• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

8. KÂZIM NAMİ DURU’NUN TÜRKÇE VE EĞİTİM ÜZERİNE

8.11 Kâzım Nami Duru’nun Şiir Kitapları

8.11.2 Hayat Bilgisi Şiirleri

Kâzım Nami’nin “Hayat Bilgisi Şiirleri” adı altında topladığı şiirleri kuvvetle muhtemel “Yavruma Diyişlerim” kitabındaki şiirlerinden sonra yazılmıştır. Bunu şairin hem üslûbunu değiştirmesi hem de şiirlerindeki içeriğin zenginliği ve şekil bakımından ise belli bir düzene oturtmasından anlamaktayız.

Şairin şiirlerini kendi içerisinde içerik bakımından; vatan sevgisi ve Türkiye, hayvan sevgisi, anne sevgisi, büyüklere saygı, doğa ve doğanın insan üzerindeki etkileri, okul sevgisi, arkadaşlığın değeri, özellikle çalışmanın önemi, bu vatanın ancak çalışan nesillerle gelişeceğini ve yükseleceğini ifade eden şiirler olarak tasnif edebiliriz.

Şiirlerde Türklük bilinci özellikle işlenmiştir. Dünyanın en güzel yurdunun Türkiye olduğu yani çocuklara vatanlarını sevmelerini ve kıymetini bilmelerini

140 öğretmeye yönelik olan şiirler dikkat çekicidir. (Bu yer benim vatanım, Masal, Benim Güzel Yurdum, Denizli Dağlarına, Bize Yükselmek Yaraşır…)

Bu Yer Benim Vatanım

Göklerinden nur akan Bu yer benim vatanım Toprağı amber kokan Bu yer benim vatanım ...

Uğrunda ölmek onur Ödev dediğin budur, Çalışıp burda otur. Bu yer benim vatanım

Şair şiirlerinin birçoğunda çalışmak temasını işlemiştir. Şaire göre bir çocuğun görevi çalışkan olmaktır, çocuk okula gitmelidir ve okul her zaman sevilen ve özlenen bir yerdir. (Çirkin Çocuk, Okulu İstiyorum, Bizim Dünyamız, Büyük Öğüt, İş, Kestaneci, Okulumuz)

Şairin çocukların yaşlarına ve ilgilerine uygun şiirler yazdığını görmekteyiz. Özellikle doğayı sevdiren ve doğanın korunması gerektiğinden, çiçeklerin birer canlı olarak doğanın süsü olduğundan ve koparılmaması gerektiğinden, hayvan sevgisinden ve hayvanların tutsak edilmemesi gerektiğinden bahseden şiirler yazmıştır. (Sevdiklerim, Kaplumbağalar, Kara Kış, Çiçekler, Bahar, Hayvanları Severim, Güvercinler, Kar, civcivler, Tavuk ve ördek, Bahar Şarkısı, Çiçeklerin Selamı) Şairin “Balıkçıyla Altın Balık” adlı şiiri bir Altın balık ile yaşlı bir balıkçının yaşadığı bir olayın manzumelerle hikâye edilmesidir. Bu hikâyede insanın sahip olduklarının kıymetini bilmesi; dünyada ki bütün güzelliklere sahip olsa da böbürlenmemesi gerektiği, iyilik yapan insanların mutlaka iyilikle karşılaşacağı

141 anlatılmıştır. Kâzım Nami hemen hemen bütün şiirlerinde çocuklara bilgi verici ve öğretici mesajlar vermiştir.

Kâzım Nami’nin şiirlerinde tema bakımından dikkati çeken başka bir husus da çalışkanlığa vermiş olduğu önemdir. Türk Milletinin ancak çalışarak yükseleceği bilincini çocuklara sürekli hatırlatması önemlidir.

İş

Ataların sözü var: İşleyen demir parlar, Okuyup yazma iştir; Bu pek güzel gidiştir. Böbürlenme bundan sen, Her işe değer veren. Lüzumlu olmasıdır, İş işin aynasıdır. Bir çöpçü de iş görür, Yaz, kış sokak süpürür. Oda saygıya layık; Artık yoktur halayık Hatırla bunu yavrum: İşsiz helak olurum. Bunu öğrenmeye bak: Bir ağız, iki kulak.

