(P-034)
Dicle Üniversitesi Hastanesinde Yoðun Bakým Ýnfeksiyonlarý Nokta Prevalans Çalýþmasý
Recep Tekin, Mehmet Faruk Geyik, Mustafa Kemal Çelen, Cemal Üstün, Celal Ayaz
Dicle Üniversitesi Týp Fakültesi, Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalý, Diyarbakýr
GÝRÝÞ: Dicle Üniversitesi Hastanesi (DÜH) Yoðun Bakým
ünitelerinde (YBÜ) geliþen hastane enfeksiyonlarýnýn epidemiyolojik özelliklerini araþtýrmak.
YÖNTEM: DÜH yoðun bakým ünitelerinde izlenen hastalarda
geliþmiþ hastane enfeksiyonlarý bir günlük nokta prevalans çalýþmasý ile araþtýrýldý. Bu amaçla toplam 13 yoðun bakým ünitesi tarandý. Çalýþma bir araþtýrma görevlisi ve iki enfeksiyon kontrol hemþiresi ile yürütüldü. Hasta verileri, etken mikroorganizmalar ve kullanýlan antibiyotikler daha önceden hazýrlanmýþ standart takip formlarýna kaydedildi. Hastalarýn deðerlendirilmesinde Centers for Diseases Control Prevention (CDC) kriterleri kullanýldý.
BULGULAR: Toplam 117 yataklý 13 YBÜde deðerlendirilen 73
hastanýn 18inde 22 (%30.1) hastane enfeksiyonu saptandý. Dört hastada ayný anda iki hastane enfeksiyonu vardý. Hastalarýn 10u erkek, 8 i kadýn olup, yaþ ortalamasý 37±22 olarak bulundu. En sýk görülen enfeksiyon türlerinin daðýlýmý sýrasýyla; pnömoniler (%39), bakteriyemi (%18), üriner sistem enfeksiyonlarý (%9), cilt ve yumuþak doku enfeksiyonlarý (%9), sepsis (%9), cerrahi yara enfeksiyonlarý (%6), menenjit (%6) ve kateter enfeksiyonu (%6) þeklindeydi. Tedavide en sýk kullanýlan antibiyotik gruplarý sýrasý ile; karbapenemler, glikopeptitler, piperasilin- tazobaktam ve aminoglikozitler idi. Hastane enfeksiyonu tanýsý konan hastalarýn %66.6sý proflaktik antibiyotik tedavisi almaktaydý. Çalýþma sýrasýnda dokuz hastada etken izole edilmiþti. Bu enfeksiyonlarda en sýk izole edilen mikroorganizmalar Staphylocoocus aureus, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa ve Acinetobacter baumanii idi.
SONUÇ: YBÜlerinde yatan hastalarda hastane enfeksiyonu geliþme
oraný diðer kliniklere göre daha yüksektir. YBÜlerinde kullanýlan antibiyotik ve etken mikroorganizmalarýn saptanmasý amacýyla günlük izlemin yapýlamadýðý büyük hastanelerde periyodik aralýklarla nokta prevalans çalýþmasý yapýlabilir. Bu verilere uygun enfeksiyon kontrol önlemleri ve antibiyotik kullanýmlarý deðerlendirilebilir.
(P-035)
Solunum Yetmezlikli Hastalarda Ýnvaziv Ve Noninvaziv Mekanik Ventilasyon Uygulamalarýnýn Alt Solunum Yolu Enfeksiyonu Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý Muhammed Emin Akkoyunlu1, Yasemin Akkoyunlu2, Fatma Erboy1, Remzi
Altýn1, Meltem Tor1
1Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Göðüs Hastalýklarý Ana Bilim Dalý, Zonguldak 2Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Klinik Mikrobiyoloji ve Ýnfeksiyon
Hastalýklarý Hastalýklarý Ana Bilim Dalý, Zonguldak
GÝRÝÞ: Solunum yetmezlikli hastalarda invaziv mekanik ventilasyon
(ÝMV) tedavisine noninvaziv mekanik ventilasyon (NÝMV) uygulamalarýnýn daha güvenilir ve etkin bir alternatif olabileceði bildirilmiþtir. Solunum yetmezliði nedeniyle Göðüs Hastalýklarý kliniðince ÝMV ve NÝMV uygulanan hastalarý alt solunum yollarý enfeksiyonu (ASYE) geliþimi açýsýndan deðerlendirmek.
