• Sonuç bulunamadı

İhtirazı Kayıt Konulup Konulamayacağı

2.2 İbra Sözleşmesinin Geçerliliği

2.2.3 İbra Sözleşmesinin Geçerliliğine İlişkin Haller

2.2.3.3 İhtirazı Kayıt Konulup Konulamayacağı

İhtirazi kayıt, bir hakkın bir kısmının ya da tamamının saklı tutulduğuna ilişkin bir çekince olarak ifade edilebilir. Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce çalışma hayatında işçiler ibraname imzalayacakları sırada üzerinde yeterince düşünemedikleri için ya da ibraname içeriğinin yeterince net olmaması yüzünden çoğu zaman bu şekilde bir çekince koyma yoluna gitmişlerdir. Bu çekince ibraname konusu alacağın tamamına veya bir kısmına ilişkin olduğu gibi fazlaya ilişkin alacaklara yönelik de olabilmektedir. Örneğin; “fazlaya ilişkin haklarım saklıdır”, “kıdem tazminatı alacağım hariçtir”, “ücret alacağım dışındaki diğer tüm haklar için geçerlidir” vb. şeklinde ihtirazi kayıtlar ileri sürüldüğü görülmektedir. Bu durum da göstermektedir ki, ibra konusu olan alacaklar yeterli açıklıktan uzaktır. İhtirazi kayıt içeren ve tür, miktar vb. yönlerden açıklıktan uzak bulunan bu şekildeki ibranameler Yargıtay tarafından geçersiz kabul edilmiştir278. Gerçekten bir kararında yüksek mahkeme

“…Davacının imzasını taşıyan 08.02.2002 tarihli ibranamede davaya konu hakların ödendiği belirtilmişse de, davacı işçi “dava ve itirazlarım saklı kalmak kaydıyla” sözcüklerini eklemek suretiyle ibranameyi imzalamıştır. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre ihtirazi kayıtla imzalanan ibranamenin borcu sona erdirdiğinden söz edilemez…” şeklinde görüş belirtmiştir279. Görüldüğü üzere yüksek mahkeme ihtirazi kayıt içeren ibranameleri

278 Özdemir, İbraname Uygulamaları, s.37; Özcan/Ocak, s.36.

279 9.HD. E:2005/24106, K:2005/37492 (Karar için bkz. Çil,İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.180). Aynı

yönde 9.HD. 22.06.2006, E:2006/180, K:2006/18361 (Karar için bkz. Çil,İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B.,

s.175); 9.HD. 31.05.2006, E:2006/35134, K:2006/15857 (Karar için bkz. Çil,İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2.

B., s.175); 9.HD. 24.05.2006, E:2006/34848, K:2006/15259 (Karar için bkz. Çil,İş Hukukunda İbra Sözleşmesi,

2. B., s.175); 9.HD. 27.10.2005, E:2005/5296, K:2005/34816 (Karar için bkz. Çil, İş Hukukunda İbra

Sözleşmesi, 3. B., s.230); 9.HD. 30.03.2005, E:2005/3781, K:2005/10917 (Karar için bkz. Çil, İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.181); 9.HD. 26.05.2004, E:2003/20394, K:2004/12580 (Karar için bkz. Çil, İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.185); 9.HD. 25.03.2004, E:2003/15306, K:2004/6051 (Karar için bkz. Çil,

geçersiz saymış ve buna bağlı olarak ibraname konusu alacakların davacı işçi tarafından talep edilebileceğini kabul etmiştir. Nitekim bir kararında yüksek mahkeme, fazla çalışma ücretine ilişkin ihtirazi kayıt konularak imzalanan ibranameyi geçersiz saymış ve söz konusu fazla çalışma ücretinin kabulü yönünde karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararında “…Davacının fazla çalışma ücret isteği mahkemece ibranameye dayanılmak sureti ile reddedilmiştir. Ancak, ibraname altında davacı fazlaya dair haklarını saklı tuttuğunu beyan etmiştir. Bu ihtirazi kayda rağmen davacının fazla çalışma isteğinin kabulü yerine reddi hatalı bulunduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” şeklinde görüş belirtmiştir280.

