• Sonuç bulunamadı

Evrim teorisinin tüm alanlarda çöküşünün ardından günümüzde, mikrobiyolojinin önemli isimleri, Yaratılış Gerçeğini kabul etmiş ve her-şeyin Allah tarafından üstün bir yaratılışla yaratıldığını savunmaya baş-lamışlardır. Nitekim bu, gözardı edilemeyecek bir gerçektir. Söz konusu bilim adamlarının önde gelenlerinden Michael J. Behe, Allah'ın mutlak varlığını kabul ettiğini ve bu gerçeği reddedenlerin içine düştükleri çık-mazı şöyle dile getirmektedir:

Hüc re yi araş tır mak için ger çek leş ti ri len tüm ça ba lar, çok açık bir bi çim de, ba ğı ra ba ğı ra tek bir so nuç ve ri yor du: "Di zayn!" Bu so nuç o den li be lir gin di ki, bi lim ta ri hin de ki en önem li bu luş lar dan bi ri ola rak gö rül me liy di... Bu za fer, on bin ler ce in sa nın "Eu re ka" çığ lık la rıy la bu bü yük bu lu şu kut la ma la rı -na yol aç ma lıy dı...

Ama hiç bir kut la ma ya pıl ma dı, hiç bir se vinç ifa de edil me di. Ak si ne, hüc re -de keş fe di len kar ma şık lı ğın kar şı sın da, utan gaç bir ses siz lik ha kim ol du.

Ko nu hal ka açık bir or tam da gün de me ge ti ril di ğin de, ço ğu bi lim ada mı bun dan ra hat sız olu yor lar. Ki şi sel di ya log lar da ise bi raz da ha ra hat lar; ço -ğu keş fet tik le ri açık ger çe ği ka bul edi yor, ama son ra ye re ba kıp baş la rı nı sal lı yor lar ve hiç bir şey ol ma mış gi bi dav ran ma ya de vam edi yor lar. Pe ki ne den? Ne den bi lim dün ya sı keş fet ti ği bü yük ger çe ğe sa hip çık mı yor? Ne den or ta ya çı kan açık di zayn, en tel lek tü el el di ven ler le ke na rın dan tu tu lu yor. Çün kü bu, is ter is te mez Allah'ın var lı ğı nı ka bul et me yi çağ rış tı rı yor on -la ra."73

Oy sa can lı lı ğı oluş tu ran den ge ler, bu ki ta bın di ğer bö lüm le rin de de ele alın dı ğı gi bi, o den li has sas ve sa yı ola rak da o ka dar çok tur ki, bun la rın "te sa dü fen" oluş tuk la rı nı ile ri sür mek, tü müy le akıl dı şı dır. Bu man -tık sız lı ğın için den bir tür lü çı kıp kur tu la ma yan lar ne ka dar uğ ra şır lar sa uğ raş sın lar, gök ler de ve yer de Al lah'ın var lı ğı nın de lil le ri apa çık tır ve as la in kar edi le mez dir. Al lah gök le rin, ye rin ve iki si ara sın da ki le rin Ya ra tı -cı sı'dır. O'nun var lı ğı nın de lil le ri tüm ka ina tı sa rıp ku şat mış tır.

gör dük. Kuş ku suz bu ra da ele al dık la rı mız O'nun son suz de lil le ri nin sa de ce çok kü çük bir kıs mı dır. İn san her ne re ye bak -sa, Yüce Allah'ın var lı ğı nı gös te ren işa ret ler le kar şı la şır.

Pe ki ama tüm bun la ra rağ men ne den dün ya üze rin de ha la çok sa yı da ate ist var dır? Da ha sı ne den bi lim adam la rı nın bir bö lü mü ha la ate ist -tir? Bun ca açık de li le rağ men ne den Al lah'ın var lı ğı nı ka bul et me mek te di re nir ler?

Bu sorunun cevabını araştırdığımızda, ateist insanların -ateist bilim adamları da dahil- inançlarını şekillendiren bazı felsefi önyargılarla kar-şılaşırız. Genel anlamda materyalizm olarak tanımlanan bu batıl felsefi görüş, evrenin öncesiz olduğu ve kendi kendine işlediğini savunur. Yani bu insanların bilim dışı iddialarına göre varolan mutlak güç maddedir.