142

Bu demektir ey yiğit: Bir söyle iki işit. Dır dır dır söylenirsen, Herkes kaçınır senden, Çok söyleyen yanılır: Cırlak diye anılır Çok dinleyen öğrenir, Ders nedir okul nedir? Sevmezler gevezeyi; Az söylemek ne iyi.

Millî bayramlarımızdan olan 23 Nisan Mili Egemenlik ve Çocuk Bayramı (Çocuk isek de), 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı (Yaşasın Cumhuriyet) için şiir yazıldığını görmekteyiz. Şairin bir de çocuklara anadil sevgisi ve bilinci kazandıracak şiiri vardır.

Güzel Türkçe

İlkyazın ormanlarda ağaçlar yeşerirken Kuytu yerlerden keskin, uyanık sesler gelir. Bu şakıyan ses beni titretir yüreğimden, Bülbül sesi değil o: Benim güzel Türkçe’mdir Yağmurlar yağar, olur bir serin, ince dere, Bir gümüş kemer gibi ovadan akıverir. Kıvrılır, döner, gider, getirir bolluk veren; Çağlayan dere değil; benim güzel Türkçe’mdir

143 Gökyüzü geceleri ışıl ışıl parıldar

Aya göz kırpan yıldız bakarsın birden erir, Bu kuytu görünüşte, dersiniz, bir ses mi var? Parlayan bir sestir o: Benim güzel Türkçe’mdir.

Yüksek yaylalardaki yörüğün curasından Çobanın kavalından o tatlı ses belirir; Yurdumun orasından, burasından bana:

“Türk’üz biz” diye ...benim güzel Türkçe’mdir. Beni ağlayan sana, seni bağlayan bana

O sestir ki bizlere Türk Tanrı’sından gelir. O, öz ana sesidir, bir ses benzemez ona... Dinle, iyi dinle! O: Benim güzel Tükçem'dir. Başını alıp gitsen en uzak doğulara

Geçtiğin yerlerde hep o tatlı ses yükselir Bulamıyorsan eğer kendini onda ara;

Türk ulusunun dağı: Benim güzel Türkçe’mdir. Severim onu eşsiz, pek derin sevgiyle

Onu duydukça gönlüm varlığıyla sevinir. İstemem başka bir ses, sen durma onu söyle; Tanrının sesidir o: Benim güzel Türkçe’mdir.

Kâzım Nami’nin şiirleri şekil ve tür bakımından incelenecek olursa: Şiirlerinin genelini 4+3 7 duraklı, 6+5 11 duraklı, 4+4 8 duraklı, 7+7 14 duraklı hece ölçüsüyle kaleme almıştır. Şiirlerin kafiye düzeninde ise bir bütünlük yoktur. Bazı şiirler a a b b, a b a b, a a a b düzenindedir. Şiirlerinde genellikle tam kafiye ve zengin kafiye kullanmıştır. Bazı şiirlerinde ise ustaca kullanılmış rediflere rastlanılmaktadır. Şair şiirlerini bazen beyitlerle, bazen serbest, bazen de dörtlükler halinde yazmıştır. Şairin şiirleri didaktik, pastoral, epik şiir türlerindendir.

144 Şairin şiirleri Türkçe öğretimi açısından ele alınacak olunursa; özellikle şairin öğüt verici şiirlerinde atasözü ve deyimlerin bolca kullanıldığı görülmektedir. Yukarıda ele almış olduğumuz “İş” şiirinde geçen “İşleyen demir parlar”, “ Bir söyle iki işit”, “Çok söyleyen yanılır” gibi atasözlerinin kullanıldığı görülmektedir. “Büyük Öğüt” şiirinde ise “Yüz suyu dökmek”, “Kendine güvenmek”, Yardım dilemek”, “El açmak”, “Alnı yere değmemiş olmak” gibi deyimler kullanılmıştır. Bu da çocuklara atasözü ve deyim öğretimi açısından önemlidir.