• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

3.2. Kamu Yönetimi Reformuyla İlgili Yasalar Ve Yasa Tasarıları

3.2.2. Yerel Yönetimler Yasaları

3.2.2.3. İl Özel İdaresi Kanunu

5302 sayılı, İl Özel İdaresi Kanunu, 04.03.2005 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir327. Kanun toplam 73 maddeden oluşmaktadır. Yürürlüğe girmesi ile birlikte 1913 tarihli İl Özel İdaresi Kanunu ortadan kalkmıştır.328

İl Özel İdaresi Kanunu ile birlikte il özel idarelerinde valilerin elinde olan yürütme yetkisi valilerin elinden alınmıştır. İl genel meclisinin başı olan vali bu görevinden alınmıştır. Valinin yerine meclisin kendi içinden bir başkan seçmesi karara bağlanmıştır. Bu kararla birlikte önceki sistemin güçlü yürütme yapısı ortadan kaldırılmıştır. Yerine güçlü meclis sistemi getirilmiştir. Aynı zamanda bu meclis valiyi denetleme yetkisine de sahiptir. Olumsuz bir durumda Danıştay yerine iç işleri bakanlığı sorunu çözmede son yetkili organdır.

İl Özel İdaresi Kanununa göre, yerel yönetimlerde devlet harcamalarının çok büyük bir kısmı il özel idarelerine devredilmiştir. Bu harcamalarda karar yetkisi de meclise bırakılmıştır. Meclis vali karşısında güçlendirilmiş, kaynakların etkin ve verimli

327 http://www.maliye.gov.tr/mm/smmudurlugu/duyurular/il.ozel.idaresi.kan..htm, (15.08.2007) 328 http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5302.html, (22.06.2007)

kullanımının denetlenmesi zorlaşmıştır. Hesap verebilirlik ilkesinin ne kadar doğru çalışacağı da tartışmaya açık önemli bir konudur. Böylece, yerel yönetimler yasaları ile yerellik ilkesi de hayata geçirilmiş olmaktadır.

Yerel yönetimler yasalarının yukarıda sayılan olumlu değişimler getirmesi yanında başta Anayasa’ya ve üniter devlet yapısına aykırı hükümleri de vardır.

Yerel yönetimler yasalarının, Anayasa’nın temel ilkeleri olan idarenin bütünlüğü, hiyerarşik yönetim, illerin yönetiminde yetki genişliği, merkezî ve yerel yönetim ilişkileri, idarî, vesayet gibi konuları göz ardı edilerek hazırlanmıştır. Bu kanun ve tasarılar, hiyerarşik yönetim ve yetki genişliği ilkesini fiilen ortadan kaldırarak, illerin yönetimini anayasal temeli olmayan kurallara bırakmıştır. Anayasa’ya göre, Türkiye'de illerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Anayasa, illerin yönetiminde görevler ayrılığı ilkesini benimsemez. Ayrıca, yerel yönetimlerin idaresinde hakim olan idari vesayet yetkisi yasalar ile birlikte yerellik ilkesine dönüştürülmüştür329. Hizmet sunumunda halka yakınlık

şeklinde ifade edilen yerellik ilkesi, hizmet sunumunda halka en yakın olan idari birimin yetkili olacağını benimsemiştir. Hizmetin sunumunda halka en yakın birimin yetkili olması belki hizmet sunum kalitesi açısından daha yaralı olacaktır. Aynı zamanda, kamu yönetiminde etkinliğin ve verimliliğin sağlanması hizmetin halka sunulmasında halka en yakın yönetimce yapılması ile gerçekleştirilebilir.böylece halkında yönetime katılımı sağlanabilir.Ancak bu uygulamalar Anayasanında belirtilen yerel yönetimlerin idaresinde idari vesayet yetkisi kavramını göz ardı etmektedir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi ve 5393 sayılı Belediyeler Kanunu birlikte incelendiğinde, yönetimlere “gerçek yetki” verildiği, ancak yeni düzenlemelerle yerel yönetimlerin gelir kaybına uğratıldığı açıkça görülmektedir. Yeterli gelire sahip olmayan, kendisi de kaynak yaratamayan yerel yönetimlerin yasalarla getirilen yeni sorumlulukların üstesinden nasıl geleceğine ilişkin kamuoyunda gelişen haklı tereddütler bulunmaktadır.

