• Sonuç bulunamadı

3.1. SAĞLIK ĐŞLETMELERĐ KAVRAMI VE KAPSAMI

3.1.1. Hastaneler

Yataklı Tedavi Kurumları Đşletme Yönetmeliğinde, ‘‘hasta ve yaralıların, hastalıktan şüphe edenlerin ve sağlık durumlarını kontrol ettirmek isteyenlerin ayaktan veya yatarak izleme, muayene, tanı, tedavi ve rehabilite edildikleri, aynı zamanda doğum yapılan kurumlar olarak tanımlanmaktadır. Hastaneler, hizmet üretim kapasitesi ve sağlık harcamaları bakımından sağlık sisteminin en önemli alt sistemleridir. Ancak, hastane yönetimi açısından bakıldığında hastanelerin sadece tıbbi hizmetleri sunan fiziki mekanlar olmadığı, aksine refah düzeyi, tüketim alışkanlıkları, bireylerin eğitim durumları, aile yapısı, kültürel düzeyi, sağlık sisteminin yapısı, sosyal güvenlik, siyasal sistem, sağlık politikaları gibi bir çok bireysel, çevresel ve üst sisteme ait faktörün etkisine açık bir sistem olduğu görülmektedir112. Türkiye’de sağlık insan gücünün çok büyük bir kısmı hastanelerde çalışmaktadır.

J. Paul Feldstein hastanelerin asıl amacını, belirli düzeydeki sağlık hizmetini, mümkün olabilecek en düşük maliyetle, maksimum nicelikte üretebilmek olarak belirlemiştir113. Hasta bakım hizmeti sunmak amacıyla kurulmuş olan hastaneler, amaçlarını gerçekleştirmek için personel, alet ve ekipman gibi mevcut kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmak durumundadırlar. Hastanenin etkililik ve verimlilik düzeyi, personelin ilgi, gayret, çalışkanlık ve yeterlilik gibi nitelikleriyle doğrudan

111

Meryem YILMAZ, ‘‘ Sağlık Bakım Kalitesinin Bir Ölçütü : Hasta Memnuniyeti’’, C.Ü. Hemşirelik

Yüksekokulu Dergisi, 2001, 5 (2), s.69.

112

Sevgi KURTULMUŞ, Sağlık Ekonomisi ve Hastane Yönetimi, Değişim Dinamikleri Yayınları, Đstanbul, 1998, s.232.

113

Adnan KÖKSAL ve Hüdaverdi AKBEYĐK, “Çağdaş Yönetim Anlayışı ve Hastane Đşletmeciliği”,

doğruya ilişkili kavramlardır. Zira hastanelerde hasta bakım kalitesini, etkileyen personel için yapılan harcamalar, tüm hastane giderlerinin üçte ikisini oluşturmaktadır.

Hastanelerin temel işlevi; müşterilerinin hizmet taleplerinin oluşum nedeni olan hastalıkların tedavisidir. Bunun yanında, koruyucu hekimlik, tedavi edilsin veya edilmesin, hastalık çeşitlerinin gelişmesini olanaklar ölçüsünde önlemek ve varolan yararları genişletmek amacını güder. Sözgelimi, çevre kirlenmesinin yol açtığı hastalıkların tedavisinden çok, çevre kirlenmesinin önlenmesi koruyucu hekimliğin amaçlarındandır. Kısaca, koruyucu hekimlik hastane tarafından oluşturulan önerilerin topluma aktarılması fonksiyonudur114.

Hastaneler aynı zamanda birer eğitim kurumlarıdır. Hastanelerde verilen eğitim ya da hastanelerden beklenen eğitim hizmetleri, hasta ve yakınlarının eğitimi, öğrencilerin eğitimi (intörnlük, tıpta uzmanlık) hastane personelinin hizmet içi eğitimi ve sağlık konularında kamuoyunun eğitimi olarak sıralanabilir115. Ayrıca hastaneler, sağlık hizmeti yanında otelcilik hizmetleri de sunan ticari kurumlardır. Bu nedenle bir hastanede muhasebe, finans ve kalite gibi unsurlara azami özen gösterilmediği takdirde, kurumun ayakta kalabilmesi ve diğer kurumlarla yarışabilmesi mümkün değildir. Bir resmi kurum için bunların pek önemli olmadığı ve bir üniversite hastanesinin nasıl olsa hizmet dışı bırakılamayacağı düşünülebilir. Fakat güvenini ve gücünü kaybetmiş böyle bir sağlık kuruluşu öncelikle kendi sağlığını yitirmiş, hasta bir kuruluş demektir116. Hastanelerin birincil amacı (tanı tedavi vs.)’nın yanında ikincil amaçlarından, otelcilik işlevi, açığa kavuşturulmamış ve arka planda kalmıştır. Oysa, tanı ve tedavi sonrası hijyen ve sanitasyon eksikliğine bağlı ölümlere sıkça rastlanmaktadır. Bu sebeple, hastanede konaklama hizmetleri ve bu hizmetler içerisinde yer alan kat hizmetleri (housekeeping) bölümü ve işlevi önemli konuma sahip olmalıdır117. Zira müşteri memnuniyeti kapsamında öncelikle ele alınması gereken unsur hastanedeki otelcilik hizmetleridir.

114

Bilal AK, Hastane Yöneticiliği, Özkan Matbaacılık, 1990, Ankara, s.78.

115

KAVUNCUBAŞI, a.g.e., s.76.

116

Mustafa, ARTVĐNLĐ, “Devlet, Üniversite Hastaneleri Üst Düzey Yönetim Sorunları”, Tıp Teknolojisi

Dergisi, www. hastanedergisi.com, s.2.

