• Sonuç bulunamadı

3.2. İş Stresine Neden Olan Faktörler

3.2.1. İş İle İlgili Olan Stres Kaynakları

Çalışanın yaptığı iş ile ilgili olarak strese yol açan faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:

a) Mesleki Farklılıklar

Stressiz iş ya da meslek olmamakla birlikte yapılan işlerin ya da kişilerin mesleklerinin stres düzeyleri birbirinden farklıdır. Çalışanların işleri üzerinde kontrol olanağının az olduğu durumlarda stres düzeyi yüksektir (Balcı, 2000: 11). Amerikan Stres Enstitüsünün yaptığı araştırma sonucunda çeşitli nedenlerle insanların hayat sürelerini kısaltma olasılığı olan iş grupları şu şekilde sıralanmıştır (Güler vd., 2001: 16):

 Günlük hayat problemleri ile etkili bir şekilde başa çıkmayı zorlaştırdığı için hayat süresini kısaltma olasılığı bulunan iş grupları: polislik, öğretmenlik, hava kontrol memurluğu,

 İş üzerinde yeterli kontrol olanağı tanımaması nedeniyle hayat süresini kısaltma riski taşıyan iş grupları: telefon operatörlüğü, kasiyerlik, sekreterlik, danışma ve şikayet servisi memurluğu,

 Fiziki şartların ağırlığından dolayı yaşam süresini kısaltma ihtimali olan iş grupları: maden işçiliği, gürültülü ve tozlu kavşaklarda trafik polisliği, havasız yerlerde yapılan işçilik,

 Zaman baskısı, rekabet ve riskle oynamayı gerektiren iş grupları.

Yukarıda sayılan iş gruplarının yanı sıra düşük seviyede strese maruz kalan meslekler arasında ise tarım işçisi, sanatkar, profesör, personel işçisi, ağır makine operatörü bulunmaktadır (Balcı, 2000: 11).

b) Yönetsel Görevler

Bir örgütte yönetici pozisyonunda bulunan kişiler, sorumluluğundaki görevler ve kişiler nedeniyle stres altındadırlar. Ancak yapılan çalışmalarda orta düzey yöneticilerle üst düzey yöneticiler arasında stres düzeyi açısından önemli farklar bulunmuştur.

Bundan on yıl öncesine kadar iş yaşamı ile ilgili yapılan stres araştırmalarında üst düzey yöneticileri “iş yaşamının zavallı kurbanları” ya da “hayatlarını şirketlerine adamış ve kendilerini bekleyen ölüme koşan fedailer” olarak görülürken zamanla yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen verilere göre durum, sanıldığı gibi değildir. Araştırma sonuçlarında üst düzey yöneticilerin çoğunluğu, içinde yaşadıkları bütün zorluklara rağmen sağlık açısından mükemmel durumda çıkmışlardır. Buna karşılık araştırma sonuçlarına göre kendilerini şirketlere adamış asıl kurbanların ise “orta düzey yöneticiler” olduğu görülmüştür. Çünkü üst düzey yöneticiler kendi koydukları kurallar çerçevesinde serbest hareket etme imkanına sahip olmalarına karşılık, orta düzey yöneticiler çoğu kez üst yönetimin baskısı ile alt kademenin direnci arasında sıkışıp kalmaktadırlar (Baltaş ve Baltaş, 1993: 74). Bu nedenle de yönetsel görevleri nedeniyle stresi en çok hisseden kademe orta düzey yöneticilerdir.

c) İş Yükü

Çalışanların mevcut iş yükü de strese neden olabilecek faktörlerden bir tanesidir. Aşırı çalışma ya da hiç çalışmama strese neden olabilmektedir. Pek çok

örgütte işin yapılışı esnasında çalışanlar devamlı meşguldürler. Gezinmeye, dinlenmeye, konuşmaya bile vakitleri yoktur. Özellikle çalışanların yaptıkları işe uygun nitelikleri yoksa bu büyük bir stres kaynağıdır (Güler vd., 2001: 19).

