• Sonuç bulunamadı

4.4. Sağlık Okuryazarlığına İlişkin Bulgular

4.4.17. Hastanede Verilen Dokümanları Anlama Durumu

Hastalar sıklıkla hastalık süreçleriyle ilgili bilgiyi değerlendirme, riskleri ve kazançları analiz etme, doz hesaplama, test sonuçlarını anlamlandırma ya da sağlıkla ilgili bilgilere nasıl ulaşabilecekleri gibi karmaşık bilgi ve tedavi kararlarıyla karşı karşıyadırlar. Ayrıca yapılacak işlemlerde onaylarını almak üzere hastalardan yazılı izin belgeleri doldurmaları istenmektedir. Kişilerden bu formlarda belirtilenleri anlaması, yordaması, bu verilere dayanarak da bilinçli karar vermeleri beklenir. Bu durumda kişiler anlayabildikleri ve algılayabildikleri ölçüde doğru karar vermek durumundadırlar. Ancak yapılacak işlemlerin ve sağlık terminolojisinin karmaşık olması, pek çok bilgiye sahip olmayı gerektirmesi nedeniyle hastaların bu formların içeriğini anlamasında sorunlar yaşanabilmektedir. Hastaların kendileriyle ilgili yapılacak girişimlere ilişkin onam formlarını anlamaları bir sağlık okuryazarlığı davranışıdır. Bu sağlık okuryazarlığı davranışını ilişkin değerlendirmeler aşağıdaki tablolarda verilmektedir.

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları gibi) anlama durumlarının cinsiyete göre dağılımına ilişkin veriler tablo 98’de yer almaktadır.

Tablo 98. Hastanede Verilen Dokümanları (Onam Formları Gibi) Anlama Durumlarının Cinsiyete Göre Dağılımı

Hastanede verilen dokümanları anlama durumu

Kadın Erkek Toplam n % n % N %

*Okumaz yazmazlar cevap vermedi

Katılımcıların her iki cinsiyet grubunda dokümanları anlayanların oranı daha yüksek bulunmakla birlikte genellikle anlamayanların oranı da oldukça yüksektir. Bu oran kadın grupta artmaktadır. Hastalıkla ilgili bilgi edinme süreci kadınlar adına daha olumsuz görünmekte ve kadını daha dezavantajlı bir konumda göstermektedir. Bilgi edinme süreci hasta bireyin güçlenmesi konusunda çok büyük önem taşımaktadır. Bu konuda daha dezavantajlı grup olan kadın katılımcıların onam formlarını anlamıyor olmaktan dolayı karar verebilme yetilerindeki olumsuzluk özgürlüklerini ellerinden almakta ve onları bağımlı kılmaktadır.

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları gibi) anlama durumlarının yaş gruplarına göre dağılımına ilişkin veriler tablo 99’da yer almaktadır.

Tablo 99. Hastanede Verilen Dokümanları (Onam Formları Gibi) Anlama Durumlarının Yaş gruplarına Göre Dağılımı

Hastanede

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları gibi) anlama durumları ile yaş değişkeni arasında anlamlı ilişki

bulunmamaktadır. Yaş gruplarından 65 ve üzeri olanlar hastalıklarıyla ilişkili herhangi bir dokümanla daha az karşılaştıklarını ve büyük çoğunluğu da karşılaştıkları dokümanları anlayamadıkları belirtmektedir. Diğer yaş gruplarındaki katılımcılarda her ne kadar grubun yarıdan fazlası bu dokümanları anladıklarını ifade etmişlerse de kalan yarısını oluşturan büyük bir grubunda bu dokümanları anlayamamaları ya da hiç bu dokümanlarla karşılaşmadıklarını ifade etmiş olmaları da bir sorun olarak anlamlı görülmektedir.

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları gb) anlama durumlarının öğrenim düzeylerine göre dağılımına ilişkin veriler tablo 100’de yer almaktadır.

