• Sonuç bulunamadı

HRISTİYANLARIN İSLAM VE MÜSLÜMANLAR HAKKINDAKİ İZLENİMLERİ

D. VERİLER VE DEĞERLENDİRMELER

8. HRISTİYANLARIN İSLAM VE MÜSLÜMANLAR HAKKINDAKİ İZLENİMLERİ

8.1. İslam ve Müslümanlar Hakkındak İzlenimleri

Anketin son üç sorusu “açık uçlu” tabir edilen türdendir. Bunlardan ilkinde katılımcılara “İslam hakkında en çok ne sizin ilginizi çekiyor?” sorusu sorulmuştur. Bu soruya biribirinden farklı onlarca cevap verilmiştir. Bunlardan bazı dikkat çekici olanları şöyledir. Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar içinde en çok dikkati çeken, aile, sağlam aile bağları, dine adanmışlık, sağlam ve güzel ahlak, dua, Allah’a boyun eğmek gibi hususlardır. Bunun yanında; bazı katılımcılar İslam’ın en çok ilgilerini çeken kısmının sevgi, diğerlerine karşı saygı, güzel insanlar olduğunu ifade etmişlerdir. Bazı katılımcılar, hac, Ramazan, oruç, namaz, zekat, sadaka, fakirlere yardım, İslam’ın beş şartı, Hz. Muhammed (s.a.v.), Kur’an ve Sünnet gibi ibadetler ve temel değerler olduğunu belirtmişlerdir. Bazıları gündemin tesiriyle, sünnî ve şia, Müslümanların Yahudi ve Hristiyanlarla ilişkilerinin akıllarına ilk gelen şeyler olduğunu söylemişlerdir. Katılımcıların pek çoğu, İslam kelimesi ile kendini Allah’a adamış, samimi, ihlaslı, hayatını dua ekseninde geçiren, Allah’ın takdirlerine daha teslimci inanmış insanların akıllarına geldiğini beyan etmişlerdir. Bunlardan 35 yaşlarında yüksek lisans yapmış, beyaz, Amerikalı bir bayan: “Müslümanların pek çoğunun Allah’ın emirlerine boyun eğerek O’na kayıtsız şartsız itaat etmeleri Hristiyanları dahi utandıracak seviyededir” şeklinde bir yorum yapmıştır. Katılımcılardan diğer bir kısmı, ezan, Mekke’de birbirinden pekçok yönle farklı topluluğun bir araya gelmesi, dînî giyim ve mimari gibi İslam’ın dış yüzüne dair görüntüleri hatırladığını, diğer bir kısım katılımcılar, tek Tanrı,

tutku seviyesinde inanç, Allah’a hamd ve halka hizmet, insan haklarına saygı gibi konuların akla geldiğini ve ilgilerini çektiğini söylemişlerdir.

Katılımcılardan Metodist bir bayan, namaz ve kurbana işaret ederek, Müslümanların kurban etlerinin 1/3’ünü fakirlere, 1/3’ünü camilere, 1/3’ünü de kendilerine ayırdığı bilgisini veriyor. Yaşlı bir öğretmen emeklisi olan bu bayan “Halkının çoğunun Müslüman olduğu bir ülkede bulundunuz mu?” sorusuna “evet” cevabı vermiştir. Ancak ülkeyi tasrih etmemiştir.

Bir başka katılımcı, İslam’da ilgisini çeken şeylerin hac, biribirinden güzel renklerle bezenmiş camiler, Arap dili ve zekat olduğunu ifade etmiştir.

Katılımcılardan birkaç tanesi, İslam tarihi ve kültürünü ön planda zikretmiş, Müslümanların tevazusundan etkilendiklerine işaret etmişlerdir.

Ancak, bütün bunların yanında bir kaç tane katılımcı, İslam’da kadın haklarında ihlallerin olduğuna değinmiş ve kendilerinin ilk aklına gelen bu tür yanlış şeylerin olduğunu söylemişlerdir. Bu katılımcıların iki tanesi Baptist ve genç bayan olması, aleyhteki propagandalara çabuk kapılabilecek bir yaşta (18) ve kadın olmanın verdiği hislerle cevap verdikleri anlaşılmaktadır. Öte yandan, radikal bir Hristiyan grubun içinde bulunmanın da bu kanaate tesir edeceği muhakkaktır.

