C) ASKERİ PROBLEMLER VE BU PROBLEMLERİ AŞMAK İÇİN BAŞVURULAN YÖNTEMLER
III. BÖLÜM SEFERLER İÇİN KONYA KAZASI’NDAN TEMİN EDİLEN MALİ DESTEK
4) İmdâd‐ı Seferiyye
Osmanlı Devleti’nin savaş harcamalarına karşılık olmak üzere halktan aldığı örfi vergilere “imdâd‐ı seferiye” adı verilmektedir. Bu vergi başlangıçta savaş harcamalarına ve mevacib ödemelerine katkı sağlamak üzere, daha sonra ise geri ödenmek kaydıyla ödünç olarak isteniyordu. Bunun miktarı, bazı vilayetlerin halkından ve bazı has gelirlerinden tayin ediliyordu366.
XVIII. yüzyıldan itibaren vali ve sancakbeyi hasları, malikâne uygulamasının içine çekilmekteydiler. Bu durum taşradaki üst düzey yöneticilerin gelirlerinde önemli bir düşüşe işaret etmektedir. Merkezi yöentim, yöneticilerin malî sıkıntılarına çözüm üretmek amacıyla yeni gelir kaynakları bulma yoluna gitmiştir. Bu amaçla imdâd‐ı seferiye ve hazariye adında yeni vergiler ihdas edilerek, vali ve sancakbeylerinin çeşitli yükümlülüklerinden kaynaklanan giderlerine karşılık olmak üzere kendilerine tahsis olunmuştur367.
İmdad‐ı seferiyye, başlangıçta sürekli bir vergi olarak düşünülmemişken, sonraları savaşların getirmiş olduğu olağanüstü giderler nedeniyle olağanlaşmış ve XVIII. yüzyıldaki seferler esnasında talep edilmiştir368. 1711 Prut Seferi dolayısıyla yeniden imdad‐ı seferiye
adıyla vergi toplanılmasına başlanmış ve önceki yılların vergi oranlarının ortalamaları alınarak eyaletlere ne oranda taksim edileceği belli esaslara kavuşturulmuştur. Eyalet yöneticileri de bu vergileri sancak ve kazalara ödeme güçlerine göre taksim ederek belli bir düzene sokmuşlardır. Bu yeni durum ile birlikte imdad‐ı seferiye vergileri artık eyalet ve sancak mutasarrıflarının gelirleri haline dönüşmüştür369. 365 Sak, 47 Numaralı, s. 637‐638. 366 Ziya Karamürsel, Osmanlı Mali Tarihi Hakkında Tetkikler, Ankara 1989, s. 182. 367 Cezar, Osmanlı Maliyesi, s. 53. 368 Küçük, Avarız, s. 114. 369 Küçük, Avarız, s. 114‐115.
İmdad‐ı seferiye vergisini ödemeyle yükümlü olanların yanı sıra bir de muaf gruplar vardır. Bunlar imam, hatip, ruhban ve fukara gruplarıdır. Ayrıca diğer tekalif‐i örfiye vergi grupları için uygulanan muafiyet esasları bu vergiler için de geçerli kılınmıştır. Devlet için bir hizmet görmekle mükellef sınıflar bazı vergilerin ödenmesi yükümlülüğünden kurtulabiliyordu. Köprücülük, derbentçilik, suyolculuk hizmetlerini yerine getirenler ile devlete kereste, zahire ve kendir gibi aynî ürünler sağlamakla mükellef tutulan köylü grupları bu vergiyi ödemekten muaf kılınmışlardır370.
İmdad‐ı seferiyye vergisi taşradaki vali ve mutasarrıfların seferle görevlendirilmeleri halinde yolda bir defaya mahsus olmak üzere toplanmıştır. İdarecileri, kapı halkları ve yanlarında bir miktar levent ile sefere katılmakla yükümlü tutulduklarından masrafların karşılanmasında bu vergiden elde edilen gelir kullanılmıştır371.
İmdad‐ı seferiye vergileri ile ilgili özellikle 1718’den sonra yapılan düzenlemelerde bu verginin toplanma esaslarına bazı önemli değişiklikler yapılmıştır. Burada vurgulanan esaslardan birisi yılda iki defa imdad‐ı seferiye toplanmasının yasaklanmış olmasıdır. Bir diğer vurgu, bu verginin vali ve sancakbeylerine toptan olarak bir defada verilecek olmasıdır. Ayrıca vali ve sancakbeylerinin görev mahallerinin değişmesi esasları da göz önüne alınarak, buna bağlı olarak bölge kadılıkları devir teslimler ile ilgili yetkili kılınmışlardır. Bunun yanı sıra eğer vali ve mutasarrıflar merkezî hükümet tarafından sefer için görevlendirilmemişlerse imdad‐ı seferiye toplamaları da yasaklanmıştır372. 370 Küçük, Avarız, s. 115. 371 Genç, İran Seferleri, s. 186. 372 Cezar, Osmanlı Maliyesi, s. 35.
