• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2. KENTSEL SİSTEMLER / ŞEHİRSEL AĞ

2.1 Hinterland Kavramı

“Merkezi mevki / yer (central place)” deyimini kullanan coğrafyacı Mark Jefferson’a göre [148] kentler tek başlarına büyümediği gibi tek başlarına yaşamazlar, bunun yanısıra kentler diğer alanlara hizmet ederken karşılıklı bir biçimde diğer alanlar da kentlere hizmet eder nitelik taşırlar. Bu durumda Jefferson “kırsal alanın merkezi mevkide yürütülmesi gereken görevlerini yapılabilmesi için kentleri kurduğunu” savunur [148]. Kenti karakterize eden nitelik, kırsal alanlarına veya uzak ya da yakın çevresine temel işlevleri sunmasında yatar. Burada herbir yerleşmenin bağlı olduğu

19

çevre ile birlikte değerlendirilmesi, daha açık bir ifadeyle, kentlerin hizmet ettikleri bölgenin tanımlanması sözkonusudur. Diğer yandan, kent büyük oranda kırsal alanın sağladığı kaynaklara, “hammadde, gıda ve insan gücü gibi günlük tüketim maddelerine” ihtiyaç duyar (Khan [149]).

Bir kentin ya da kasabanın hizmet sağladığı belirli bir bölgeyi / alanı tanımlarken kentsel coğrafyanın başlıca araştırma alanlarından biri olan “hinterland, çevre, kentsel alan, bağımlı (tributary region) / tutulan alan (catcment area) veya etki alanı / bölgesi (sphere of influence)” kavramlarının kullanıldığı görülür. Bu alan etkinlik, nüfuz, sorumluluk ve hâkimiyet alanı olarak düşünülebilir. Kent için ticaret bağlantı noktaları olarak iş gören bu etkinlik alanı (Chaudhuri [150]), kentsel yerleşmeler için “hinterland” olarak adlandırılır.

“Bir kentin, limanın, nehirin, kıyının vb. bir yerleşmenin arkasında yeralan arazi” [151] anlamına gelen Almanca kökenli “hinterland” kelimesi İngilizce’ye ilk olarak George G. Chisholm tarafından bir limanın kendisi ya da bir kıyı yerleşmesinin ardülkesini, limanın arkasında yeralırken ihracat mallarının tedarik edildiği, bunun yanısıra ithalat mallarının dağıtıldığı bölgeleri tanımlamak üzere 1888 yılında çevrilmiştir [152]. Chisholm [153] 20. yüzyılın başında dünyanın bazı büyük yerleşmelerinin limanlar olduğunu, onların göreceli önemlerinin hinterlandlarına bağlı olduğunu, tanımlanabilen hizmet ettikleri bölgelerin üretkenlik ve ulaşılabilirlik niteliği ile ilişkilendirildiğini belirtir.

Bir başka Almanca kökenli kelime olan “umland” etimolojik olarak hinterlandın manası ile benzer bir biçimde “kentin hizmet sağladığı çevresindeki alan” olarak tanımlanır (Smailes [154]). Umland (çevre) merkezi bir yerin yakın çevresinde her yönden 20 mil (Dickinson [155]) veya 30 ila 40 mil (Wittlesey [156]) mesafede uzanan ve kent ile ekonomik, kültürel ve politik karşılıklı ilişkiler kuran bir kentsel alan parçası olarak açıklanır [157], [156], [158], [154], [159], [160], [161]. Spelt [162] kent ile “umland” arasındaki ilişkiyi “aynı tutarlı bir bütün üzerinde iki farklı yön” olarak açıklar. Bunların dışında kentin kırsal çevresi üzerindeki etkisi coğrafi, ekonomik, demografik, sosyal ve

20

politik pek çok faktörce1 belirlendiği gibi her bir hizmet için farklı bir “umland” sınırı ortaya çıkar (Khan [149])