8.2. Katılımcıların İslam ve Müslümanlar Hakkında Merak Ettikleri Konular Açık uçlu bir diğer soruda ise, katılımcılara “İslam dini hakkında en çok neyi merak ediyorsunuz?” diye soruldu. En çok merak ettikleri mevzuların başında, intihar bombacıları, sünni-şia mezhepleri, dinin radikaller tarafından niçin kötü gösterilmesine müsade edildiği, şii ve sünnilerin arasındaki farkın Hristiyanlıktaki Katolik ve Protestanlık arasındaki fark gibi mi olduğu ve her iki grubun da Müslüman ve kardeş oldukları halde neden birbirlerini öldürdükleri, Amerikalı Müslümanların şiddeti neden daha yüksek sesle kınamadıkları, Kur’an ve Kur’anın Müslümanların günlük hayatına nasıl tesir ettiği, kadınların Allah ile ilişkileri, ibadetler, kadın hakları gibi mevzular ve neden kadınlara fazla yükleniliyor tarzında sorulardır. Bu konular içinde en çok merak ettikleri cihad ve şiddete İslam’ın gerçekten nasıl baktığıdır. Bazıları, karşılaştıkları Müslümanların gayet mütevazi ve güzel insanlar oldukları halde, dünyanın değişik yerlerinden her gün haberlere intikal eden ve terörist faaliyet olarak öne sürülen birçok hadisenin arkasında neden Müslümanların olduğunu anlayamadıklarını ifade etmektedirler.

Bunun yanında, kimisi Müslümanların, kurtuluş (salvation) hakkında neye inandıklarını, Cennet konusunu, bir tanesi de Tanrı Cumartesi’yi (sabbath) kutsal olarak tayin ettiği halde neden Müslümanların Cumayı sabbath (kutsal gün) kabul ettiklerini sormaktadır.

Bir katılımcı, İslam’ın içinde Afganistan gibi çok radikal ülkelerden Endenozya gibi liberal ülkelere kadar birbirinden çok farklı anlayışları barındırdığı halde neden Müslümanların din değiştirmesine müsaade edilmediğini ve mürtedin öldürüldüğünü sormaktadır. Bu katılımcı, daha önceki soruda kendisinin halkının çoğu Müslüman olan bir ülkede bulunduğunu ifade etmiştir. Belli ki, bu bilgiyi ve buna dayalı olarak soruyu oradan edinmiştir.

Bir kaç katılımcı, Müslümanların diğer din mensupları ile ilişkilerini merak etmektedirler. Bir tanesi, kadınların neden örtündüğünü, etrafındaki kültürlerden farklı davrandıklarını merak etmiştir. Bir başka katılımcı, Müslüman mezhepler arasındaki farklılıkları, bunların sebeplerini merak etmektedir. Bir katılımcı, Müslümanların ölümü neden sevdiğini merak etmektedir. Bir diğer katılımcı bizim soru olarak sorduğumuz konuyla alakalı olarak İslam ile Hristiyanlık arasında benzerliklerin neler olduğunu merak etmektedir.

Bir katılımcı, insanlar İslam’ı şiddet karşısı olarak göstermeye çalışırlarken, neden Müslümanların birini öldürürken tekbir getirdiklerini merak ettiğini yazmıştır. Bu katılımcının verdiği bilgilerden henüz 22 yaşında bir Katolik olduğu, Irak’ta bulunduğu görülmektedir. Askeriyede görev yaptığını söyleyen katılımcı belli ki, yaşadığı bazı olayların tesiriyle tepkisel bir üslupla merakını ifade etmiştir. Bir başka katılımcı benzer bir yaklaşımla, Müslümanlar insan haklarına saygılı olduklarını söyledikleri halde neden Allah adına diyerek insan öldürüyorlar ve kendileri gibi inanmayanlara neden birazcık olsun merhamet etmiyorlar, şeklinde hislerini ifade etmektedir. Bu katılımcının da Katolik olması dikkat çekmektedir. Ancak her iki katılımcı bir önceki soruya ikisi de İslamın kendilerini etkileyen veya ilgilerini çeken kısmına verdikleri cevaplarda çok pozitif cevap vermişlerdir. İlk katılımcı, “güzel ahlâkî değerlere sahip insanlar” derken, ikincisi “Tanrı’ya iman” diye cevap vermiştir. Bu iki katılımcının cevapları, sayıları onlara varan diğer katılımcıların İslam’ın şiddete bakışı konusundaki soruya verdikleri cevaplarla paralellik arzetmektedir.

Bir katılımcı, Araplar ile Arap olmayan ülkelerin İslam’ı neden farklı yorumladıklarını merak etmektedir. Bu, Amerika’da yaygın olarak yeni yeni varlığını gösteren Türk milletinin İslam’ı temsili ile bugüne kadar Arapların bildik temsilleri arasındaki bazı yorum farklılıklarına şahid olan bir katılımcının merakıdır. Zira, bu katılımcı ankette kendisinin tanıştığı hiç Müslüman olup olmadığı sorulduğunda, cevap olarak bunun Türk birileri olduğunu ifade etmiştir. Kimisi haccı, kimisi Kur’an’ı, kimisi Mekke’yi, kimisi orucu çok merak ettiğini söylemektedir. Oruçla alakalı olarak, oruç tutulurken neden suya müsaade edilmediğini merak etmektedirler.

Birkaç katılımcı, özellikle kadının İslam’daki konumu, hakları ve sorumluluklarını merak ettiğini dile getirmişlerdir. Bir katılımcı Taliban’ı merak ettiğini yazmıştır.