117

Azize TUNÇ ve H. Dilek SEVĐN, “Hastane Hizmetlerinde Kaliteli Konaklama Hizmetlerinin Sürdürülmesinde Kat Hizmetleri”, Hacettepe Sağlık Đdaresi Dergisi, Cilt.5, Sayı.2, 2000, s.100-102.

Tıp alanındaki bir başka gelişme elektronik hasta kayıtları sistemidir. Bu sistemde amaç kağıtsız hastane oluşturmaktır. Böyle bir sistemde hasta ile ilgili tüm veriler verinin üretildiği anda elektronik ortama aktarılmaktadır. Bu sistemle, bireysel sağlık bilgilerinin, en fazla gerekli olan anda, yani hasta muayene olurken veya hastaya müdahale edilirken kolaylıkla ulaşılabilir olmasıdır. Bir yandan da karar vermede sağlık personeline yardımcı bilgi üretebilme özelliği sağlamaktadır. Diğer yandan, sağlık kurumu yöneticileri için, kurumlarının performans kriterlerini anlık olarak takip edebilme imkanı sağlarken, verilen sağlık hizmetlerinin aktif bir veri tabanında sayılabilir ve kodlanmış parametreler halinde ulaşılmasını da sağlamaktadır118.

Hastane yönetimi, hastanedeki tüm hizmetlerden ve faaliyetlerden yönetim kuruluna karşı sorumlu olan bir organ olarak tanımlanmaktadır. Hastane yöneticisi, yönetim kurulundan aldığı yürütme yetkisini kullanarak hastaneyi yöneten kişidir.

Yürütme açısından bakıldığında hastanenin tepesinde hastane yönetici

bulunmaktadır119. Hastane yönetimi, finans, personel ve destek hizmetleri yanında, tıbbi hizmetlerde de önemli rol oynamaktadır. Hastane yöneticisi, tıbbi birimler arasında eşgüdümü gerçekleştirmekte ve bu birimlerin düzenli çalışması için gerekli maddi ve insan kaynaklarını sağlamaktadır. Hekimlerin isteklerinin hastane birimleri tarafından zamanında karşılanması ve hekimlerin yönetim kurulunun belirlediği politikalar ve kurallar çerçevesinde hareket etmelerini sağlamak da hastane yöneticisinin görevidir. Hastane yöneticisi, ayrıca hastanenin akredite edilmesi için gerekli çalışmaları yürütmekle yükümlüdür.

Austin (1978), hastane yöneticilerinin sorumluluk alanlarını şu şekilde sınıflamıştır: 1.Đşverene karşı sorumluluk, 2. Topluma karşı sorumluluk, 3. Müşterilere karşı sorumluluk, 4. Kaynak sorumluluğu, 5. Yasal Sorumluluk, 6. Sigorta kurumlarına karşı sorumluluk120.

118

Tayfun ÜNLÜ ve Đbrahim ÜNSAL, “Elektronik Hasta Kayıtları: Bir Ütopya mı?”, Modern Hastane

Yönetimi Dergisi, Cilt.4, Sayı.2, Mart-Nisan 2000, s.50.

119

H. SEÇĐM, ‘‘Hastane Yönetimi ve Organizasyonu: Türkiye’de Hastanelerin Organizasyonu Đçin Bir Model Önerisi’’, Đ.Ü. Đşletme Đktisadı Enstitüsü Yayınları, Đstanbul, 1991, s.42.

120

3.1.2. Hastanelerin Özellikleri

Hastanelerin farklı özellikleri birçok alanda kendisini hissettirmektedir. Bu özelliklerin başlıcaları şunlardır121:

(i) Hastane hizmetlerine olan talep büyük ölçüde doktorlar tarafından belirlenmektedir ve hastanelerin sunduğu hizmetlerde talep elastikiyeti sıfıra yakındır.

(ii) Her an sunulan her türlü hizmete hazır olunması zorunluluğu başka işletmelerde görülmeyen, kapasite üstü istihdamı zorunlu kılmakta, zarar eden bir ünitenin bu gerekçeye dayandırılarak kapatılması ise söz konusu olmamaktadır.

(iii) Sağlıkta hizmet üretimi stoklanamaz, üretildiği anda tüketilmek zorundadır. Ancak, hizmetin üretilebileceği mutlaka tüketileceği anlamına da gelmez. Bir sağlık işletmesinin hizmet sunabilme yeteneği, sahip olduğu araç, gereç ve personelle sınırlıdır. Ancak, diğer işletmelerden farklı olarak, sağlık işletmelerinin üretimde bulunabilmesi devletin tahsis ettiği imkanlar başta olmak üzere kendi işletmesi dışındaki faktörlere de bağlıdır.

(iv) Hizmet işletmelerinin çoğu emek yoğun işletmeler olmakla birlikte, sağlık kurumları sermaye yoğun işletmelerdir. Tıp bilimlerindeki ve tıbbi teknolojilerdeki gelişmeler ve sağlık talebini karşılayabilmek için belli düzeyde tutulmak zorunda olunan kapasite büyük yatırımlar gerektirmektedir.

(v) Tıp bilimindeki aşırı işbölümü ve uzmanlaşmanın giderek artması hastanelere de yansımış ve böylece hem nitelikli personel sayısı artmış, hem de hizmet birimlerinin çeşitlenerek artmasına neden olmuş, bu da işgücü giderlerinin dolayısıyla da hizmet maliyetlerinin artmasına yol açmıştır.

(vi) Her hastanın kişisel özelliklerinin olması sebebiyle farklı teşhis ve tedavi özellikleri göstermesi ve böylece sunulan hizmetten istifade etmelerinin de farklı olması hizmetin tanımlanmasını zorlaştırmakta, bu yüzden sağlık işletmeleri için standart çıktı birimi bulmak zor olmaktadır.

121