Hinterland ve “umland” kavramlarını “Trade Centers and Trade Routes” adlı kitabında coğrafya araştırmalarına kazandıran Van Cleef [163] hinterland kavramını sürekli ve süreksiz olarak iki kategoride sınıflandırır. Sürekli hinterland “ekonomik ve kültürel aktiviteleri büyük ölçüde birincil merkez içinde odaklanan ve kendi uydu yerleşmelerine doğru genişleyen ticaret merkezine bitişik bir konumda” bulunan bir alanı tanımlar (Van Cleef [158]). “Süreksiz hinterland” ile bazı bölgelerin birincil merkez ile yakın ekonomik ilişkilerde bulunmalarına karşın, merkez ile belirli bir ilgisi olmayıp arada kalan bölgeler açıklanmaya çalışılır (Van Cleef [158]). Bilhassa limanlar ile ilişkilendirilen, limana bağımlı, liman ile ticari ilişkiler kuran bölgeler ya da limandan içerilere doğru ulaşılabilen araziler olarak tanımlanan hinterlandın, liman olsun ya da olmasın her türlü yerseçim niteliklerini gösteren, bütün ticaret merkezlerinde varolabileceğini vurgulayan Van Cleef [158] hinterland kavramını “umland” kavramından ayrıştırır. Buna göre “umland” kavramı “alt merkezlerine - banliyölerine doğru uzanan ve onları kapsayan bir ticaret (kent) merkezine bitişik” olarak hemen ardında yeralan ve sahip olduğu “ekonomik ve kültürel etkinlikleri gerçekte birincil merkezin etkinlikleri ile birlikte olan” bir alanı tanımlar (Van Cleef [158]).

Kentin bir pazar olduğu fikrinden hareketle, kenti ve kırsalı içine alan bir “ekonomik birim (wirtschaftseinheit)” kavramını geliştiren Ammann, hinterland ve “umland” kavramlarını birbirinden etkilenme derecesine göre farklılaştırır [164], [165], [166]. Sözkonusu ekonomik bir birimde satılan malların ve dolayısıyla pazar alanının niteliklerine göre kentin üç ekonomik etkileme alanı mevcuttur. İlk evrede “temel ihtiyaçlar için malların haftalık olarak düzenli değişimine dayanan yakın bir pazar alanı”, ikinci evrede geniş bir alanı kuşatan kentin ekonomik etkisinde yeralan ve bununla birlikte yüksek kalitede malların satışının yapıldığı, doğal maden kaynaklarının çıkarımı ve hammadde işlenme sürecinin kontrol edildiği ve zanaatkârları, tüccarları kendisine

1

Bu faktörlere perakende ve toptan ticaret, gıda (meyve, sebze, süt) temin edilen alanlar, otobüs hizmet bölgeleri, banka ve sigorta hizmet alanları, telefon, radyo ve televizyon yayın alanları örnek olarak gösterilebilir. Bkz. Khan, Z. T., (1994). Bilaspur, a Study in Urban Geography, Northern Book Centre, New Delhi, 152, 154.

21

çeken geniş bir pazar alanı, son evrede kentin uzun mesafe ticaretinden kaynaklanan ekonomik etki alanı izlenir (Scott ve Scribner [167]). Eiden ve Irsigler [168] Ammann’ın ekonomik birim kavramında farklı etki alanı tanımına dayanarak, çevre (umland) ile “sınırlandırılmış bir pazar alanı”, hinterland ile “geniş bir pazar alanı”nın düşünülmesi gerektiğini belirtir. “Umland” ile bir kentin yakın kırsal çevresi anlatılırken, hinterland ile kentin bir ülkede ulaşabileceği umland’in ötesindeki bütün alan dile getirilir. Schulze [169] ise, çevre (umland) kavramını kentsel ve kırsal ekonomiler arasındaki “ilişkinin iki taraflı bir karakteri” olarak tanımlarken, hinterland kavramının ilişkide bağımlılık ve geri planda kalmışlık etkisini uyandırdığını açıklar.

