• Sonuç bulunamadı

Tsou, Wang ve Tzeng (2006) dijital öyküleme çalışmaları için çoklu ortam tabanlı öyküleme sitesi geliştirerek web tabanlı uygulamanın İngilizce dersinde öğretmenlerin öykü anlatımlarına, öğrencilerin ise öyküleri hatırlamaları üzerine etkileri incelemişlerdir. Bu web sitesi yönetici paneli, çoklu ortam öyküsü hazırlama modülü ve öykü oynatma modülünden oluşmaktadır. Web sitesinin uygulaması bir

ilköğretim okulunda gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonunda İngilizce eğitiminde web tabanlı dijital öyküleme sisteminin etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Böyle bir sistemin İngilizce eğitiminde öğretme ve öğrenme faaliyetleri açısından kaliteyi arttırabileceği, ayrıca İngilizce dersini öğrenciler için eğlenceli hale getirerek başarılarını olumlu etkileyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

Dogan (2007) gerçekleştirdiği tez çalışmasında Houston Üniversitesi’nde yaz dönemi dijital öyküleme kursuna katılan öğretmenlerin kurstan sonra sınıflarında dijital öyküleme çalışmalarını nasıl uyguladıklarını incelemiştir. Kurs bitiminde kursa katılan tüm öğretmenlerin öğrencileri ile dijital öyküleme çalışmasını denemek için hevesli oldukları görülmesine rağmen, bu öğretmelerden çok azının sınıflarında dijital öyküleme çalışması gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştır. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri öğretmenlerin öğrencileri ile dijital öyküleme çalışması yapmak için yeterince zamanlarının olmaması olarak bulunmuştur. İkinci bir neden ise özellikle yazılım ve donanım ile ilgili teknolojik alt yapı problemleri olması olarak belirtilmiştir. Bunun yanında sınıflarında dijital öyküleme çalışması gerçekleştiren öğretmenler öğrencilerinin teknoloji kullanım, sunum, araştırma, düzenleme ve yazma becerilerinin geliştiğini ifade etmişlerdir. Araştırma sonunda, dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin 21. yüzyıl becerileri olarak adlandırılan becerileri olumlu bir şekilde etkilediği ve dijital öyküleme çalışmalarının farklı etkilerinin ortaya konulması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır.

Verdugo ve Belmonte (2007) yaptıkları araştırmada dijital öyküleme çalışmalarının altı yaşında bir grup İspanyol öğrencinin İngilizce konuşmalarının anlaşılması üzerine etkisini incelemişlerdir. Bu amaçla 6 devlet okulunda yarı deneysel bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Bulgular deney gruplarında yer alan öğrencilerin İngilizce anlama testinde kontrol grubuna göre daha başarılı olduklarını göstermiştir. Bu çalışma dijital öyküleme çalışmalarının yabancı dil eğitimde faydalı olduğunu ortaya koymuştur.

Ballast, Stephens ve Radcliffe (2008) öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmek amacıyla dijital öyküleme etkinlikleri düzenlemişlerdir. Bu çalışma ile dijital öyküleme çalışmalarının altıncı sınıf öğrencilerinin yazma ve yazmaya karşı tutumları üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Deney grubu öğrencilerinden Photo Story programını kullanarak dijital öykü hazırlamaları istenmiştir. Kontrol

grubundan ise bir Word belgesine öykülerini yazmaları ve sınıfa ait çevrimiçi dergide yayınlamaları istenmiştir. Uygulamanın sonunda araştırmacılar, öğrenciler ile dijital öyküleme sürecinde yaptıkları düzeltmeler hakkında görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşme sonuçları incelendiğinde deney grubunda yer alan öğrencilerin kontrol grubu öğrencilerine göre dijital öyküleme sürecine daha çok katılım gösterdikleri ve yazdıkları öyküleri düzenleme konusunda daha dikkatli davrandıkları ortaya çıkmıştır. Bu süreçte geleneksel yazma grubunun yazdıkları öyküler üzerinde kabaca yazım denetimi ve kelime sayısı kontrolü yaptıkları ortaya çıkarken, dijital öyküleme grubunun yazdıkları öyküler üzerinde daha dikkatli davranarak uygun kelimeleri seçtikleri, cümleleri daha mantıklı sıraladıkları ortaya çıkmıştır.

