• Sonuç bulunamadı

Bu başlık altında matematik öğretmen adaylarının TPAB gelişimlerini inceleyen çalışmalar ele alınmıştır. Bu çalışmalar dışında, farklı veri kaynaklarından elde edilen TPAB düzeyleri arasındaki ilişkiyi ele alan, öğretmen adaylarının TPAB gelişimlerini inceleyen çalışmaları derleyen çalışmalara da ulaşılmıştır. Literatür incelendiğinde çalışmaların büyük çoğunluğunun bir kurs, ders, çalıştay, proje vb. kapsamında öğretmen adaylarının TPAB düzeylerini geliştirmeyi amaçlayan durum çalışması niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmaların bazılarında öğretmen adaylarının katıldıkları eğitim sürecine ilişkin görüşleri alınmıştır. Teknoloji bakımından zengin öğretim ortamlarının öğretmen adaylarının TPAB’larına etkisini araştıran deneysel çalışmaların ise, sınırlı sayıda olduğu ve bu çalışmaların tek gruplu ön-test son-test modeli kullanılarak gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. İlgili çalışmalar kronolojik olarak aşağıda yer almaktadır:

Akyüz’ün (2016) çalışmasının amacı “Geometriyi Dinamik Geometri Uygulamaları ile Keşfetme” dersini alan matematik öğretmen adaylarının TPAB düzeylerini incelemektir. Durum çalışması ile desenlenen çalışmaya farklı öğretim yöntemlerinin kullanıldığı 5 farklı dönemde dersi alan toplam 80 (3. sınıf=58 kişi, 4. sınıf=18 kişi, Yüksek lisans= 4 kişi) öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada sınıf seviyesinin ve kullanılan farklı öğretim yöntemlerinin adayların TPAB’ı üzerindeki etkisi de araştırılmıştır. Çalışmada öğretmen adaylarının TPAB’larını belirlemek için doküman analizi yöntemi kullanılarak adayların hazırladıkları dinamik geometri etkinlikleri, çalışma yaprakları ve ders planları analiz edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde Bowers ve Stephens (2011) tarafından ortaya atılan kuramsal yapısı uyarlanarak kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda öğretmen adaylarının birçoğunun daha çok TAB düzeyinde kalarak TPAB seviyesine ulaşamadığı belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, sınıf düzeyinin ve kullanılan yöntemlerin adayların TPAB düzeyleri üzerinde etkisi olduğu görülmüştür. TPAB düzeyinin tasarım tabanlı öğretim yönteminde %60’lara kadar çıktığı, etkinlik tabanlı yaklaşımda %35-40 civarında olduğu, problem çözmeye dayalı yöntemde ise %18’e düştüğü belirlenmiştir. Araştırmacı yüzdeler arasındaki farkların büyük olmasından hareketle öğretim yönteminin TPAB düzeyi üzerinde önemli bir rolü olduğu sonucuna ulaşmıştır.

Atasoy ve diğerleri (2016) çalışmalarında matematik öğretmen adaylarının ölçme ve değerlendirme süreçleri ile ilgili TPAB’larını araştırmayı amaçlamıştır. Durum çalışması şeklinde yürütülen çalışmaya üçüncü sınıfta öğrenim gören 20 matematik öğretmen adayı katılmıştır. Öğretmen adaylarından Özel Öğretim Yöntemleri II (STM- II) dersi kapsamında matematik programındaki öğrenme alanlarından bir eğitim durumu seçmeleri ve teknoloji kullanarak hazırladıkları ders planlarını sunmaları istenmiştir. Yapılan sunumların ardından hazırlanan ders planları ve öğretmen adaylarının verdikleri dersler incelenmiştir. Video kayıtları ve ders planları ile toplanan verilerin temalarını ve temel özelliklerini ortaya çıkarmak için Matematik Öğretmeni TPAB Geliştirme Modeli kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda öğretmen adaylarından sadece % 45'inin ölçme ve değerlendirme sürecinde teknoloji kullanmayı tercih ettiği belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının ölçme ve değerlendirme teknolojilerinden sınırlı şekilde faydalandıkları, teknolojinin dinamik özelliklerinin farkında olmadıkları ve kâğıt kalemden farklı olarak teknolojinin dinamiklik özelliğini kullanmadıkları, öğrencilerin matematik anlayışlarını ortaya çıkarmak için teknoloji ile değerlendirme sürecini uygun şekilde kullanmadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmanın sonucunda öğretmenlerin çoğunluğunun değerlendirme süreçlerinde teknoloji ile bütünleşik araçlar kullanmak istediklerini belirtmiş olmasına rağmen, kalem ve kâğıt faaliyetleri, çoktan seçmeli sorular gibi geleneksel değerlendirme ve değerlendirme tekniklerini kullanmayı şiddetle tercih ettikleri ortaya çıkmıştır.