Belediye ve il özel idareleri, genel bütçe vergi gelirleri toplamı üzerinden, belli oranlarda pay alırlar. Yerel yönetimler yasaları ile de bu uygulama devam edecektir. Ancak, bu paydan önce, her ilin ödediği vergi hesaplanacak; belirlenecek bir orana göre

329 Birgül Ayman Güler, “Yerel Yönetim Taslakları Üzerine Değerlendirme”,

önce pay o ile bırakılacak daha sonra tüm belediyelere ayrılacak miktar, ile verilen miktar düştükten sonra belirlenecektir. Bu yeni düzenleme ile birlikte, yüksek gelirli iller ödüllendirilecek, düşük gelirli iller cezalandırılmış olacaktır.

Yerel Yönetimler Yasaları Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve yeniden Yapılandırılması hakkında Kanun Tasarısının devamı niteliğindeki yasalardır. Kamu yönetimi taslağındaki açıklar ve belirsizlikler bu yasalar ile kapatılmıştır. Amaç merkezin yetkilerini yerelde en aza indirerek yerellik ilkesini hayata geçirmektir.

Tablo 6: İl Özel İdaresi Kanunu

İLKELER VE KAVRAMLAR MADDE NUMARALARI

Verimlilik 13.md., 16.md., 31.md., 32.md., 35.md., 37.md., 46.md., 50.md., 52.md., 64.md., 65.md. Şeffaflık 9. md., 12.md., 13. md., 15.md., 19.md., 31.md., 35.md., 37.md., 38.md. Hesap Verebilirlik 15.md., 17.md., 31.md., 37.md., 38.md. Yönetişim 16.md., 31.md. Özelleştirme - Yerelleşme - Etkililik 16.md., 31.md., 32.md., 35.md., 37.md., 46.md., 50.md., 52.md., 64.md., 65.md., 70.md. Stratejik Yönetim 31.md., 37.md., 40.md., 44.md., 45.md. Katılım 9. md., 12. md., 13. md., 16.md., 31.md., 37.md. E-Devlet -

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu toplam 73 maddeden oluşmaktadır. İl Özel İdaresi Kanunu, Belediye ve Büyükşehir Belediye Kanunu, Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısını tamamlamaktadırlar.

İl Özel İdaresi Yasası da Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı gibi yeni kamu yönetimi anlayışına uygun olarak hazırlanmış bir yasadır.

Madde 9: İl özel idaresinin organlarından biri olan İl Genel meclisinin üyeleri ildeki seçmenlerin seçmiş olduğu üyelerden oluşur. Bu madde ile üyelerin seçmenler tarafından seçilmesi kanunun şeffaflık ve katılım kavramlarına uygun olarak hazırlandığının bir örneğidir.

Madde 12: Meclis toplantı kararlarının kamuoyuna duyurulması katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin bu kanunda kullanıldığının açık bir göstergesidir.

Madde 13: Meclis toplantılarının meclis üyelerine üç gün önceden duyurulması katılımcılık ve verimlilik açısından önemli bir karardır.

Madde 15: meclis kararlarının toplantıdan sonraki yedi gün içinde halka duyurulması kanunda şeffaflık ilkesine önem verildiğinin bir göstergesidir.

Madde 16: İhtisas komisyonları yeniden düzenlenerek bir taraftan toplumsal birikimin il özel idarelerine yansıtılması, diğer taraftan katılımın artırılması ve bu komisyonların etkililiğini sağlayacak bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır. İhtisas komisyonları yoluyla kararların tartışılarak alınması, kararların mecliste görüşülmeden önce komisyonlarda olgunlaştırılması ve ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınması sağlanmaktadır.

Madde 17: İl Özel İdarelerinin gelirlerini kontrol etmek açısından denetim komisyonunun kurulması şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin önemli bir özelliğidir.

Madde 19: İl genel meclisi başkanı ve meclis üyelerinin kendileriyle veya ikinci derece dahil kan ve kayın hısımlarıyla ilgili işlerin görüşüldüğü meclis toplantılarına katılamayacakları hüküm altına alınmak suretiyle meclis kararlarının objektif ve tarafsız bir şekilde alınmasına imkân sağlanmaktadır.

Madde 31: Yeni kamu yönetimi modeli çerçevesinde il özel idarelerinde stratejik yönetim uygulamalarına geçilmiştir. Stratejik planlar hazırlanırken ildeki kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmıştır. Bu da yönetişim ilkesini hayata geçirmiştir.

