• Sonuç bulunamadı

2. KUSURSUZ BİR YÖNETİM İÇİN HALKLA İLİŞKİLER

3.4. Halkla İlişkilerin Yalnızca Protokol Konusu Gibi Görülmesi

Başkan adına imaj oluşturmada, popüler halkla ilişkiler etkinliklerinden biri de; halkla ilişkileri, düzenlenen çeşitli etkinliklerdeki protokol alanıyla sınırlı tutmaktadır.

Halkla ilişkiler biriminin görevleri arasında bilimsel ve toplumsal içerikli toplantıları, fuar, sergi, vb.nin düzenlenmesi, bayramlar, kutlamalar, özel günler, yurt içi ve dışından gelen ziyaretçilerle ilgili etkinliklerin planlanması ve uygulanması gibi görevler vardır (Yalçındağ,1996:35).

Bu toplantılar kurum ve başkan imajının oluşumunda önemli bir etken olabilir. Davetlilerin gezdirilmesi, konaklanması, programa katılımı halkla ilişkiler birimlerince gerçekleştirilmelidir. Ancak halkla ilişkileri yalnızca bu görevler altında toplayıp bunların dışına çıkmamak eksik bir yaklaşım olarak kabul edilebilir. Kurumsal ve toplumsal hedeflerin birleştirilmesini sağlama amacı güdülmeden, ne kadar iyi program yapılırsa yapılsın kalıcı bir imaj oluşturmak oldukça

güçtür. Bunun için halkla ilişkilerin asıl görevi olan araştırma, geliştirme ve danışmanlık faaliyetleri unutulmamalıdır.

Protokol konusunun halkla ilişkiler bağlamında önemli bir yere sahip olmasında, Türkiye Devlet işleyişi ve siyasal işleyiş içerisindeki kamu kuruluşlarının önemli etkileri vardır. Türkiye’de kamusal alandaki en önemli sorunlardan biri yönetsel işleyiş sürecine birincil ilişkilerin dahil edilmesinden genelde vazgeçilememesidir. Bu durum, ister kamu alanında olsun isterse özel sektörde olsun bütün kurumların kendi kalıcılıklarını ve karlılıklarını devam ettirebilmek için gözetmeleri gereken bir olgu gibi görülebilmektedir. Belediyelerde de önemli bir dış hedef kitle olan diğer kamu kuruluşları ve yatırımlara finans veya siyasal destek sağlayacak özel kuruluşlar etkin hizmet sunumu açısından önemli unsurlardır. Bu nedenle belediye yönetimlerinin siyasal iktidarla olan ilişkilerini yürütmek örgüt dışı halkla ilişkilerin önemli bir konusudur (Bıçakcı, 2005: 121). Dolayısıyla siyasal iktidar bağlantılı merkezi yönetim taşra örgütleriyle ve ekonomideki genel döngünün çoğunluk olarak devlet tekelinde olması nedeniyle siyasal iktidarla bağlantılı olan veya bölgesel etkinliği olan özel kuruluşlarla belediye yönetimi olarak sıcak ilişkilerin kurulması belli avantajlar sağlayabilmektedir.Yani hem işlerin daha kolay gerçekleşmesi başarılmakta hem de güçlü bir imaj oluşturulabilmektedir. Bu nedenle belediyelerde, diğer kurumlarla ilişkileri geliştirmek için yapılan toplantılarda bu

kurumların üst düzey temsilinin gerçekleştirilmesi amacıyla protokol konusu halkla ilişkiler bağlamındaki önemli bir unsur olarak ortaya çıkabilmektedir.

Daha önce de sık sık tekrarlandığı gibi her ne sebeple olursa olsun halkla ilişkilerin karşılıklı etkileşime dayanan iyi niyet sürecini içeren etkinlik olduğu unutulmamalıdır. Doğru ve nesnel davranmak yapılan imaj çalışmasının kalıcılığını sağlayabilmektir. Çünkü toplumsal isteklerin, toplumsal bilince paralel olarak arttığı günümüzde yukarıda ifade edilen kurumlar halk nezdinde güvenilirliklerini çok çabuk kaybedebilmektedirler. Diğer bir anlatımla güven olgusu çok çabuk el değiştirebilmektedir. Bunun için halkın yararını esas alan, araştıran, bilgi toplayan ve bu doğrultuda uygulama yapan halkla ilişkiler faaliyetleri gerçekleştirilmelidir. Protokol konusu da bu kapsamda yerini alabilir.

