• Sonuç bulunamadı

2.2. Elmalı Kazası’nda Müslim-Gayrimüslim İlişkileri

2.2.1. Hukukî Alanda Müslim-Gayrimüslim İlişkileri

Gayrimüslimler birçok davada kendi cemaat mahkemeleri yerine şer‘î mahkemeleri tercih etmişlerdir. Bunun temelinde Devlet’e ve onun sistemine olan güven duygusu yatıyor olabilir. Nitekim kendi aralarındaki davaların bile kimi zaman şer‘î veya bidayet mahkemelerine hatta merkez kazadaki mahkemelere taşındığı görülmüştür. Örneğin Elmalı Kazası sakinlerinden ve Ermeni milletinden Serkis oğlu Kikork, yine aynı kaza ve milletten bulunan Yorgancıoğlu Karabet’in “Kikork marhasa değildir, vekildir” şeklindeki ifadesini kendisine hakaret kabul etmiş ve Elmalı Bidayet Mahkemesi’ne başvurmuştur. Mahkeme bu sözün hakaret kabul edilebilecek bir söz olmadığına hükmetmiş ve Karabet için beraat kararı ile birlikte 90 kuruşluk mahkeme masraflarının da davacıdan alınmasına karar vermiştir. Buradan verilen beraat sonucunu kabul etmeyen Kikork, Antalya İstinaf Mahkemesi’ne müracaatta bulunmuş,

720 Ayrıntılı bilgi için çalışmanın “Kaza Meclisi” başlıklı kısmına bakınız. 721 Kenanoğlu, a.g.t., s.375-376.

722

BOA., İ.AZN., 2/21, (14 Safer 1310-7 Eylül 1892); BOA., ŞD., 2599/26, (14 Safer 1310-7 Eylül 1892); BOA., BEO., 126/9409, (30 Cemâziye’l-evvel 1310-20 Aralık 1892).

ancak burada da sonuç değişmediği gibi 150 kuruşluk ilam cezasının da davacı Kikork tarafından ödenmesi karara bağlanmıştır.723

Alacak meseleleri gibi vasi ve vekil tayini gibi işlemlerde de gayrimüslimler şer‘î mahkemelere başvurmuşlardır. Mesela Elmalı Kazası sakinlerinden Hoca Matoz’da bulunan işret akçesini alamamasından dolayı kaza mahkemesine başvuran Tiryaki isimli gayrimüslim, kaza hakiminin verdiği hükmün kendisini tatmin etmemesi üzerine Teke Sancağı Mutasarrıfı Osman Paşa’ya şikayette bulunmuş ve bin kuruş işret akçesinin tarafına teslim edilmesini sağlamıştır.724

Antalya Kazası Makbule Rum Mahallesi sakinlerinden ve Osmanlı tebaasının Rum milletinden olan Arslan Bali kızı Marya Hatun, Elmalı Kazası Karyağdı Mahallesi’nde bulunan altı ahır olan iki katlı mülkünü satışa çıkarmak için Elmalı’da misafir olarak bulunan eşi Hacı Hıristo oğlu Krasiyo Yelosi’yi vekil tayin etmiş ve bunu şer‘î mahkemede onaylatmıştır.725

Diğer bir örnekte Elmalı Kazası’da ikamet eden İvazoğlu Hayrabet’in kaza dışına çıktığı bir sırada babası müteveffa Hacador’un alacaklılarından bazılarının emlakını düşük fiyat üzerinden zapt ettiklerini ve bu durumun Hacador’un varislerini rencide ettiğini dile getiren davacı, olayın mahallî şer‘î mahkemesinde görülmesini İstanbul Ermeni Patriği İvan ile Ermeni Millet Meclisi’nin onayı doğrultusunda talep etmiş ve sonuçta Antalya Kaymakamlığı’na gerekenin yapılması için emirname yazılmıştır726

.

Elmalı’da genellikle davalara vekil atamalarında aynı millete tabi kişilerin birbirini vekil tayin ettikleri görülürken, farklı milletlere mensup tebaadan da vekil tayin edildiği görülmektedir. Ermeni Mahallesi’nde ikamet eden Manasyan oğlu tüccar Nikovi Ağa, Elmalı Kazası idare meclisince müzayede ile iltizama verilecek kura aşarı için Tahtamescid Mahallesi’nden Hacı Mehmed Ağa’yı vekil tayin etmiştir.727

1854 yılında Elmalı Kazası eski müdürü Murad Ağa, Fransalı Civan Batista Vitalis isimli tüccardan 6 kilesi 80’er kuruştan 6 bin kile yayla hıntası teslim etmeyi kontrat imzalayarak taahhüt etmişse de peşin 20 bin kuruşu alıp ürünü teslim etmediği gibi kayıplara karışmıştır. Bunun üzerine mağdur olduğunu dile getirerek dava açan tüccar, imzalanan kontrat ve ticaret usulünce söz konusu zararının borçlu veya kefili tarafından karşılanmasını talep etmiştir.

