• Sonuç bulunamadı

GEREKÇELENDİRİLMİŞ DOĞRU İNANÇ BİLGİ MİDİR? *

Belgede EPİSTEMOLOJİ. Temel Metinler (sayfa 51-55)

Edmund L. GETTIER, Çeviren: Hasan Yücel BAŞDEMİR

Bir önermeyi bilmenin gerekli ve yeterli şartlarını ifade etmek için son yıllarda farklı girişimlerde bulunulmuştur. Bu girişimler, ge-nellikle aşağıdaki gibi bir kalıp içinde ifade edilebilir1

a. S, p’yi ancak ve ancak i. p doğruysa

ii. S, p’nin doğru olduğuna inanıyorsa ve iii. S, p’ye olan inancını gerekçelendirmişse bilir.

Örneğin Chisholm, bilgi için gerekli ve yeterli şartları şu şekilde verir:2

b. S, p’yi ancak ve ancak i. S, p’yi kabul ederse

ii. S’nin p için yeterli kanıtı varsa ve iii. p doğruysa bilir.

Ayer ise bilgi için gerekli ve yeterli şartları şu şekilde ifade

* Edmund L. Gettier, Analysis, sayı 23/6, 1963, ss. 121-123.

1 Platon’un Theaetetus 201’de böyle bir tanım düşündüğü görülmektedir yine Menon 98’de bunu kabul ediyor görünüyor.

2 Roderick M. Chisholm, Perceiving: A Philosophical Study, Cornell University Press, Ithaca, New York, 1957, s. 16.

52 | Epistemoloji: Temel Metinler

ti:3

c. S, p’yi ancak ve ancak i. p doğruysa

ii. S, p’nin doğru olduğundan eminse ve

iii. S’nin p’nin doğru olduğundan emin olmaya hakkı varsa bilir.

Ben (a)’nın yanlış olduğunu kanıtlamaya çalışacağım. Çünkü (a)’da verilen şartlar, S’nin p’yi bildiği önermesinin doğruluğu için yeterli koşulu oluşturmaz. Aynı iddia (b) ve (c) için de geçerlidir.

‚Yeterli kanıta sahip olma‛ veya ‚emin olmaya hakkı olma‛,

‚inancını gerekçelendirmekle‛ tamamen aynı anlamdadır.

İki noktaya dikkat çekerek başlamak istiyorum. İlki şudur:

S’nin p’ye olan inancını gerekçelendirmesinin S’nin p’yi bilmesi-nin zorunlu/gerekli bir koşulu olması anlamında bir kimsebilmesi-nin aslında yanlış bir önermeye olan inancını gerekçelendirmiş olması mümkündür. İkincisi ise şudur: Herhangi bir p önermesi için eğer p, S’ye olan inancını gerekçelendiriyor; p, q’yu gerektiriyor; S, p’den q’yu çıkarsıyor ve bu çıkarımın sonucu olarak q’yu kabul ediyorsa o zaman S, q’ya olan inancını gerekçelendirmiş olur.

Şimdi bu iki noktayı zihinde tutarak her ne kadar kişinin aynı anda söz konusu önermeyi (p) bilmesi yanlış olmasına rağmen (a)’da belirtilen şartların bazı önermeler için doğru olduğunu gös-teren iki örnek sunacağım.

Örnek 1:

Smith ve Jones’un bir iş başvurusu yaptığını düşünelim. Yine Smith’in şu önermelerle ilgili güçlü kanıtlarının olduğunu düşü-nelim:

d. Jones, işe alınacak kişidir ve Jones’un cebinde 10 adet bozukluk (madeni para) vardır.

Smith’in (d) konusundaki delili, şirket yöneticisinin ona

3 A. J. Ayer, The Problem of Knowledge, Macmillan, London, 1956, s. 34.

Gerekçelendirilmiş Doğru İnanç Bilgi midir?| 53

nunda Jones’un seçileceğini söylemesi/garanti etmesi ve Smith’in on dakika önce Jones’un cebindeki bozuklukları saymış olduğunu farz edelim. Bu durumda (d) önermesi şunu gerektirir:

e. Bu işe alınacak kişinin cebinde on adet bozukluk varır.

