• Sonuç bulunamadı

Ankara Vilayeti Kayseri Sancağı: Kayseri Kenti

BÖLÜM 4. ANADOLU ŞEHİRSEL AĞI / YERLEŞMELER SİSTEMİ

4.2 Yerleşmeler Sisteminde Değişim

4.3.11 Ankara Vilayeti Kayseri Sancağı: Kayseri Kenti

Şe ki l 4 .19 1 9 . y ü zy ıl so n u n d a Kay ser i k en ti v e mer kez b ö lg es i ( çar şı )

175

4.4 19. Yüzyıl Anadolu Şehirsel Ağında Orta Kademedeki Kentlerin Yerleşme ve Merkez Büyüklükleri Karşılaştırması

19. yüzyılda Anadolu Şehirsel Ağı’nda nüfus bakımından orta kademede yeralan Amasya, Ankara, Antep, Bursa, Diyarbakır, Konya, Maraş, Sivas, Tokat ve Urfa kentlerinin ticaret altyapısı/hizmet donatımları ve kentsel ticaret kapasiteleri bağlamında ticari performanslarının karşılaştırması Çizelge 4.20’te gösterilmiştir.

Şekil 4.20 19. yüzyılın başında ve sonunda nüfus büyüklüğü dağılımı

19. yüzyılın başında nüfus itibariyle büyüklük dağılımları incelendiğinde (Çizelge 4.3, Şekil 4.20) nüfusu 40.000 kişi üzerinde bulunan kentler sırasıyla Bursa, Diyarbakır, Urfa, Ankara ve Tokat, Kayseri ve Sivas’dır. Yüzyılın sonunda bu sıralamada önemli bir değişme gerçekleşmiş ve ortalama nüfus büyüklüğü 45.000 kişi’yi aşan kentler Bursa, Kayseri, Urfa ve Maraş olarak ortaya çıkmıştır. Ankara, Tokat ve Diyarbakır kentleri nüfus kaybeden kentler arasında olup, 19. yüzyılın sonunda sıralamada yeralan Diyarbakır, Ankara, Tokat ve Sivas kentleri alt kademeye geçerken, ortalama nüfus değeri bakımından üst sıralamada kalmaya devam eden Bursa, Kayseri ve Urfa kentlerine Maraş kenti eklenmiştir. Bursa ve Urfa kenti sıra-büyüklük dağılımında yerini korumuş, Kayseri ve Maraş kenti sıralamasını yükseltmiştir. Sıra büyüklük dağılımında yüzyılın başında Diyarbakır kentinin yerini yüzyılın sonunda Kayseri kenti almıştır. 19. yüzyılın sonunda Diyarbakır kenti sıralamada sekizinci kent olarak bulunurken nüfusu Bursa kentinin 1,1429 katıdır. Oysa Kayseri kentinin nüfusu Bursa kentinin 2,1801 katı bir büyüklüğe eş değerdir. Bir başka deyişle Kayseri kenti Bursa’nın 15/16’i; Diyarbakır kenti ise Bursa’nın 7/16’si kadar bir nüfusu sahiptir.

176 Ç iz el ge 4 .3 Or ta Kad em ed ek i Ken tl er in T ic ar et Al ty ap ıs ı B ağ lamı n d a Ti car i Pe rf o rman sl ar ın ın Kar şı la şt ır mas ı

177

Kentlerin yerleşik alan büyüklükleri (Çizelge 4.3, Şekil 4.21) ortalaması 223,4 ha olup Bursa, Kayseri, Antep, Amasya ve Urfa kentleri ortalamanın üzerindedir. Kayseri yerleşik alanı Bursa’nın 2/3’si büyüklüğünde iken Amasya ve Urfa Bursa’nın 1/2’si kadar bir büyüklüğe sahiptir. Dolayısıyla Kayseri kenti yerleşik alanı Bursa yerleşik alanı ile kıyaslanabilecek bir büyüklüktedir. Yerleşik alanda nüfus yoğunluğuna bakılacak olursa ortalama değer olan 204,3 kişi/ha üzerinde yeralan en yoğun kentler Maraş (319,2 kişi/ha), Sivas (238,4 kişi/ha), Diyarbakır (236,6 kişi/ha), Urfa (228,2 kişi/ha) ve Kayseri’dir (223,7 kişi/ha). Bunlar arasında Diyarbakır yerleşme büyüklüğü bakımından en alt sırada olması sebebiyle yoğun bir yerleşme olarak ortaya çıkar. Yerleşme büyüklüğü sıralamasında birinci sırada yeralan Bursa ise yerleşme yoğunluğu itibariyle sıralamada üçüncü kademe kentler arasında yer bulur. Bursa gibi yerleşme alanı büyük olup yoğunluk itibariyle geride kalan bir başka kent ise Amasya’dır.

