• Sonuç bulunamadı

Hava Niteliği Göstergesi Değerlerinin Sağlık Açısından Karşılıkları

6.5 Hava Niteliği Göstergesi

6.5.2 Hava Niteliği Göstergesi Değerlerinin Sağlık Açısından Karşılıkları

Sıfır ile 500 arasında olan, farklı renkler ve sağlık açısından farklı tanımlarla anlatılmış altı grup içinde ele alınan hava niteliği göstergesi değerlerinin (Çizelge 6.5) yükselmesi, hava kirliliğinin ve sağlık üzerindeki olumsuz etkilerin artması anlamına gelmektedir. Hava niteliği göstergesi değerinin 100 olması, çoğunlukla, ilgili kirleticiler için EPA

144

tarafından NAAQS’te belirlenmiş, insan sağlığı açısından olumsuz etkilerin başladığı sınırı anlatmaktadır. Çizelge 6.5’te görüldüğü gibi, 100 değerinin altındaki değerler genellikle iyi, üstündeki değerler ise önce duyarlı gruplar, sonra herkes için sağlıksız olarak nitelendirilir. Farklı hava niteliği göstergesi değerlerinde sağlıklı ve duyarlı insanlarda gözlenmesi olası sağlık sorunları Çizelge 6.6’da belirtilmiştir.

Çizelge 6. 5 Hava niteliği göstergesi değerlerinin anlamları [30]

hava niteliği göstergesi (AQI) değeri

sağlık açısından tanımlar renkler

0 – 50 iyi (good) yeşil (gren)

51 – 100 orta (moderate) sarı (yellow)

101 – 150 duyarlı gruplar için sağlıksız

(unhealthy for sensitive groups)

turuncu (orange)

151 – 200 sağlıksız (unhealthy) kırmızı (red)

201 – 300 çok sağlıksız (very unhealthy) mor (purple)

145

146

147

6.6 Yapı İçi Hava Kirliliğinden Etkilenimin Değerlendirilmesine Yönelik Yaklaşımların İrdelenmesi

Gerçekleştirilen kaynak taramasıyla elde edilmiş değerlendirme yaklaşımlarının, saptanan sorunun çözümü açısından önemli yöntemler ve gereksinilen belirleme – değerlendirme sürecinin bazı bölümlerine yönelik işlem adımları içerdiği düşünülmektedir.

Tüm yaklaşımlar var olan durumun saptandığı belirleme ve elde edilen verilerin değerlendirildiği değerlendirme aşamalarından oluşmaktadır.

Asadi ve arkadaşlarının [26] oluşturduğu yaklaşımda, kirletici ölçümlerinin öncesinde yapıda bazı incelemelerin yapılması önerilmekte, ölçümün gerçekleştirileceği noktaların ve ölçüm sayısının bu inceleme sonuçlarına göre saptanabileceği belirtilmektedir. Yaklaşımda ölçülmesi gerekli kirletici türleri listelenmiştir. Önerilen değerlendirme, ölçüm sonuçlarının sınır değerlerle karşılaştırılmasına dayalıdır. Yoğunluk düzeyi sınırın üzerinde bulunan kirleticilerin oluşturduğu sorun için çözüm önerileri oluşturulması ile yaklaşım sonlanmıştır. Bununla birlikte, yaklaşım kapsamında neden yalnızca sekiz kirleticinin ele alındığı, değerlendirmede kullanılacak sınırların hangi özellikte olması gerektiği belirtilmemiştir. Ayrıca kirlilikten etkilenen insanların özelliklerine değinilmediği görülmektedir.

Klinmalee ve arkadaşlarının [10] gerçekleştirdiği çalışmada, dokuz kirletici için ölçüm yapılmış, Asadi ve arkadaşlarının yaklaşımına benzer şekilde, ölçüm, yapıdaki bazı incelemelere göre düzenlenmiştir. Çalışma, inceleme verileri ile ölçüm sonuçlarının karşılaştırılarak, yoğunluk düzeyi yüksek kirleticiler için bu durumun nedenlerinin belirlenmesiyle tamamlanmıştır. Çalışmada, insan sağlığı açısından bir değerlendirme aşaması bulunmamakta, buna karşın belirleme aşaması için önemli bilgiler yer almaktadır.

Hoddinott ve Lee’nin [28] çalışmasında belirli kirleticilerin farklı nitelikte insanlarda oluşturduğu risk hesaplanmış ve bu değerler EPA tarafından oluşturulmuş sınırlarla karşılaştırılmıştır. Riskin hesaplanmasında, kirletici yoğunluklarının yanı sıra, etkilenim

148

süresinin, bedensel etkinlik düzeyiyle ilişkili olan solunum sıklığının ve solunan hava hacminin, etkilenimin gerçekleşme sıklığının ve yaşam süresince gerçekleşen etkilenim uzunluğunun da dikkate alındığı görülmektedir.

