• Sonuç bulunamadı

Hristiyanların Müslümanlarla İlişkileri

D. VERİLER VE DEĞERLENDİRMELER

1. GENEL HALKIN İSLAM’A BAKIŞI

1.4. Hristiyanların Müslümanlarla İlişkileri

Katılımcılara tanıdıkları hiçbir Müslüman olup olmadığı sorulmuş ve %86.6’sı bu soruya olumlu cevap vermiştir. Sorunun devamında nereden tanıdıkları sorulduğunda ise, çok

büyük bir oranı “iş yerinden, okuldan” şeklinde cevap vermişlerdir. Bu tanışıklığın yüzeysel olduğunu çalışmamız esnasında bizzat müşahede ettik.

İş yerinde ve okullardaki tanışıklık sadece selamlaşma ve zaman zaman gerçekleşen çok kısa diyaloglardan ibarettir. Bu da birbirlerini yakından tanıma, özellikle de din gibi hassas konuları paylaşma adına yeterli değildir. Yani, İslam hakkında katılımcıların bilgi kaynağı olarak yüksek bir yüzde ile “arkadaş” şıkkını işaretlemeleri onların tanıdıkları Müslümanların daha ziyade iş ve okul çevresinden olması sebebiyle aslında sağlam bilgi kaynağı sayılmamaktadır. Bu tanışıklık çok yüzeyseldir. Sadece görebildikleri, zaman zaman dinledikleri yüzeysel bilgiler çerçevesinde malumatları vardır.

Grafik 14: Hiç Bir Müslümanla Tanışıyor musunuz?

Hiç bir Müslümanla tanışıyor musunuz?

Cevap yok 1% Hayır 12% Evet 87%

Bu arada komşuluk ilişkilerinin nasıl olduğunu öğrenme adına şunu sorduk. Tablo 10: Müslümanlarla Komşuluk İlişkileri

Müslüman bir aile sizin semtinize taşınsa tavrınız ne olur?

f %

Cevapsız 6 3.0

Yeni bir yere taşınırım 0 0.0

Çocuklarımı onlardan uzak tutarım 2 1.0

Benim için mahzuru yok 134 66.7

Onlarla hemen tanışırım 59 29.4

Toplam 201 100

Katılımcılara, Müslümanların kendilerine yakın bir yere taşındıklarındaki tavırları sorulduğunda % 66.7 gibi yüksek bir oranı bunda hiçbir mahzur görmediğini ifade etmiştir.

Bunca aleyhte doldurma, şuur altını besleme ve Müslümanları kötü gösterme gayretine rağmen bu oranın yüksek olması enteresandır. Onlarla hemen tanışırım diyenlerin oranı ise % 29.4’dür. Cevap vermekten çekinen % 3’lük küçük bir oranın yanında, bir çeşit tavır almayı ifade eden “yeni bir yere taşınırım” şıkkını hiç kimsenin işaretlememesi de oldukça anlamlıdır. Anketin bu sorusunda çıkarılacak bir netice de, Amerikalıların ilk adımı daha çok Müslümanlardan bekledikleri görülmektedir. Kendilerinin buna açık oldukları anketin 22. sorusuna verdikleri cevapları gösteren yukardaki tablodan anlaşılmaktadır.

Yine, katılımcılara Müslüman bir komşusunun kendilerini kültürel bir aktiviteye davet ettiklerinde ne yapacakları sorulmuş ve % 80.1’i bu tür programlara katılacağını belirtmiştir. Sadece % 8.5’i bu soruya olumsuz cevap verirken % 7.0’i de kararsız olduğunu ifade etmiştir. % 4.5’luk bir oran ise bu soruya cevap vermekten kaçınmıştır. Bu tablo ile hemen yukarıdaki tablo karşılaştırıldığında, katılımcıların ilk adımı yine Müslümanlardan bekledikleri, İslam’ı ve Müslümanları tanımaya açık oldukları fikri güç kazanmaktadır. Aşağırdaki tablo bunun açık bir göstergesidir.

Tablo 11: Müslüman Komşunun Davetine Katılır mısınız?

