• Sonuç bulunamadı

Ohno tarafından Toyota’da yapılan “Toyoto Üretim Sisteminin Doğuşu ve Evreni” adlı araştırma sonucunda büyük partiler halinde üretime kıyasla, küçük partiler halinde üretimin parça başına maliyetleri düşürdüğü görülmüştür. Yapılan araştırmalar, bu sonucun iki nedenden kaynaklandığını göstermiştir. İlk olarak, küçük partiler halinde üretim, kütle üretim sistemlerinin gerektirdiği yüksek stokları ortadan kaldırmıştır. Ancak, bundan da önemlisi, üretim parti büyüklüklerinin azalmasıyla hatalı parçaların arabaya monte edilmeden önce tespit edilmesi sağlanmıştır. Sonuçta kalıp atölyesinde çalışanların kaliteyle daha fazla ilgilendikleri görülmüş ve hataların nedenlerinin araştırılarak ortadan kaldırılmasıyla yeniden işleme, fire, tamir gibi maliyetlerden tasarruf sağlanmaya başlanmıştır. Bu sistem içinde, çalışanların, hataları önlemeye yönelik çözüm üretmeleri gerektiği gerçeğinden hareketle, işgücünün sistemin işlerliği açısından önemini vurgulamıştır (Ohno Toiichi (1998), Aktaran: Tunçer, 2003: 15).

Berry ve Cooper (1997) yapmış oldukları araştırmada, yanlış düzenlenmiş pazarlama ve üretim stratejilerinde ürün çeşitliliği oluşturmanın, ters maliyet ve kâr etkilerini göstermektedir. Kritik strateji konuları ürün fiyatlandırmasını ve ürün çeşitliliğinde üretim esnekliğini içermektedir. Ürün çeşitliliği esnekliğinin ve üretim performansının reel siparişler ve üretim verileri tabanında maliyet ve kâr cinsinden ölçülmesi için yöntemler sunulmuştur. Bu yöntemler gerçek işletme verilerini kullanarak yanlış strateji eşleşmelerinin derecesinin deneysel teşhisini sunmaktadır. Sonuçlar, ürün çeşitliliğini arttırarak rekabetçi avantajlar sağlamanın, tasarlanan ürün parti miktarı ve maliyet kârlılık değişimlerini desteklemek amacıyla gereken süreç seçim işleminin tüm ayrıntılarıyla anlaşılması gerektirdiğini göstermiştir.

Leschke (1995) yapmış olduğu araştırmada Plastech deneyini savunmuştur. Plastech deneyi, üretim stratejisi ve yatırımda uygun değişiklikler yapılmaksızın ürün çeşitleri artırıldığında ortaya çıkabilecek karlılıktaki sert düşüşü anlatmaktadır. Büyük satış sözleşmelerinde bir kayıp ile karşılaştığı zaman, Plastech ürün zenginliğini arttıran bir pazarlama stratejisi uygulayarak satış gelirlerinde %20’lik bir artış sağlamıştır. Bunun bir sonucu olarak, toplu iş boyutu %50 azalmış ve kâr da %83 oranında küçülmüştür. Firmanın yüksek miktarlı üretimi ile ilgili maliyet, önerilen küçük miktarlı çok çeşitli ürünlerden elde edilen kârı sağlamasına izin vermemektedir. Araştırmanın sonucunda büyük miktarlı parti (üretim) işleminin, yüksek performans ve maliyet değişimi olan firmada yeni yatırımlar gerçekleştirilmeden, hedeflediği yeni pazarlarda gereken arttırılmış ürün zenginliği ile baş edebilmesi için, gereken ürün karışımı esnekliğinin gerçekleştirilemeyeceği anlaşılmıştır.

Toni ve Meneghetti (2000) nin yapmış oldukları araştırmada tekstil, giyim endüstrisindeki bir firma ağının ürün çeşitliliği sırasında üretim plânlama sürecinin karar verme değişkenlerinin örneğin plânlama süresinin uzunluğunu, malzeme bulunabilirliğini, ürün renkleri gibi üretim siparişleri ile müşteri siparişleri arasındaki bağlantıyı, sistemin zaman performansına nasıl etki ettiğini iki yeni göstergeyi kullanarak incelemiştir. Gerçek değerlere ulaşabilmek için en önemli İtalyan firmalarından birisi olan Benetton Group SpA’ nın gerçek verileri toplanmış ve elde edilen gözlemler temel alınarak benzetim (simülasyon) modeli inşa edilmiştir. Sonuç

olarak sadece, üretim plânlama sürecinin sıkıştırılmasının, dış zamanlama performansında dikkate değer bir iyileştirme sağladığı anlaşılmıştır.

Baykasoğlu ve Dereli (2001) yaptığı “Üretim Sistemlerinin Dinamik ortamlara Uyumlu Dizaynı İçin Modern Yaklaşımlar” adlı araştırmada özellikle günümüzde önemi giderek artan kişiye özel kitlesel üretim sistemlerinin önemli özelliklerinden biri olan üretim sürecinde farklı özellikte ve sayıda ürünler üretebilmesinin hem müşterilerin farklı istek ve ihtiyaçlarının başarılı bir biçimde karşılanabilmesine hem de ürün değişikliği maliyetlerinin önemli ölçüde azaltılmasında etkili olduğunu savunmaktadırlar.