3.5. Halkla İlişkilerin Etkinlikler Düzenleme Birimi Olarak Görülmesi

Bazen kentlerin gerçek sorunlarına çözüm üretecek nitelikte ve yapıda olan kadroların yönetimlerde yer alamaması veya kaynak yetersizliği nedeniyle öncelikli olarak gerekli olan konuların dışında halka hizmet sunulmaya başlanabilmiştir. Bu durum, çoğu zaman moda haline dönüşmüştür. Örneğin: Konya yerel kanalı olan Kontv’de her hafta yayınlanan Bizim Memleket isimli programda ilçe belediyeleri tanıtılmakta ve yaptıkları

çalışmalar anlatılmaktadır. Ancak dikkat çeken, hangi ilçe veya belde belediye başkanına sorulursa sorulsun, hizmetler arasında hemen dağ turizmi veya benzeri turizm alanları açılması için yapılan girişimler başkanlar tarafından dile getirilebilmektedir. Bazı yöreler gerçekten bu alanda yatırım yapılmaya değer nitelikte olabilir. Ancak bu yönde hiçbir sunumu ve cazibesi olmayan bölgelerde de bu söylemlerin sık-sık dile getirilebilmesi düşündürücüdür.

Büyük kentlerde de benzer uygulamalar rahatlıkla görülebilmektedir. Belediye başkanları olumlu bir imaj oluşturmaya ve oy potansiyelini artırmaya dönük olarak göstermelik, kozmetik ve popülizm niteliğindeki etkinliklere öncelik ve ağırlık vermektedir (Yalçındağ,1996:86). Sünnet şölenleri, toplu nikahlar veya bölge kalkınması açısından ekonomik hiçbir getirisi olmayan sebeplerle düzenlenen festivaller ve bu organizasyonlar çerçevesinde harcanan milyarlarca hatta bazen neredeyse trilyonu bulan harcamalar yapılabilmektedir. Böylesine paraların harcanması belediye yönetimi açısından bu organizasyonların başlı başına bir ilgi alanı olmasına neden olmaktadır. Bu durumda coşkulu insan toplulukları karşısına çıkmak veya insanları coşturmak adına bu etkinlikler başlı başına bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak ele alınabilmekte ve halkla ilişkiler personeli ve kaynakları bu yöne kanalize edilebilmektedir. Bu durumda, kalkınmanın ve kaliteli

hizmetin temellerinden biri olarak kabul edilebilecek halkla ilişkilerin olması gerekenin çok daha gerisinde bir konuma sahip olduğu gerçeğiyle karşılaşılabilecektir.

Bu etkinlikler sırasında kitlelerin coşturulması, bir memnuniyet oluşturabilmektedir. Ancak kısa süre sonra kentin gerçeklerine dönen halk, yine memnuniyetsizliğini, huzursuzluğunu ortaya dile getirebilmektedir. Bu süreçte de halkla ilişkiler birimlerinin diyalog kurmadaki ve vatandaşı ikna etmedeki başarısızlığı üst yönetimin yakınma konusu olabilir.

Halkla ilişkiler bu etkinlik türlerinden yararlanmalıdır. Ancak bu çalışmalar, kendi genel ve bilimsel kuralları ve uygulama alanı çerçevesinde halkın uzun soluklu çıkarlarına hizmet edecek ve belli kazanımlarını onlara hissettirecek nitelikte olabilmelidir. Halkla ilişkilerin yönetsel süreçteki görev alanı içerisinde yapılacak bu tür etkinlikler toplumsal bir gereklilik halini almışsa planlanmalı ve uygulanmalıdır.

3.6. Halkla İlişkilerin Tek Yönlü İlişki Birimi Olarak