Hong Kong Hükümeti [29] tarafından oluşturulmuş yönergedeki yaklaşım, diğer çalışmalara benzer şekilde, yapıda bir inceleme yapılmasıyla başlamaktadır. Havayla ilgili üç özellik ve dokuz kirletici, yönergede belirlenmiş koşullar çerçevesinde ölçülmektedir. Ölçüm sonuçlarının yönergede yer alan iki farklı sınır değerle karşılaştırılması ve elde edilen sonuçların hangi sınırın altında yer aldığına göre, yapı içi havasının iyi ya da en iyi sınıf şeklinde nitelendirilebileceği belirtilmiştir. Asadi ve arkadaşlarının yaklaşımına benzer şekilde, bu yaklaşımın neden dokuz kirletici ile sınırlandırıldığı ve sınır değerlerin ne nitelikte olduğu anlaşılamamıştır. Ayrıca yapı kullanıcısı insanın özelliklerine değinilmemektedir.

EPA’nın 830, 31] dış hava için geliştirmiş olduğu hava niteliği göstergesi yaklaşımı, altı kirleticinin dış havadaki yoğunluk düzeylerinin ölçülmesini içerir. Ölçüm sonuçları kullanılarak EPA tarafından oluşturulmuş bir denklemle hava niteliği göstergesi değeri olarak adlandırılmış sonuç bulunmaktadır. Söz konusu değer, kirleticilerin farklı yoğunluk düzeylerinin farklı duyarlılıklarda ve bedensel etkinlik düzeyinde insanlarda oluşturabileceği sağlık sorunlarına göre belirlenmiş sınırlara dayalıdır. Her değerin, altı renkle anlatılan sağlık açısından tanımlanmış karşılığı bulunmaktadır. Böylece günlük olarak dış havanın olumsuzluk düzeyi herkes tarafından kolayca anlaşılabilir şekilde belirlenmekte, renkli tanımların yanı sıra, o günkü duruma göre hangi duyarlılıkta ve bedensel etkinlik düzeyindeki insanların ne tür önlemler alması gerektiği duyurulmaktadır.

Gerçekleştirilen incelemeler sonucunda, gereksinim duyulan yaklaşım kapsamında belirleme ve değerlendirme aşamalarının yer alabileceği,

belirlemeye yönelik eylemler öncesinde, yapıda bir ön araştırma yapılarak bazı kararlar alınmasının yararlı olduğu,

149

o salt kirleticilere odaklanarak değil, insanın etkilenimle ilgili özelliklerinin de göz önüne alınarak yapılmasının,

o birbirine göre farklı nitelikteki kirletici yoğunluklarının birlikte ele alınmasının

gerekli olduğu ve

sonuçların farklı durumlar (örneğin farklı günlerde elde edilen değerlendirme sonuçları) arasında karşılaştırmaya olanak tanıyan ve herkes tarafından kolay anlaşılabilir şekilde oluşturulmasının yarar sağlayacağı

150

BÖLÜM 7

YAPI İÇİ HAVA KİRLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ YAKLAŞIMI

Doğru bir değerlendirme, birbirini izleyen adımlar dizisinden oluşmuş bir süreçte, gerekli eylemlerin, uygun bir sırada gerçekleştirilmesiyle yapılabilir. Bu doğrultuda, yapı içi hava kirliliğininden etkilenimin insan sağlığı açısından değerlendirilmesi,

etkilenimin gerçekleşmesi ve sağlık / konfor sorunlarıyla sonuçlanması olasılığını doğuran

o etkileyenin / iç hava kirleticilerinin, o etkilenenin / yapı kullanıcılarının,

o etkileyeni ve etkileneni bir araya getiren kapalı birimlerin /ortamların etkilenimle ilgili özelliklerinin, incelenen durumu doğru yansıtacak bir şekilde belirlenmesi,

elde edilen özelliklerin birbiriyle doğru bir şekilde ilişkilendirilmesi,

belirlenen ve ilişkilendirilen bu özelliklerin, kullanıcılara uygun sınırların göz önüne alınmasıyla değerlendirilmesi

kapsamında oluşturulmuş sistemli bir yaklaşım aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Böylece, var olan yapılardaki iç hava kirliliğinin oluşturduğu olumsuzluk, olumsuzluğa bağlı olarak kullanıcılarda hangi sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceği ve sağlık sorunlarına ilişkin olasılıkların düzeyi, durumla ilgili kişiler tarafından kolay anlaşılabilir bir şekilde ortaya konabilir ve söz konusu olumsuzluğun giderilmesine katkı sağlayan kararlar üretilebilir. Gereksinilen bu yaklaşım, konuyla ilgili incelenmiş bilgilerden ve benzer

151

yaklaşımlardan yararlanılarak, uygun yöntemlerin belirlenmesi ve bu yöntemlerin doğru bir şekilde sıralanmış eylem adımlarına dönüştürülmesiyle elde edilmiştir. Oluşturulan yaklaşım, yapının tanımlanması, etkilenimle ilgili verilerin toplanması, bu verilerin birbiriyle ilişkilendirilerek değerlendirilmesi ve kararların üretilmesi aşamalarını içermektedir.