Madde 32: Hizmetlerin aksamadan hızlı, verimli ve etkili yürütülmesi amacıyla yetki devri uygulaması kamu yönetiminde vazgeçilmez bir yöntemdir. Madde ile valilerin, yetkilerinden uygun gördüklerini il özel idare görevlileri ve kaymakamlara devretmesine imkân tanınmaktadır.

Madde 35: İl özel idareleri için ihtiyaçlara göre değişebilen esnek bir teşkilât yapısı öngörülerek mahallî hizmetlerin etkili, verimli, hızlı, saydam ve vatandaş ihtiyaçlarına odaklı bir şekilde sunulması düşünülmüştür.

Madde 37: Yeni kamu yönetimi anlayışına uygun olarak, halen uygulanmakta olan ve işleyiş itibariyle etkinliği kalmayan denetim sistemi ve teknikleri değiştirilerek denetim yeniden düzenlenmektedir.

Madde 38: Denetimin kapsamı iç ve dış denetim olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Dış denetim yetkisi Sayıştay’a, iç denetim yetkisi de İçişleri Bakanlığına verilmiştir. Denetim sonuçlarının etkin bir şekilde takibini sağlamak için denetim raporlarının meclise sunulması ve kamuoyuna açıklanması sistemi getirilmektedir.

Madde 40: Özel idarelerde uygulanan bir başka denetim sistemi de faaliyet raporları yoluyla yapılan denetimdir. Faaliyet raporunda stratejik planlara göre yürütülen faaliyetlerin, bu planlar doğrultusunda gerçekleşip gerçekleşmediği ve yapılan yanlışların neler olduğu tespit edilip bu rapor mart ayında meclise sunulur. Oradan da İçişleri Bakanlığına ve kamuoyuna duyurulur.

Madde 44: İl özel idare bütçesi, stratejik planlar ile orta ve uzun vadeli hedeflere uygun olarak hazırlanan ve özel idare hizmetleri için gerekli ödeneklerin tahsis edildiği yerleri gösteren önemli bir belgedir. Ayrıca, bütçe, özel idarelerde meclis denetimini sağlama yollarından birisidir. Bütçenin görüşülmesi ve kabulü aşamasında meclis özel idareyi denetleme imkânı bulmaktadır.

Madde 45: Özel idarenin bir yıllık faaliyetlerini ve her bir faaliyet için ne kadar ödenek tahsis edildiğini gösteren bütçe, vali tarafından stratejik planlara uygun olarak hazırlanacak, encümen ve mecliste görüşülerek kabul edilecektir.

Madde 46: Hizmetlerin daha etkili ve verimli yapılabilmesi için harcama yetkisi üst düzey yöneticilere verilmiştir.

Madde 50: Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa uygun olarak birden fazla yıla sarkan park, bahçe ve havuz bakımı; araç kiralama, temizlik ve yemek hizmetleri; bilgisayar, faks, fotokopi gibi teknolojik ürünlerin bakım ve onarımı gibi işlerde, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen üçüncü ayın sonunu geçmemek üzere gelecek yıllara yaygın yüklenme imkânı getirilerek hizmetlerin etkili, verimli ve ekonomik olarak sunulması imkânı getirilmektedir.

Madde 52: Madde ile bir taraftan özel idarelerin hizmetlerini daha etkili, verimli ve ekonomik şartlarda sunmasına ve kaynak yaratmalarına yardımcı olmak amacıyla sermaye ortaklığı kurmasına izin verilmekte; diğer taraftan kurulacak ortaklığın özel idarenin görev alanıyla ilgili olması şartı getirilerek şirket kuruluşunun disiplin altına alınması ve özel idarelerin haksız rekabete yol açmalarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Madde 64: İl özel idaresi hizmetlerinin yeni kamu yönetimi modeline göre yapılabilmesi için diğer kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli çalışması ve karşılıklı kaynak aktarımında bulunulması bu madde ile düzenlenmiştir.

Madde 65: Sosyal hizmetlerin verimli ve etkin yapılabilmesi için gönüllü kişilerin bu hizmetlere katılması sağlanmalıdır.

Madde 70: Bu Kanun ile özel idarelere verilen yetkilerin etkili bir şekilde kullanımını temin, hizmetlerin halkın ihtiyaç ve taleplerine uygun olarak sunumunu sağlama, görev ve

yetki uyuşmazlıklarını önleme amacıyla maddede sayılan kanunların, İl Özel İdareleri Kanunu ile düzenlenen hususlara aykırı hükümlerinin özel idareler bakımından uygulanmayacağı hüküm altına alınmaktadır.