• Sonuç bulunamadı

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Yapısı

C. HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARLARI

1. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Yapısı

1961 Anayasası’nın 143. maddesinde, “ Yüksek Hâkimler Kurulu, onsekiz asıl ve beş yedek üyeden kuruludur. Bu üyelerden altısı Yargıtay Genel Kurulu’nca altısı birinci sınıfa ayrılmış hâkimlerce ve kendi aralarında gizli oyla seçilir. Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu, yüksek mahkemelerde hâkimlik etmiş veya bunlara üye olma şartlarını kazanmış kimseler arasından gizli oyla ve üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile üçer üye seçerler. Bu usulle Yargıtay Genel Kurulu’nca iki, birinci sınıfa ayrılmış hâkimler ile Millet meclisi ve Cumhuriyet Senatosu tarafından birer yedek üye seçilir” hükmüne yer verilmiştir.

1961 Anayasası savcılarla ilgili bu nitelikte bir kurul öngörmemiş, sadece 137. maddesinde Başsavcıdan söz edilmiş ve bu kişinin yüksek mahkeme hakimleri ile aynı hükümlere tabi olacağı bildirilmiştir. Bu dönemde Yüksek Savcılar Kurulu’na ilişkin düzenlemelerin ise bu konudaki 45 sayılı Kanun ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Anayasanın düzenlemesine göre Yüksek Hakimler Kurulu üyeleri görevleri süresince başka bir iş ve görev alamamaktadırlar. Kurul ile Adalet Bakanının ilişkisi de “Adalet Bakanı Yüksek Hakimler Kurulu toplantılarına katılabilir; oylamaya katılamaz” şeklinde belirtilmiştir.

1971 yılında Anayasa’nın otuzdört maddesini değiştiren 1488 sayılı Kanun ile Kurulun yapısında önemli değişiklikler yapılmış ve kararları yargısal denetime kapatılmıştır. Anayasa’da yapılan bu değişiklik ile Kurul’un üye sayısı 11 asıl ve 3 yedek olarak belirlenmiş ve üyelerin tamamının Yargıtay Genel Kurulu’nca kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilmesi yolunda düzenleme getirilmiştir. Kurul kararlarına yargı yolunu kapatan hüküm bir müddet sonra Anayasa Mahkemesi önüne götürülmüş, Anayasa Mahkemesi bu hükmü “yargı denetimini ortadan kaldıran bir hüküm olması ve bu nedenle de hukuk devleti ilkesi ile çatıştığı, ayrıca insan Haklarına ve Anayasa'da yazılı eşitlik ilkesine aykırı olduğu” gerekçesi ile iptal etmiştir. Yüksek Mahkemenin bu iptal kararını müteakiben Yüksek Hakimler Kurulu kararlarının yargısal denetimine devam edilmiştir.

13.05.1981 tarihinde kabul edilen ve 14.05.1981 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile, Yüksek Hâkimler Kurulu ve Yüksek Savcılar Kurulu’nun görevleri sona erdirilmiştir. Ayrıca

iki kurul birleştirilerek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kurulmuştur. Kanunun kabul tarihinden de anlaşılacağı gibi, Kanun, 1982 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden önce kabul edilmiş olup, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili ilk düzenleme bu kanunla yapılmış, daha sonra kanundaki düzenlemeler Anayasa’ya dahil edilmiştir. Ancak Anayasa’da kanundan farklı olarak; Adalet Bakanlığı Özlük işleri Genel Müdürüne Kurulda yer verilmemiştir. Ayrıca Yargıtay ve Danıştay’dan ikişer asıl ve ikişer yedek şeklindeki Kuruldaki üye kontenjanı, Yargıtay’dan üç asıl ve üç yedek üye seçilecek şekilde değiştirilmiştir. Danıştay’ın kontenjanı ise aynen muhafaza edilmiştir198. Anayasa’nın yürürlüğe girmesinden sonra, 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nda yer alan farklı hükümler, 03.06.1983 tarihli 2835 sayılı Kanunla değiştirilerek Anayasa ile uyumlu hale getirilmiştir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ilişkin Anayasa’daki düzenlemeler 1982 Anayasasının 159. maddede yer almaktadır. Maddede Kurulun oluşumu ve görevleri şu şekilde düzenlenmiştir: “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından, her üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl üyeleri arasından bir başkanvekili seçer. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir…”.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu konusunda 1961 ve 1982 sistemleri arasında birçok fark bulunmaktadır. En önemli fark Kurul üyelerinin seçim şekline ilişkindir. 1982 Anayasası ile Kurul üyelerinin Yargıtay ve Danıştay’ın göstereceği adaylar arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi öngörülmüştür. Ayrıca Adalet Bakanı ile müsteşarının Kurulun tabii üyesi oldukları belirtilmiştir. Diğer bir fark ise, Kurulun görev alanına idari yargı hakim ve savcılarının da dahil edilmesidir. Buna paralel olarak Kurulun iki asil ve iki