Tablo 100. Hastanede Verilen Dokümanları (Onam Formları vb.) Anlama Durumlarının Öğrenim Düzeylerine Göre Dağılımı

Hastanede verilen

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları gibi) anlama durumları ile öğrenim düzeyleri arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır. Eğitim durumu yükseldikçe buna paralel olarak karşılaşılan dokümanların anlaşılma oranlarının da arttığı görülmektedir. Sadece okuryazar olanların ancak %20’si bu dokümanları anladıklarını belirtirken, bu oran üniversite/YO mezunlarında %86,4’lere kadar çıkmaktadır. Bir yaşam boyu devam edecek olan diyabetli yaşamla ilgili mesajların verildiği broşür ve dokümanların anlaşılamıyor olması bu araçların etkinliğini düşürmekte ve yapılan eğitimler verilen mesajlar etkisizmiş gibi yanlış algılamalara neden olmaktadır. Broşür ve dokümanların anlaşılmamsının sebebi belki de hedef grubun anlayabileceği içerik ve özellikte olmamasından kaynaklanıyor olabilir.

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam

formları gibi) anlama durumlarının gelir gruplarına göre dağılımına ilişkin veriler tablo 101’de yer almaktadır.

Tablo 101. Hastanede Verilen Dokümanları (Onam Formları Gibi ) Anlama Durumlarının Gelir Gruplarına Göre Dağılımı

Hastanede verilen dokümanları anlama durumu

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları gibi) anlama durumları ile gelir düzeyleri arasında anlamlı ilişkisi bulunmaktadır. Gelir durumundaki artışa paralel olarak dokümanların anlaşılma oranlarının da arttığı görülmektedir. Aylık geliri 600 TL ve altında olanlar genellikle anlamadıklarını belirtirken (% 37,9), 1501 TL ve üzeri geliri olanlardan % 76,9’u genellikle anlıyorum demektedir. Genel olarak değerlendirdiğimizde ise katılımcıların %30,1 gibi oldukça büyük bir çoğunluğu kendileriyle ilgili olan dokümanları anlamadıklarını belirtiyorlar ki bu durum oldukça manidardır.

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları gibi) anlama durumlarının yaşadıkları bölgeye göre dağılımına ilişkin veriler tablo 102’de yer almaktadır.

Tablo 102. Hastanede Verilen Dokümanları (Onam Formları Gibi) Anlama Durumlarının Yerleşim Yerlerine Göre Dağılımı

Hastanede verilen dokümanları anlama durumu

Kent merkezi Kasaba Toplam

n % n % N %

Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam

formları gibi) anlama durumları ile yaşadıkları yaşadıkları yerleşim yerleri arasında anlamlı ilişkisi bulunmaktadır. Kente hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları anlayanların oranı kasaba/köyde yaşayanlara göre ise daha fazla olup kasaba/köyde yaşayanların herhangi bir dokümanla karşılaşmamış olması dikkat çekicidir.

Bu çalışmada katılımcıların yarısına yakınının (%49.2) onam formlarını anlayabildiklerini, %32.6’sının anlayamadığı ve %18.2’sinin de herhangi bir dokümanla karşılaşmamış olması konuya ilişkin temel okuryazarlık düzeylerinin yetersiz olduğunu düşündürmektedir. Bu durum bazen sağlık personelinin yetersiz açıklamalarına bağlı görülebileceği gibi, formların anlaşılamıyor olması aynı zamanda katılımcıların konuya ilişkin bilgi ve algılama düzeylerindeki yetersizlik sonucu olabileceğini de göstermektedir.

Sonuç olarak hastalık yönetiminde sağlık okuryazarlıklarının yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Katılımcıların hastalıklarına ilişkin verilen yazılı dokümanları anlamama durumları bağlamında sağlık okuryazarlığının yetersiz olması öğrenim durumları, yerleşim yeri ve gelir durumları ile ilişkili iken cinsiyet ve yaş değişkenleri ile ilişkili bulunmamıştır.

Katılımcıların şeker hastalığına ilişkin verilen yazılı dokümanları (onam formları vs) anlamama nedenlerinin cinsiyete göre dağılımına ilişkin veriler tablo 103’te yer almaktadır.

