olarak, basit çoğunluk seçimleri, iki parti sistemi ve güçlü parti disiplini anılır.413

Sistemde yasama organı iki meclisten oluşmaktadır. Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası. Avam Kamarası dünyadaki parlamentoların en eskisi olmak unvanına sahiptir. Avam Kamarasının görevleri; yürütmeyi seçmek, yürütmeyi denetlemek, kanunları yapmak ve halkın şikayetlerini dinlemek ve takip etmek olarak sayılır.

Ömür boyu atanmış lordlar, siyasi partilerce atanmış lordlar, ruhani lordlar ve lordlar kamarasınca atanmış lordlardan oluşan lordlar kamarası yasama organının ikinci parçasını oluşturmaktadır.414

İngiliz parlamenter sistemi ile ilgili yapılan değerlendirmede günümüzde seçmenin seçme hakkı ile ilgili sahip olduğu geniş alanın daraldığı ve parti liderinin üzerinde toplandığı belirlemesi yapılmıştır. Lider partisinden ve ekibinden açıkça ayrılmakta seçmen oyunu liderin kişiliğini esas alarak kullanmaktadır. Zira psikolojik ve sosyolojik olarak güvenin, bir parti ya da program yerine tanınmış, karizmatik, saygın ve yetenekli bir kişiliğin üzerinde daha kolay kristalize olacağı üzerinde durulur. Bu durum çağdaş dünyamızın yeni sosyal ve politik mekanizmaları ile birleştiğinde ise iktidarın kişiselleşmesi neticesi daha yaygın bir görünüm kazanmaktadır. Günümüz kişisel iktidarı ise bu gücünü kurumlara dayanarak kullanır. Dolayısı ile iktidarın geçirdiği tarihsel evrim sürecinde “kişiselleşmiş kurumsal iktidar” görünümünü kazandığı İngiltere’deki manzaranın da bu şekilde olduğu söylenmiştir.415 412 Çam, s. 79, 80. 413 Sartori, s. 141. 414 Aslan, s. 52 – 72 . 415 Çam, s. 54.

Zira uygulamada Avam Kamarası içerisinde çoğunluğu eline geçiren parti liderinin – hükümetin ve meclisteki çoğunluğun lideri olması nedeni ile – denetlenmesinin yetersiz kaldığı gözlenmektedir. Sistemde meclis çoğunluğu, hükümet ile iç içe çalışarak, hükümetin bir parçası olmaktadır. Böylece yasama ve yürütme aynı lider tarafından kontrol edilmekte, hükümetin denetimi imkânsızlaşmaktadır.

Diğer bir açıdan ise, egemenlik yetkileri halk tarafından Avam Kamarasına devredilmişken bu yetkiler meclis tarafından başbakana devredilmektedir. Böylece başbakan sistemin merkezindeki esas yetkili kişi haline gelmektedir. Bu hali ile yönetim yetkileri tek elde toplanmakta bu da demokratik anayasal kontrolü ortadan kaldırmaktadır. Sonuç olarak ise yönetim görevinin suiistimali mümkün hale gelmektedir.416