(P-037)
Yoðun Bakýmda Yatan Hastalarýn Derin Trakeal Aspirat Kültür Sonuçlarýnýn Deðerlendirilmesi
Aydýn Deveci1, Özlem Yazýcýoðlu2, Gülsüm Mülayim3
1Yüzüncü Yýl Üniversitesi Týp Fakültesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik
Mikrobiyoloji Anabilim Dalý, Van
2Van Devlet Hastanesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý Kliniði, Van
3Yüzüncü Yýl Üniversitesi Týp Fakültesi Araþtýrma Hastanesi Ýnfeksiyon
Kontrol Komitesi, Van
AMAÇ: Derin trakeal aspirat örneklerinde saptanan bakteriyel ajan
ve bu ajanlarýn antibiyotik direnç profillerinin ortaya konmasý.
YÖNTEM: Yüzüncü Yýl Üniversitesi Týp Fakültesi Araþtýrma
Hastanesi yetiþkin yoðun bakým biriminde (YBB) Aralýk 2005-ekim 2006 tarihleri arasýnda takip edilen hastalarýn derin trakeal aspirat örneklerinde üreme saptanan kültür sonuçlarý retrospektif olarak deðerlendirildi. Her hastadan sadece ilk kültür pozitifliði sonu alýnmýþtýr. Bakterilerin identifikasyon ve antibiyogramlarý Phonex Becton Dickinson otomatize sistem kullanýlarak yapýlmýþtýr.
BULGULAR: Çalýþma döneminde YBB'de 274 hasta takip edilmiþtir.
71 (%26) hastanýn derin trakeal aspirat örneðinde toplam 95 bakteri izolasyonu mevcuttu. Bunlarýn daðýlýmlarý Tablo-1de verilmiþtir. Ýzole edilen Stapyhlococcus aureusta metisilin direnci %62 (13/21); Eschericia coli ve Klebsiella suþlarýnda geniþ spektrumlu b-laktamaz oraný %61 (11/18); Acinetobacter türleri ve Pseudomonas aeruginosada karbapenem direnç oraný sýrasýyla %41 (12/29) ve %64 (7/11)tü.
SONUÇ: Bütün dünyada olduðu gibi bizim yoðun bakým birimimizde
de çoðul ilaç direncine sahip bakteriler büyük bir oranda izole edilmektedir. Bu nedenle bu birimlerdeki antibiyotik kullaným politikalarýnýn rasyonel hale getirilmesi ve enfeksiyon kontrol önlemlerinin çok sýký bir þekilde uygulanmasý gerekmektedir.
(P-038)
Yoðun Bakým Ünitesinde Ýnfeksiyon Hastalýklarý Konsültasyonlarý
Seyit Ali Büyüktuna1, Özge Turhan1, Melike Cengiz2, Atilla Ramazanoðlu2,
Ata Nevzat Yalçýn1
1Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik
Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalý, Antalya
2Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana
Bilim Dalý, Antalya
AMAÇ: Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Reanimasyon
I-II Yoðun Bakým Ünitelerinde geliþen ve Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji AD. konsültasyonlarýyla taný konulup izlenen saðlýk hizmetleriyle iliþkili infeksiyonlarýn irdelenmesi.
YÖNTEM-GEREÇLER: Nisan 2003-Aralýk 2006 tarihleri arasýnda
Yoðun Bakým Ünitelerinde yatan 3750 hastanýn 1221i Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji AD konsültasyonlarýyla izlendi. Ýzlenen hastalarda Centers for Disease Control and Prevention (CDC) kriterlerine göre saðlýk hizmetleriyle iliþkili infeksiyon tanýsý konulan 756 (% 61.9) hasta retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR: Çalýþmaya alýnan 756 hastanýn 508 i (% 67.2) erkek,
248i (% 32.8) kadýndý. Hastalarýn ortalama yaþý 48.35 ± 21.4 yýl, ortalama yoðun bakýmda kalýþ süresi 26.5 ± 23.3 gün olarak tespit edildi. Yýllara göre yoðun bakýmlarda yatan toplam hasta sayýsý, izlenen ve infeksiyon geliþen hasta sayýlarý belirlendi (Tablo 1). Ýnfeksiyon geliþimi nedeniyle izlenen 756 hastada toplam 1855 saðlýk hizmetleriyle iliþkili infeksiyon tespit edildi. Bu infeksiyonlar arasýnda ilk sýrada %38,3 ile nozokomiyal pnömonilerin yer aldýðý görüldü.Bunu %25 ile kan dolaþým infeksiyonlarýnýn izlediði görüldü.Ýnfeksiyon etkeni olarak ilk sýrada %19,7 ile Pseudomonas spp. yer almaktayken bunu %17,3 ile Acinetobacter spp. ve %16,7 ile Staphylococcus sppnin izlediði görüldü.