Sadik (2008) gerçekleştirdiği çalışmada öğretmenlerin öğretme ve öğrenme sürecine belirli bir dijital teknolojiyi entegre etmelerine yardımcı olmayı amaçlamıştır. Bu amaçla öğrencilere bazı masaüstü ürünleri ve düzenleme araçları tanıtılmış ve öğrenciler MS Photo Story programını kullanarak kendi dijital öykülerini oluşturma konusunda teşvik edilmiştir. Öğrenciler hazırladıkları öyküleri sınıftaki diğer öğrenciler ile paylaşmışladır. Nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılan araştırmada, dijital öyküler derecelendirme ölçeği ile değerlendirilirken, teknoloji entegrasyonu ölçekler ve görüşmeler yoluyla ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda öğrencilerin projelerini başarılı bir şekilde gerçekleştirdikleri ve dijital öykülerinde pedagojik ve teknolojik özelliklere dikkat ettikleri ortaya çıkmıştır. Dijital öyküleme çalışmaları öğrencilerin ders içeriğini anlamalarını arttırmış, teknoloji kullanım, işbirliği ve iletişim becerilerini geliştirmiştir. Ayrıca, dijital öyküleme, uygun dijital kaynaklar ve düzenleme araçları sağlandığı takdirde, öğrencilere öğrenme sürecinde teknolojiyi etkili olarak nasıl kullanacakları konusunda yardımcı olmakta ve kaliteli öyküler oluşturmaları konusunda motive etmektedir. Öğretmenler ise bazı sorunları dile getirmekle birlikte, dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin ders içeriğini anlamalarını arttırdığını, kullandıkları pedagoji ve ders müfredatını dijital öyküleme çalışmalarını içerecek şekilde düzenlemeye istekli oldukları ifade etmişlerdir.

Shin ve Park (2008) dijital öyküleme etkinliklerinin öğrencilerin dersi anlamalarına ve derse katılımlarına etkisini ortaya çıkarmak amacıyla sanal ortamda

bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bu amaçla üç farklı dijital öyküleme çalışması gerçekleştirilmiştir. İlk grupta sadece dinleme yapılmıştır. İkinci grupta dinleme ve etkileşim gerçekleştirilmiştir. Üçüncü grupta ise öğrenciler sanal ortamda öyküleri kendileri oluşturmuş ve izlemişlerdir. Araştırma sonunda üçüncü gruptaki öğrencilerim derse daha çok katılım gösterdikleri ve daha istekli oldukları bulunmuştur. Bu çalışma sanal dünyada gerçekçi öykü ortamlarında öğrencilerin daha çok aktif katılım gösterdiklerini ortaya koymuştur.

Skinner ve Hagood (2008) dijital öyküleme çalışmalarının sosyo-kültürel kimlik, mevcut okuryazarlık ve yeni okuryazarlıklar açısından İngilizce öğrenen iki öğrenci üzerindeki etkilerini incelemek için bir durum çalışması gerçekleştirmiştir. Bu amaçla araştırmaya katılan iki öğrenci ile hazırladıkları öykülerin incelenmesi amacıyla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin İngilizce öğrenme sürecinde öyküyü anlama, basılı metinleri çözümleme, akıcı okuma, yeni sözcükler öğrenme, bilgisayarda yazma becerilerini geliştirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca dijital öyküleme çalışmaları öğrenciler için kendi yaşamlarını ve kültürel kimliklerini İngilizce olarak ifade etme ve bunlar üzerinde eleştirel düşünmeleri açısından fırsat sağlarken, bunun yanında öğrenciler arasında da bir öğrenme ortamı oluşturmuştur.

Heo (2009) dijital öyküleme çalışmalarının öğretmen adaylarının teknoloji kullanmaya yönelik güvenleri ve gelecekte sınıflarında teknoloji kullanmaya yönelik tutumları üzerindeki etkisini incelemiştir. Bu amaçla 98 öğretmen adayının katılımıyla yarı deneysel bir araştırma yürütülmüştür. Araştırmaya katılan öğretmen adayları Photo Story 3 programını kullanarak dijital öykü oluşturmayı gösteren 30 dakikalık bir video seyretmişlerdir. Videoyu seyrettikten sonra öğretmen adaylarından gelecek haftaya kadar “Neden öğretmen olmak istiyorum?” konulu bir dijital öykü hazırlamaları istenmiştir. Araştırmanın sonuçları dijital öyküleme sürecine katılan öğretmen adaylarının eğitim teknolojilerine yönelik öz- yeterliklerinin arttığını ortaya koymuştur. Ayrıca dijital öyküleme sürecine katılımın öğrencilerin eğitim teknolojilerinin farklı biçimlerine uyum sağlamalarını geliştirdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Stojke (2009) tez çalışmasında dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin yazma sürecinde öğrencilerin düzenleme becerilerine etkisini incelemiştir. Bu amaçla