Hinterland kavramını bütünüyle bir liman ve liman kenti ile ilişkilendiren çalışmalar mevcuttur (Morgan [170], Weigend [171], Mikolajski [172], Hoyle [173], Bird [174], Hayuth [175]). Bunlardan Weigend için hinterland “mal akımlarında kullanılan ulaşım kanalları sayesinde bir liman ile bağlantılı olarak gelişen, organize edilen ve liman aracılığıyla mal alıp gönderen bir mekân” (Weigend [171]) olarak tanımlanır. Hoyle [173] ise bir limanın ardbölgesini gerisinde kalanı veya limanın hizmet ettiği, limanın bağımlı olduğu alanı hinterland olarak açıklar. Lee [176] hinterlanda uzanan ulaşımın gelişmesinin veya iç ulaşım sisteminin verimliliğinin limanlar arasındaki rekabet üzerinde farklı etkiler yarattığını ve böylece ticaret hinterlandına ulaşabilirliği yüksek olan bazı limanların gelişirken, tam tersi biçimde ulaşılabilirliği ve bölgesel trafik hacmi kısıtlı diğer limanların gelişemeyeceğini vurgular.

Sonuç itibariyle, bölgesel gelişme araştırmalarında sıklıkla kullanılan hinterland ve çevre (umland / environs / surrounding countryside) kavramları, kentsel ve kırsal ekonomiler arasındaki karşılıklı bağımlılığı ve ilişkiyi vurgular (Eiden ve Irsigler [168]). Hinterland ile bir kentin çevresinde yeralan bir pazar alanı anlatılmak istense de “umland” sözkonusu kentin temel besin ihtiyaçlarını karşılayan iç bölgeyi temsil eder. Buna karşın hinterland malların büyük bir bölümünün ticareti, “umland”ın ötesinde bir sınır içinde yapılan daha geniş bir bölgeye işaret eder (Dyer [177]).

22 2.1.1 Hinterland Sınıflamaları

Morgan [170] üç farklı hinterland sınıflaması yaparken taşınan malların yapısı, deniz ulaşımı mekanizması, iç suyollarının kullanımı ve kontrolü gibi politikaların etkisi ve iç suyolları ile demiryolları yapısı faktörlerini dikkate alır. Bu faktörler ışığında Morgan ilk hinterland, hammadde hinterlandı ve büyük liman hinterlandı sınıflamasına yer verir (Morgan [170], Amoyaw [178]). Morgan’ın sınıflandırmasına karşın detaylı ve çok farklı nitelikler üzerine hinterland sınıflandırması yapan Mikolajski [172], [178] doğal, marjinal, bilinen, bilinmeyen, temel, coğrafi, politik, ekonomik, kilometrik, gerçek, teorik, deneysel, bölgesel, bölgesel ötesinde, ulusal, iç, dış, ihracat, ithalat, hammadde vb. hinterland ayrımı yapmıştır. Bird ise Morgan’ın sınıflamasına benzer bir sınıflandırma ortaya çıkarmıştır. Bunlar (Bird [174], Amoyaw [178])1 aşağıda sıralanmıştır.

 Yakın hinterland,

 Birinci hinterland ya da çevre,

 İkincil hinterland / Yarışan Hinterland,

 Gelişmiş hinterland,

 Mal hinterlandı,

 İşlevsel örtüşen hinterland,

 Alansal örtüşen hinterland.

1

Yakın hinterland liman bölgesinin kendisini ve liman kentini; Birinci hinterland yakın hinterland - liman - kentin kontol edici role sahip oldukları alanı; İkincil hinterland trafik akışlarının % 70’den daha azının liman tarafından yönlendirildiği alanları; Mal hinterlandı belirli bir malın ya da mal gruplarının taşındığı alanları içerir. İşlevsel örtüşen hinterland ise belirli yükler konusunda büyük bir limanın hinterlandının daha küçük olan limanın hinterlandını kaplaması durumudur. Ancak Alansal örtüşen hinterland aynı biçim ve aynı alandaki yüklerin karşılaştırılabilir büyüklükleri için limanlar arasındaki rekabet durumunu ifade eder. Bkz. Amoyaw, B. K. B., (1999). The Hinterland Concept and Port Development in Ghana, Yüksek Lisans Tezi, University of Manitoba, Canada, 47-48.

23

2.2 Kentsel Sistem, Şehirsel Ağ ve Kentler Sistemi (urban system - city-systems /