Şimdi biz Smith’in (d)’den (e)’ye geçmenin gerekliliğini gör-düğünü ve sahip olduğu güçlü delillerden dolayı (d)’ye dayalı olarak (e)’yi kabul ettiğini düşünelim. Bu örnekte Smith, (e)’nin doğru olduğu inancını açıkça gerekçelendirmiştir.

Şimdi daha fazlasını hayal edelim. İşe Jones değil de Smith alınacaktır ve Smith bunu bilmiyor. Aynı zamanda Smith’in ce-binde on tane bozukluk vardır ve Smith bunu da bilmiyordur. O zaman Smith’in (e)’yi çıkarsadığı (d) önermesi yanlış olsa da (e) önermesi doğrudur. O zaman bizim örneğimize göre şunların hepsi doğrudur: (i) (e) doğrudur (ii) Smith, (e)’nin doğru olduğu-na iolduğu-nanır ve (iii) Smith, (e)’nin doğru olduğu iolduğu-nancını gerekçelen-dirmiştir. Fakat aynı zamanda Smith’in (e)’nin doğru olduğunu bilmediği açıktır zira Smith, kendi cebinde ne kadar bozukluk ol-duğunu bilmemesine ve yanlış bir şekilde inancını işe alınacak olan kişi olduğuna inandığı Jones’un cebindeki bozuklukların sayısına dayandırmasına rağmen (e), Smith’in cebindeki bozuk-lukların sayısından dolayı doğrudur.

Örnek 2:

Şimdi biz Smith’in aşağıdaki önerme ile ilgili güçlü bir kanıtı ol-duğunu varsayalım.

f. Jones’un bir Ford’u vardır.

Smith’in zihnindeki Jones’un geçmişte her zaman bir arabası olduğu ve bu arabanın da daima bir Ford olduğu ve yine Jones’un bir Ford sürerken Smith’e bir keresinde arabaya binmesini teklif etmesi, Smith’in kanıtı olabilir. Ayrıca biz Smith’in nerede otur-duğunu tam olarak bilmediği Brown adında başka bir arkadaşı olduğunu farz edelim. Smith gelişi güzel üç yer ismi seçer ve şu üç önermeyi kurar:

54 | Epistemoloji: Temel Metinler

g. Ya Jones’un bir Ford’u vardır ya da Brown Boston’dadır.

h. Ya Jones’un bir Ford’u vardır ya da Brown Barcelona’dadır.

i. Ya Jones’un bir Ford’u vardır ya da Brown Brest-Litonvsk’dedir.

Bu üç önerme (f)’ye dayanmaktadır. Smith’in, (f)’ye bağlı olarak kurmuş olduğu bu üç önermenin her birindeki bu gerek-tirmenin (entailment) farkında olduğunu ve yine (f)’ye dayanma-nın (g), (h) ve (i)’yi kabul etmeye doğru götürdüğünün farkında olduğunu düşünelim. Smith, (g), (h) ve (i)’yi tamamen sağlam kanıta dayanan bir önermeden çıkarmıştır. O halde Smith, bu üç önermenin her birine olan inancını tümüyle gerekçelendirmiştir;

tabi ki Smith’in Brown’un nerede olduğu ile ilgili hiçbir fikri yok-tur.

Fakat şimdi başka iki koşulun daha kabul edildiğini hayal edelim. İlki şudur: Jones’un bir Ford’u yoktur fakat şu anda kira-lık bir araba sürmektedir. İkincisi şudur: Sadece şans eseri ve ta-mamen Smith’in bilgisi dışında (h) önermesinde belirtilen yer gerçekten de Brown’un bulunduğu yerdir. Bu iki koşul kabul edildiğinde (i) (h) doğru olmasına (ii) Smith (h)’nın doğru oldu-ğuna inanmasına ve (iii) Smith (h)’nın doğru olduğu inancını ge-rekçelendirmiş olmasına rağmen Smith, (h)’nın doğru olduğunu biliyor değildir.

Bu iki örnek, (a) tanımının, bir önermenin biliniyor olması için yeterli bir koşul sağlamadığını gösterir. Uygun değişiklikler yapıldığında aynı örnekler, ne (b) ne de (c) tanımının bunu sağla-yacağını göstermeye yetecektir.

BİLGİ VE DAYANAKLAR: GETTIER’İN

Belgede EPİSTEMOLOJİ. Temel Metinler (sayfa 51-55)