dört ortaokul öğrencisi ile nitel bir çalışma yürütmüştür. Araştırmanın sonuçları dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin yazma sürecinde daha dikkatli olmaları ve yazdıkları metinleri daha anlamlı olarak düzenleme konusunda teşvik ettiğini göstermiştir. Öğrencilerin yazma sürecinde ekleme, silme ve tekrar düzenleme konusunda daha hassas davrandıkları ortaya çıkmıştır.

Lowenthal ve Dunlap (2010) öğretmen ve öğrencilerin bilgi paylaşımı ve iletişimlerini daha etkili hale getirmede dijital öyküleme yaklaşımına dayalı Çevrimiçi Araştırma Topluluğu (ÇAT) geliştirmişlerdir. Bu sayede ÇAT ortamlarında metin tabanlı uygulamalarda karşılaşılan problemleri azaltmayı amaçlamışlardır. Oluşturdukları çevrim içi kurslarda dijital öykülemeye dayalı bu yaklaşımın özellikle sosyal bulunuşluk boyutu ile ilgili faydalı olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Wang ve Zhan (2010) birkaç yıl boyunca üniversite öğrencileri ile dört farklı derste dijital öyküleme çalışmaları gerçekleştirmişlerdir. Bu dersler; Eğitimde Bilgisayar Uygulamaları, Eğitimde Bilgisayarlar, Eğitimde Bilgisayar Ağları ve Çince dersleridir. Gerçekleştirilen çalışmalar sonunda bu derslere dijital öyküleme etkinliklerinin entegre edilmesi ile öğrencilerin ders içeriklerini daha iyi anladıkları, derslere karşı motivasyonlarının arttığı, teknoloji kullanma ve problem çözme becerilerini geliştiği sonucuna ulaşılmıştır.

Gordon (2011) daha önce dijital öyküleme ile ilgili eğitim almamış üç öğretmen ve öğrencileri ile dijital öyküleme çalışmaları yaparak bu süreçte karşılaşılan zorluklar ve bunlara yönelik çözüm yollarını ortaya koyan bir çalışma gerçekleştirmiştir. Her öğretmenin deneyimi üç farklı durum çalışması olarak incelenmiş ve ayrıca bu üç durum çalışması birbirleri ile de karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın sonunda dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilere öğrenme sürecinde yeni bir yaklaşım sağladığı ortaya çıkmıştır. Hem öğretmen ve hem de öğrenciler, öğretmenlerin sınıflarında bu türde çalışmalar yapmaları gerektiğini vurgulamıştır. Dijital öyküleme çalışmaları çok faydalı olmasına rağmen sınıf ortamına entegrasyonunda daha çok çalışılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Eğitimcilerin öğrencileri öğrenme konusunda heyecanlandıracak etkinlikler aradığı dikkate alındığında dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin öğrenme sürecine katılmalarında fırsat sağlayacağı belirtilmiştir.

Xu, Park ve Baek (2011) Second Life olarak bilinen sanal öğrenme ortamında gerçekleştirilen dijital öyküleme çalışmalarının yazma öz-yeterliğine ve akışa etkisini incelemek amacıyla bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Bu amaçla üniversite öğrenciler ile dijital öyküleme etkinlikleri gerçekleştirmişlerdir. Katılımcılar iki gruba bölünmüş ve bir grup Second Life ortamında dijital öykülerini oluştururken diğer grup ise Movie Maker programını kullanarak dijital öykülerini oluşturmuştur. Uygulama sonrasında gruplar arasında yazma öz-yeterliği ve akışa göre t-testi ile karşılaştırma yapılmıştır. Araştırma sonuçları çevrimiçi sanal öğrenme ortamında gerçekleştirilen dijital öyküleme çalışmasının Movie Maker ile yapılan dijital öyküleme çalışmasına göre daha etkili olduğunu göstermiştir. Öğrencilerin sanal ortamda herhangi bir kısıtlama olmadan gezinebilmeleri onların hayal dünyasını uyarmış ve daha yaratıcı öyküler yazmaları konusunda motive etmiştir. Öğrenciler öykülerini kendi öykülerine göre görselleştirme şansı bulmuşlardır. Bu aşamada öğrenciler öykülerinin tamamına ait yapıyı açıkça görebilmiş ve gördükleri hatalar üzerinde düşünerek mantıklı bir şekilde yeniden düzenleyebilmişlerdir. Araştırma sonunda sanal öğrenme ortamında gerçekleştirilen dijital öyküleme çalışmalarında yazma sürecine aktif olarak katılan öğrencilerin yazma öz-yeterliği ve akış puanları daha fazla artmıştır. Sonuç olarak, çevrimiçi sanal ortamda gerçekleştirilen dijital öyküleme çalışması çevrim dışı olarak gerçekleştirilen dijital öykülemeye göre daha etkili olmuştur.

