• Sonuç bulunamadı

4. BULGULAR VE YORUM

4.2 Sağlıkta DönüĢüm Programı

4.2.4 Sağlıkta DönüĢüm Programının AĢamaları ve Uygulaması

4.2.4.2 Herkesi Tek Çatı Altında Toplayan Genel Sağlık Sigortasının

Bu bileĢen, “Hizmet kalitesini arttırmak, her hastaya eĢit düzeyde sağlık hizmeti sunmak ve hasta ile doktor arasındaki para iliĢkisini ortadan kaldırmak için toplumun bütününü kapsayan zorunlu sağlık sigortacılığı sistemine ihtiyaç olduğu tespitlerine“ dayanarak bu bileĢen SDP‟nin hakkaniyet amacına hizmet etmek üzere tasarlanmıĢtır. Zorunlu genel sağlık sigortasının kapsadığı hizmetleri içen bir Temel Teminat Paketi oluĢturulacak, bu paketin dıĢında kalan hizmetleri almak isteyenler için özel sigortacılık teĢvik edilecektir (Sağlık Bakanlığı, 2003: 27-29).

1963 yılındaki ilk kalkınma planından bu yana gerçekleĢtirilmeye çalıĢılan genel sağlık sigortasının kurulması hayali, 2006 yılında çıkarılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu31 ile baĢarılmıĢ ama tam

olarak faaliyete geçmesi 2008 yılına dek sarkmıĢtır. 5510 sayılı kanuna göre Genel Sağlık Sigortası: “KiĢilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karĢılaĢmaları halinde ise oluĢan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı” ifade etmektedir (2006).

Ancak burada iki husus belirtilmelidir:

 Genel sağlık sigortası kapsamında hizmet sunulacak yurttaĢlara sunulacak sağlık hizmetlerinin kapsamını belirleyecek olan temel teminat paketinin içeriği ve kapsamı meselesi,

 Diğeri ise genel sağlık sigortasının mali kaynağının temel olarak sigorta primi ödeyen yurttaĢların katkısı ile ödeme gücü olmayanların primlerinin devlet tarafından ödenmesi ile sağlanacak gelirlerden oluĢması nedeniyle kayıt dıĢı ekonomi meselesidir.

Temel teminat paketinin oluĢturulması Dünya Bankası tarafından hemen her raporda ısrarla talep edilen bir husustur. Bu teminat paketinin kapsamı meselesi 5510 sayılı yasadaki genel sağlık sigortası tanımını iĢlevsiz kılabilecek niteliğe sahip olduğundan oldukça tartıĢmalıdır. Oldukça dar tutulan bir paketin sonucunun ne olabileceğine dair BirleĢik Devletlerin sağlık sisteminden bir tespiti aktarmak anlamlı olacaktır:

Ġlk ve en ezici sorun 44 milyondan az olmayan insanımızın bütününün hiçbir Ģekilde sağlık güvencesi kapsamında olmamasıdır. …. Fakat sorun sigortasızlarla bitmiyor. Belki de sigorta kapsamı dar ve sağlık güvencesi yetersiz olanlar daha büyük bir sorun teĢkil etmektedir. Birçok insan hayatlarının can alıcı bir anında gerçekten bakıma ihtiyaç duyduklarında, sağlık sigortalarının onlardaki tıbbi sorunu, ihtiyaç duydukları müdahale tipini ya da gereksinimleri olan testleri ve ilaçları kapsamadığını ya da bu hizmetler için ödemesi gerekenin çok az bir kısmını kapsadığını fark etmektedirler (Navarro, 2003: 443).

Kamu sağlık harcamalarının aĢırı artıĢının engellenmesi için Temel Teminat Paketi‟nin olabildiğince dar tutulmasını öneren OECD-Dünya Bankası raporu Ģu uyarılarda bulunmayı da ihmal etmemiĢtir:

Birçok ülkede kapsamlı teminat paketi olmasına rağmen, genelde bütçe kısıtları, katkı ödemeleri ve arz yönlü kısıtların çeĢitli birleĢimleri, maliyetleri sınırlamaktadır. Türkiye‟de, en azından fiziki altyapı, ekipman ve insan kaynakları açısından bu kısıtların bir bölümünü en kısa sürede kaldırmaya çalıĢan Hükümet sayesinde temel teminat paketi, bazı yönlerden geleceğe iliĢkin tıbbi tüketim açısından boş bir çek gibi görünebilir. Ayrıca, vatandaĢlar (özellikle de prim ödeyenler) genel sağlık sigortasını kendileri ve Hükümet arasında bir sözleĢme gibi gördüğü sürece yetkililer, maliyetleri ne olursa olsun kapsamlı teminatlar sağlaması yönünde artan bir baskıya maruz kalacaktır (OECD-Dünya Bankası, 2008: 105).