SONUÇLAR: Yoðun bakým ünitelerinde saðlýk hizmetleri ile iliþkili
infeksiyonlar sýklýkla oluþmaktadýr.Ýnfeksiyon hastalýklarý konsültasyonlarý ile bu infeksiyonlarýn kýsa sürede tanýmlanmasý ve uygun antibiyotik tedavisinin verilmesi etkili infeksiyon kontrol önlemleri ile birlikte günümüzde dirençli mikroorganizmalarýn yol açtýðý infeksiyonlarýn sýklýðýný azaltmada önemli yer tutmaktadýr.
(P-039)
Karaciðer Transplantasyonunda Yüksek Prokalsitonin Düzeyinin Deðerlendirilmesi Kadir Doðruer, Münif Servet Alan, Ýlhan Ocak, Nilüfer Þenbecerir Memorial Saðlýk Grubu Genel Yoðun Bakým Ünitesi, Ýstanbul
GÝRÝÞ-AMAÇ: Karaciðer transplantasyonu yapýlan hastalarýn büyük
bir kýsmýnda prokalsitonin düzeyi yükselmektedir. Bu çalýþmada, prokalsitonin düzeyinde saptanan yükselmenin; karaciðer transplantasyonu operasyonuyla mý, enfeksiyon nedeniyle mi veya geliþmekte olan Acinetobacter türleri Enterobactericea türleri Staphylococcus aureus Pseudomonas aeruginosa Diðerleri 29 (31) 22 (23) 21 (22) 11 (12) 12 (13) Tablo 1. Derin Trakeal Aspirat Örneklerinden Izole Edilen Bakteriler [N (%)].
YIL 2003 (Nisan-Aralýk) 2004 2005 2006 Toplam
P-038 Tablo 1. Yoðun Bakým Ünitesi Konsültasyonlarý
Yatan hasta sayýsý
688 1004 1076 982 3750
Ýzlenen hasta sayýsý
151 409 387 274 1221
Ýnfeksiyon geliþen hasta sayýsý
144 207 216 189 756
Toplam infeksiyon sayýsý
428 436 531 460 1855
rejeksiyon nedeniyle mi olduðunu tartýþtýk.
YÖNTEM: Memorial Hastanesinde 9 aylýk bir süreç içinde yapýlan
19 (7 kadýn, 12 erkek) karaciðer transplantasyonu çalýþmaya alýndý. 14 hastada viral hepatite baðlý siroz, 2 hastada biliyer siroz, 2 hastada alkolik siroz ve 1 hastada Wilson hastalýðý nedeniyle karaciðer transplantasyon endikasyonu konmuþtu. 1-70 arasýnda yaþlarý deðiþen hastalarýn deðerlendirilmesi retrospektif olarak yapýldý.
BULGULAR: Karaciðer transplantasyonu yapýlmýþ olan hastalarýn
15inde (%78,95) postoperatif erken dönemde prokalsitonin 10 ng/ml üzerinde saptandý. Bu hastalarýn 4ünde portal/hepatik ven trombozu, 3ünde rejeksiyon tespit edildi. Rejeksiyon olarak kabul edilen hastalarýn birine retransplantasyon yapýldý. Yine bu hastalarýn 3ünde lökositozun (ortalama 16.000/mm3), yüksek CRPnin (ortalama 150mg/L) ve yüksek laktat deðerlerinin (>2mmol/L) eþlik ettiði enfeksiyon tespit edildi.
TARTIÞMA VE SONUÇ: Kritik enfeksiyonlarýn prognozunun
deðerlendirilmesinde önemli bir laboratuar deðeri olarak kabul edilen prokalsitonin, karaciðer transplantasyonu sonrasýnda enfeksiyon geliþimini iþaret etmeden yükselebilir. Enfeksiyon tanýsý için lökositoz, yüksek CRP ve yüksek laktat deðerlerinin de deðerlendirilmesi gereklidir. Rejeksiyon ve cerrahi travmada da prokalsitonin düzeyinin yükselebileceði aklagelmelidir.