Yüksel (2011) gerçekleştirdiği tez çalışmasında dijital öyküleme yaklaşımının okul öncesi eğitim kurumlarında etkili bir öğrenme ve öğretme yöntemi olarak nasıl kullanılabileceğini göstermeyi amaçlamıştır. Olgu bilim araştırma desenine uygun olarak, dijital öykü hazırlama seminerine katılan okul öncesi öğretmenlerinin deneyimleri araştırılmıştır. Ayrıca, bu çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin dijital öykü hazırlama tekniğinin sınıflarında nasıl kullandıkları ve uygulama esnasında karşılaştıkları güçlükleri ve başarıları araştırılmıştır. Araştırmanın verileri beş okul öncesi öğretmeninden görüşme yöntemiyle ve her bir öğretmenin ortalama 20 öğrencisi sınıf ortamında gözlemlenerek elde edilmiştir. Çalışma sonunda okul öncesi öğrencilerin öğrenmelerini geliştirmek amacıyla öğretmenlerin sınıflarında dijital öyküyü nasıl kullandıklarına yönelik örnekler sunulmuş ve öğretmenlerin

öğrenme ortamlarındaki teknoloji kullanımına yönelik önemli bulgular elde edilmiştir.

Hung, Hwang ve Huang (2012) ilköğretim fen bilgisi dersinde proje tabanlı dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin fen öğrenmeye yönelik motivasyonlarına, problem çözme becerilerine ve akademik başarılarına etkisini incelemişlerdir. Bu amaçla bir deney bir de kontrol grubu oluşturmuşlardır. Belirlenen konularda deney grubu öğrencileri proje tabanlı dijital öyküleme çalışmaları yaparak MS Photo Story programı ile dijital öyküler hazırlamış, kontrol grubu öğrencileri geleneksel proje tabanlı çalışma yaparak PowerPoint sunuları hazırlamışlardır. Deneysel uygulama sonunda proje tabanlı dijital öyküleme çalışmasının öğrencilerin motivasyonunu, tutumunu, problem çözme becerilerini ve akademik başarılarını daha çok arttırdığı bulunmuştur. Ayrıca deney grubundaki öğrenciler gerçekleştirilen etkinliklerden daha çok keyif adlıkları ortaya çıkmıştır.

Yang ve Wu (2012) yaptıkları araştırmada dijital öyküleme çalışmalarının İngilizce dersinde öğrencilerin akademik başarı, eleştirel düşünme ve motivasyonlarına etkisini incelemişlerdir. Araştırma iki sınıfta 10. sınıfa devan eden 110 lise öğrencisi ile bir yıl boyunca ön-test/son-test kontrol gruplu yarı deneysel desende yürütülmüştür. Araştırmada deney grubu öğrencileri MS Movie Maker programını kullanarak dijital öyküler hazırlarken, kontrol grubuna ders konuları sadece PowerPoint sunuları ile anlatılmıştır. Araştırma kapsamında hem nicel hem de nitel veri toplanmıştır. Araştırma sonunda dijital öyküleme etkinliklerinin öğrencilerin akademik başarı, eleştirel düşünme ve motivasyon puanlarının kontrol grubu öğrencilerine göre daha fazla arttığı ortaya çıkmıştır. Yapılan görüşme sonuçları ise dijital öykülemenin eğitsel açıdan önemini ortaya koyarken hem öğretmen hem de öğrenciler dijital öyküleme çalışmalarının kurs içeriğinin daha iyi anlaşılmasını sağladığını, araştırma ve eleştirel düşünme becerilerini ise geliştirdiğini ifade etmişlerdir.