Yani rapora göre sağlık hizmetine eriĢimin önündeki engelleri kaldıran uygulamaların, yurttaĢların “sağlık primimi ödüyorum öyleyse sağlık hizmeti

almak benim hakkımdır” anlayıĢıyla birleĢmemesi için siyasi iktidar bu konuda özel ihtimam göstermelidir. Siyasi iktidardan bu paketi olabildiğince dar tutarak, genel sağlık sigortası bileĢenin kavramlaĢtırılmasında 2003 yılında verdiği: teminat paketinin dışında kalan hizmetleri almak isteyenler için özel sigortacılığın teşvik edilmesi sözünü tutması beklenmektedir.

ġekil 5. Türkiye'de Kayıt DıĢı Ġstihdamın Yapısı

Kaynak: Dünya Bankası Yoksulluğu Azaltma ve Ekonomik Yönetim Birimi, Türkiye

Ülke Ekonomik Raporu 2 Mart 2010, s.13

Ġkinci hususa gelindiğinde ise, kayıt dıĢı ekonominin yüksekliği ve prim ödeme gücü olmayan yurttaĢların tespitindeki güçlükler nedeniyle genel sağlık sigortasının mali kaynağını oluĢturan primlerin toplanmasında yaĢanacak sıkıntılardır. Dünya Bankası Yoksulluğu Azaltma ve Ekonomik Yönetim Birimi‟nin raporuna göre “Türkiye‟de nispeten yüksek paya sahip tarım sektörü çoğunlukla kayıt dıĢı bir iĢleyiĢe sahiptir ve bu durum genel kayıt dıĢılık oranını yukarı çekmektedir” ki bu oran 2008 sonu itibariyle yüzde 43,5‟tir (Dünya Bankası Yoksulluğu Azaltma ve Ekonomik Yönetim Birimi, 2010: 1). Prim ödeme gücü olmayanların tespitinin ne kadar güç olacağı ise ġekil 5 incelendiğinde daha iyi anlaĢılacaktır. Öncelikle iĢgücünün % 26‟sını oluĢturan tarım sektörünün % 87‟si kayıt dıĢıdır. ĠĢgücünün % 22‟lik bölümünü oluĢturan üç alt bileĢende ise: Geçici ve aile iĢlerinde çalıĢanlarda bu oran % 85, serbest meslek sahiplerinde % 55, iĢverenler arasında %24 dolayında seyretmektedir. Kayıt dıĢılığın bu kadar yüksek oranlarda seyrettiği

bir ülkede kiĢilerin gelir düzeyini belirlemek ve prim ödeyip ödemeyeceklerini tespit edebilmek mümkün görünmemektedir. Belirtilen nedenlerden, dolayı sistemin katkı paylarına ve diğer cepten yapılacak harcamalara ağırlık vererek sağlık güvencesine sahip yurttaĢlara bile yüksek sağlık harcaması yaptırma ihtimalidir.

Genel sağlık sigortası‟nın mevcut yapısı:

Sağlık hizmetine muhtemelen en az ihtiyaç duyan insanlar bu hizmet ağından en fazla yararlanması; diğer taraftan imkânları en az olan ve çok fazla sağlık problemleri olan insanların, sağlık hizmetlerinden en az yararlanabilmesi anlamına gelen Tersine Hizmet Kuralı ve nerede sosyal güvenlik yok ve sağlık hizmetleri cepten karĢılanıyorsa, hastaların aĢırı finans yükü altında ezilip fakir düĢmeleri kaçınılmaz olduğunu anlatan FakirleĢen Hizmet Kuralı …(Akdağ, 2008a: 35)

ile birlikte değerlendirildiğinde primlerin hakkaniyete uygun olarak değerlendirilmesi tüm yurttaĢların sağlık güvencesine sahip olmasının getireceği sosyal fayda oldukça etkinsiz olacaktır.

Pala‟ya göre (2003: 118): “Genel sağlık sigortasını kurduk sözleri belki kısa bir süre gündemi doldurabilir. Ancak „içi boĢ çıkarsa‟ ki, açıklandığı kadarıyla öyle görünmektedir, sağlık hizmeti almak beklentisi içindeki seçmenlerin hüznü isyana dönüĢebilir!”

4.2.4.3 Kamu Hastanelerine Ġdari ve Mali Özerklik Tanımak ve Özel