Aygün ve diğerleri (2016) çalışmalarında matematik öğretmen adaylarının teknoloji destekli ders anlatımlarındaki performanslarını ve teknopedagojik eğitim yeterliklerini araştırmayı amaçlamıştır. Örnek olay yönteminin kullanıldığı çalışmaya ilköğretim matematik öğretmenliği programı 3. sınıfta öğrenim gören 24 öğretmen adayı katılmıştır. Öğretmen adayları öncelikle dinamik yazılımlarının (GeoGebra, Cabri3D ve Tinkerplots) matematik öğretiminde nasıl kullanıldığına ilişkin bilgiler veren “Bilgisayar Destekli Matematik Öğretimi” dersini almıştır. Daha sonra adaylar Özel Öğretim Yöntemleri-II dersinde bir kazanım seçmiş, seçilen kazanıma uygun teknolojileri kullanarak ders anlatımlarını gerçekleştirmiştir. Araştırmanın verileri öğretmen adaylarının ders anlatımlarının videoya çekilmesi ile elde edilen video kayıtlarının ve ders planlarının analizi yapılarak elde edilmiştir. Ayrıca çalışmada hazırlanan gözlem protokolünden veri elde edilmiştir. Analiz esnasında teknopedagojik eğitim yeterliklerinden öğretim sürecini yürütme ve problem çözme yeterlilik alanları

incelenmiştir. Çalışmada, öğretmen adaylarının teknolojinin kullanıldığı öğrenme ortamları planlama, konu uygun teknolojileri kullanma, teknolojileri kullanırken meydana gelebilecek problemleri çözebilme, kavram yanılgılarını gidermeye yönelik teknoloji destekli etkinlikler hazırlama yeterliliklerine sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Buna karşın, adayların ölçme değerlendirme sürecinde teknoloji kullanmada zorluk yaşadıkları ve yetersiz oldukları belirlenmiştir.

Karataş ve diğerleri (2016) çalışmaları kapsamında yapılan uygulama sonrasında ilköğretim matematik öğretmen adaylarının TPAB’larının, TPAB öz güvenlerinin ve teknoloji kullanımına ilişkin algılarının gelişimini incelemeyi amaçlamıştır. Çalışmanın bir diğer amacı yapılan uygulamayla ilgili öğretmen adaylarının görüşlerini almaktır. Çalışma, “Bilgisayar Destekli Matematik Öğretimi” dersini alan 30 son sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Bu ders kapsamında öğretmen adaylarına haftada üç saat olmak üzere, DGY’lerden Cabri 2D ve 3D, GeoGebra, GSP ve Drive programlarının matematik eğitiminde nasıl kullanılması gerektiğini kapsayan bir öğretim programı uygulanmıştır. Tek grup ön test-son test deseninin kullanıldığı çalışmanın verileri Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi Ölçeği, Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi Öz Güven Ölçeği, Teknoloji Kullanıma Yönelik Algı Ölçeği ile toplanmıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının görüşleri bir anket formu ile alınmıştır. Elde edilen sonuçlara göre öğretmen adaylarının TPAB bilgi ve TPAB öz güven düzeylerinde ön test ve son test arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Buna karşın öğretmen adaylarının teknoloji kullanımına ilişkin algılarında istatistiksel olarak anlamlı bir gelişim olmadığı belirlenmiştir.

