• Sonuç bulunamadı

İşlem Denetçisinin Cezalandırılması

İŞLEM DENETÇİSİNİN YAPACACAĞI İŞLER VE SORUMLULUĞU

4.3. İşlem Denetçisinin Sorumluluğu Ve Cezalandırılması 1 Sorumluluk Kavramları

4.3.6. İşlem Denetçisinin Cezalandırılması

İşlem denetçisi kusurlu işlemlerinden dolayı Türk Ticaret Kanununda veya diğer kanunlarda çeşitli cezalar öngörülmüştür.

4.3.6.1. Gerçeğe Aykırı İşlem Denetçisi Raporu Düzenleme 324

İşlem denetçisinin 6102 sayılı yasanın Türk ticaret kanun 351. Maddesinde yazılı hükümlere aykırı şekilde rapor düzenlemesi durumunda aynı 562. maddesinin 5. fıkrası uyarınca üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır.

Bu duruma göre işlem denetçisinin düzenleyeceği tüm raporlar için 351.325 maddeye atıfta bulunulduğuna göre işlem denetçisi şirket kuruluşu, birleşmesi, bölünmesi, tür değiştirmesi ve diğer düzenleyeceği raporlarda yasa ya aykırı aykırı rapor düzenlemesi ve ilgililerin bundan zarar görmesi sonucu işlem denetçisi adli para cezası alabilecektir.

3236102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 14.02.2011 Tarih ve 27846 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır.

3246102 sayılı Türk ticaret kanununun 351. maddesi “ Şirketin kuruluşuna ilişkin denetleme raporu bir veya birkaç işlem denetçisi tarafından verilir. İşlem denetçisi kuruluş raporunda, payların tamamının taahhüt edildiğini; kanunda veya esas sözleşmede öngörülmüş bulunan pay bedellerinin en az tutarlarının kanuna uygun olarak bankaya yatırıldığını; buna ilişkin banka mektubunun kuruluş belgeleri arasında yer aldığını; bu yükümlülüğün herhangi bir şekilde dolanıldığına ilişkin bir belirti bulunmadığını; ayni sermaye ve devralınan ayınlar için mahkemece atanan bilirkişilerce değerleme yapıldığını, mahkemece bir kararla onaylanan raporun dosyaya sunulduğunu; kurucu menfaatlerinin kanuna uygun olduğunu; kurucular beyanı ile ilgili açık bir uygunsuzluğun, aşırı değerlemenin, işlemlerde görünür bir yolsuzluğun bulunmadığını ve diğer kuruluş belgelerinin mevcut olduğunu, gerekli noter onaylarının ve izinlerin alındığını gerekçeleriyle ve hesap verme ilkesinin gereklerine uygun olarak açıklar.”

181

4.3.6.2. Belgelerin ve Beyanların Kanuna Aykırı Olması

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 549. maddesi, sermaye şirketlerde, “şirketin kuruluşu, sermayesinin artırılması ve azaltılması ile birleşme, bölünme, tür değiştirme ve menkul kıymet çıkarma gibi işlemlerle ilgili belgelerin, izahnamelerin, taahhütlerin, beyanların ve garantilerin yanlış, hileli, sahte, gerçeğe aykırı olmasından, gerçeğin saklanmış bulunmasından ve diğer kanuna aykırılıklardan” doğan zararlardan belgeleri düzenleyenlerin veya beyanları yapanların ve kusurlarının varlığı hâlinde bunlara katılanların, sorumlu olacağını öngörmektedir. Anılan hukuki sorumluluk yanında, aynı kanunu 562. maddesinin 8. fıkrasında “Kanunun 549'uncu maddesine aykırı hareket edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar”. denilmektedir.

Bu durumda işlem denetçisinin sorumluluğu görevi ile ilgili olup ilgili bilgi belgelerinin mesleki uzmanlığına ve mesleki özen ve titizliğine göre denetimi yapması sonucu, hile sahte ve belge veya gerçeğe aykırılığı tespit edemediği ortaya koyması gerekmektedir.

4.3.6.3. Sermaye Hakkında Yanlış Beyanda Bulunma 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 550. Maddesinde;

“ Sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusurlu olmaları şartıyla, şirket yetkilileri, bu payları üstlenmiş kabul edilirler ve payların karşılıkları ile zararı faiziyle birlikte müteselsilen öderler. Sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilen ve buna onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan sorumludurlar.”şeklinde düzenleme yaparak sermaye taahhüdü ve ödemesi hakkında yaptırım öngörmektedir. Bunun yanında sermayeye ilişkin raporlarda gerçeği aykırı olarak sermaye taahhüdü veya ödeme yeterliliği hakkında aldatıcı yanlış beyanlara onay veren işlem denetçisi hakkında üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılması hüküm altına alınmıştır.

4.3.6.4. Sır Saklama Yükümlüğünde Ceza

182

işletme sırlarını izinsiz olarak kullanamazlar. Kasten veya ihmal ile yükümlerini ihlal edenler şirkete ve zarar verdikleri takdirde bağlı şirketlere karşı sorumludurlar. Zarar veren kişi birden fazla ise sorumluluk müteselsildir.

Sırların kullanımı izinsiz olarak yerine getirmeleri durumunda ihmali bulunan kişiler hakkında, verdikleri zarar sebebiyle, her bir denetim için yüzbin Türk Lirasına, pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde ise üçyüzbin Türk Lirasına kadar tazminata hükmedilmesi hüküm altına alınmıştır.

İhmalleriyle zarara sebebiyet veren kişilere ilişkin bu sınırlama denetime birden çok kişinin katılmış veya birden çok sorumluluk doğurucu eylemin gerçekleştirilmiş olması hâlinde uygulandığı gibi, katılanlardan bazılarının kasıtlı hareket etmiş olmaları durumunda da geçerlidir.

Yine bu hükme ilave olarak 527. Maddede ise, “Görevi dolayısıyla incelemesine sunulan defter ve belgeleri inceleyenlerin, elde ettikleri veya verilen bilgilerden öğrendikleri iş ve işletme sırlarını açıklamaları yasaktır. Şeklinde düzenleme yapmış olup bu düzenlemeye aykırı hareket ise Türk ceza kanunun 239. Maddesi hükümlerine göre cezalandırılacağı hüküm altına alınmış bulunmakladır.

Türk ceza kanunun 239. Maddesi hükümleri şu şekildedir;

 Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikâyet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi hâlinde de bu fıkraya göre cezaya hükmolunur.  Birinci fıkra hükümleri, fennî keşif ve buluşları veya sınaî uygulamaya

ilişkin bilgiler hakkında da uygulanır.

 Bu sırlar, Türkiye'de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu hâlde şikâyet koşulu aranmaz.