(P-040)
Yoðun Bakým, Onkoloji-Hematoloji Hastalarýnda Gastrointestinal Sistemde Kolonize Olan Enterokok Türleri ve Vankomisine Direnç Profilleri
Gül Özlem Menteþ, Ýclal Balcý
Gaziantep Üniversitesi Týp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalý, Gaziantep
GÝRÝÞ-AMAÇ: Bu çalýþmanýn amacý, vankomisine dirençli enterokok
(VRE) için risk grubu olarak tarif edilen hastalarda gastrointestinal sistemde kolonize olan enterokok türlerini ve vankomisine direnç profillerini belirlemektir. Olasý VRE kolonizasyonunu saptamak amacý ile yapýlan sürveyans çalýþmasý hastanemizde ilk kez yapýlmaktadýr.
YÖNTEM: Mart 2006-Aralýk 2006 tarihleri arasýnda hastanemizde
Cerrahi ve Dahili Yoðun Bakým, eriþkin Onkoloji-Hematoloji ve Pediatrik Onkoloji bölümlerinde yatmakta olan toplam 180 hastadan ayda bir kez olmak üzere rektal sürüntü örnekleri alýnarak safra-eskülin besiyerinde kültürleri yapýlmýþ, tür düzeyinde tanýmlama ve antimikrobiyal hassasiyeti belirmek amacýyla Miniapi (bioMerieux, Fransa) cihazý kullanýlmýþtýr. Enterokok türlerinin belirlenmesinde Rapid ID 32 Strep (bioMerieux, Fransa), antimikrobiyal hassasiyet için ise ATB Enterokok (bioMerieux, Fransa) kitleri kullanýlmýþtýr. MÝK düzeyleri Brain-heart infüzyon agar (Merck, Fransa) besiyerinde vankomisin E-test (AB Biodisk) stripleri kullanýlarak belirlenmiþtir.
SONUÇ: Kültür sonuçlarýna göre,126 (%70) hastanýn enterokok
türleri ile kolonize olduðu belirlenmiþtir. E. faecium olarak tanýmlanan 4 suþ antibiyogram ve E-test sonuçlarýna göre vankomisine dirençli olarak bulunmuþ (E-test MÝK>256 mg/ml), VRE kolonizasyonu %3.17 olarak tespit edilmiþtir. Tür düzeyinde yapýlan tanýmlama sonucunda 53 suþ (%42.06) E. faecium, 39 suþ (%30.95) E. faecalis, 15 suþ (%11.90) E. avium, 10 suþ (%7.93) E. gallinarum, 7 suþ (%5.55) E. casseliflavus, 1 suþ (%0.79) E. hirae,1 suþ (%0.79) E. durans olarak belirlenmiþtir. Hacettepe Üniversitesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý Ünitesi tarafýndan vankomisine dirençli olarak bulunan 4 suþa PCR yöntemi ile genotiplendirme yapýlmýþ ve VanA genotipinde olduklarý belirlenmiþtir. Nitrosefin (Remel, ABD) diski ile suþlarýn hiçbirisinde beta-laktamaz üretimi saptanmamýþtýr.
III. ULUSAL YOÐUN BAKIM ÝNFEKSÝYONLARI SÝMPOZYUMU
(P-041)
Ýki Yýllýk Sürede SB Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Reanimasyon Ünitesinde Saptanan VRE Taþýyýcýlýðý
Nur Efe Ýris, Hakan Sezgin Sayýner, Muret Ersöz Arat, Funda Þimþek, Taner Yýldýrmak, Burçak Varol
SB Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniði, Ýstanbul
GÝRÝÞ-AMAÇ: Hastanede yatan hastalarda VRE kolonizasyonunun
erken tesbiti, VRE infeksiyonlarýnýn kontrolünde önemlidir, bu amaçla rektal sürüntü kültürlerinin yapýlmasý önerilmektedir.
YÖNTEM: Çalýþmada 5 Nisan 2005 - 20 Nisan 2007 tarihleri
arasýnda Reanimasyon Kliniðinde yatan hastalarda yatýþlarýný takiben ilk 72 saatte ve sonra da haftada bir rektal sürüntü kültürleri alýnarak VRE kolonizasyonu araþtýrýldý. Materyaller 6µg/ml Vankomisin ve 2µg/ml Meropenem içeren VRE agar besiyerine (OXOÝD) ekildi. 24-48 saat sonunda oluþan gri-siyah renkli kolonilerden klasik yöntemler ve Rapid ID 32 Strep kiti (Biomerieux) ile tanýmlama yapýldý.Vankomisine dirençli bulunan suþlarýn doðrulamasý Ý.Ü.T.F Mikrobiyoloji AD ve hastanemizin moleküler taný laboratuvarýnda yapýldý. E test ile MÝK deðerleri belirlendi. Ayrýca VRE izolatlarýnýn Linezolid ve Fosfomisin direnci de CLSI önerileri doðrultusunda disk-difüzyon yöntemi ile araþtýrýldý.