Kanat ve Güner (2007) tarafından “Tekstil ve Konfeksiyon İşletmelerinde Verimlilik Ölçümü” konulu yaptıkları araştırmada, tekstil ve hazır giyim işletmelerinde uygulanmakta olan verimlilik ölçüm yöntemleri tartışılmıştır. İşletmelerde verimliliğin arttırılmasının, üretim sürelerinin kısaltılmasını, maliyet kalemlerinin düşürülmesini, kârlılığın arttırılmasını sağladığını, bunu fark eden hazır giyim işletmelerinin verimlilik düzeylerini tespit edebilmek, verimlilik oranlarını arttırabilmek ve gerekli önlemleri alabilmek amacıyla verimliliklerini ölçtüklerini belirtmişlerdir. İşletmelerin, verimliliğin önemini kavrayıp, kendi üretim yöntemlerini ve şirket politikalarına en uygun verimlilik ölçme yöntemlerini tespit ederek verimlilik ölçümü yapmalarını, verimliliklerinde meydana gelen azalmaların nedenlerini tespit ederek gerekli önlemler almalarını, artışları ise korumanın ve sürdürmenin yollarını aramaları gerektiğini savunmuşlardır.

Eryürük vd., (2011) “Konfeksiyon Üretiminde İstatistiksel Yöntemle Montaj Hattı Dengeleme” konulu yapmış oldukları araştırmada, çok modelli bir konfeksiyon işletmesinde beş farklı model için dikim bölümü montaj hattı dengelemesi yapılmıştır. Bu çalışmada çevrim süresi ve üretim oranı önceden belirlidir. Amaç sabit bir çevrim süresi için, optimum iş gücü ve makine kullanarak en yüksek hat etkinliğini elde etmektir. Hat dengelemesi sırasında en çok zaman kaybına neden olan etmenler incelendiğinde, iş öğesi standart süresinin büyük olmasından kaynaklanan tek bir istasyona tek bir işlem atanması, elle yapılan işlemlerin olması, işlem aralarında özel işlem gerektiren makine kullanılmasının gerekliliği ve öncelik ilişkileri gibi nedenlerden kaynaklandığı görülmektedir. Dengeleme sonuçları uygulama açısından incelendiğinde, bazı iş istasyonlarında birden fazla iş öğesi ve

makine tipinin kullanıldığı ve bunun verimlilik açısından sorun yarattığı ortaya çıkmıştır.

Nuriyev vd., (2006) “Yalın Üretim Paket Programı” konulu araştırmada, model olarak konfeksiyon ürünlerinden bir grup ele alınarak her modelin üretimi için hat dengelemesi yapılmış, gerekli tüm makine ve araçları yalın üretim U hattı hücre esaslarına göre yerleştirilmiş, üretim hatlarında model değişimlerindeki faaliyetler belirlenmiş, süreçleri hesaplanmış ve toplam geçiş zamanları belirlenmiştir. Veriler algoritmaya uygulandığında, bir siparişteki model grubu için makine ve araç sıraları değişim zamanlarını minimum kılarak üretim giriş sıralaması elde edildiğini, modeller arası makine ve sıraların değişim zamanının en aza indirilerek hem ürün teslim zamanının bulunduğunu hem de toplam üretim zamanının en aza indirgenmiş olduğunu ayrıca boşa harcanan zamanı da azaltarak verimliliği arttırdığını savunmuşlardır.

Zerenler ve İraz’ın (2005) Konya ilinde faaliyet gösteren ve KOBİ niteliği taşıyan 52 tekstil işletmesinde yaptıkları “Kriz Dönemlerinde Ürün ve Süreç Esnekliğinin Performansa Etkileri: Küçük ve Orta Ölçekli Tekstil İşletmelerinde Bir Araştırma” çalışmada, elde edilen veriler analiz edilmiş ve kriz dönemlerinde ürün ve süreç esnekliğine sahip olan işletmelerin olmayanlara göre performanslarının daha fazla etkilendiğini ortaya koymuşlardır. Ayrıca esnek üretim sistemini kullanan işletmelerde; müşteri tatmini, kapasite, verimlilik ve satışların arttığı ve yüksek düzeyde üretim süreci esnekliğine sahip olan işletmelerin performanslarının yüksek olduğu görülmüştür.

Vural ve Çoruh (2008) tarafından “Hücresel İmalat Sistem Yaklaşımı ve Hazır Giyim Sektörüne Yönelik Bir Model Önerisi” konulu bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırma, hazır giyim işletmelerinin ürün adetleri az, model çeşitliliği fazla olan bir üretim anlayışına yönlendiklerini ve işletmelerin değişen piyasa koşullarına çabuk uyum sağlayabilmeleri amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda hazır giyim işletmelerinin esnek ve dinamik bir yapıya kavuşabilmeleri, müşteri taleplerine hızlı cevap verebilmeleri ve farklı çeşitteki ürünleri kolay üretebilmeleri, zaman kayıplarını azaltarak üretim maliyetlerini düşürebilmeleri içinse hücresel imalat sisteminin uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Kaya ve Erdoğan’ ın “Konfeksiyon İşletmelerinde Dikim Bölümündeki Kalite Hatalarına Neden Olan Faktörlerin Araştırılması” konulu araştırmada veriler örme kumaştan giysi üreten bir hazır giyim işletmesinden toplanmış ve bu işletmedeki işlemlerin, iş görenlerin, makine tiplerinin ve tekrar sayısının dikim bölümündeki kalite hatalarına etkileri araştırılmıştır. Üretim biriminde incelenen işlem, iş gören ve tekrar sayısının dikim bölümündeki kalite hatalarını etkileyen faktörler olduğu, buna karşı makine tipinin kalite hatalarını etkilemediği belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre, hazır giyim işletmesinde performansı etkileyen kalite iyileştirme çalışmalarının öncelikleri ortaya çıkarılmıştır.