28 Şubat 1718 tarihli belgede; Karaman Eyaleti’ne 82,5 kese akçe imdad‐ı seferiyye tasrih olunmuş olup, Konya ve kazalarına düşen miktar ise şu şekilde taksim edilmiştir373:
Tablo VII:
1718 Senesi Konya Kazası’nın İmdad‐ı Seferiye Mükellefiyetleri
Alınan Yer Ödenecek Meblağ Alınan Yer Ödencek Meblağ
Nefs‐i Şehri Konya 1775 kuruş Kaza‐i Aladağ 105 kuruş
Nahiye‐i Sudirhemi 250 kuruş Kaza‐i Divle 460 kuruş
Nahiye‐i Hatunsaray 500 kuruş Kaza‐i Kureys 500 kuruş
Nahiye‐i Saidili 225 kuruş Kaza‐i İnsuyu 310 kuruş
Nahiye‐i Sahra 350 kuruş Kaza‐i Bayburd 210 kuruş
Kaza‐i Larende 210 kuruş Kaza‐i Pirlevgonda 450 kuruş
Kaza‐i Ereğli 1930 kuruş Kaza‐i Turgud 200 kuruş
Kaza‐i Eski‐il 2000 kuruş Kaza‐i Gaferyad 500 kuruş Kaza‐i Belviran 1050 kuruş Konya’ya bağlı kazalarla YEKÜN : 15000 kuruştur
Mora Seferi’nin hemen akabindeki Nemçe üzerine gerçekleştirilen seferin vuku bulduğu 1718 yılındaki imdad‐ı seferiyye için Karaman Eyaleti’nden toplamda 15000 kuruşun toplandığı görülmekte olup Konya Kazası’nın hissesine düşen miktar ise 3310 kuruştur. Eyalet dahilindeki diğer kazalarla kıyaslandığında, Konya’nın Eski‐il ve Ereğli’den sonra en yüksek verginin toplandığı yer olduğu anlaşılmaktadır.
31 Temmuz 1731 tarihli belgede; Karaman Eyaleti valisi olup Şark seferinde görevlendirilen Rüstem Paşa’nın levazım‐ı seferiyesi için Karaman Eyaleti’nden 41250 kuruş imdad‐ı seferiyenin acele olarak tahsil edilmesi istenmiştir. Zikrolunan meblağdan Konya kazasına ise 3500 kuruş isabet etmiştir374. Bu miktar 1718 yılında toplanan imdad‐ı seferiyye
vergisinden 190 kuruş daha fazladır. Bu dönemde talep edilen imdad‐ı seferiyye vergisinin bazı kazalar tarafından ödenmemesi ya da geç kalınması üzerine 13‐22 Eylül 1731 tarihinde gönderilen kinci bir emirle, zikrolunan imdad‐ı seferiyye ücretinden hisselerine düşen miktarı henüz ödemeyen kaza ahalilerinin bir an önce ödemeleri emredilmiştir375.
21 Mayıs 1736 tarihinde Belgrad Seferi öncesine ait olan bir belgede; Karaman valisi Ali Paşa’nın levazım‐ı seferiyesi için Eyalet‐i merkumeden 1736 senesine mahsuben 41.250
373 KŞS. 48/279‐1.
374 KŞS. 52/7‐1. 375 KŞS. 52/ 251‐1.
kuruş imdad‐ı seferiyye talep edilmiş olup Konya Kazası’na düşen miktar ise yine 3500 kuruş olmuştur376. Aynı tarihli bir diğer belgede; ahidnameyi bozarak Azak Kal’asını kuşatmış olan
Moskof Keferesi üzerine karadan ve denizden sefere çıkılacak olmasından dolayı Karaman Eyaleti valisi vezir Ali Paşa’nın levâzım‐ı seferiyesi için bir an önce acele olarak 1736 senesine mahsup olan imdad‐ı seferiyyenin kendisine tevzi ve teslim edilmesi emredilmiştir377.