BULGULAR: 2 yýllýk dönemde 112 hastadan toplam 21 VRE suþu
izole edildi (%18.75). VRE taþýyýcýsý hastalarýn taþýyýcýlýk süresi ortalama 8.2 hafta idi. Hastalarýn antibiyotik kullanýmlarý irdelendi; taþýyýcý hastalarýn ortalamasýna bakýldýðýnda 2den fazla antibiyotik kullanýmýnýn olduðu görüldü. 3. ve 4. kuþak Sefalosporin, Vankomisin, Levofloksasin ve Piperasilin-Tazobaktam kullanýmý ön plandaydý.Rektal sürüntü kültürlerinden izole edilen VRE suþlarýnda ayrýca Fosfomisin ve Linezolid direnci araþtýrýldý. Tüm suþlar Linezolide duyarlý iken 1 suþ ( %4.5 ) Fosfomisine dirençli bulundu.
SONUÇ: Hastalarýn uzun süre, geniþ spektrumlu antibiyotikler ile
tedavi gördüðü, özellikle Yoðun Bakým Ünitelerinde VRE taþýyýcýlýðý önemli bir sorundur. Çok sayýda, geniþ spektrumlu antibiyotik kullanýmý VRE kolonizasyonunda önemli bir risk faktörüdür. Linezolid ve Fosfomisinin VRE suþlarýnda etkinliði yüksektir.
P-042
Yoðun Bakým Ünitelerinde Yatan Hastalardan Ýzole Edilen Candida Türlerinin Daðýlýmý ve Antifungal Duyarlýlýklarýnýn Belirlenmesi
Nur Efe Ýris, Muret Ersöz Arat, Taner Yýldýrmak, Ýsmail Aydýn, Songül Kayaalp SB Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniði, Ýstanbul
GÝRÝÞ-AMAÇ: Hastanemizin Yoðun Bakým Ünitelerinde yatan
hastalardan izole edilen Candida türlerinin tiplendirilmesi ve antifungal duyarlýlýklarýnýn belirlenmesi amaçlandý.
YÖNTEM: 1 Ocak 2005-20 Mayýs 2007 arasýndaki 29 aylýk dönemde
Reanimasyon Ünitesi, Dahiliye Yoðun Bakým Ünitesi, Cerrahi Yoðun Bakým Ünitesi, Nöroloji- Beyin Cerrahisi Yoðun Bakým Ünitesi ve Yenidoðan Yoðun Bakým Ünitesinde yatan hastalardan izole edilen Candida türleri çalýþýldý. Candidalar hemokültür, batýn mayii, dren, yara ve kateterden izole edildi. Candidalarýn tiplendirilmesi ID 32 C; antifungal duyarlýlýk testi ATB FUNGUS 2 ( Biomerieux) ile çalýþýldý.
BULGULAR: 32 adet Candida suþu izole edildi. ( 9 C. albicans, 5 C. tropicalis, 5 C. parapsilosis, 2 C. sake, 1 C. crusei, 1 C. famata ve 9 Candida spp). Candidalarýn 23ü Reanimasyon Ünitesi, 6sý Cerrahi Yoðun Bakým Ünitesi, 1i Dahiliye Yoðun Bakým Ünitesi, 1i Nöroloji Beyin Cerrahisi Yoðun Bakým Ünitesi, 1i Yenidoðan Yoðun Bakým Ünitesinden izole edilmiþtir. Materyallerin 16sý hemokültür, 9u batýn mayii, 5i dren, 1i kateter, 1i yara kaynaklý idi. Duyarlýlýk oranlarý Amfoterisin Bde %100, Vorikonazolde %100, 5- Flusitozinde %95, Flukonazolde % 82, Itrakonazolde % 82 olarak saptandý.
SONUÇ: Hastanemizin Yoðun Bakým Ünitelerinde Candida izolatlarýna
ilk basamak tedavisi olarak baþlanan Flukonazole %18 oranýnda direnç mevcuttur.