Zambak ve Tyminski (2016) çalışmalarında Geometer’s Sketchpad yazılımının kullanıldığı geometri dersinde ortaokul matematik öğretmen adaylarının deneyimlerini ve bu deneyimlerin TAB gelişim süreçlerini nasıl etkilediğini incelemiştir. Öğretmen adayları Geometer's Sketchpad (GSP) yazılımını problem çözmede kullanmıştır. Durum çalışması olarak yürütülen çalışmaya 16 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmanın sonucunda öğretmen adaylarının TAB gelişimlerini değerlendirmek için kullanılabilecek 5 düzeyden oluşan analitik bir çerçeve ortaya koyulmuştur. Çalışmanın verileri katılımcı olmayan gözlem ve ders materyalleri ile toplanmıştır. Sınıf gözlemleri videoya kaydedilmiştir. İki görev sırasında 16 katılımcının TAB’larının niteliği karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonuçları öğretmen adaylarının çoğunun 2. düzey TAB'a ulaştığını göstermiştir. Buna karşın, 2 öğretmen adayı 3. düzeye ve 1 öğretmen adayı 4. düzeye

ulaşmıştır. Ayrıca çalışmada öğretmen adaylarının yazılımı kalem, kâğıt, hesap makinesi gibi diğer araçların yerine kullandıkları belirlenmiştir. Araştırmacılar, bu sonuçların nedenleri olarak Geometer’s Sketchpad yazılımının öğretmen adayları için yeni bir teknoloji olması, adayların yeteneklerini nasıl uygulayacaklarını öğrenmeleri için yeterli zaman olmayışı ve Geometer’s Sketchpad’i matematiksel modeller oluşturmak için bir teknoloji olarak kullanmayı öğrenmek için daha fazla zaman ve deneyimin gerekli oluşunu göstermiştir.

Agyei ve Voogt (2015) çalışmalarında bir matematik öğretim teknolojisi dersinde uygulanan stratejilerin matematik öğretmen adaylarının teknoloji kullanımı (özellikle e- tablo) ile ilgili TPAB yeterlilikleri (tutum, bilgi ve beceri) üzerindeki etkisini belirlemeyi tır Çalışmaya son sınıfta öğrenim gören 70 erkek 34 bayan toplamda 104 öğretmen adayı katılmıştır. Katılımcılar 4 takım halinde çalışmıştır. Çalışmada, teori ile uygulamayı ayarlama (aligning theory and practice), işbirliğine dayalı tasarım, tasarım yoluyla teknoloji öğrenimi, teknolojiyi nasıl kullanacağını modelleme, otantik teknoloji deneyimleri desteği stratejileri kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının TPAB yeterlikleri, ders planlarının ve ders gözlemlerinin analizi, teknolojik pedagojik içerik bilgilerine ilişkin öz değerlendirme ve teknolojiye yönelik tutumların analizi yoluyla değerlendirilmiştir. Veriler elde edilirken ve çözümlenirken, TPAB ders planı rubriği, TPAB gözlem rubriği, TPAB ölçeği, Bilgisayarlara Hakkında Öğretmenlerin Tutum Anketi ve tasarım ekibi raporları kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, öğretmen adaylarının TPAB yeterliliklerinin derse katıldıktan sonra geliştiğini göstermiştir. Çalışmada kullanılan bütün stratejilerin öğretmen adaylarının gelişiminde etkili olduğu; ancak özellikle öğretmenlik deneyimleri esnasında verilen geribildirim de dâhil olmak üzere otantik teknoloji deneyimleri desteğinin öğretmen adaylarının teknoloji entegrasyon yeterliliklerine önemli katkılarda bulunduğu belirlenmiştir.

Atasoy ve diğerleri (2015) çalışmalarında Dinamik Matematik Yazılımları ile desteklenmiş öğrenme ortamının ilköğretim matematik öğretmen adaylarının TPAB bilgi, öz-yeterlilik ve algı düzeylerine etkisini incelemiştir. Ayrıca çalışmada uygulama süreciyle ilgili öğretmen adaylarının görüşlerini almak amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında öğretmen adaylarına Dinamik Matematik Yazılımları Cabri 3D, Geogebra ve Tinkerplots ile farklı alt öğrenme alanlarına yönelik tasarlanan etkinlikler uygulanmıştır. Çalışmaya 3. sınıfta okuyan 132 ilköğretim matematik öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmanın verileri ön test ve son test olarak uygulanan Teknolojik Pedagojik

Alan Bilgisi Ölçeği, Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi Öz Güven Ölçeği ve Teknoloji Kullanıma Yönelik Algı Ölçeğinden toplanmıştır. Ayrıca 12 öğretmen adayı ile yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar öğretmen adaylarının TPAB bilgi, TPAB öz-yeterlik ve TPAB algı düzeylerinde ön test ve son test puanları arasında anlamlı farklılık olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca öğretmen adayları ile yapılan görüşme sonucu, yapılan etkinliklerin öğretmen adaylarının TPAB ve bileşenlerine ilişkin yeterlilikleri kazanmalarına olumlu katkı sağladığı belirlenmiştir.

