• Sonuç bulunamadı

Hamle Yapılan Taraf İçerisinde İstihbarat Desteği Oluşturma

D. KARDEŞLERİNİ TEVBEYE HAZIRLAMA STRATEJİSİ

5. Hamle Yapılan Taraf İçerisinde İstihbarat Desteği Oluşturma

Oluşturma

Hz. Yusuf’un, ödedikleri bedeli iade ederkenki asıl gayesi, onların Mısır’a geri Bünyamin ile gelmelerini istemesiydi. Nitekim iade edilen bedeli yüklerin arasında bulunca: “Bize iade edilen ödediğimiz bedelle yine ailemize yiyecek getirir,

kardeşimizi korur ve bir deve yükü zahire de fazladan alırız. Çünkü bu getirdiğimiz az bir zahiredir” dediler.” 239 Hz. Yakub, evlatlarının Melik hakkındaki ifadelerini, ona sundukları gerekçelerden olsa gerek, nisbeten kani olmuş olacak ki onların isteklerini bir şartla kabul edeceğini onlara şu şekilde ifade etti: “Kuşatılıp çaresiz durumda

kalmanız hariç, onu bana geri getireceğinize dair Allah adına sağlam bir söz vermedikçe, onu sizinle göndermeyeceğim” dedi. Ona güvencelerini verdiklerinde, “Allah söylediklerimize vekildir” dedi.”240 Böylece daha önce de ifade ettiğimiz üzere

238 Geniş bilgi için bkz. İbn Âşûr, Tefsîrut-Tahrîr ve’t-Tenvîr, XIII, 17.

239 Yûsuf 12/65.

Hz. Yusuf’un beklediği gibi kardeşleri ve babaları arasında sağlam bir sözleşme de meydana geldi.

Hz. Yakub her ne kadar evlatlarından sağlam bir söz almış, melikin güvenilir bir kimse olduğuna da nisbeten kani olmuş olsa da tam olarak endişesi geçmiş değildir. Nitekim Bünyamin ile beraber ikinci sefer Mısır’a gidecekleri zaman evlatlarına; “Ey

oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler” demiştir.241 Hz. Yakub evlatlarının başına Mısır melikinden bir şerrin gelebileceği endişesi ile onlara ayette ifade edildiği gibi hareket etmelerini emretti.242 Fakat bu Allah’ın takdirinden bir şeyi savamadı. -Bu noktayı ileride Hz. Yakub’un stratejleri başlığı altında daha tafsilatlı ele alacağız.-

Nihayetinde vermiş oldukları söz ile Hz. Yakub’u ikna ettiler beraberlerinde Bünyamin ile Mısır’ın yolunu erzak temini için ikinci kez tuttular. Babalarının tembihi üzerine farklı kapılardan şehre girdiler. Farklı kapılardan şehre girilmesi hususuna daha önce değinmiştik. İmkânımız ölçüsünde yaptığımız araştırmaya göre şehre farklı kapılardan girdiklerinde ne gibi bir durumla karşılaştılar, bu hususta bir açıklama göremedik. Bu hususlar ancak nakille bilenecek hususlardır. Bu noktada görüş beyan etmek çok isabetli olmayacağı için biz de genel kanaati aşmadan bu noktayı teğet geçmeyi uygun bulduk. Elimizde varolan, bize Kur’ân’da bildirilen hakikat şudur: “Babalarının emrettiği şekilde (ayrı kapılardan) girdiklerinde (bile) bu, Allah’tan

gelecek hiçbir şeyi onlardan uzaklaştıracak değildi. Sadece Yakub, içindeki bir dileği ortaya koymuş oldu. Şüphesiz o, biz kendisine öğrettiğimiz için bilgi sahibidir. Fakat insanların çoğu bilmezler.”243 Bu noktada Hz. Yakub daha önce de zikrettiğimiz gibi

Bünyamin hususunda onun başına bir şey gelmesi muhtemel bir endişeyi taşıyordu. Bunun için evlatlarına böyle bir tedbir almalarını emretti. Fakat neticede ifade edildiği üzere Hz. Yusuf’un huzuruna çıkageldiler.