(P-043)
2005 ve 2006 Yýlýnda Yoðun Bakým Ünitesinden Hastane Ýnfeksiyonu Etkeni Olarak Ýzole Edilen Bakterilerin Antibiyotiklere Direnç Oranlarýnýn Karþýlaþtýrýlmasý Nur Efe Ýris1, Muret Ersöz Arat1, Ayþegül Gücüyener2, Gül Çetmeli1, Aysel
Altan3, Taner Yýldýrmak1
1SB. Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve
Klinik Mikrobiyoloji Kliniði, Ýstanbul
2SB. Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ýstanbul 3SB. Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Kliniði, Ýstanbul
GÝRÝÞ-AMAÇ:SB Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi
Reanimasyon Ünitesinde 1 Ocak 2005 31 Aralýk 2006 arasý dönemde hastane infeksiyonu etkeni olarak izole edilen mikroorganizmalarýn saptanmasý ve 2 yýllýk direnç oranlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý amaçlandý.
YÖNTEM: Yoðun Bakým Ünitesinde yatan ve hastane infeksiyonu
tanýsý alan olgularýn klinik materyalleri incelendi. Bakteri tanýmlamasýnda klasik yöntemler ve yarý otomatize bakteri identifikasyon sisteminden (BioMerieux, miniapi), antibiyotik duyarlýlýklarýnýn belirlenmesinde ise CLSI önerilerine göre disk-difüzyon yönteminden yararlanýldý.
BULGULAR: Hastane infeksiyonu etkeni olarak 2005 yýlýnda 40
(%63.4) Gram negatif bakteri ( 23 Pseudomonas spp, 9 Acinetobacter spp, 5 Klebsiella pneumoniae spp, 3 E. coli); 23 (%36.5) Gram pozitif bakteri (12 MRSA, 5 MRKNS, 5 Enterococcus spp, 1 MSKNS ); 2006 yýlýnda 36 (% 70.5) Gram negatif bakteri (15 Pseudomonas spp, 8 Klebsiella pneumonia spp, 5 Acinetobacter spp, 5 E.coli, 1 Enterobacter spp); 15 (%29.5) Gram pozitif bakteri ( 10 MRSA, 4 MRKNS, 1 MSSA) izole edildi. Antibiyotik direnç oranlarýna bakýldýðýnda Pseudomonas suþlarýnda 2006 yýlýnda 2005 yýlýna kýyasla Meropenem ve Kinolon direncinin azaldýðý ancak 3. ve 4. kuþak Sefalosporin ve Aminoglikozid direncinin arttýðý; Acinetobacter suþlarýnda 2006 yýlýnda tüm antibiyotiklere direncin arttýðý ancak MRSAlarda yýllara göre direnç oranlarýnýn fazla deðiþmediði görülmüþtür.
SONUÇ: Hastanemizin Yoðun Bakým Ünitesinde hastane
infeksiyonu etkenlerinin çoðunluðunu Gram negatif bakterilerin oluþturduðu, özellikle Acinetobacterlerde yüksek direnç oranlarýnýn bulunduðu saptanmýþtýr. Gram pozitif bakterilerde Vankomisin, Teikoplanin ve Linezolide dirençli suþ bulunmamýþ olup, Fusidik asidin yüksek etkinlikte olduðu görülmüþtür.
(P-044)
Yoðun Bakým Hastalarýna Ait 3 Yýllýk Dönemde Trakeal Aspirasyon Örneklerinden Ýzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Direnç Oranlarýnýn Deðiþimi Nur Efe Ýris1, Muret Ersöz Arat1, Taner Yýldýrmak1, Gül Çetmeli1, Ýsmail Necati
Hakyemez1, Aygen Türkmen2
1SB Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve
Klinik Mikrobiyoloji Kliniði, Ýstanbul
2SB Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Kliniði, Ýstanbul
AMAÇ: Hastanemizin Yoðun Bakým Ünitelerinde izlenen
hastalardan 3 yýllýk dönemde alýnan trakeal aspirasyon örneklerinden izole edilen bakteri türleri ve bu bakterilerin çeþitli antibiyotiklere direnç oranlarýndaki deðiþimi incelemeyi amaçladýk.
YÖNTEM: Hastanemizin Yoðun Bakým Ünitelerinden Ocak 2004-
Aralýk 2006 tarihleri arasýnda, laboratuvarýmýza gönderilen trakeal aspirasyon örneklerinden izole edilen toplam 318 suþ incelendi. Bakterilerin tanýmlanmasýnda standart yöntemler ve yarý otomatize identifikasyon sistemi (Biomerieux, miniapi) kullanýldý. Antibiyotik duyarlýlýklarý CLSI önerilerine göre disk-difüzyon yöntemi ile belirlendi.