Kafyulilo ve diğerleri (2015b) çalışmalarında fen ve matematik öğretimine teknolojiyi etkin bir şekilde entegre etmek için hazırlanan bir mesleki gelişim programında öğretmen adaylarının TPAB gelişimlerini araştırmıştır. Bu kapsamda öğretmen adaylarının teknoloji ile geliştirilmiş fen ve matematik dersleri tasarlamak için ekiplerle işbirliği yaptıkları, mikro öğretim yoluyla akranlarına tasarlanan dersleri öğrettikleri ve akranlarıyla derslerle ilgili yansıtmaların yapıldığı bir çalıştay gerçekleştirilmiştir. Çalışmada mesleki gelişim programı öncesi ve sonrasında öğretmen adaylarının TPAB algılarındaki ve öğretim uygulamalarındaki farklılıklar incelenmiştir. Ayrıca mesleki gelişim programında yer alan etkinliklerin TPAB’larına katkısına ilişkin öğretmen adaylarının algıları belirlenmiştir. Mesleki gelişim programı öncesi ve sonrasında adaylar gruplar halinde teknoloji destekli dersler hazırlayıp sunmuştur. Çalışmaya 22 fen ve matematik öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada öğretmen adaylarının öğretimde teknoloji entegrasyonunda bilgi ve becerilerine ilişkin algıları TPAB ölçeği ile belirlenirken uygulamada gösterdikleri gerçek (gözlenebilir) bilgileri gözlem kontrol listesi kullanılarak tespit edilmiştir. Ayrıca programın sonunda öğretmen adaylarına açık uçlu sorulardan oluşan yansıtma anketi uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda çalışmada uygulanan mesleki gelişim programının, teknoloji entegrasyon yetkinliklerinin gelişimi için etkili olduğu belirtilmiştir. Sonuçlar öğretmen adaylarının TB, TAB ve TPAB algılarında anlamlı bir artış olduğunu göstermiştir. Ön ve son uygulamadan elde edilen gözlem puanlarının karşılaştırılması sonucunda ise, öğretmen adaylarının TB, TAB, TPB ve TPAB puanlarında anlamlı değişiklikler olduğu belirlenmiştir. Ayrıca araştırmacılar eğitim (çalıştay), yansıtma (akran değerlendirme), öğretmen tasarım ekiplerinde ders tasarımı, mikro öğretim aşamalarının öğretmen adaylarının teknolojiyi fen ve matematik öğretimine entegre etme konusundaki bilgi ve becerilerinin gelişimine hemen hemen eşit etkide bulunduğunu belirtmiştir.

Agyei ve Keengwe (2014) çalışmalarında öğretmen adaylarının TPAB öğrenme çıktıları ile TPAB’larına ilişkin öz değerlendirme raporlarından elde edilen puanlar arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu bağlamda çalışmada öğretmen adaylarının TPAB gelişimlerinin daha iyi anlaşılması için veri çeşitlemesine gidilerek adayların öz bildirim raporları ile öğretim uygulamaları ve materyallerin performansa dayalı değerlendirilmesinden elde edilen veriler incelenmiştir. Çalışma Öğretim Teknolojisi dersine katılan 70 erkek, 34 bayan olmak üzere 104 son sınıf öğretmen adayı ile gerçekleştirilmiştir. Öğretmen adayları daha önce teknoloji destekli derslerle ilgili hiç deneyim yaşamamıştır. Dersin başında öğretmen adaylarına teknoloji destekli matematik eğitimi, TPAB kuramsal çerçevesi, öğrenci merkezli yaklaşımlar hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca özellikle elektronik tablolama programları olmak üzere bilgisayar becerileri ile ilgili eğitim verilmiştir. Ardından öğretmen adaylarından elektronik tablolama programlarıyla desteklenen ders planları ve etkinlikler hazırlamaları, uygulamaları ve verilen dönütler ile plan ve etkinlikleri revize etmeleri istenmiştir. Araştırmanın verileri, öğretmen adaylarının öğrenme çıktılarını ve TPAB gelişimlerini değerlendirmek amacıyla kullanılan TPAB ders planı rubriği, TPAB gözlem rubriği, ürün değerlendirme rubriği, BİT beceri testi ve TPAB ölçeği olmak üzere 5 farklı veri toplama aracı ile elde edilmiştir. Çalışmada, performansa dayalı tüm ölçümler için öğretmen adaylarının ön test ve son test puanları arasında son test lehine anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Performansa dayalı elde edilen puanlar arasında ilişki olup olmadığı incelenmiş ve BİT beceri ölçümlerinin diğer öğrenme çıktılarının (TPAB ders planı rubriği, TPAB gözlem rubriği, ürün değerlendirme rubriği) hiç biri ile ilişki göstermediği belirlenmiştir. TPAB ders planı rubriği, TPAB gözlem rubriği, ürün değerlendirme rubriğinden elde edilen puanlar arasında ise yüksek korelasyon olduğu tespit edilmiştir. TPAB ölçeğinden elde edilen puanlar incelendiğinde ise tüm boyutlarda öğretmen adaylarının ön test ve son test puanları arasında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Çalışmanın sonucunda öz bildirim raporları ile öğretmen adaylarının teknoloji entegrasyonu bilgisindeki artış arasında ilişki bulunmamasına karşın, öğretmen adaylarının TPAB düzeylerinin çoklu değerlendirme yöntemleriyle araştırılmasının TPAB’ları hakkında daha iyi bir anlayış geliştireceği öne sürülmüştür. Ayrıca TPAB gelişiminde öğrenme çıktıları kullanımının öğretmen adaylarının TPAB gelişimlerinde teknoloji ile gerçekte ne yaptıklarının somut bir temsilini ve özel bir bilgisini sağladığı belirtilmiştir.