723 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1176, 163/81, (17 Zilkade 1303-17 Ağustos 1886).

724 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1152, 7/33, (Gurre-i Muharrem 1250-10/19 Mayıs 1834).

725

BOA., MŞH.ŞSC.d., 1163, 103/199, (22 Cemâziye’l-âhır 1322-3 Eylül 1904).

726 BOA., HR.MKT., 100/93, (18 Cemâziye’l-evvel 1271-6 Şubat 1855).

727 BOA., MŞH.ŞSC.d., 1245, 70/193, (15 Şaban 1331-20 Temmuz 1913); Yine Elmalı Kazası’nın Karyağdı

Mahallesi’nden ve Osmanlı tebaasının Rum milletinden olan Hacı Yorgi, Burdur’da kendisine ait sarraf dükkanının talibine satılması için Burdur’da ikamet eden iplik tüccarından ve Ermeni milletinden Haci Lagi Efendi’yi vekil tayin etmiştir, bkz. BOA., MŞH.ŞSC.d., 1245,78/207, (13 Ramazan 1331-16 Ağustos 1913).

Fransa Nezareti’nin de olaya dahil olup ısrar etmesi üzerine Murat Ağa’nın nerede ise buldurularak dava için İstanbul’a gönderilmesi hususunda Hükümet tarafından Konya Vilayeti ile Elmalı Kazası’na emirname gönderilmiştir.728

Osmanlı Devleti, kendi tebaası olan gayrimüslim halkın yaşadıkları müddetçe hukuklarını koruduğu gibi ölümleriyle beraber geride kalan ailelerinin hayatlarına sıkıntı yaşamadan devam edebilmeleri için de oldukça titiz davranmıştır. Elmalı-Finike yolunun yapımında geçici çavuş olarak vazifelendirilen Hacı Agop’un görev başında iken taş altında kalarak vefat etmesi üzerine eşi ve kızlarına aylık 20’şer kuruştan toplam 100 kuruş maaş bağlanması Maliye Nezareti’nin onayıyla kabul edilmiştir.729

Yetim kalan çocuklara miras yoluyla düşen malların vasileri tarafından idare edilip çocukların reşit olmalarıyla kendilerine teslim edilmesini sağlayan eytam sandıkları730 gayrimüslimlerin yetim çocuklarını da ayırmamış ve onları da bu yolla korumuştur. Örneğin 1874 yılında Finike İskelesi’nde vefat eden Ispartalı Muyis adında bir Rum’un terekesi eytam sandığına aktarılarak varislerine mektup gönderilmiştir.731

Gayrimüslim tebaanın haklarını koruyup kollayan Devlet, gayrimüslim tebaadan kaynaklanan uygunsuz bir durumun cereyan etmesi üzerine de gerekeni yapmaktan çekinmemiştir. Örneğin Elmalı Kazası’nda ikamet eden Ermeni rahibi Ovannes ile Papazoğlu’nun zevcesi Ester ve Amasyalının kızı Tukuhi’nin yolsuz ve uygunsuz hareketlerinden dolayı cezalandırılmalarına karar verilmiş, rahibin Ankara’daki Ermeni Manastırı’na, Ester’in memleketi olan Burdur Kazası’na ve Tukuhi’nin ise eşinin bulunduğu Beşkaza tarafına sürülmelerine hükmedilmiş ve ilgili emirname Antalya Kaymakamlığı’na gönderilmiştir. Özellikle ruhban sınıfından olanların işledikleri suçlara yaygın olarak manastırbent cezası verilmesine rağmen732

devreye giren Ermeni Patrikliği ve Ermeni Milleti Meclisi’nin çabalarıyla Ankara’ya ıslah amacıyla gönderilmiş bulunan Rahip Ovannes’in affedilmesine yönelik ricalar sonuç vermiş ve rahibin sürgün hayatı kısa sürmüştür.733

XIX. yüzyılın ortalarına kadar nispeten sakin geçen bir dönemin ardından yüzyıl sonlarına doğru kimi zaman Müslüman ahali ile gayrimüslim ahali arasında gerginlikler de yaşanmıştır. 1894 yılında Elmalı Kazası ahalisinden Süleyman Ağazade İdris Ağa, Serdarzade Hacı

728 BOA., HR.MKT., 95/32, (21 Rebi’ü’l-evvel 1271-12 Aralık 1854).

729 BOA., BEO., 1606/120386, (12 Ramazan 1318-3 Ocak 1901).

730 Osmanlı’da eytam sandıkları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Mehmet Çanlı, “Eytam İdaresi ve Sandıklar

(1851-1926)”, Türkler, c.14, YTY, Ankara, 2012, s.57-73.