BULGULAR: Trakeal aspirasyon örneklerinden izole edilen MRSA
ve MRKNS suþlarýnda Vankomisin, Teikoplanin ve Linezolide direnç saptanmadý. Ýzole edilen Pseudomonas ve Acinetobacter suþlarýnda en düþük direnç oraný Ýmipenem ve Meropenemde görüldü. Bakterilerin yýllara göre daðýlýmý Þekil 1de, antibiyotiklere direnç oranlarý Tablo 1 ve 2de gösterilmiþtir.
SONUÇ: Gram negatif bakteri ve özellikle Pseudomonas izolatlarýnda
yýllara göre artýþ olduðu görülmüþtür. Stafilokok suþlarýnda direnç oranlarýnda yýllara göre artýþ saptanmýþ, en düþük direnç oranlarý Fusidik aside karþý belirlenmiþtir.
Þekil 1de 2004-2005-2006 yýllarýnda izole edilen Gram pozitif ve Gram negatif bakterilerin daðýlýmý (%)
(P-045)
Yoðun Bakým Ünitelerinde Yatan Hastalarýn Hemokültürlerinde Üreyen Bakteriler ve Antibiyotik Direnç Oranlarýnda Üç Yýllýk Deðiþim
Muret Ersöz Arat, Nur Efe Ýris, Taner Yýldýrmak, Funda Þimþek, Elvin Dinç, Ýsmail Necati Hakyemez, Müge Tokatlý
SB Okmeydaný Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Ýnfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniði, Ýstanbul
GÝRÝÞ-AMAÇ: Hastanemizin Yoðun Bakým Ünitelerinde yatan
hastalarýn kan kültürlerinde üreyen bakteriler ve antibiyotiklere direnç oranlarýndaki 3 yýllýk deðiþimi araþtýrmayý amaçladýk.
YÖNTEM: Ocak 2004-Aralýk 2006 arasýndaki dönemde eriþkin
Yoðun Bakým Ünitelerinde (Reanimasyon, Dahiliye Yoðun Bakým Ünitesi, Cerrahi Yoðun Bakým Ünitesi, Beyin Cerrahisi Yoðun Bakým Ünitesi) yatan hastalara ait kan kültürlerinde üreyen bakteriler ve antibiyotiklere direnç oranlarý incelendi. Kan kültürleri BACT alert (Biomerieux) otomatize kan kültürü sisteminde inkübe edildi. Üreme saptananlarýn pasajlarý yapýldý. Üreyen bakterinin özelliði ve alýnan 2 örnekten birinde üreme olmasý durumunda klinisyenle görüþülüp hasta hakkýnda edinilen bilgi doðrultusunda iþlem yapýldý. Mükerrer suþlar çalýþmaya alýnmadý. Bakteri tanýmlamasý klasik yöntemler ve yarý otomatize identifikasyon sisteminden (Biomerieux, miniapi) yararlanýlarak yapýldý. Ýzole edilen bakterilerin antibiyotik duyarlýlýklarý CLSI önerilerine göre disk-difüzyon yöntemi ile belirlendi.
BULGULAR: Yoðun Bakým Ünitelerinde yatan hastalarýn
hemokültürlerinden 2004, 2005 ve 2006 yýllarýnda izole edilen bakterilerin daðýlýmý Tablo 1 ve Þekil 1'de özetlenmiþtir.
SONUÇ: Hastanemizin Yoðun Bakým Ünitelerinde alýnan
hemokültürlerde üreyen bakterilerin çoðunluðunu Gram pozitif bakterilerin oluþturduðu; Gram negatif bakterilerde en etkili antibiyotiklerin Ýmipenem, Meropenem, Amikasin, Netilmisin olduðu, Gram pozitif bakterilerde ise Vankomisin,Teikoplanin, Linezolid direncinin bulunmadýðý ancak diðer antibiyotiklere yüksek direnç oranlarýnýn olduðu saptanmýþtýr.
(P-046)
M.K.Ü Týp Fakültesi Araþtýrma Hastanesinde Yoðun Bakým Ýnfeksiyon Etkenleri ve Antibiyotik Duyarlýlýklarý
Lütfü Savaþ1, Burçin Özer2, Yusuf Önlen1, Nizami Duran2
1Mustafa Kemal Üniversitesi Týp Fakültesi Enfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik
Mikrobiyoloji Anabilim Dalý, Hatay
2Mustafa Kemal Üniversitesi Týp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji
Anabilim Dalý, Hatay
AMAÇ: Bu çalýþmada M.K.Ü Týp Fakültesi Araþtýrma Hastanesi
yoðun bakým ünitesinde yatan hastalarda, bir yýllýk sürede prospektif olarak yoðun bakým ünitesindeki hastane infeksiyon etkenlerinin ve bu etken mikroorganizmalarýn antibiyotik duyarlýlýklarýnýn belirlenmesi amaçlanmýþtýr.