Yoon (2013) yaptığı araştırmada dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin İngilizceye yönelik tutumları ve İngilizce öğrenmeye yönelik algıları üzerindeki etkisini araştırmıştır. Bu amaçla 32 ilköğretim beşinci sınıf öğrencisi İngilizce dersinde 12 hafta boyunca dijital öyküleme çalışması gerçekleştirmiştir. Dijital öyküleme çalışmalarının etkisinin ortaya konulması amacıyla karma yöntem

kullanılarak hem nicel hem de nitel araştırma yönteminden yararlanılmıştır. Nitel veriler öğrencilerin öz-değerlendirme ve ders gözlem raporları ile toplanırken, nicel veriler ise ön-test/son-test tutum ve okuduğunu anlama testlerinden toplanmıştır. Araştırmanın sonunda dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin okuma becerilerini geliştirdiği, aktif katılımla dersi daha iyi anlamalarını sağlayarak İngilizce öğrenmeye yönelik tutumlarını olumlu olarak etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin motivasyon ve ilgilerini arttırmasının yanında İngilizce öğrenmeye yönelik güvenlerini arttırdığı ortaya çıkmıştır.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubu, veri toplama araçları, araştırma süreci, araştırmada kullanılan web tabanlı dijital öyküleme sistemi, deneysel işlemin uygulanması, elde edilen verilerin analizi ve yorumlanmasıyla ilgili bilgilere yer verilmiştir.

3.1. Araştırma Modeli

Bu araştırmanın genel amacı, Türkiye’de dijital öyküleme çalışmaları kapsamında yeni bir uygulama olarak web tabanlı dijital öyküleme (e-öyküleme) sisteminin kullanılması ve ilköğretimde etkilerinin ortaya konulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda ilköğretim 6. sınıf Sosyal Bilgiler dersi kapsamında gerçekleştirilen bilgisayar tabanlı ve web tabanlı dijital öyküleme çalışmalarının öğrencilerin akademik başarılarına, derse yönelik tutumlarına, motivasyonlarına ve öğrenme stratejileri kullanımlarına etkisi incelenmiştir. Dijital öyküleme çalışmaları genellikle bilgisayarda paket programlar (Windows Photo Story, Windows Movie Maker vb.) yardımıyla gerçekleştirilirken, web tabanlı dijital öyküleme sistemi ile tamamen web ortamında gerçekleştirilebilmekte ve ortaya çıkan dijital öyküler bu ortamda paylaşılabilmektedir. Bu nedenle araştırmacı tarafından kavram karışıklığı olmaması amacıyla web tabanlı ortamda gerçekleştirilen dijital öyküleme çalışmaları için “e- öyküleme” ve oluşturulan öyküler için ise “e-öykü” kavramının kullanılması daha uygun bulunmuştur. Aslında dijital öyküleme yaklaşımı özünde aynı olup, kavramlardaki değişme dijital öyküleme sürecinde kullanılan ortam ve teknolojilerin değişiminden kaynaklanmaktadır. Bu araştırmada ikisi deney olmak üzere üç grup oluşturulmuştur. Birinci deney grubunda web tabanlı dijital öyküleme sistemi ile yapılan e-öyküleme çalışmalarının etkileri incelenirken, ikinci deney grubunda ise bilgisayarda paket programlarla yapılan dijital öyküleme çalışmalarının etkileri incelenmiştir. Üçüncü bir grup ise kontrol grubu olarak araştırmaya dahil edilmiş ve bu grupta sadece Sosyal Bilgiler ders programına uygun olarak ders işlenmiştir. Ayrıca araştırma kapsamında ders öğretmeninin ve deney gruplarında yer alan

öğrencilerin dijital öyküleme yaklaşımı ve uygulama hakkındaki görüşleri incelenmiştir.

Araştırmada karma (mixed) yöntem kullanılarak, hem nicel hem de nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Araştırma deseninin güçlendirilmesinde ve araştırmalarda geçerliğin ve güvenirliğin sağlanmasında kullanılan önemli stratejilerden biri de veri toplama yöntemlerinde çeşitlemenin (triangulation) sağlanmasıdır (Patton, 1990; Yıldırım & Şimşek, 2011). Bu çalışmada ihtiyaç duyulan verilerin birden fazla yöntemle toplanması ile araştırmanın veri toplama teknikleri bakımından çeşitleme özelliğine sahip olması sağlanmıştır.