Şekil 4.21 Yerleşik alan ve merkez bölgesi sıra-büyüklük dağılımı

Bedesten varlığı ile ticaret hanı, temel komplekslerin dışında yeralan ticari işyerleri (dükkân), çarşı ve pazar alanı sayısal olarak belirlenen orta kademe kentlerin merkez bölgesi büyüklükleri (Çizelge 4.3, Şekil 4.22) ortalaması 14,7 ha’dır. Bu ortalama değerin üzerine çıkabilen kentler arasında en üst kademede 22,8 ha ile Bursa kenti ve 22,7 ha ile Kayseri kenti yaklaşık aynı büyüklükte bir merkez bölgesine sahiptir. 18,9 ha ile Antep, 17,8 ha ile Diyarbakır ve 16,8 ha ile Konya bir alt kademede yeralan merkez büyüklüğü tanımlar. Kayseri kenti merkez bölgesi nüfus bakımından birinci sırada yeralan Bursa kentinin merkez bölgesi büyüklüğüne yaklaşmıştır. Dolayısıyla birinci kademe merkez büyüklükleri Bursa ve Kayseri kentine aittir. Antep merkez bölgesi Bursa’nın 5/6’ine, Diyarbakır merkez bölgesi 7/9’sine ve Konya merkez bölgesi 3/4’üne

178

denk gelebilecek bir büyüklüktedir. Hem yerleşme alan büyüklüğü hem merkez bölgesi büyüklüğü hem de nüfus büyüklüğü bakımından en üst kademede yeralan Bursa’da (3 kişi/ha) ve Kayseri’de (3,2 kişi/ha) kişi başına düşen merkez alanı ortalama değer olan 3,3 kişi/ha’ın altında kalmıştır. Diğer yandan yerleşik alan büyüklüğü ve nüfus büyüklüğü bakımından en alt kademede olan Diyarbakır kenti orta kademede büyüklükte bir merkez bölgesine sahiptir ve yalnızca kişi başına düşen 5,0 ha merkez bölgesi ile en üst sırada yeralır.

Şekil 4.22 Merkez bölgesi ve kişi başına düşen merkez alanı sıra-büyüklük dağılımı

Merkez bölgesinin kentin yerleşik alanı içerisinde kapladığı alan ortalaması % 6,6’dır. Bu ortalamanın üzerinde olan kentler arasında Diyarbakır, Kayseri, Konya, Ankara ve Antep yeralır. Merkez bölgesi büyüklüğü en üst kademede olan Bursa kenti bu sıralama içerisine dâhil değildir. Ancak merkez bölgesi büyüklüğü en üst kademede olan Kayseri kenti merkez bölgesinin yerleşik alana oranı sıralamasında ikinci kent olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca biri dışında tüm sıra-büyüklük dağılımlarında ortalamanın üzerinde kalan ve en sık tekrar eden kent Kayseri’dir.

179 4.5 Bölüm Sonucu

Anadolu Şehirsel Ağı Akdeniz-Avrupa Kent Ağı’nın önemli bir alt sistemini meydana getirir. 1500-1900 yılları arasında Akdeniz-Avrupa Kent Ağı’nın (merkezi-dünya sisteminin) önemli nüfus yığılma noktaları olan İstanbul, İzmir, Edirne, Bursa, Kahire, Halep, Şam, Bağdad kentleri Osmanlı İmparatorluk sınırlarında yeralan kentler olmuştur. İmparatorluğun başkenti olan İstanbul diğer Osmanlı kentlerinin hepsinin üzerinde bir kademede yeralır. Bununla birlikte İstanbul kenti 1750 yılına kadar Avrupa Kent Ağı’nın en üst kademesindedir. Dolayısıyla İstanbul kenti Anadolu Şehirsel Ağı kapsamı dışında tutulmuştur.