731 Ekiz, a.g.e., s.60. 732 Kenanoğlu, a.g.t., s.316.

733 BOA., HR.SYS., 2821/24, (29 Şaban 1269-7 Haziran 1853); BOA., HR.SYS., 2821/26, (31 Mayıs 1854);

BOA., HR.MKT., 60/28, (12 Şaban 1269-11 Mayıs 1853); BOA., HR.SYS., 2821/27, (29 Şaban 1269-7

Hüseyin Ağa ve Salih Ağazade Mustafa Efendi, Rum milletinden Sava Yovanidas’ın Salih Ağazade Mustafa’dan alacağını talep etmesi üzerine çarşı ortasında “dini yok imansız kafirler ne için İslam’a karşı geliyorlar” diyerek aşağılamada bulunmuş ve Sava Yovanidas’ı darp etmişlerdir. Bunun üzerine Sava Yovanidas, din hürriyetinin yerine getirilmesi adına mahkemeye başvurmakla kalmamış, Teke Mutasarrıflığı’na ve Antalya’da bulunan Fransa ile Yunan Konsoloslarına da telgrafla müracaatta bulunmuştur. Kaza ruhanî reisi olan Nikola’nın durumu Isparta Metropolitliği’ne aktarması durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir.734

Mahkeme sonucu üç davalı da nakdî cezaya çarptırılmakla birlikte olayın bu kadar büyütülmesinin nedeni de araştırılmaya başlanmıştır. Yapılan tahkikat sonucu Antalyalı olup Finike’de ticaretle uğraşan Rum milletinden Dimitri adlı şahsın uşağı olduğu öğrenilen Sava Yovanidas ile Kaza Ruhani Reisi bulunan Nikola’nın fesat ehli oldukları tespit edilmiş ve onlara bunu yaptıranların olduğu düşünülmekle söz konusu bu fesatçıların kimler olduğu bulunamamıştır. Kaza müdürü ve naibinin de ifadeleri sonucu söz konusu telgrafın, Elmalı Kazası Telgraf memuru Ali Mukbil Efendi tarafından kendilerine gösterilmeden çekildiği anlaşılmış, sonuçta Sava Yovanidas ile kaza ruhanî reisi Nikola ve telgraf memuru Ali Mukbil Efendi’nin bu defalık azarlama ve tedib cezalarına çarptırılmalarına karar verilmiştir.735

1897 yılında bu defa Antalya ve Elmalı’daki Müslümanların, paskalya günü Rumları tehdit ve huzursuz ettiği hatta Elmalı’daki Ortodoks Kilisesi’nin yakılarak Kalamaki’de silahlı bir grup Müslüman’ın Rumlara hücum ettiği yönünde Fransa ve İngiltere Konsoloslarına ulaştırıldığı iddia edilen telgrafların doğruluğu Hükümet tarafından Hariciye Nezareti’ne sorulmuştur. Tahkikat sonucu Teke Mutasarrıflığı ve Konya Valiliği böyle bir olayın gerçekleşmediğini ve böyle bir telgrafın çekilmediğini tespit etmekle, bu tür haberlerin yalan ve yanlış olduğunu, bölgede asayişe özen gösterildiğini vurgulamışlardır.736

Elmalı’da gayrimüslimlerin hukukî anlamda kendi aralarında ve Müslümanlarla olan ilişkileri adil bir şekilde çözülmeye çalışılmış tarafların mağduriyetlerinin önlenmesine gayret gösterilmiştir.

734 BOA., BEO., 465/34830, (25 Ramazan 1311-1 Nisan 1894).

735 BOA., DH.MKT., 276/5, (24 Safer 1312-27 Ağustos 1894); BOA., BEO., 478/35806, (15 Rebi’ü’l-evvel

1312-16 Eylül 1894).

736

BOA., BEO., 951/71298, (14 Zilhicce 1314-16 Mayıs 1897); BOA., BEO., 953/71410, (19 Zilhicce