Araştırmada gruplarda yer alan bireyler yansız olarak atanmasa da deney ve kontrol grupları yansız olarak atanmış ve iki deney, bir kontrol grubu oluşturulmuştur. Bu nedenle bu araştırma yarı deneysel bir desene sahiptir (Fraenkel & Wallen, 2008). Deneysel uygulamanın öğrenme ürünleri üzerindeki etkilerini saptamak için nicel araştırma yöntemlerinden ön-test/son-test kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Ön-test/son-test kontrol gruplu deneysel desen, deneysel işlemin bağımlı değişken üzerindeki etkisinin test edilmesi ile ilgili olarak araştırmaya yüksek bir istatistiksel güç sağlayan, elde edilen bulguların neden-sonuç bağlamında yorumlanmasına olanak veren ve davranış bilimlerinde sıkça kullanılan güçlü bir desendir (Büyüköztürk, 2007). Araştırmanın deneysel deseni Tablo 3.1’de gösterilmektedir.

Tablo 3.1. Araştırmada Kullanılan Deneysel Desenin Şematik Gösterimi

Gruplar Ön Test Yöntem Son Test

GD1 O1.1 X1 O1.2

GD2 O2.1 X2 O2.2

GK O3.1 - O3.2

1 hafta 14 hafta 1 hafta

GD1 : Deney 1 grubu GD2 : Deney 2 grubu GK : Kontrol grubu

X2 : Bilgisayar tabanlı dijital öyküleme O1.1 : Deney 1 grubuna uygulanacak ön-testler O1.2 : Deney 1 grubuna uygulanacak son-testler O2.1 : Deney 2 grubuna uygulanacak ön-testler O2.2 : Deney 2 grubuna uygulanacak son-testler O3.1 : Kontrol grubuna uygulanacak ön-testler O3.2 : Kontrol grubuna uygulanacak son-testler

Tablo 3.1’de görüldüğü gibi, deneysel uygulama başlamadan önce deney ve kontrol gruplarına ön-testler uygulanmıştır. Sosyal Bilgiler ders programına ek etkinlikler olarak Deney 1 grubu e-öyküleme sistemini kullanarak, Deney 2 grubu ise bilgisayarda Photo Story ya da Movie Maker gibi paket programları kullanarak dijital öyküler hazırlamışlardır. Kontrol grubu ise sadece Sosyal Bilgiler ders programına uygun olarak ders işlemiştir. Deneysel uygulamanın sonunda tüm gruplara son-testler uygulanmıştır.

Ayrıca araştırma kapsamında nicel verilerin desteklenmesi, araştırma sürecinde ortaya çıkan algı ve olayların bütüncül bir biçimde ortaya konulabilmesi ve gelecek çalışmalara yol göstermesi amacıyla ders öğretmeni ve deney gruplarında yer alan öğrencilerin dijital öyküleme yaklaşımı ve uygulama hakkındaki görüşleri alınmıştır. Bu amaçla nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Nitel araştırma gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı bir araştırma yöntemidir. Doğal ortama duyarlı olması, araştırmacının katılımcı rolünün olması, olaylara bütüncül yaklaşması, algıların ortaya çıkarılmasını sağlaması, araştırma deseninde esneklik sağlaması ve tümevarımcı bir analize sahip olması nitel araştırma yönteminin belli başlı özellikleridir (Yıldırım & Şimşek, 2011).

3.2. Araştırma Değişkenleri

Araştırmanın bağımsız değişkenlerini web tabanlı dijital öyküleme ve bilgisayar tabanlı dijital öyküleme çalışmaları oluşturmaktadır. Bağımlı değişkenler ise Sosyal Bilgiler dersi akademik başarısı (SBAB), Sosyal Bilgiler dersine yönelik tutum (SBT), motivasyonel inançlar ve öğrenme stratejileridir. Motivasyon değişkeni altında içsel hedef yönelimi (IHY), dışsal hedef yönelimi (DHY), görev değeri (GD),

öğrenme kontrolü inancı (OKI), öz-yeterlik algısı (OYA), sınav kaygısı (SK) değişkenleri yer almaktadır. Öğrenme stratejileri altında ise yineleme (YIN), düzenleme (DUZ), ayrıntılandırma (AY), eleştirel düşünme (ED), üstbiliş (UB), yardım arama (YA), çaba yönetimi (CY), akran işbirliği (AI), zaman ve çalışma ortamı (ZCO) stratejileri yer almaktadır. Araştırmanın değişkenleri Şekil 3.1’de