Yargıtay ayrıca, ibranamede yer alan ihtirazi kaydın, konulduğu alacağa ilişkin faizi de kapsadığını kabul etmiştir. Önüne gelen uyuşmazlıkta “…Dosyaya ibraz edilen ve davacı imzasını taşıyan ibranamede davacı fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarını saklı tuttuğundan, davacının kıdem tazminat gecikme faiz isteğinin bilirkişi hesap raporu ile birlikte değerlendirmeye tabi tutularak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar vermiştir281. Dolayısıyla ihtirazi

kayıt konulan alacak ile birlikte o alacağa ilişkin varsa faiz de işçi tarafından talep edilebilecektir. Bunun, işçinin korunması ilkesiyle de bağdaştığı söylenebilecektir. Hatta bir kararında Yargıtay, bir kısmı ödenmiş ve kalanı taksitlere bölünmüş kıdem tazminatı ödemesi hakkında, her taksit için faize ilişkin ihtirazi kayıt konulmasına gerek olmadığını belirtmiştir282.

İbra müessesesinin mevzuatta yer almadığı dönemde yüksek mahkeme tarafından benimsenen bu görüşün, işçiyi koruyucu nitelikte olması açısından yerinde bir uygulama İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.186); 9.HD. 04.03.2004, E:2003/15072, K:2004/4173 (Karar için bkz.

Çil,İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.186); 9.HD. 02.01.2004, E:2003/23486, K:2004/533 (Karar için bkz.

Çil,İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.187); 9.HD. 09.03.1976, E:1976/1958, K:1976/975 (Karar için bkz.

Çil, İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 3. B., s.231); 9. HD. 22.03.2007, E:2006/22097, K:2007/8205 (Karar için

bkz. Çalışma ve Toplum, 2007/4, S.15, s.305); 9. HD. 18.02.1976, E:33775, K:6467 (Karar için bkz. Çenberci, s.1219); 9. HD. 04.11.2010, 40032/31666 E.K. (Karar için bkz. Özcan/Ocak, s.88)

280 9.HD. 22.03.2006, E:2006/28158, K:2006/7222 (Karar için bkz. Çil, İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 3. B., s.230).

281 9.HD. 27.01.2005, E:2004/27150, K:2005/1552 (Karar için bkz. Çil, İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.181). Aynı yönde 9.HD. 19.12.2005, E:2005/14259, K:2005/39785 (Karar için bkz. Çil, İş Hukukunda İbra

Sözleşmesi, 2. B., s.179); HGK. 03.02.1999, E:1999/9–35, K:1999/54 (Karar için bkz. Çil, İş Hukukunda İbra

Sözleşmesi, 2. B., s.179).

282 “…Dairemizin ve YHGK’nun uygulamalarına göre taksitle ödemelerde her ödeme sırasında faize ilişkin ihtirazi kayıt konulmasına gerek yoktur. Taksitlerin tamamı ödenmeden dava açılması veya son taksit ödeninceye kadar ihtirazi kayıt konulması yeterlidir. Bu durumda akdin feshi tarihinde davacının verdiği ibranamede faize ilişkin ihtirazi kayıt koymamış olması faiz alacağını dava etmesini engellemez…”, 9.HD. 29.11.1994, E:1994/12478, K:1994/16918 (Karar için bkz. Çil,İş Hukukunda İbra Sözleşmesi, 2. B., s.197).

olduğu belirtilmelidir. Zira ibranamenin ihtirazi kayıt içermesi bir bakıma, gerekli açıklıktan uzak bir ibraname anlamına gelmektedir. Bu ise özellikle işçi açısından çok sakıncalı bir durumdur. Zira irade gösterdiğinden başkaca veya fazlaca bir hakkını kaybetmesi sonucunu doğurabilecek böyle bir ibranamenin işçi açısından ne derece önemli ve potansiyel bir tehlike arz ettiği aşikârdır.

Uygulamada yaşanan sorunlar ve Yargıtay’ın bu durum karşısındaki uygulamalarını göz önünde tutan kanun koyucu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda getirmiş olduğu yeni düzenlemeyle büyük ölçüde bu sorunu aşacaktır. İbra sözleşmesi konusunda getirilen sıkı şekil şartları bunun göstergesidir. Özellikle ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi gerektiğine ilişkin düzenleme karşısında ihtirazi kayıt içeren ibraname hazırlanması engellenmek istenmiştir. Çünkü ibra edilmek istenen alacak, ibranamede kuşkuya yer vermeyecek derecede açıkça gösterileceği için ihtirazi kayıt konulmasına gerek kalmayacaktır. Nitekim ihtirazi kayıt konulmak istenmesinin sebebi esasında, yeterli açıklıktan uzak bir ibranameye netlik ve açıklık kazandırılmak istenmesidir. Türk Borçlar Kanunu’nun yeni düzenlemesi karşısında ise bu sorunun işin başında çözüme kavuşturulduğu görülmektedir.