Stresin kaynaklarından biri olan iş yükünü iki şekilde ele alabiliriz. Bunlar niceliksel ve niteliksel iş yüküdür. Bu iki iş yükünün de hem yüksek hem de düşük seviyesi söz konusu olabilmektedir. Niceliksel iş yükünün yüksek olması, çalışanların belli bir zaman diliminde yapabildiklerinden daha fazla çalışmalarının istenmesi durumunda söz konusu olmaktadır. Niteliksel iş yükünün yüksek olması ise verilen işin yapılması için gerekli olan becerilere ve yeteneklere çalışanın sahip olmaması durumunda ortaya çıkmaktadır. Strese neden olabilecek bu iki durumun dışında niteliksel ve niceliksel iş yükünün düşük olması da söz konusu olabilmektedir. Düşük niceliksel iş yükü yapılacak işin çok az olması demek olup çalışanlarda can sıkıntısına yol açan bir durumdur. Niteliksel iş yükünün düşük olması ise zihinsel uyaranların düşük olması yani rutin olan, tekrarlayan işlerin yapılması gibi durumları ifade etmektedir (Greenberg ve Baron, 2000: 228-229).

Şekil -3.1: İş Yükü, Stres ve Performans İlişkisi

Yüksek Performans

Optimal

İş Yükü

Can sıkıntısı Yüksek Enerji Kaygı

Düşük İlgisizlik Yüksek Motivasyon Endişe

İş Yükü

Düşük Yüksek

Şekilden de anlaşılacağı üzere hem niteliksel hem de niceliksel iş yükünün optimal olması örgütler ve çalışanlar açısından arzu edilen bir durumdur. Aksi durumlar kaygı, endişe ya da can sıkıntısı, ilgisizlik gibi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu da örgütler açısından beklenmedik problemlere yol açabilir (Moorhead ve Griffin, 2001: 228).

Genellikle niceliksel ve niteliksel iş yükünün fazla olmasının düşük olmasına oranla çalışanların stres düzeylerinde daha fazla bir artışa sebep olduğunun düşünülmesi nedeniyle örgütler çoğunlukla aşırı iş yükü konusu üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Ancak niceliksel ve niteliksel iş yükünün düşük olmasının da hem çalışanlar hem de örgüt açısından önemli sonuçlar doğurabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir.

d) Fazla Mesai ve Vardiyalı Çalışma Düzeni

Geleneksel çalışma saatleri dışında çalışma durumunda kalmak örgütlerde iş stresine neden olan faktörlerden birisidir. Günün iki ya da üç vardiyaya bölünmesi özellikle Birinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde de özellikle çelik, petrokimya gibi endüstrilerde de kullandıkları teknoloji ve işlerinin doğası gereği vardiyalı çalışma düzeni bir zorunluluk haline gelmiştir (Yılmaz ve Ekici, 2006: 35). Bu sistemde örgütteki çalışma süreleri 24 saat içine yayılır ve çalışma saatleri periyodik olarak değiştirilir. Ancak bu sistem her ne kadar örgütlerin üretim kapasitelerini arttırma amaçlı da olsa çalışanların uyku düzenlerinde problemlere neden olabilmekte ve buna bağlı olarak da stres, depresyon gibi fiziksel ve ruhsal komplikasyonlar meydana gelebilmektedir (Soysal, 2009: 22).

Yapılan araştırmalarda insan fizyolojisine en uygun çalışma süresinin günlük azami 7,5 saat olduğu saptanmıştır. Bu doğrultuda çalışma sürelerinin uzatılarak ya da mola süreleri kısaltılarak çalışanlara fazla mesai yaptırmak iş kazalarına davetiye çıkarabilmektedir. Gerekli planlama yapılmadan ve çalışanların sosyal ve kültürel ihtiyaçları dikkate alınmadan fazla mesai yaptırılması halinde iş verimi ve çalışma saatleri arasındaki denge bozulur ve çalışanlarda yorgunlukla birlikte stres durumu ortaya çıkar. Bu durum da etkin ve verimli çalışmayı engelleyerek fazla mesai ile varılmak istenen amaçtan uzaklaşılmasına neden olur (Soysal, 2009: 22).

e) İşte Tehlike Unsurunun Varlığı

Örgütlerde strese neden olan önemli faktörlerden bir diğeri ise yapılan işin çalışan için tehlike unsuru içerip içermediğidir. Madencilik, metalurji, havacılık gibi bazı iş kolları çalışanın hayatını tehlikeye sokabilecek tehdit unsurları içermektedir. Yaralanma, radyasyona ya da ölümcül virüslere maruz kalma gibi olasılıkların var olduğu iş kollarında çalışanların üzerinde önemli ölçüde bir stres ve tedirginlik olmaktadır. Bu nedenle de bu tarz işlerde çalışanlar devamlı korku ve gerilim içerisinde oldukları için ilgi ve dikkatlerini tam olarak işe yönlendirmek zorunda kalırlar. Bu durum da çalışanların stres düzeylerini artırmanın yanında diğer çalışanlara oranla daha çok yorulmalarına neden olmaktadır (Yılmaz ve Ekici, 2006: 36).