19. yüzyılda Anadolu kentleri İstanbul, İzmir ve Halep’in tanımladığı bütünleşik ekonomik bölge çevresinde gelişmiştir. İmparatorluktaki yapısal değişmelerle birlikte 19. yüzyılda Anadolu Şehirsel Ağı’nın mekânsal organizasyonunda önemli bir değişim gerçekleşmiş ve sistemin önemli kentsel büyüklükleri kervanyollarının tanımladığı kara ticaret kentleri yerine kıyı/liman kentleri artı ürün dolaşım kanalları veya ticaret bağlantıları üzerinde yeralan düğüm noktaları olarak doğmuştur. Dolayısıyla 16. yüzyıl Anadolu Şehirsel Ağı’nın en büyük kenti Bursa iken, 19. yüzyılın sonunda İzmir kenti bu konuma yükselmiş ve Akdeniz-Avrupa Kent Ağı’na Anadolu coğrafyasının en önemli kenti olarak katılmıştır.

19. yüzyıl Anadolu Şehirsel Ağı’nda İzmir’in en üst kademede bir kent olarak doğuşunun yanısıra ağda pek çok sayıda orta büyüklükte kentler varolmuştur. Orta büyüklükteki kentler arasında ekonomik, demografik ve teknolojik parametreler doğrultusunda Amasya, Ankara, Antep, Bursa, Diyarbakır, Konya, Maraş, Sivas, Tokat ve Urfa kentleri öne çıkmaktadır. Kentlerin merkantil etkinlikleri dokuma imalâtı çevresinde gelişmiştir. Dolayısıyla bu etkinliğin devam etmesine bağlı olarak kentlerin ticari performansları farklılaşmıştır.

1830 – 1870 yılları arasında hammadde fiyatlarındaki artış sonucunda dokuma imalâtı yapılan merkezlerde üretim dış piyasada rekabet gücünü yitirmiş ve kentler büyük oranda hammadde satışına yönelirken azalan oranda iç piyasaya yönelik imalâta

180

devam edilmiştir. 1870’li yıllarda hammadde fiyatlarındaki düşmeye bağlı olarak Kuzey ve Güneydoğu Anadolu dokuma merkezlerinde imalât etkinlikleri canlanmış ve Avrupa malları ile rekabet gücü geliştirerek ithal mamul malların satışları azalmıştır.

Anadolu Şehirsel Ağı’nda Bursa kenti ham ipek ve ipekli dokuma imalâtında uzmanlaşan uluslararası bir ticaret merkezidir. Ancak uluslararası etkinliklerin 17. yüzyıldan itibaren İzmir’e kayması sonucunda 19. yüzyılda Bursa ipekli dokuma imalâtında gerileyen ve yalnızca ihracata dayalı ham ipek üretimi yapılan bir merkezdir. Bursa dışında Anadolu Şehirsel Ağı’nda ipek dokuma merkezleri arasında Amasya kenti öne çıkmaktadır. 19. yüzyılda kentin ticaret konu olan en önemli ürünü ham ipek, ipekli dokumalar ve düşük kaliteli pamuklu dokumalardır. Amasya kenti önemli bir dokuma merkezi olarak yüzyılın sonunda yeniden canlanmıştır.

Diyarbakır kentinde 1830’dan itibaren artan oranda iç piyasaya yönelik olarak gelişen ipekli ve pamuklu dokuma imalâtında 1870’li yıllarda önemli bir yükseliş yaşanmıştır. Benzer olarak pamuklu dokuma alanında uzmanlaşma ve işbölümü geliştirilmiş önemli bir imalât merkezi olan ve 1830 – 1860 yılları arasında dokumacılıkta İngiliz ipliklerinin tercih edilmesi nedeniyle ekonomisi daralan Tokat kentinde yüzyılın sonunda dokuma imalâtı canlanmıştır. 19. yüzyılın ortalarında uluslararası ticaretteki etkinliği düşerken iç piyasada önemli bir pamuklu dokuma merkezi haline gelen Antep kenti 19. yüzyılın sonlarında Halep ile rekabet halinde olan önemli bir dokuma merkezine dönüşür. 1850’li yıllardan sonra İngiliz iplikleri ile dokuma imalâtına devam edilen Maraş kentinde yüzyılın son çeyreğinde dokumacılık yükselmiş, kentin nüfusunda göç sebebiyle bir artış yaşanmıştır. Urfa kenti ise kumaş boyama ve sahtiyan üretiminde uzmanlaşmasına rağmen 1890’lardan itibaren kumaş dokuma imalâtında gerileme sürecine girilmesiyle Antep ve Maraş’tan sonra gelen bir merkezdir. Maraş, Urfa kentleri Antep ve Diyarbakır gibi önemli dokuma merkezlerinden sonra bir faaliyet alanı yaratmış olmasına karşın bu yalnızca kendine yeter niteliktedir.