Tablo 103. Hastanede Verilen Dokümanları (Onam Formları vs) Anlamama Nedenlerine Göre Dağılımı

Verilen dokümanları (onam formları vs)

anlamama nedenlerine n %

Tıbbi Kelimeler Olduğundan Anlaşılır Değil 33 44,6

Yazılar Çok Küçük 12 16,2

Çok Şey Yazdığından Olduğundan Okumak Sıkıcı

Geliyor 17 23,0

Diğer 12 16,2

Toplam 74* 100,0

*3 Katılımcı neden belirtmemiştir.

Katılımcıların büyük çoğunluğu (%44,6) şeker hastalığına ilişkin verilen yazılı dokümanlarda (onam formları vs) tıbbi kelimelerin olmasından dolayı anlayamadıklarını ve çok fazla yazı içerdiğinden okumayı sıkıcı bulduklarını

belirtmektedirler. Hastaların çoğunluğunun yetersiz sağlık okuryazarlığına sahip oldukları düşünüldüğünde tıbbi kelimelerin kullanılmaları yerine daha anlaşılır ifadelerin yer alması, kısa ve öz mesajların verilmesi, yazıların da daha büyük puntolu olmaları anlaşılırlığı arttıracaktır.

Bireylerin etrafındaki sağlıkla ilgili mesajları okuyabilmesi, anlayabilmesi bu uyaranlara duyarlı olması ve eleştirel yaklaşımla değerlendirebilmesi sağlık okuryazarlğı davranışıdır. Bu bağlamda katılımcıların hastanelerin duvar, kapı vs. gibi noktalarında asılı olan resimli yazılı afişlerden herhangi bir bilgi veya sağlıkla ilgili mesajı hatırlamasına ilişkin durumları tablo 104’te verilmektedir.

Tablo 104. Katılımcılar Hastanelerin Duvar, Kapı vs. Gibi Noktalarında Asılı Olan Resimli Yazılı Afişlerden Herhangi Bir Bilgi veya Sağlıkla İlgili Mesajı

Hatırlamasına İlişkin Soruya Verilen Cevaplar

Mesajı hatırlama durumu n %

Hatırlıyorum 12 15,60

Hatırlamıyorum 6 8,50

Cevapsız 56 75,90

Toplam 74 100

Katılımcılar hastanelerin duvar, kapı vs. gibi noktalarında asılı olan resimli yazılı afişlerden herhangi bir bilgi veya sağlıkla ilgili mesajı hatırlamasına ilişkin soruya büyük oranda (%75,9) hatırlamadıklarını, sadece

% 15,6’sı hatırladıklarını belirtmektedirler. Hatırladıklarını belirtenlerin içinde 10 katılımcı şeker hastalığına ilişkin mesajları ifade etmiştir. Diğer katılımcıların hatırladığı mesajlar da sigara, kanser, obezite, yüksek tansiyon, AIDS, cilt hastalıkları, hijyen, organ nakli, emzirme, ana çocuk sağlığı, aşılar, kenelerden korunma, kuş gribi ve diğer enfeksiyon hastalıkları, sağlığın korunması ve doktorla iletişim gibi konularla ilgilidir. Katılımcılar şeker hastalığı ile ilgili genel bilgiler, hastalığın takibine ilişkin bilgiler, diyetin önemi, hemoglobin A1C değerinin kontrolü ve takibi, insülin uygulamaları, hastalığın neden olabileceği yan etkiler ve ayak bakımı hakkındaki mesajları hatırlamaktadırlar. Katılımcıların sadece 38 kişisi hastanelerin duvar, kapı vs.

gibi noktalarında asılı olan resimli yazılı afişlerden öğrendikleri herhangi bir bilgiyi uyguladıklarını belirtmektedirler. Afişler yoluyla verilmeye çalışılan bu

bilgilerin etkiliği konusunda katılımcıların büyük oranda yorum yapmadıkları görülmektedir (% 81,8). Bu durum katılımcıların eğitim materyallerine olan duyarsızlıkları ve sağlık okuryazarlıklarının düşük olduğuna işaret etmektedir.

Bununla birlikte afişler ve bilgilerin etkili ve yararlı olduğunu düşünen katılımcıların oranı ise oldukça düşük (% 16) bulunmuştur.