yedek üyesinin Danıştay tarafından gösterilecek adaylar arasından Cumhurbaşkanınca seçilmesi öngörülmüştür. Başka bir fark da; 1961 Anayasası’na göre hakimlerin denetimi ve haklarındaki soruşturma Kurula bağlı müfettişlerce yapılmakta iken, 1982 Anayasası’nda hakim ve savcıların denetimi ile gerektiğinde haklarındaki soruşturma ve incelemenin Adalet Bakanlığına bağlı müfettişlerce Adalet Bakanının izni ile yapılmasının öngörülmesidir. Ancak soruşturma sonucunda gerektiğinde ceza verme yetkisi Kurula aittir199. Diğer bir fark, 1961 Anayasası’nda Kurul üyelerinin görevleri süresince başka iş ve görev yapmaları yasaklanmış iken, 1982 Anayasası ile getirilen sistemde böyle bir yasağın bulunmaması, Kurul üyeliğinin “ek görev” niteliğinde olmasıdır200. Son fark ise, Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamamasıdır. Bu konu ileride incelenecektir.

Kurula ilişkin olarak ayrıntılı düzenlemeler, 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nda yer almaktadır. Kanunun 3. maddesinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bağımsız olduğu belirtilmiş, 4. maddede Kurul’un görevleri düzenlenmiştir. Kanunun 9. maddesinde Kurulu temsil ve Kurul adına beyanda bulunma yetkisinin Başkan’a ait olduğu, 16. maddesinde ise Kurul’da yapılan işlemler ve bunlarla ilgili görüşmelerin gizli olduğu hükme bağlanmıştır. Kanunun 10. maddesine göre, Kurul kararlarını salt çoğunlukla alır. Üyeler kabul veya ret şeklinde oy kullanırlar. Çekimser oy ret sayılır. Aynı maddede ayrıca Kurulun Adalet Bakanlığında toplanacağı ve Kurulun işlerinin Adalet Bakanlığınca yürütüleceği düzenlenmiştir.

Kurul tarafından alınan kararlara karşı izlenebilecek yol, Kanunun 11 ve 12. maddelerinde belirlenmiştir. Buna göre; Kurul kararının tebliğinden itibaren on gün içerisinde Adalet Bakanı veya ilgililer, kararın bir defa daha incelenmesini Kuruldan isteyebilir. Bu halde Kurul, gerekli incelemeyi yaparak kararını verir. Kurulca yeniden incelenerek verilen karara karşı ilgililer tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde itirazda bulunabilirler. İtiraz Adalet Bakanının, onun yokluğunda Başkan vekilinin başkanlığında toplanan İtirazları İnceleme Kurulunca incelenerek sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Bu kararlar hakkında başka bir idari ya da yargısal mercie başvurulamaz.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun çalışma usulleri, Kanunun 24. maddesi gereğince hazırlanıp 14.07.1981 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu İç Yönetmeliği” ile düzenlenmiştir. Bu yönetmelikte Kurulun çalışma şekline ilişkin ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır.

199 Özbudun, s. 363.