Müslüman komşunuz sizi kültürel bir programa davet etse katılır mısınız?

f % Cevapsız 9 4.5 Fikrim Yok 14 7.0 Hayır 17 8.5 Evet 161 80.1 Toplam 201 100

Bu arada Amerika’da bulunduğum birkaç yıl içinde hem kendi gözlemlerim, hem de etrafımda tecrübelerine müracaat ettiğim, yıllarca Amerika’da yaşayan Türklerden aldığım bilgiler ışığında şunu söyleyebilirim. Amerikalıların, özellikle büyük şehirlerdeki komşuluk ilişkileri yok denecek kadar zayıftır. Özellikle kiralık dairelerin bulunduğu sitelerde oturanlar hiç birbirini tanımamakta, bir birlerinin kapısını hiç çalmamaktadır. Müstakil evlerin bulunduğu mahallelerde de durum buna yakındır. Belki birbirlerini bahçeden bahçeye selamlar ama sıcak ilişkilere girmezler. Bir öğrencinin başından geçen bir hadisesi de buna örnek teşkil eder. Böyle müstakil evlerin olduğu nezih bir semtten ev kiralayan öğrenciler, bir gün komşularıyla tanışma maksadıyla ellerine bir hediye alır ve komşularının kapısını çalarlar. Komşuları, biraz da hayretle kapıyı açar. Zira bu alışılmışın dışında bir durumdur. Nihayet gençleri içeri buyur eden yaşlı komşu, “30 yıldır bu evde oturduğunu, bugüne kadar

kapısını hiçbir komşusunun çalmadığını belirtir” ve gençlere bir ilki gerçekleştirdikleri için çok teşekkür ederler.

Amerika’da, her yıl belli mevsimlerde, özellikle Türkler komşularını ziyaret ederek hediyeler verirler. Buna pekçok defa hem bizzat şahit olduk hem de iştirak ettik. Meselâ, Âşûre Günü’nde, komşulara aşure dağıtılıyor, Kurban Bayramı’nda taze et veya kavurma, Ramazan Bayramı’nda tatlı dağıtılıyor. Bu aktivitelerle, Amerikalıların hem Türk kültürü hakkında, hem de İslam hakkında bilgilendirilmeleri, kalplerinin Müslümanlara karşı yumuşaması, varsa yanlış anlamaları bir nibze de olsa tadil etmesi hedef alınmaktadır. Bu aktiviteler esnasında, pekçok Amerika’lının itirafları ile karşılaşılmıştır. Bunlardan bazıları, Müslüman komşuları olduğu için başta çok tedirgin olduklarını, ancak kendilerini tanıdıktan sonra onların ne kadar iyi insanlar olduklarını anladıklarını ifade etmişlerdir.

Teksas eyaletinde yaşanan bir başka olay da bunu destekler mahiyettedir. Bir Türk ailesi, bir apartman sitesine taşınır. Aile eğitimli, evin hanımı da tesettürlüdür. Sıcak kanlı bir eda içinde etrafıyla ilişkiye geçerler ve bir Amerikalı komşu ile samimiyet kurmayı başarırlar. Amerikalı aileyi evlerinde misafir eder, yemek ikram ederler, uzun uzun muhabbet etme imkanı bulurlar. Bu samimiyet bir müddet devam eder. Bir müddet sonra bu Türk ailenin başka bir şehre taşınması gerekir. Onlar taşındıktan sonra, site sakinlerinin toplantısında bu aile gündeme gelir. İçlerinden birileri, “burada teröristler kalıyordu, hemen haber verelim yetkililer peşlerine düşsün…” Bu esnada, Türk ailenin dostu olan komşu hemen söze girer ve büyük bir yanlışlık yaptıklarını, kendilerinin onları yakînen tanıdıklarını, evlerine girip yemek yediklerini belirterek “Onlar Türk’tü, ben onları yakinen tanıma imkanı buldum, katiyyen terörist değillerdir, büyük bir yanlış anlama var” demiş, onları büyük bir yanlış yapmaktan korumuştur.

Hasılı, Müslümanlar, aleyhlerinde çıkan bunca yanlış ve yalan haberden sonra, bazan da söylenenleri haklı çıkaracak eğitimsiz Müslümanların yanlış tavırlarından dolayı, Amerika’da büyük bir tedirginlik içinde hayat sürmektedirler. Özellikle, evin hanımı tesettürlü ise, bu tedirginlik daha da artmaktadır. Bu sebeple de, Müslümanların komşuları ile tanışma ve kendilerini tanıtma ihtiyacı vardır. Aksi halde, komşularının onları tanıma ve anlama gayretini hiç göremeyeceklerdir. Yukardaki ankette, Amerikalıların, her hangi bir davete seve seve katılacaklarını söylemeleri güzel bir husustur. Ancak, yaşanan tecrübeler, onların aslında bu işte çok da istekli değil, bilakis biraz nazlı olduklarını ortaya koymaktadır. Davete geleceklerini, tıpkı ankette ifade ettikleri gibi, sevinç içinde ifade ediyor görünseler de, çok basit bir bahane ile davete katılmayabiliyorlar, hatta bazan bahane söyleme ihtiyacı da

hissetmiyorlar. Bu hususta tatlı bir ısrar sergilemenin doğru tanınma adına faydalı olacağını düşünüyoruz.