Halkın bu dönemde talep edilen vergiyi ödemekte güçlük çekmekte olduğu ve merkezi yönetimin vergileri toplamada zorlandığı anlaşılmaktadır. Nitekim, Ekim 1736 tarihinde Karaman Eyaleti kadılarına hitaben ikinci bir emir daha gönderilmiş ve Karaman Valisi Mehmed Paşa’nın sefer‐i hümayuna memur olduğu ve sefer masraflarının çok olacağından dolayı 1737 senesine mahsup olmak üzere Karaman Eyaleti’nde vaki kaza ahalilerinin muayyen olan imdad‐ı seferiyesini şimdiden ve acele olarak kendisine tevzi ve teslim edilmesi istenmiştir378.
7 Ocak 1740 tarihli belgede; 1740 senesine mahsuben Karaman Eyaleti Valisi Mehmed Paşa’nın lavazım‐ı seferiyesi için Karaman Eyaleti’ne düşen 42250 imdad‐ı seferiyeden Konya Kazası’na yine 3500 kuruşun düşmüş olduğu görülmektedir379. Tablo VIII: 1740 Senesi Konya Kazası’nın İmadad‐ı Seferiye Mükellefiyetleri Alınan Yer Ödenecek Miktar(Kuruş) Nefs‐i Şehr‐i Konya380 1770 Kuruş Nahiye‐i Hatunsaray381 500 Kuruş Nahiye‐i Sudirhemi382 650 Kuruş Nahiye‐ i Saidili383 650 Kuruş 376 KŞS.53/292‐1. 377 KŞS. 53/293‐1. 378 KŞS.53/275‐1. 379 KŞS. 54/3‐4. 380 KŞS. 54/5‐1. 381 KŞS. 54/4‐1. 382 KŞS. 54/4‐2. 383 KŞS. 54/4‐3.
9 Nisan 1741 tarihli bir başka belgede; hala Karaman Eyaleti Valisi olan Ebu Bekir Paşa’ya 1741 senesi mart ayından önce, senede iki taksit ve tedric ile nefs‐i şehr‐i Konya’dan verilmesi lâzım olan 1627 kuruşun ilk taksiti olan 813,5 kuruşun toplanıp tevzii edildiği görülmektedir384.
30 Nisan 1743 tarihinde İran tarafına yönelik seferin gerçekleştiği döneme ait olan belgede; Karaman valisi olan Abdullah Paşa’ya levazım‐ı seferiyesi için 1743 senesine mahsup olmak üzere acilen cem’ ve tahsil ve taraf‐ı alilerine teslim olunmak babında Karaman Eyaleti’ne düşen 41250 kuruş imdad‐ı seferiyeden Konya kazası hissesine düşen miktarın 3500 kuruş olduğu görülmüştür385. Mart 1743 tarihli belgede de Kars Muhafazası’na tayin
olan Karaman valisi Abdullah Paşa’ya tevfir‐i asker ve techiz‐i malzme‐i seferiye için 1743 senesine mahsuben eyalet‐i mezbureye düşen imdad‐ı seferiyenin geciktirilmeden eksiksiz olarak kendisine teslim edilmesi emredilmiştir386.
Taşradaki idarecilerin daha seferle görevlendirilmelerinden itibaren imdad‐ı seferiyyenin tahsilinde birtakım sıkıntılar meydana gelmiştir. Bu tür sıkıntıları idarecilerin seferlere iştiraklerini geciktirmiştir. Çünkü idareciler imdad‐ı seferiyye vergisini zamanında toplayamadıklarından sefer hazırlıklarını tamamlayamamışlardır. Nitekim imdad‐ı seferiyye vergisi ile ilgili üst üste hükümlerin gönderilmesi, halkın bu vergiyi zamanında ödemediğini göstermektedir387.
5) İmdad‐ı Hazeriyye
İmdad‐ı hazeriye vergisi de imdad‐ı seferiye ile aynı tarzda konulmuş olan bir vergi türüdür. Bu verginin reaya üzerine konulması, yükümlülerin tevzi’ defterlerine yazılması ve tahsil edilmesi usulleri imdad‐ı seferiye ile aynı esaslara dayanır. Bu iki vergi türü arasındaki en önemli fark, birinin sefer zamanları diğerinin ise barış zamanları toplanıyor olmasıdır388. Valilerin savaş olmayan zamanlardaki giderlerinin bir kısmını karşılamak için ayrılmış olan bu vergi, önceleri yalnız lüzumu halinde toplanırken, zamanla sürekli ve düzenli olarak 384 KŞS.55/8‐1. 385 KŞS.56/5‐1. 386 KŞS.56/259‐2. 387 KŞS.53/275‐1. 388 Küçük, Avarız, s. 117.