Madde sözde yaratılmamıştır başıboş bir biçimde işler. Tarihte bu yalanı savunan pek çok filozof vardır. Eski Sümer'deki putperest dinlerden, Es-ki Yunan'daEs-ki atomcu filozoflardan, modern çağdaEs-ki diyalektik materya-listlere kadar pek çok insan, bu fikre dayanarak Allah'ın apaçık olan var-lığını reddetmiştir.

Bu inkarlarının herhangi bir somut dayanağı ise yoktur. Sadece ken-dilerini maddenin ezeli olduğu yalanına körü körüne inandırmışlar ve bu batıl inanca sıkı sıkıya sarılmışlardır. Aynı sapkın mantıkla evrim teo-risini kabul etmişlerdir ve bunu da yine ısrarla korumaktadırlar. Ünlü Amerikalı mikrobiyolog Michael Behe'nin belirttiği gibi, canlılığın

tesa-düflerle ortaya çıkamayacak kadar kompleks olduğunu gördüklerinde ise, sadece susar ve konuyu değiştirirler.

Bu du rum, söz ko nu su in san la rı ma ter ya liz me ve onun do ğal so nu -cu olan ate iz me bağ la yan bir ta kım ön yar gı la rın ol du ğu nu gös te rir. Ya ni Al lah'ın var lı ğı nı in kar eder ken bu nu, so mut bil gi le ri ta raf sız bir göz le de ğer len di re rek de ğil, ak si ne so mut bil gi le re rağ men ya par lar.

Da ha sı, bir de bu in kar la rı nı top lu ma be nim set me ye ça lı şır lar.

"Hİ LE Lİ DÜ ZEN" SA HİP LE Rİ

Al lah inan cı nın kar şı sın da ki pro pa gan da la rın or ga ni ze ol ma sı, on la rın be lir li bir ta kım mer kez ler den yö ne til dik le ri an la mı na gel mek te dir. Bir baş -ka de yiş le, top lum da, di ni inanç la rı or ta dan -kal dır mak için ça ba yü rü ten güç odak la rı var dır. Ni te kim Al lah Ku ran'da bu odak la rın var lı ğı na işa ret et miş tir. Bir aye te gö re, ahi ret te ce hen nem le ce za lan dı rı lan bir grup in san, dün ya da ken di le ri ni sap tır mış olan li der le ri ne şöy le ses le ne cek ler dir:

... Siz ge ce ve gün düz hi le li dü zen ler (ku rup) bi zim Al lah'ı in kar et me mi -zi ve O'na eş ler koş ma mı zı bi ze em re di yor du nuz... (Se be Su re si, 33)

"Hi le li dü zen ler" ku ra rak in san la ra in ka rı em re den bu odak lar, ta ri hin her dö ne min de fark lı isim ve ya pı lar da or ta ya çık mış lar dır. An cak te mel özel lik le ri hep ay nı ol muş tur. Al lah Ku ran'da on la rı "... re fah tan şı ma ran ön de ge len ler" (Mü mi nun Su re si, 64) ya da "... kav mi nin ön de ge len le rin den bü yük lük tas la yan lar" (Araf Su re si, 75) ola rak ta nım la mış -tır. Yani bu insanlar, maddi yönden güçlü olan, dahası toplumda görü-nürde prestij sahibi olan ve bu imkanların getirdiği bir kibir ve dikbaşlı-lık içinde yaşayan kişilerdir. Haksızdikbaşlı-lıkla ve zulümle elde ettikleri bu im-kanlarına karşı bir tehdit olarak gördükleri dini ise kendi akıllarınca yok etmek isterler. Bu nedenle de organize bir biçimde "hileli düzenler" kurar, yani toplumlarını inkara sürüklemek için çaba gösterirler.

Bu tür or ga ni ze güç le rin tek bir ta nı mı ya pı la maz. Her top lum da fark lı isim ve şe kil le re sa hip ola bi lir ler. An cak son üçdört yüz yı lın ta ri hi -ne bir göz at tı ğı mız da, Ku ran'da ya pı lan ta nı ma uy gun olan ulus la ra ra sı bir ör güt ile kar şı la şı rız: Ma son luk.