Erdoğan (2014), yüksek lisans tez çalışmasında Bilgisayar Destekli Matematik Öğretimi dersi kapsamında matematik öğretmen adaylarının TPAB’larındaki değişimi araştırmayı amaçlamıştır. Çalışmada nicel ve nitel yöntemlerin birlikte kullanıldığı karma yöntem deseni kullanılmıştır. Çalışmanın nicel kısmına bilgisayar destekli matematik öğretimi dersini alan 29 son sınıf matematik öğretmen adayı katılmıştır. Bu öğretmen adaylarına uygulamanın başında ve sonunda Şahin (2011) tarafından geliştirilen TPAB ölçeği uygulanmıştır. Nitel boyutta ise 29 öğretmen adayından 6 tanesi amaçlı olarak seçilerek uygulama süresi boyunca gözlemlenmiş ve bu öğretmen adaylarıyla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda çalışmanın verileri TPAB ölçeği, yarı yapılandırılmış görüşmeler ve gözlem ile toplanmıştır. Öğretmen adayları ya derslerde matematik sınıfındaki teknolojiyi kullanarak 40 dakikalık ders planını sundukları mikro öğretimler gerçekleştirmiş ya da sadece programı kullanarak bir şeyler oluşturmuştur. Çalışmanın sonucunda, tüm boyutlarda öğretmen adaylarının TPAB ön test ve son test puanları arasında son test lehine anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir. Nitel analizler öğretmen adaylarının TPAB gelişimlerinin kişisel faktörlere, teknolojiye, grup çalışmasına ve dersin yapısına bağlı olduğunu göstermiştir. Ayrıca araştırmacı alana özel işlenen teknoloji dersinin ve öğretmen adayları arasında gerçekleşen işbirliğinin öğretmen adaylarının TPAB’larının değişimine olumlu anlamda katkı sağlayacağını ifade etmiştir.

Meng ve diğerlerinin (2014) çalışmalarının amacı Ders İmecesi’nin (Lesson Study) öğretmen adaylarının Geometer Sketchpad programıyla matematik öğretimine ilişkin TPAB düzeylerine etkisini araştırmaktır. Çalışmada Ders İmecesi hem bir dersin öğretme kalitesini artırmak hem de öğrencilerin öğrenme deneyimlerini zenginleştirmek için küçük gruplarda öğretmenlerin bir dersi işbirliği içinde planladıkları, öğrettikleri, revize ettikleri bir süreci içeren ve öğretmenin profesyonel gelişiminde kullanılan bir Japon modeli olarak açıklanmıştır. Çalışmada tek gruplu ön test-son test deneysel modeli kullanılmıştır. Çalışmaya 46 ortaöğretim matematik öğretmen adayı katılmıştır. Ders İmecesi süreci, iş birliği ile ders planını hazırlama, ders planını uygulama, ders planını tartışma, ders planını revize etme, dersin yeni versiyonunu uygulama ve dersin yeni versiyonu ile ilgili düşünceleri paylaşma aşamalarından meydana gelmiştir. Öğretmen adaylarının Geometer Sketchpad ile matematik öğretimine ilişkin TPAB düzeylerini belirlemek amacıyla GSP ile Matematik Öğretimi İçin Orta Öğretim Matematik Öğretmen Adaylarının TPAB Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmada öğretmen adaylarının TPAB ön test ve son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık

bulunarak Ders İmecesi’nin öğretmen adaylarının TPAB düzeylerini artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra öğretmen adaylarının ön test ve son test puanları açısından TPAB gelişim düzeylerinin cinsiyet değişkenine göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir.

Polly (2014) çalışmasında Amerika Birleşik Devletleri'nde ilköğretim matematiğine odaklanan bir matematik pedagoji dersi kapsamında öğretmen adaylarının TPAB’larının gelişimini incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın verileri öğretmen adaylarının çalışma örnekleri ve dönem sonunda toplanan açık uçlu bir anket ile toplanmıştır. Verilerin tümevarımsal analizi sonucunda öğretmen adaylarının teknolojik bilgilerinin çeşitli düzeylerde olduğu belirlenmiştir. Buna karşın matematik içerik bilgisi ve pedagojik içerik bilgisi boyutlarında daha fazla kazanç gösterdikleri belirlenmiştir.

Zambak’ın (2014) doktora tez çalışmasının amacı teknolojiyle bütünleşik geometri dersinin ortaokul matematik öğretmen adaylarının Özelleştirilmiş Alan Bilgilerinin gelişimine ve Teknolojik Alan Bilgilerine etkisini belirlemektir. Ayrıca çalışmada öğretmen adaylarının Özelleştirilmiş Alan Bilgilerinin gelişimine ilişkin adayların görüşlerini almak amaçlanmıştır. Çalışmada iki ana teorik çerçeveden yararlanılmıştır. Bunlar Öğretim İçin Matematiksel Bilgi ve Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi şeklindedir. Geometer’s Sketchpad yazılımının kullanıldığı çalışmaya 2013 yılında Teknoloji Destekli Geometri dersini alan 16 öğretmen adayı katılmıştır. Özelleştirilmiş Alan Bilgisi ve inançlarına göre çeşitlilik gösteren 6 kişi odak katılımcı olarak belirlenerek dönem boyunca 6 öğretmen adayıyla 3 kez görüşme yapılmıştır. Çoklu durum çalışması olarak desenlenen çalışmada veri çeşitlemesi yoluna gidilerek farklı veri kaynakları kullanılmıştır. Çalışmanın verileri matematik, öğretim ve teknolojiye ilişkin TPAB inanç düzeylerini belirlemek için kullanılan ölçek, öğretim için matematik bilgisi düzeylerini ölçmek için kullanılan ölçme aracı, ders materyalleri, katılımcı görüşmeler, katılımcı olmayan gözlem ile toplanmıştır. Çalışmanın sonuçları GSP’nin içerik bilgisinin gelişiminde etkili olduğunu göstermiştir. Elde edilen sonuçlar öğretmen adaylarının geometri dersindeki deneyimlerinin Teknolojik Alan Bilgi düzeylerinde farklılıklar ortaya çıkardığını göstermiştir. Bu bağlamda uygulama sürecinde bazı öğretmen adaylarının daha iyi bir şekilde GSP’nin çeşitli kolaylıklarını kullanmayı öğrendikleri ve GSP ortamında gömülü olan geometriyi anladıkları belirlenmiştir. Buna karşın bazı öğretmen adaylarının TAB’larında arkadaşlarıyla aynı

düzeyde ilerleme gösteremedikleri tespit edilmiştir. Çalışmada öğretmen adaylarının çoğunluğunun GSP’yi problem çözme aracı olarak görmek yerine kalem, kâğıt veya hesap makinesi gibi başka araçlar yerine kullandıkları belirlenmiştir. Bu bağlamda araştırmacı öğretmen adaylarının GSP’yi problem çözme amacıyla kullanmalarının adayları zorlayabileceğini ve öğretmen adaylarının zorlu bir işle uğraşmak yerine yazılı görevler ile GSP ile çalışmayı seçmiş olabileceklerini belirtmiştir.