241 Yûsuf 12/67.

242 Râzî, Mefâtihü’l-Gayb, XVIII, 180.

Hz. Yusuf’un kardeşleri Hz. Yusuf’un huzuruna girince -daha önce kendilerinden getirmelerini istediği- kardeşleri Bünyamin’i işaret ederek onu tanıttılar. Hz. Yusuf da onları doğru sözlü kimseler olarak taltif ederek onları konuk olarak ağırlamak istedi. Her birini odalara ikişer ikişer yerleştirdi ki böylece Bünyamin tek başına kaldı. Onun da yalnız kalmaması adına yanında gecelemesini istedi. Onunla başbaşa kalınca kendini tanıtarak onu bağrına bastı.244 Bu durum âyet-i kerîmede şu şekilde ifade edilmektedir: “Yusuf’un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi Bünyamin’i

yanına bağrına bastı ve (gizlice) “Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme” dedi.”245 Ayetin tefsiri hakkında farklı rivayetler ve yaklaşımlar varsa da -Hz. Yusuf’un aslında kendisini tanıtmayıp, Bünyamin’den kaybettiği kardeşi yerine kendisini sayması şeklinde- bu genel kanaate göre muteber değildir. Razî(ö.606/1210) bu noktaya temas etmektedir.246 Razî(ö.606/1210)’nin muteber kabul ettiği görüşü âyetin evvelinde ifade etmeye çalıştık.

Maturidi(ö.333/944), “onların yaptıklarına üzülme” ifadesi için sanki Hz. Yusuf Bünyamin’e onu alıkoymak adına kardeşlerine yapacağı planı haber vermeye değindiğini temas eder.247 Şöyle ki Hz. Yusuf kardeşini yanında alıkoymayı istediğini kendisine bildirdi. -Bu evvel emirde onu Mısır’a getirmesinin asıl sebebidir.- Bunun ise yalnızca onun yüküne bir şeyler koyarak, ona hırsızlık suçu isnat etmekle mümkün olduğunu ifade etti. Bünyamin de Hz. Yusuf’un bu önerisine razı oldu.248 Nitekim başka bir açıdan olaya bakarsak Bünyamin’nin bu noktada bir itirazi olmadığını hatta kardeşi ile muvafık hareket ederek onun yükünde su kabı çıkınca bu duruma itiraz etmeyişinden anlıyoruz. Bu durum âyet-i kerîmede şöyle ifade edilir. “Bunun üzerine

Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yusuf’a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz

244 Taberî, Câmi’u’l-Beyân, XIII, 241; İbn Ebî Hâtim, Tefsirü’l-Kur’âni’l-‘Azîm, VII, 2170.

245 Yusuf 12/68.

246 Râzî, Mefâtihü’l-Gayb, XVIII, 181.

247 Mâturîdî, Tevilât, VII, 336.

dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.249

Bünyamin bu noktaya kadar her ne kadar kardeşleri içerisinde Hz. Yusuf’la muvafık hareket edip Hz. Yusuf’a istihbarat desteği sağlamışsa da bir nokta daha var ki inkârı mümkün değil. O da şudur: Hz. Yusuf kardeşleri hakkında planlar kurgulayıp bunları hayata geçirirken aynı zamanda onların sahip olduğu değerleri ve mevcut şartları çok iyi biliyor ve analiz ediyordu. Bu sebeple hamlelerini buna göre şekillendiriyordu. Yani onların haiz oldukları -hırsızlığın cezasının kölelik olması gibi- özellikleri kendi lehine kullanıyordu. Bu hususa bu başlık altında mecrasındadan çıkartmamak adına temas etmekle yetinip müteakiben müstakil bir başlık altında ele almaya çalışacağız. Yusuf’un planı çok yönlü ve çok amaçlıdır. Şöyle ki aileyi toptan Mısır’a getirmek, bunu gerçekleştirirken de kardeşlerini eğitmek. Zira ailenin Kenan diyarında kalması uygun değildi. Yusuf’un işleri bırakıp oraya gitmesi de uygun değildi.

 İstihbarat desteği plana sorunsuz akış hızı verir.