Kentin merkez bölgesinde yaşanan yangınlar sonucunda önemli bir tahribata uğrayan ve merkez olma niteliğini yitiren kentler arasında Ankara, Sivas ve Konya kentleri bulunmaktadır. Hem Ankara hem Konya’da gerçekleşen yangın sonrasında özel ve

181

değerli malların satış birimi olan bedesten yapılarının yeniden inşa edilmemiş olması kentlerin ekonomik etkinliklerinin olumsuz yönde değiştiğine işarettir. Bu kentler arasında dokuma imalâtı bakımından önde olan Ankara’da 1815’li yıllardan itibaren bir çöküş sözkonusudur. Ankara kentinin küresel pazardaki temel ürününün üzerinden sağlanan bağlanabilirlik niteliği yitirilmiştir. Sivas ve Konya kentleri ise önemli bir dokuma imalâtı merkezi olmamalarına ve bir ürün üzerinde uzmanlaşma gösterememelerine rağmen yüzyılın son çeyreğinde küresel prestije sahip mallardan olan halının üretimi ile gündeme gelebilmiştir. Her iki kent halıcılık faaliyetlerinin yeni üretim merkezleri arasında yeralmıştır.

19. yüzyıl Anadolu Şehirsel Ağı’nda kentlerin ticaret hizmet donatımları ve ticaret kapasiteleri bağlamında ticari performansları karşılaştırmasına göre;

 19. yüzyılın sonunda nüfusa göre sıra-büyüklük dağılımında Bursa ve Urfa kenti yerini korumuş, Kayseri ve Maraş kenti sıralamasını yükseltmiş ve Diyarbakır, Ankara, Tokat, Sivas kentleri gerilemiştir. Sıra büyüklük dağılımında yüzyılın başında Diyarbakır kentinin bulunduğu yeri yüzyılın sonunda Kayseri kenti almıştır.

 Kayseri kenti hem merkez bölgesi büyüklüğü hem yerleşik alan büyüklüğü hem de nüfus büyüklüğü bakımından birinci sırada yeralan Bursa kentine yaklaşmıştır. Dolayısıyla birinci kademe merkez büyüklükleri Bursa ve Kayseri kentlerine aittir.

 İkinci kademe merkez büyüklüklerine Antep, Diyarbakır ve Konya kentleri sahiptir. Antep ve Diyarbakır’ın merkez büyüklükleri dikkat çekicidir ve yüzyılın sonunda kazandıkları ekonomik canlılıklarını mekânsal olarak gösterir niteliktedir. Diyarbakır yerleşik alan ve nüfus itibariyle alt sıralarda olmasına ve nüfus kaybetmesine karşın merkez büyüklüğü ve canlı üretim etkinlikleri bakımından şehirsel ağda yükselmektedir. Konya kenti merkez bölgesi büyüklüğüne rağmen kentin üretim etkinlikleri gerilemektedir.

182

 Merkez bölgesinin büyüklüğü bakımından üçüncü kademede yeralan kentler iki kategoridedir. İlki ekonomik etkinlikleri yüzyılın sonunda canlanan ve yükselişe geçen Amasya, Tokat ve Maraş kentleridir. Sivas, Ankara ve Urfa kentleri ise ekonomik etkinlikleri gerileyen merkezler kategorisindedir.

 19. yüzyıl Anadolu Şehirsel Ağı’nda önemli nüfus yığılma bölgeleri olan Amasya, Ankara, Antep, Bursa, Diyarbakır, Konya, Maraş, Sivas, Tokat ve Urfa kentleri Kayseri kentinin yakın ya da uzak çevresinde yığılmıştır.

183