YÖNTEM: Hastanemizde Ocak 2006 ve Ocak 2007 tarihleri arasýnda
yoðun bakým ünitesinde 48 saatten fazla kalan hastalar deðerlendirmeye alýnmýþtýr.Hastane infeksiyonu tanýsý CDC kriterlerine göre konulmuþtur.Ýzole edilen bakterilerin identifikasyonu klasik yöntemlerle, antibiyotik duyarlýlýklarý disk difüzyon yöntemiyle belirlenmiþtir.
BULGULAR: Hastane infeksiyon etkeni olarak 9 Enterobactericeae
üyesi bakteri, 7 Acinetobacter spp, 5 P.aeruginosa, 5 Candida spp, 3 koagülaz negatif stafilokok, 1 Enterococcus spp. toplam 30 mikroorganizma izole edilmiþtir.Bunlarýn 11inin üriner sistem infeksiyonu, 9unun bakteremi, 5inin yara infeksiyonu ve 5inin de alt solunum yolu infeksiyonu etkeni olduðu tespit edilmiþtir.Enterobactericeae üyesi olarak 6 E.coli ve 3 Klebsiella spp. izole edilmiþtir.Bu bakterilerin tamamýnýn nitrofurantoin, amikasin, imipenem ve meropeneme duyarlý, ampisiline dirençli olduðu saptanýrken, GSBL saptanmamýþtýr. Acinetobacter izolatlarýnýn en duyarlý olduðu antibiyotiklerin imipenem, meropenem, netilmisin ve tobramisin olduðu bulunurken, altý Acinetobacter suþunun gentamisin, sulbaktam/ampisilin, sefepim ve kinolonlara dirençli olduðu saptanmýþtýr.
III. ULUSAL YOÐUN BAKIM ÝNFEKSÝYONLARI SÝMPOZYUMU
Tablo 2. En Sýk Ýzole Edilen Gram Negatif Bakterilerin Yýllara Göre Antibiyotiklere Direnç Oranlarý (%)
Tablo 1. 2004, 2005, 2006 Yýllarýnda Hemokültürlerden Ýzole Edilen Bakterilerin Daðýlýmý (N)
Antibiyotikler Bakteriler 2004 2005 2006MRKNS n=9 100 0 0 0 100 77.7 100 57.1 100 75 100 100 100 0 0 0 100 75 97.1 31.8 97 84.8 89.6 70.9 MRS A n=35 100 0 0 0 100 69.2 86.6 35.7 100 71.4 85.7 64.7 MRKNS n=15 100 0 0 0 94.7 57.8 84.2 29.4 94.1 84.2 84.2 47 MRS A n=19 100 0 0 0 71.4 63.6 90.9 25 90.9 63.6 87.5 66.6 MRKNS n=11 100 0 0 0 80 80 82.1 22.2 78.5 71.4 73.9 52.3 MRS A n=28 Penisilin Vankomisin Teikoplanin Linezolid Gentamisin Tetrasiklin Rifampisin Fusidikasit Siprofloksasin Levofloksasin Klindamisin Trimetoprim- Sulfometoksazol
Tablo 1. En Sýk Ýzole Edilen Gram Pozitif Bakterilerin Yýllara Göre Antibiyotiklere Direç Oranlarý (%)
Þekil 1de 2004-2005-2006 yýllarýnda izole edilen Gram pozitif ve Gram negatif bakterilerin daðýlýmý (%)
P.aeruginosa suþlarýnýn en duyarlý olduðu antibiyotiklerin ise imipenem ve amikasin olduðu tespit edilmiþ, 1inde kromozomal beta laktamaz varlýðý saptanmýþtýr. Candida suþlarýnýn 3ünün C.albicans olduðu tespit edilmiþtir. Koagülaz negatif stafilokoklarýn tamamý ve 1 Enterococcus spp. kan örneklerinden izole edilmiþtir. Bu suþlarda vankomisin ve teikoplanin direnci saptanmamýþtýr.
SONUÇ: Hastanemiz yoðun bakým ünitesinde en sýk infeksiyon
etkeni olarak Gram negatif bakterilerilerin sorumlu olduðu tespit